Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/545 E. 2021/584 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ:
DAVALILAR : 2-
3-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ:
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :
KARARIN MAHİYETİ: KISMEN KABUL KISMEN RED

Mahkememizde görülmekte bulunan ” Tazminat ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yaya olarak karşıdan karşıya geçtiği sırada davalı sürücü …’in kusurlu eylemi nedeniyle kullanmakta olduğu … plakalı aracıyla yaya olan müvekkiline çarpmış ve müvekkilin hayati tehlike geçirecek şekilde ve kemik kırıkları oluşacak şekilde ağır yaralanmasına sebep olduğunu. aracın diğer davalı … adına kayıtlı olduğunu, müvekkilinin bu kaza sebebiyle gerek iç organlarında yaralanma, gerek vücudunun önemli kemiklerinde kırıklar ve bunların verdiği iç karamalar sebebiyle 3 gün acil yoğun bakımda kaldığını, 2 kez ameliyat olduğunu fakat buna rağmen iyileşemediğini ve halen başkasının yardımına muhtaç durumda bulunduğunu, kaza nedeniyle davalı sürücü … hakkında açılan Konya . Asliye Ceza Mahkemesi … Esas … Karar sayılı dosyasından ceza verildiğini, müvekkilinin bu trafik kazası sebebiyle kalıcı sakat(engelli) kalmış olduğunu, buna ilişkin heyet raporu verildiğini, müvekkilinin bu sakatlık nedeniyle günlük işlerini dahi yapamadığını, bundan ötürü müvekkili lehine maddi tazminat tayini talep ettikleri, manevi tazminat bakımından ise müvekkilinin trafik kazası sebebiyle sürekli iş göremez durumda bulunduğunu, sol kolu kısa ve işlevsiz kaldığını, kolundan dolayı bir şey kaldıramadığını, Sol taraf kaburgalarıda kırıldığını ye yağ erozyonları sebebiyle iyileşemediğini, kazadan dolayı pelvis leğen kemiğinin de kırıldığını ve müvekkilinin oturup kalkamamakta, yürüyememekte, ayakta duramamakta olduğunu, idrar kesesinde oluşan kalıcı hasar sebebiyle idrarını tutamamakta ve sürekli hasta bezi kullandığını, sürekli ağrı ve bilinç zayıflaması yaşadığını, tüm ev işlerini ve günlük bakımlarını yaparken 3. Kişilerden yardım aldığını, müvekkilinin iki yıldan uzun süre tedavi süreci olduğunu ve bu süreçte sürekli tedavi ve sağlık harcamaları yaptığını, ayrıca müvekkilinin halen bakıcı ve 3. Kişilerin de yardımına muhtaç durumda olduğunu, müvekkilinin kaza nedeniyle sürekli iş göremez duruma düştüğünü, davalılardan … sigorta şirketine başvuru yaptıklarını, sigorta şirketinin müvekkiline 9.162,07 TL ödeme yaptığını, yapılan ödemenin hesaplanacak tazminattan düşülmesi suretiyle sorumluluklarına düşen tazminat miktarının sigorta şirketinden ödenmesini talep ettiklerini, şimdilik 1000 TL maddi tazminatın tüm davalılar ile 75.000,00 TL manevi tazminatın davalı … ile …’den tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı … Sigorta Şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin dava öncesinde davacı tarafa, Yargıtay içtihatları doğrultusunda, çalışma gücü kaybı oranına göre belirlenen maluliyet oranı esaş alınarak, hesaplanan tazminat miktarı olan 9.162,07 tl ödeme yaparak sorumluluğunu yerine getirdiğini, bu nedenle haksız ve mükerrer talepleri içeren başvurunun reddini talep ettiklerini, davacının söz konusu trafik kazası sebebi ile meydana gelmiş bir maluliyet halinin olup olmadığının, kaza ile ilişkisinin belirlenmesini talep ettikleri, gerçek zarar var ise buna ilişkin uzmanlardan rapor alınmasını, davacının ev hanımı olduğunu, aktif dönem, pasif dönem ayrımı yapılmaksızın asgari ücretin vergi indirimsiz net tutarları üzerinden hesaplama yapılmasının gerektiğini, SGK tarafından rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesini talep ettikleri, yine haksız bakıcı taleplerinin reddini talep ettikleri, açılan davanın reddini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı … ile … vekili cevap dilekçesinde” 25.07.2015 tarihli olay günü, akşam saat 21:00 sıralarında, müvekkil …, … plakalı aracı ile yaklaşık 50-60 km/h hızla seyir halinde iken, …Caddesi üzeri …otobüs durağı hizasına geldiği esnada, davacı …yaya olarak aniden müvekkilin aracının önüne kontrolsüz şekilde çıkmıştır. Söz konusu kaza mahallinde, yol aydınlatma lambalarının 3 tanesi gayrifaal olup, yol ışıklandırmasının bittiği karanlık kısımda kaza meydana gelmiştir. Ayrıca, davacının da gece fark edilemeyecek şekilde koyu renk kıyafetler giymiş olduğu Konya . Asliye Ceza Mah. … E. Sayılı dosyadaki beyanlara açıkça yansımıştır. O anda, her ne kadar müvekkil …, davacı …yolun ortasında olduğunu son anda görmüş ve davacıyı fark eder etmez aracının frenine basmış ve ayrıca davacıyı uyarmak ve kurtarmak için kornoya basmış, yolun sağında seyir halinde iken sola doğru manevra yapmış ise de, davacı …75 yaşında olmasının da etkisiyle hemen yoldan çekilememesi sebebiyle, söz konusu kaza kaçınılmaz olmuştur. Müvekkilin tüm çabalarına rağmen, davacıya çarpmaktan kurtarma şansı olmamıştır. Dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere, müvekkil 50-60 km/h hızla seyir halinde iken, davacı …’nin yolu kontrol etmeksizin, ışıksız olan yolun karanlık kısmında aniden yola çıkarak karşıdan karşıya geçmek istediği ve müvekkilin aracının geldiğini görmesine rağmen önlemini almadığı, ayrıca 75 yaşında olmasının ve dizlerinde platin takılı olmasının da etkisiyle refleks hareketleri yapamadığı, yoldan çekilmek ve kazayı önlemek için geri dahi çekilmediği için işbu kazanın meydana geldiğini açıkça görülmektedir. Dolayısıyla davacı kazazede …’nin işbu kazada tam kusurlu olduğu nettir, açılan davanın reddini talep ederiz” demiştir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın oransal kusur tespiti için ATK ya gönderildiği, ATK nın raporunda özetle; sürücü …’in %25 oranında, yaya …%75 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Dosyanın Ankara . ATM ye talimat yolu ile oransal kusur raporu tanzimi için gönderildiği, bilirkişi heyetinin raporunda özetle; sürücü …’in %25 oranında, yaya …%75 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca NEÜ Adli Tıp Anabilim Dalı’na gönderildiği, bilirkişi heyetinin raporunda özetle; davacıya verilecek toplam tedavi masraflarının 4.965,60 TL olduğunu ve bu miktara 6 ay boyunca kazanç kaybının ve bakıcı giderlerinin de eklenmesinin uygun olacağını, bu hesaplanan giderin SGK tarafından karşılanmayacağını, giderlerin sigorta şirketi veya kusurlu tarafça kusur oranında paylaştırılmasının uygun olacağını bildirdiği görülmüştür.
Bilirkişi heyetinin raporunda özetle; kişiye verilecek toplam tedavi masraflarının 4.965,60 TL olduğu, bu miktara 6 ay boyunca kazanç kaybının ve bakıcı giderlerinin de eklenmesinin uygun olacağını, bu hesaplanan giderin SGK tarafından karşılanmayacağını, giderlerin sigorta şirketi veya kusurlu tarafça kusur oranında paylaştırılmasının uygun olacağının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın İstanbul ATK ya maluliyete ilişkin rapor tanzimi için gönderildiği, ATK tarafından gönderilen raporda özetle; Kas-İskelet Sistemi, Omurgaya ait sorunlar, Tablo 1.1 veTablo 1.7’ye göre özürlülük oranı Balthazard formülü ile %(8-5); Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %13 (yüzdeonüç) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının Aktüeryal Hesaplama uzmanı bilirkişi Av. …tevdi edildiği, bilirkişinin raporunda özetle; davacının geçici iş göremezlik devresinde uğradığı maddi zararının 1.421,28 TL, meslekte kazanma gücü kaybının doğan maddi zararının 1.307,35 TL, bakıcı giderinde doğan maddi zararının 1.988,06 TL, kaçınılmaz tedavi giderinden doğan maddi zararının 1.241,06 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 14/10/2020 tarihli dilekçesi ile açılan maddi tazminat davasından feragat ettiklerini, davalı … Sigorta şirketi A.Ş il varılan mutabakata göre 26/08/2020 tarihli ibra sözleşmesi gereğince sözleşmede belirtilen miktarı tahsil ettiklerinden bu yönde maddi tazminat haklarından feragat ettiklerini belirtmişlerdir.
Davalı … Sigorta şirketi vekilinin 20/10/2020 tarihli dilekçesi ile davacının feragat dilekçesi üzerine kendilerinin de feragatı kabul ettiklerini, dosya kapsamında yargılama gideri ile ücreti vekalet taleplerinin olmadığını beyan ettikleri görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili davalılar aleyhine Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan) davası açmış, davalılar yasal süresi içerisinde cevap dilekçelerini sunmuşlardır.
Konunun 6098 sayılı TBK.49.-56.maddeleri ve KTK.85. ve devam eden maddelerinde düzenlendiği TBK.49/1. Maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK.54.maddesinde; “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:1. Tedavi giderleri.2. Kazanç kaybı.3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklinde, KTK.85. Maddesinde; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar……………….İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” şeklinde, KTK’nun 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde, KTK’nun 91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK’nun 92.maddesinde;”Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi );”Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceğinin düzenlendiği görülmüştür.
Davalı sürücü …’in kullanmakta olduğu ancak … adına kayıtlı olan … plakalı aracın yaya olan davacı …çarptığını, aracın davalı … Sigorta Şirketi tarafından ZMMS ile sigortalandığı tespit edilmiştir.
tespit edilmiştir, ayrıca konu ile ilgili olarak 6098 sayılı TBK.49.-56.maddeleri ve KTK.85. ve devam eden maddelerinde düzenlendiği TBK.49/1. Maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK.54.maddesinde; “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:1. Tedavi giderleri.2. Kazanç kaybı.3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklinde, TBK’nun 56/1.maddesinde;”Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” şeklinde, (haksız fiil, doktrinde hukuka aykırı zarar verici eylem olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve uygun illiyet bağı olarak belirlenmektedir, bu durumda haksız fiilden söz edebilmek için “1) hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, 2)eylemden kaynaklı bir zararın olması, 3)zarar veren kişinin kusuru bulunması” ya da yasaca sorumlu olması” zarar ile kusur arasında uygun illiyet bağı bulunması gerekir) KTK.85. maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar……………….İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” şeklinde, KTK’nun 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde, KTK’nun 91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK’nun 92.maddesinde(6704 S.K. 4. Mad. İle değişiklik öncesi);”Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi);” Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, görülmüştür.
Mahkememiz dosyasına Ankara . ATM aracılığıyla dosyaya kazandırılan kusur raporunda sürücü …’in %25 oranında, yaya …%75 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği ayrıca İstanbul ATK ya maluliyete ilişkin rapor tanzimi için gönderildiği, ATK tarafından gönderilen raporda özetle; Kas-İskelet Sistemi, Omurgaya ait sorunlar, Tablo 1.1 veTablo 1.7’ye göre özürlülük oranı Balthazard formülü ile %(8-5); Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %13 (yüzdeonüç) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği görülmüştür.
Her ne kadar mahkememiz dosyasının maddi ve manevi tazminat talebi ile açılmış olduğu görülmüşse de; Mahkememiz dosyasının maddi tazminatlar bakımından davacı yanın ve davalı sigorta şirketinin feragat dilekçesi bulunduğu görüldüğünden davacının davasının maddi tazminat yönünden feragat nedeniyle reddine, ödeme nedeniyle feragat edildiği anlaşıldığından Yüksek Yargıtay . HD’nin …Esas, …K, 18/06/2019 tarihli emsal kararı da dikkate alınarak davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca manevi tazminat bakımından ise davacı …meydana gelen kaza nedeniyle zor günler geçirdiğini, uzunca bir süre başkasının bakım ve yardımına muhtaç yaşadığını ve bununla birlikte manevi zarara uğradığını, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, haksız eylemin ağırlığı, kusur durumu ve diğer hususlar dikkate alınarak aynı zamanda”hükmedilcek bu para, zarara uğrayandan manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır, bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amcına göre belirlenmelidir, takdir edilecek miktarı mevcut halde elde edilecek tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır” (Yüksek Yargıtay . HD’nin 06/06/1999 Tarih, …; . HD’nin 18/06/1998 tarih, …), “hükmedilcek bu para, zarara uğrayandan manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır, bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amcına göre belirlenmelidir, takdir edilecek miktarı mevcut halde elde edilecek tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır” (Yüksek Yargıtay . HD’nin 06/06/1999 Tarih, …; . HD’nin 18/06/1998 tarih, …), Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebi ile duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde bulundurularak hak ve nesafet çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır, zira TMK’nın 4. Maddesinde kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre takdir edeceği öngörülmüştür.( Yüksek Yargıtay . HD’nin 23/02/2015 Tarih …Esas …Karar) anılan emsal kararların da dikkate alınması ve Yüksek Yargıtay . HD’nin 23/02/2015 Tarih …Esas …Karar yine HGK’nın 23/06/2004 tarihli, 13/291-370 sayılı kararında “22.06.1966 günlü ve …sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır” şeklinde hüküm geçtiği, anılan emsal kararların da dikkate alınması ve kaza tarihi ile karar tarihi arasında geçen süre de dikkate alınarak manevi tazminatlar bakımından davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş olup, ayrıca anılan emsal kararlar olay tarihi ile karar tarihi arasındaki geçen süre de dikkate alınarak manevi tazminatlar bakımından mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Davacının davasının MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN feragat nedeniyle REDDİNE
2-Davacının, davalılar … ve … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; 15.000,00 TL nin kaza tarihi olan 25/07/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınıp davacıya VERİLMESİNE, Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Maddi tazminat yönünden; feragat edildiğinden Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 39,53 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 259,58 TL den mahsubu ile fazla yatan 220,05 TL nin davacıya İADESİNE,
4-Maddi tazminat yönünden; Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Maddi tazminat yönünden; dava feragatla bittiğinden, davalılar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Manevi tazminat yönünden; Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.024,65 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
7-Manevi tazminat yönünden; Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 57,00 TL (SED Araştırmaları) yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 11,40 TL’nin davalılardan … ve …müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, geri kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davalı … ve …tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer OLMADIĞINA,
9-Davacı …kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
10- Davalılardan … ve …kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 4.080 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’e VERİLMESİNE,
11-Davacı tarafından dava başında yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren MADDİ TAZMİNATLAR YÖNÜNDEN KESİN, manevi tazminatlar yönünden ise iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/11/2021

Katip Hakim

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.