Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/775 E. 2022/366 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ :
DAVALI : … – …
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte bulunan ” İtirazın iptali ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Davalı, Konya , İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyası ile aleyhine yürüttüğümüz 71.064,33 TL miktarındaki icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emri haksız olarak itiraz etmiş olup, itiraz neticesinde icra takibi Davalı, Tasfiye Halinde … Yapı Kooperatifi olmakla birlikte 60.000,00 inşaat bedeli, 9.000,00 kat farkından doğan borç ilişkisinin sabit olduğu icra dosyasında da görüleceği üzere davalı borçlu,takip öncesi faizleriyle birlikte 71.064,33 TL sı borcu ödememiştir. Davalı sırf zaman kazanabilmek için borca haksız olarak itiraz etmiş ve takibi durdurmuş olup, icra takibinin devamı için ile alacağımızın tahsili için gerekli incelemenin yapılarak borçlunun itirazının iptaline, icra takibinin devamına ve borçlunun haksız itirazı %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemek zarureti hasıl olmuştur” şeklinde dava açmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; “Davacı taraf, müvekkil …’a Tasfiye Halinde … Yapı Kooperatif’e olan üyeliği ve bununla birlikte 60.000,00 TL inşaat bedeli, 9.000,00 TL kat farkından doğan borç ilişkisi mevcudiyetini iddia ederek Konya . İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile takip başlatmıştır. Müvekkil aleyhine başlatılan takip hukuka aykırı ve mesnetsiz olup tarafımızca itiraz etme gereği hasıl olmuştur. Yapılan itirazımıza karşı davacı kötüniyetli olarak işbu davayı açmıştır. Açılan dava haksız, dayanaktan yoksun ve hukuka aykırı olup davanın reddi gerekmektedir. Şöyle ki; Davacı taraf, dava dilekçesinde davalı olarak müvekkil …’ı göstermiştir. Bunun sebebini müvekkilin kooperatife olan üyeliği iddiasına dayandırmıştır. Önemle belirtmek gerekir ki; müvekkil söz konusu tasfiye halindeki şirkete herhangi bir üyeliği bulunmamaktadır. Buna kanıt olarak da Ortak defteri ve Genel Kurul Karar defteri mahkemenizce celp edilerek incelendiğinde bu durum açıkça ortaya çıkacaktır. Müvekkilim işbu davaya konu gayrimenkulü İbrahim Kayhan’dan satın almak suretiyle malik olmuştur. Fakat devir kooperatif tarafından gerçekleştirilmiştir. Nitekim Ortaklar ve Genel Kurul Karar defterleri kooperatifler tarafından tutulan defterlerden birkaçıdır. Ortaklık defterine; ortakların ad ve soyadları, iş ve konut adresleri, ortaklığa giriş-çıkış tarihleri ve çıkarılma sebepleri, taahhüt ettikleri sermaye payları ile bu paylara karşılık yapılan tahsilat ve iadeler, ortaklığa kabul ve çıkışları ile ilgili yönetim kurullarının kararı, tarih ve numaraları kaydedilir. Genel Kurul Karar defterine ise, genel kurul tarafından alınmış olan kararlar, toplantı tarihi, toplantıda bulunan ortakların ortak numarası, ad ve soyadları ile, alınan kararlarda oy sayısı ve müzakerelerin tam bir surette bilinmesi için gerekli diğer hususlar kaydedilir. Mahkemeniz tarafından bu defterlerin davacıdan celp edilmesi ile müvekkilin kooperatif adına kayıt altına alınan defterlerinde; ne bir ismi bulunmaktadır, ne de bir üyeliği söz konusudur. Müvekkilin davacı kooperatife karşı üyeliğinin bulunmadığı ve üyelikten kaynaklı borç ilişkisinin de var olamayacağı göz önüne alınırsa işbu davada husumet yönünden itirazımız haklı görülecektir. Husumet dava şartı olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gereken bir husustur. Bir davada, davacı ve davalı sıfatının kime ait olduğu tamamen maddi hukuka göre belirlenmesi gerekir. Dava dilekçesinde, davacı ve davalı olarak gösterilen kişiler şeklen taraf ise de; hakkın sahibi veya kendisine karşı hakkın himayesi istenmesi gereken kişiler olmadıkları belirlenir ise, davanın sıfat yokluğundan (husumetten) reddi gerekir. Husumet dava şartı olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gereken bir husustur. Somut olayımızda davacı taraf müvekkili şeklen taraf göstermiş olsa bile yukarıdaki açıklamalarımız neticesinde müvekkilin davacı kooperatife üyeliğinin bulunmadığı ve borç ilişkisine de taraf olmadığı müvekkile yöneltilen husumetin eksikliğine bakılarak davanın reddine karar verilmelidir. Şayet mahkemeniz husumet yönünden reddi gerektiği konusunda aksi kanaatte olsa bile müvekkilin tapusunu devraldığı taşınmazı oğlu İbrahim Kayhan’dan aldığı; kooperatife üye olan oğlu ile kooperatif arasında yapılan sözleşmede, kat farkı(ndan doğan borç) istenemeyeceği düzenlemesi yer almıştır. Kaldı ki, bu sözleşmede taraf yine müvekkil değil, İbrahim Kayhan’dır. Dolayısıyla itiraz edilen bu borç sözleşmeye aykırı şekilde takibe konu edilmiş ve sözleşmeye taraf olmadığı halde kötüniyetli olarak müvekkil borçlu gösterilmiştir. Nihayetinde İbrahim Kayhan’da sözleşme, borcu yoktur yazısı ve ödeme dekontları olduğu için; davacı, müvekkil aleyhine ya tutarsa diye (kötüniyetli olarak) icra takibi başlatmıştır. Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle davanın öncelikle dava şartı olan husumet yönünden reddi gerekmektedir. Mahkemeniz aksi kanaatte ise yukarıda ifade ettiğimiz davaya konu taşınmazı İbrahim Kayhan’dan satın almamız, kat farkı ve borcun tamamının ödendiğine ilişkin bütün belgeler kendisinde olması sebebi ile İbrahim Kayhan’ın ihbar olunan sıfatıyla feri müdahil olarak davaya eklenmesini talep ediyoruz. Buna ilişkin ihbar dilekçemizi ayrıca sunacağız.” demiştir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın SMMM bilirkişisi … tevdi edildiği, bilirkişinin raporunda özetle; Raporumda, davacı kooperatife ait ticari defter ve belgeler ile dosyaya ekli diğer belgeleri inceledim. Her türlü hukuki yorum ve nihai takdirin mahkemenize ait olduğu işaret edilerek, varılan sonuçlar şu şekildedir. Davacı kooperatife ait incelenen 2016 — 2017 yılları yevmiye defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, 2016 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin de süresinde yapıldığı, 2017 yılı yevmiye defterinin yazılı olmadığı, 2019 yılı üye kayıt defterinin yazılı olmadığı bunun dışında incelenen ticari defterlerin muhasebe usul ve esaslarına uygun şekilde tutulduğu tespit edilmiştir. Kooperatife ait Konya . Noterliği 18.12.2012 tarih … yevmiye nolu Genel Kurul Toplantı ve Müzakere defterinde 28.02.2016 tarih 28 nolu kararda “ … … … … … … … … … kişilerin üyeliği Oy birliği ile kabul edilmiştir.” denilmektedir. Ancak dosya içerinde davalının davacı kooperatife üyeliği ile ilgili herhangi bir başvuru dilekçesi tespit edilememiştir. Yine, davalı …’ın ismi 20.02.2017 tarihinde yapılan 2016 yılı genel kurul hazirun listesinde, listesinin 14. Sırasında üye olarak yer almaktadır. Bunun dışında ne …’ın ismi ne de …’ın cevap dilekçesinde daireyi aldığını iddia ettiği İbrahim Kayhan’ın ismi hiçbir genel kurul hazirun listesinde yer almamaktadır. Bu tespitlere göre davalının, davacı kooperatifin üyesi olup olmadığı, üye ise kaç adet üyeliği bulunduğu hususları Sayın mahkemenizin takdirindedir. Davacı kooperatif ticari defterlerine göre davalının, davacı kooperatife 180.000,00TL yatırdığı tespit edilmiştir. Yine dosyaya ekli kooperatif genel kurul kararlarına göre emsal üyenin Kooperatifin kuruluşundan, Konya . İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasında takip tarihine kadar ödemesi gereken aidat toplamı 98.000,00TL olarak tespit edilmiştir. 2016 yılı yevmiye defterinin kapanış maddesi EK:3 de yer almakta olup üyelerden 87.250,00TL ödeyen olduğu gibi 783.845,00TL yatıran üyenin de bulunduğu, ancak genel olarak yatırılan üye aidatının 140.00,00TL- 155.000,00 aralığında olduğu tespit edilmiştir. Davacı kooperatif genel kurul tutanakları ve davacı kooperatif ticari defterlerine göre, Şayet davalının davacı kooperatifte 1 adet üyeliği varsa(birden fazla üyelik olduğu hususunda tarafların herhangi bir iddiaları yok) ve davacı kooperatif ticari defterlerinde yer aldığı şekli ile davalı davacı kooperatife takip tarihine kadar 180.000,00TL yatırmış ise, davalının davacı kooperatife herhangi bir borcu bulunmadığı hususu Sayın mahkemenizin takdirindedir. Dosyaya ekli kooperatif genel kurul kararlarına göre Kooperatifin kuruluşundan, Konya . İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasında takip tarihine kadar, peşin bedelli üyelikle ilgili alınmış herhangi bir karar olmadığı gibi, davalının peşin bedelli üye olduğunu gösterir herhangi bir belge tespit edilememiştir. Davalı taraf, daireyi İbrahim Kayhan’dan satın aldıklarını ve İbrahim Kayhan ile kooperatif arasında sözleşme bulunduğunu, sözleşmeye göre İbrahim Kayhan’ın kooperatif üyeliği bulunduğu ve İbrahim Kayhan’dan kat farkından doğan herhangi bir borcun istenemeyeceği belirtilmiştir. Dosya içerinde böyle bir sözleşme tespit edilmemiş olup, davalının iddia ettiği sözleşme Sayın mahkemenizin takdirindedir.” şeklinde rapor tanzim etmiştir.
Aynı bilirkişinin ek raporunda özetle; “Davacı kooperatif ticari defterleri ve kooperatif genel kurul tutanaklarına göre davalı emsali üyenin ödemesi gereken aidat toplamı hususları dikkate alındığında davacı emsali üyenin ödemesi gereken aidat tutarı 1 üyelik için 98.000,00TL olup 2 üyelik için 196.000,00TL’dir. Davacı kooperatif ticari defterlerine göre … adına yatan üye aidat toplamı 180.000,00TL olup, kat farkı alacağı hariç 16.000,00TL(196.000,00TL 180.000,00TL) alacağı olacaktır.” şeklinde rapor tanzim ettiği görülmüştür.
Aynı bilirkişi ikinci ek raporunda özetle; “Kök rapor ve eklerinde Mali Müşavir bilirkişi olarak davalının, ticari defterlerde ve genel kurullarda nasıl yer aldığı ile ilgili bir takım tespitler yapılmış ve Sayın mahkemeye gerek kök gerekse ek raporda sunulmuştur, davalı vekilinin sorularına verilecek cevapların her biri birer hukuki nitelendirme olup mahkemenin yerine geçerek hukuki yorum ve nitelendirme yapmak bilirkişi olarak uygun olmayacaktır. ” şeklinde rapor tanzim etmiştir.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davalı aleyhine İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davası açtığı, davalı yanın yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini ibraz ettiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasına ibraz edilen bilirkişi raporunda davacı kooperatif ticari defterleri ve kooperatif genel kurul tutanaklarına göre davalı emsali üyenin ödemesi gereken aidat toplamı hususları dikkate alındığında davacı emsali üyenin ödemesi gereken aidat tutarı 1 üyelik için 98.000,00TL olup 2 üyelik için 196.000,00TL’dir. Davacı kooperatif ticari defterlerine göre … adına yatan üye aidat toplamı 180.000,00TL olup, kat farkı alacağı hariç 16.000,00TL(196.000,00TL 180.000,00TL) alacağının bulunduğu bildirilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenlendiği, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine ilamsız icra yolu ile icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın iptali davasının süresinde olduğu, mahkememiz dosyasına bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen raporda; davacı kooperatif ticari defterleri ve kooperatif genel kurul tutanaklarına göre davalı emsali üyenin ödemesi gereken aidat toplamı hususları dikkate alındığında davacı emsali üyenin ödemesi gereken aidat tutarı 1 üyelik için 98.000,00TL olup 2 üyelik için 196.000,00TL’dir. Davacı kooperatif ticari defterlerine göre … adına yatan üye aidat toplamı 180.000,00TL olup, kat farkı alacağı hariç 16.000,00TL(196.000,00TL 180.000,00TL) alacağının bulunduğu bildirilmiştir.
Somut olayımızda; davalı yan husumet itirazında bulunmuşsa da 28/02/2016 tarihli genel kurulda davalı için kabul kararı verildiği ve ödemeler yapıldığı (üye yükümlülüklerine ilişkin) genel kurul listelerinde davalının isminin olması ve duruma şimdiye kadar davalının karşı çıkmaması nedeniyle davalının davacı kooperatifin üyesi olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle husumet itirazına itibar edilmemiştir.
Yargılama neticesinde tüm deliler dosya kapsamına ve bilirkişi raporları ile sabit olduğu üzere 16.000,00 TL aidat -inşaat bedeli- tespit edildiğinden davacının 16.000,00 TL alacağı kaldığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bilirkişi tarafından takip öncesi faiz hesabı yapılmadığından netice itibariyle aynı olacağından asıl alacağa 26/05/2017 tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir.
Davacı kooperatifin yetkili organlarından alınmış bir KAT FARKI alacağı kararı olmadığından bu yöndeki talebin reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporunun hukuka, oluşa ve dosya kapsamına uygunluğu ile Yüksek Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar sayılı 06/04/2015 tarihli ilam Yüksek Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar sayılı 07/03/2019 tarihli ilamın da aynı nitelikte olduğu ve alacağın likit olduğu anlaşıldığından davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile; Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yapılan itirazın iptali ile 16.000 TL nin 26/05/2017 tarihinden itibaren asıl alacağa değişen oranlarda avans faizi ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmedilen 16.000 TL nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiş mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Davacının davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile;
2-Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile 16.000 TL nin 26/05/2017 tarihinden itibaren asıl alacağa değişen oranlarda avans faizi ile birlikte TAKİBİN DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3- Hükmedilen 16.000 TL nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.092,96 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
5- Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 1.230,00 TL yargılama giderinden 276,93 TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6- Davalıların yaptığı yargılama gideri olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer OLMADIĞINA,
7- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
8- Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 7.958,36 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
9- Davacı tarafından dava başında depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/06/2022

Katip … Hakim

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.