Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1 E. 2021/554 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLLERİ:
DAVA İHBAR OLUNAN :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ:
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :
KARARIN MAHİYETİ: RED

Mahkememizde görülmekte bulunan ” Tazminat ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … Ahşap isimli firmada kullanılacak olan CNC tezgahının motor beyninin …Kargo A.Ş. tarafından gerçekleştirilen taşıma esnasında kırılarak zarar görmesi nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararın giderilmesini, motorun taşıma sırasında kırılarak kullanılamaz hale gelmiş olması sebebiyle motorun bedelinin ödenmesine, motorun olmayışından dolayı 11/10/2016 tarihinden itibaren zararın giderileceği tarihe kadar müvekkilinin uğradığı günlük zararın karşılanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle;
taşıma işlerinin Ticaret Kanununda düzenlendiği, taşıma sözleşmelerine ilişkin davaların TTK’nın 4 maddesi gereğince ticari dava niteliğinde olduğu, TTK’nın 5 maddesi gereğince Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu, mezkur taşımaya ilişkin olarak müvekkili şirketin davacıya karşı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, davacının haksız olarak kargoyu teslim almaktan kaçındığı, müvekkilinin sorumlu olması için TTK’nın 86 maddesi gereğince ağır kusur ve hilesinin olmadığı, ayrıca müvekkilinin hakettiği ardiye ücretinin hesap edilerek tazminattan takas edilmesini, haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen …Esas, …Karar sayılı ilam ile Davalı 6102 Sayılı TTKnun 850.maddesi gereğince taşıyıcı konumunda olup, bu hükme göre gönderici …Şirketinden aldığı CNC tezgahını sözleşme hükümlerine göre hasarsız olarak davacı gönderilene teslimden sorumludur. Tarafların tacir olup olmadığına bakılmasızın aynı Kanunun 4. Madde A fıkrası gereğince doğan uyuşmazlıklara bakmaya Ticaret Mahkemeleri görevlidir. Davalı taşıyıcının sorumluluğu hem dava dışı gönderen …Şirketine karşı hem de davacı gönderilene karşı devam eder. Ne var ki bu konuda uyuşmazlığı çözmeye Konya Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan; davanın usuli sebeple reddine dair karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizin …Esasına kaydı yapılan dosyanın Makine Mühendisi bilirkişi …tevdi edildiği, bilirkişinin raporunda özetle; dava konusu …MOTOR’un hasarlı ve kullanılamaz durumda olduğunun ispatlanması durumunda, motorun taşınması sırasında hasarlanmış olacağı kanaatinden hareketle davalı …Kargo Şirketi’nin davacı …Ahşap firmasına dava tarihi itibariyle 15.071,55 TL tazminat ödemesinin gerektiğinin, dosyadaki bilgi ve belgelere göre ise davacının kazanç zararının tespitinin yapılamadığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının SMMM …tevdi edildiği, …raporunda özetle; yapılan defter inçelemesi sonucunda, davacı firmanın dava konusu olan …MOTOR ürününü, 2017 döneminde …Şti tekrar temin edilerek ödemesinin de nakit olarak yapıldığı tespit edilmiştir. Ancak HMUK’nin maddesine göre “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için. kan br a göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve de le kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.” Yine HMUK 222/4 Maddesine istianen Açılış ve | apanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter ka itlari sahibi aleyhine delil olur olarak düzenlendiği için yasal defterler sahibi aleyhine delil olur. Bu kabi na göre davacı/alacaklı firmaya ait 2016-2017 Dönemlerine ait Yasal defterler davacı lehine delil teşkil etmeyeceğinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın SMMM …, Makine Mühendisi bilirkişi …ve Hukukçu Bilirkişi Av. …tevdi edildiği, bilirkişi heyetinin raporunda özetle; “Yapılan defter incelmesi sonucunda, davacı firmanın dava konusu olan …MOTOR ürününü, 2017 döneminde …Şti tekrar temin edilerek ödemesinin de nakit olarak yapıldığı tespit edilmiştir. Ancak HMUK 222/2 maddesine göre “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şaritır.”Yine HMUK 222/4 Maddesine istianen Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur olarak düzenlendiği için yasal defterler sahibi aleyhine delil olur. Bu kanıma göre davacı/âlacaklı firmaya ait 2016-2017 Dönemlerine ait Yasal defterler davacı lehine delil teşkil etmeyecektir. Davacıya gönderileri …MOTOR’un; gönderici …Elektronik’in bu şeklide bir paketleme yapmış olması ve|yapılmış olan bu paketlemenin ve hasarın açık ve gözle görünür olması nedeniyle; taşıyıcı şirket …Kargo tarafından taşımasının kabul edilmesi olağan akışa ve işin doğasına aykırıdır. Bu nedenle oluşan hasarın taşıma kaynaklığı olduğu kanaatine varılmıştır. Davacıya gönderilen|…MOTOR’un; taşıma sırasında arızalanması nedeniyle, davalı kargo şirketinin TTK 886. Maddesinde belirlenen sorumluluğu sınırlama hakkını kaybettiği hususu tarafımızdan tespit edilememişlir. Zira kanun maddesinde belirtilen; “…Zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararıri meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir flilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği…” hususları; dosya kapsamına göre tarafımızdan tespit edilememiştir. Davacının 11.10.2016-27.02.2017 tarihleri arası kazanç kaybı zararı; dosya kapsamına göre tarafımızdan tespit edilememiştir. Mahkemeniz tarafından TTK 886. Maddesinde hakkın kaybedilmediğine karar verilirse davacının talep edebileceği zararın; 45 Kg (motorun ağırlığı) x 8,33 (özel çekme hakkı) x 9,9843 ( TCMB nin 17,02.2021 tarihli SDR/TFRY Kuru) – 3.742,61 TL olduğu kanaatine varılmıştır. ” şeklinde rapor tanzim ettikleri görülmüştür.
Aynı heyetin bilirkişi ek raporunda özetle; “Taraf vekillerinin kök rapora yapmış oldukları itirazlar heyetimizce değerlendirilmiş olup az yukarıda detaylı tespitler sunulmuştur. Buna göre; Davacının kazanç kaybının değerlendirilmesinde; HMUK 222/2 ve HMUK 222/4 Maddesine göre davacı/alacaklı firmaya ait 2016-2017 Dönemlerine ait Yasal defterler davacı lehine delil teşkil etmeyecektir. Ayrıca tekdüzen muhasebe sisteminde kazanç kaybının tespiti ile ilgili bir uygulama bulunmamaktadır. Dolayısıyla kazanç kaybı tespiti yapılamamıştır. Davalı taşıyıcının TTK 886 maddesi gereğince kasten veya pervasızca hareketle zarara sebebiyet verdiği dosya kapsamına göre heyetimizce tespit edilememiştir. 05.10.2016 tarihli sorumluluk belgesinin, davalı taşıyıcının sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı tespit edilmiştir. Davalı taşıyıcının TTK 882 maddesi gereğince sorumlu olduğu miktar taşıma tarihi esas alınması durumunda; 1.586,93 TL olarak tespit edilmiştir. Davaya konu kargonun yetersiz ambalajlanması nedeniyle davalı taşıyıcının sorumluluğunun bulunmadığı itirazının yerinde olmadığı tespit edilmiştir. ” şeklinde rapor tanzim ettikleri görülmüştür.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı vekilinin mahkememizin 27/11/2019 tarihli 6. Celsesinde; “davalı vekili serhat uysalın vekillikten istifasına ilişkin durumdan haberdarız tekrardan davalı müvekkil şirkete teblige çıkmasına gerek yoktur 25/11/2019 tarihli dilekçemizde belirttiğimiz gibi davacı tarafın davalı tarafın sorumlu olmayacağına ilişkin belge mevcuttur ekte vardır. Diğer taraftan 2 gönderi vardır, bu ikinci gönderide de davacı tarafından teslim alınmamıştır tüm bu hususlarla birlikte davacının kazanç kaybı olduğuna ilişkin bir belge yoktur, davanın reddini talep ediyoruz ” dediği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili müvekkiline ait …isimli firmada kullanılacak olan CNC tezgahının motor beyninin …Kargo A.Ş. tarafından gerçekleştirilen taşıma esnasında kırılarak zarar görmesi nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararın giderilmesini, motorun taşıma sırasında kırılarak kullanılamaz hale gelmiş olması sebebiyle motorun bedelinin ödenmesine, motorun olmayışından dolayı 11/10/2016 tarihinden itibaren zararın giderileceği tarihe kadar müvekkilinin uğradığı günlük zararın karşılanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı yan yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini ibraz etmiştir.
Konuyla alakalı olarak TMK’nın 6. maddesinde; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” şeklinde,
Ayrıca HMK’nın 189. Maddesinde ” (1) Taraflar, kanunda belirtilen süre ve usule uygun olarak ispat hakkına sahiptir.
(2) Hukuka aykırı olarak elde edilmiş olan deliller, mahkeme tarafından bir vakıanın ispatında dikkate alınamaz.
(3) Kanunun belirli delillerle ispatını emrettiği hususlar, başka delillerle ispat olunamaz. (4) Bir vakıanın ispatı için gösterilen delilin caiz olup olmadığına mahkemece karar verilir. ” şeklinde,
190. Maddesinde; ” (1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” şeklinde,
222. Maddesinde ise” (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” şeklinde hüküm bulunmaktadır.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan ek bilirkişi raporu “Taraf vekillerinin kök rapora yapmış oldukları itirazlar heyetimizce değerlendirilmiş olup az yukarıda detaylı tespitler sunulmuştur. Buna göre; Davacının kazanç kaybının değerlendirilmesinde; HMUK 222/2 ve HMUK 222/4 Maddesine göre davacı/alacaklı firmaya ait 2016-2017 Dönemlerine ait Yasal defterler davacı lehine delil teşkil etmeyecektir. Ayrıca tekdüzen muhasebe sisteminde kazanç kaybının tespiti ile ilgili bir uygulama bulunmamaktadır. Dolayısıyla kazanç kaybı tespiti yapılamamıştır. Davalı taşıyıcının TTK 886 maddesi gereğince kasten veya pervasızca hareketle zarara sebebiyet verdiği dosya kapsamına göre heyetimizce tespit edilememiştir. 05.10.2016 tarihli sorumluluk belgesinin, davalı taşıyıcının sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı tespit edilmiştir. Davalı taşıyıcının TTK 882 maddesi gereğince sorumlu olduğu miktar taşıma tarihi esas alınması durumunda; 1.586,93 TL olarak tespit edilmiştir. Davaya konu kargonun yetersiz ambalajlanması nedeniyle davalı taşıyıcının sorumluluğunun bulunmadığı itirazının yerinde olmadığı tespit edilmiştir. ” şeklinde olmakla somut olayımızda; davacı yanın ticari defterlerini usulüne uygun tutmadığı, dolaysıyla lehine delil teşkil etmeyeceği; diğer taraftan davacı yanın iddia ettiği zararı ispat edemediği, (yemin deliline de dayanmamıştır) tüm deliller, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davacının davasını ispat edemediğinden mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Davacının, davalı aleyhine açtığı davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 257,39 TL den mahsubu ile fazla yatan, 198,09 TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Davacı tarafça depo edilip kullanılmayan gider avansının bulunması halinde karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
6- AAÜT’ye göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2021

Katip Hakim

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.