Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/435 E. 2022/380 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine mahkememize açılmış bulunan “Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)” davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 30.06.2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; 1985 yılında kurulan … İnş. San. ve Tic. A.Ş.’nin ortakları … (%50), eşi …(%20), müvekkili … (%20), müvekkilinin eşi … (%1) ve müvekkilinin kardeşi … (%9) iken müvekkilinin bu şirkette kardeşi ve eşine ait hisseleri reel değerleri kendilerine ödenmek suretiyle devir ve temlik aldığını, … tarafından ikame olunan Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. sayılı davada usul ve yasaya aykırı tedbir kararı ile müvekkilinin kardeşi ve eşinden devir alınan hisselerin müvekkili adına tescil ettirilemediğini, akabinde davalı …’nin kendisinin ve eşi …’nin hisselerinden büyük bölümünü, mallarını muvazaalı olarak devir alan kızı …’ın çocukları (torunları) …ve …’a yine muvazaalı olarak devir ettiğini, davalı …’nin yıllardır şirketin hakim hissedarı ve 1989 yılından bu yana şirketin Y.K.Başkanı ve şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili temsilcisi olduğunu, davalı …’nin gerek şirketi temsil ve ilzama yetkili, Y.K.Başkanı olarak, gerekse kendi adına asaleten, eşi … adına vekaleten hareket eden hakim hissedar olarak yasaya aykırı ve aynı zamanda suç teşkil eden birçok eylemde bulunduğunu ve bulunmaya da devam ettiğini, TTK.369’da tanzim olunan özen ve bağlılık yükümlülüğüne riayet etmediğini, TTK.551’de tanzim olunan şirkete ait taşınır ve taşınmaz mallara ve kıymetlere değer biçilmesinde usulsüzlük ve yolsuzluk yaptığını, devralınan taşınmazın niteliğini farklı gösterdiğini, ayrıca şirketin bu taşınmazı devir almak için hiçbir karar almadığını, davalının gerek TTK.551’de tanzim olunan ortaklık ile işlem yapma ve borçlanma yasağına gerekse TTK.md.393’de tanzim olunan müzakerelere katılma yasağına aykırı hareket ettiğini, davalının, şirketin envanterinde bulunan ve şirket adına kayıtlı olan …plakalı ara cı 1993 yılından bu yana şüpheli tarafından kişisel amaçlarla kullandığını ve tüm vergi, yakıt, gider ve bakım onarım masraflarını şirkete ödettirdiğini, bu hususun, davalı …’nin şirketi zarara şirkette usulsüz olarak borçlanma yasağına aykırı davranışının açık kanıtı olduğunu ve davalının bu sebeple de sorumlu olduğunu, davalı …’nin TTK.md.65 ve 66, md.549’a aykırı olarak; kira bedellerinin şirket kayıtlarına eksik ve/veya hiç geçirilmemesinin sağlandığını, gelir ve giderlerin şirket defter ve belgelerine tam olarak kayıt edilmemesi, gelir ve giderlerin(bilançonun) gerçeği yansıtmamasına, belge ve beyanların kanuna aykırı olmasına sebep olduğunu, yapılan kasti yolsuzluk ve zarar kastı taşıyan ve şirketi/ortakları açıkça zarara uğratan işlemler ve devirler yaptığını, davalı …’nin, Yönetim Kurulu Başkanı/Üyesi olarak tüm yasaya aykırılıklardan ve kusuru ile yasadan doğan yükümlülüklerini yerine getirmemekten dolayı TTK.553/1 maddesi uyarıncı sorumlu olduğundan bahisle; HMK.md.107 uyarınca belirsiz alacak davası olmak üzere şimdilik 100.000,00 TL’nin TTK.’nun md.65, 66, 88, 358, 395, 549, 550, 551, TCK. 155 ve 257 maddelerine aykırı davranmak sureti ile şirketin zararına sebebiyet veren Yönetim Kurulu Başkanı …’den TTK.557/2 uyarınca zararların şirkete iadesi edilmesi gereken tarihlerden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile TTK.md.557/1 uyarınca şirkete verilmesine, ilamın şirket adına ve şirketi temsilen infazı için sadece bu konu ile sınırlı olmak üzere müvekkilinin sınırlı yetki ile temsil kayyumu olarak atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilinin Antalya .Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığı ile mahkememiz dosyasına sunmuş olduğu 05.09.2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının, müvekkili şirketin emanetten bulundurmasına rağmen gerçekte herhangi bir sermaye koymadığı halde tüm hisseleri alabilmesinin tehlikeye girmesi, her nasılsa şirket yönetim kurulu başkanı ve babası …’ nin ölümünden sonra tüm aileyi avucunun içine alarak, baskıyla istediğini yapmaya mecbur edecek ve böylece tüm malları edinecek beklentisinde iken müvekkili şirketin hissedarı …’nin bir kısım hisselerini devretmesi karşısında telaşa kapıldığını, bu güne kadar tüm malları dilediği gibi çekip çevirirken ve kardeşlerini hiçe sayarken şirket yönetim kurulu başkanı babasına da güven vererek oyalarken aralarında uyuşmazlık çıkması üzerine ve …’nin kendisine davalar açması üzerine, karşı saldırıya geçmek için bu davayı açtığını, iddia edilen muvazaa durumunun da gerçek dışı olduğunu, davacının şirkete ait akaryakıt istasyonunun başında olduğu dönemde istasyonun gelirlerini kendisi mal edinmesine rağmen borçlarını ödememesi üzerine babasının duruma el koyduğunu piyasadaki çekleri toplayarak yaklaşık 2.000.000,00 TL ödediğini, davacının bu istasyonu kiraya verdiğini, bundan dolayı akaryakıt istasyonundan dolayı bir zararın söz konusu olmadığını, davacının devraldığı hisselerin dava konusu edildiğinden işlem yapılamadığını, genel kurul tutanağının dikkatle incelenmesi halinde genel kurula ilişkin davacı iddialarının ne kadar asılsız olduğunun anlaşılacağını, davacının genel kuruldan önce yapılan ve daha sonra dava konusu edilen bir taşınmaz satışını önce dava dilekçesi ve beyan dilekçeleriyle defalarca çarpıtarak anlattığını, şirketin zarara uğratıldığını, şirketten müvekkilinin para çektiğini iddia ettiğini ancak defter ve belgeler incelendiğinde şirketten ödeme yapılmadığının ortaya çıktığını, müvekkili şirket yetkilisinin … bankası ile kefalet imzalamadığını, davacının kendisine açılan haklı davalara karşılık her açtığı davada davayla ilgisi olsun olmasın müvekkili şirket yetkilisi ve babası hakkında her türlü iddiayı ileri sürdüğünü, davacının oğlu …’ nin haksız olarak dava ikame ettiğini, kendisi hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, davacının Sarıkum hisseleri ve sahtecilik iddiasının da her yönüyle zamanaşımına uğradığını ve uğramasa dahil hiçbir hükmü ve gerçekliği olmadığını, davacının her iddiasının iş bu dava dilekçesinde boca etmekte geri durmadığını ve devam etmekte olan bir davanın tanıklarına ilişkin açıklama yaparak baskı uyguladığını, davacının Shell şirketine verilen akaryakıt istasyonunun kirası, tarlanın kira sözleşmesi, denetimin engellendiği iddiası, yetkileri devir iddiası, hakaret ve özel yaşamın gizliliğini ihlal iddialarının gerçek dışı olduğunu, şirketin faaliyetlerinin ve asıl dava konusunun, şirketin faaliyetlerinin neler olduğuna ve mal varlığına ne olduğu, şirketin akaryakıt istasyonun olduğunu ve kiraya verildiğini, kirasının düzenli ödendiğini, şirkete şirket yetkilisinin hiç para almadan kendisi ve eşi yani davacının anne ve babasının iki adet taşınmazı devrettiğini, bunların dışında dava dilekçesine yansıyan iddiaların hiçbir hukuki değerinin olmadığını, Umutevler kooperatifinde de, hakikatin aynı şekilde olduğunu ve bu arsaların bedelini babanın ödediğini ancak kendisi Kemer’de olduğu için Konya’daki işler ile davacının ilgilendiğini hepsini kendi üzerine tescil ettirdiğini, davacının böylece vahamet uyandırma çabasında olduğundan bahisle; Davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Tarafların bildirmiş oldukları delilleri ilgili yerlerden dosyamız içerisine celbedilmiş, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden; Davalı şirketin ticari kayıtları ile davalı şirketin en son gerçekleştirilen genel kuruluna ilişkin kararların tescil ve ilan edilip edilmediği, edilmiş ise Ticaret Sicil Gazetesi nüshasının istendiği, …İli …İlçesi …Mah. …ada …, …ve …parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtları, dayanak belgeleri ile mülkiyet değişikliğine ilişkin tüm akit tabloları, …İli …İlçesi …ada …parsel, …ada …parsel, …ada …parsel, …ada …parsel, …ada …parsel, …ada …parsel sayılı taşınmazların son maliklerini, ilk tesisinden itibaren tüm tedavüllerini gösterecek şekilde tapu kayıtları ile dayanak belgeleri ve mülkiyet değişikliğine ilişkin tüm akit tabloları, …ili …İlçesi …-…pafta …parsel, …Mah. …ada …parsel ve …Mahallesi …ada …parsel sayılı taşınmazların son maliklerini, ilk tesisinden itibaren tüm tedavüllerini gösterecek şekilde tapu kayıtları ile dayanak belgeleri ve mülkiyet değişikliğine ilişkin tüm akit tabloları, Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’ni …Esas sayılı, …Esas sayılı, … Esas sayılı, Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı, Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı, Konya .Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …Esas sayılı, Kemer .Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …Esas sayılı, …Esas sayılı UYAP dosyaları, Konya .Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …Esas sayılı, Konya .İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosya aslı, Antalya .İcra Dairesi’nin …Esas sayılı, Konya .İcra Dairesi’nin …Esas sayılı, Kemer İcra Dairesi’nin …Esas sayılı, Konya C.Başsavcılığı’nın …Sor., …Sor., …Sor., …Sor., …Sor. Antalya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı, Kemer .Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi’nin …Esas sayılı UYAP dosyaları dosyamız içerisine celbedilmiş ve dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememiz dosyasının davalının yöneticilik dönemi ile ilgili şirkete ait defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapmak taraflar arasındaki ihtilaflı konular da rapor düzenlemek üzere mahkememizce re’sen seçilen şirketler konusunda uzman SMMM bilirkişisi …’a tevdi edildiği, ancak mahkememiz dosyasında bilirkişi olarak görevlendirilen SMMM …tarafından dosyaya sunulan 17.07.2019 havale tarihli dilekçesi ile; Süregelen ve devam etmekte olan mesleki yoğunluk nedeniyle, dosyanın incelenmesi ve rapor hazırlanması süreci uzayacağından, herhangi bir mağduriyete ve de hukuki sürecin de uzamasına sebebiyet vermemek adına dosyayı işlem yapmadan iade ettiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının şirketler hukuku konusunda uzman iki bilirkişi ile bir mali müşavir bilirkişisinden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilerek; Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dosya kapsamı dikkate alınarak bilirkişi heyet raporu düzenlenmesinin istenildiği, SMMM bilirkişisi … ile şirketler hukuku konusunda uzman Av…. ve Av…. tarafından düzenlenen 12.01.2021 havale tarihli heyet bilirkişi raporunda; Davalı … adına kayıtlı olan …ili …ilçesi …Ada …Parsel de kayıtlı 100.000 m2 vasıflı taşınmazı şirkete 1.200.000,00 TL bedelle, yine şirket ortağı olan … eşi …’ye ait …İli …İlçesi …ada …parsel kayıtlı 87.500 m2 tarla vasıflı taşınmazın 800.000,00 TL bedelle 01.12.2018 tarihinde … A.Ş.’ye değerinin çok üzerinde satılarak menfaat elde edildiği iddiası ile ilgili olarak mahkeme … ve … adına kayıtlı iken … A.Ş.’ye satılan gayrimenkullerin şirkete satıldığı değer ile rayiç değerleri arasındaki fark kadar şirketin zarara uğratıldığı kanaatinde olursa şirketin uğramış olabileceği toplam zararın 1.381.250,00 TL olduğunun, …’nin … A.Ş. iştigal alanı dışında şirket faaliyeti ile alakası olmayan bir borç için müşterek – müteselsil kefil yaparak ve bu borcu ödemeyerek … A.Ş. aleyhine Antalya . İcra Müdürlüğü …E. sayılı takip yapılmasına sebebiyet vermesi nedeni ile işbu kefalet için şirket karar defterinde karar alınıp alınmadığı, bu borcun şirket kayıtlarında bulunup bulunmadığı hususunda; Şirkete ait karar defterinin incelenmesi sonucunda kefalet için şirket karar defterlerinde alınan herhangi bir kararın tespit edilemediğinin, yine bahsedilen borçla ilgili şirket ticari defterlerinde herhangi bir kaydın yer almadığını, …A.Ş.’ye ait 2 adet petrol istasyonunun kira bedellerinin şirket kayıtlarına hiç işlenmediği veya eksik işlendiği hususunda yapılan incelemede; …A.Ş.’nin 2013-2014-2015 ve 2016 yıllarında kira geliri elde ettiği şirketlere toplam KDV hariç 904.334,45 TL tutarında fatura kestiğinin tespit edildiğinin, dönemsellik ilkesi gereğince tespit istenen dönemlere ilişkin tahakkuk eden kira bedeli tutarının KDV hariç 746.815,36 TL olduğunu, yapılan tespitlere göre kesilen faturalardan sadece …Ltd Şti’ye kesilen KDV dahil 35.695,00 TL tutarlı faturanın tahsilatının 31.12.2016 tarihi itibari ile yapılmadığının, diğer kiracıların kira bedellerini ödemiş gibi muhasebe kaydının yapıldığının, davalı şirket yönetim kurulu başkanının sorumluluğunun bulunup bulunmadığının mahkeme takdirinde olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının kök rapor düzenleyen bilirkişi heyetine tevdi edilerek; Davacı tarafın itirazları doğrultusunda ek rapor düzenlemelerinin istenildiği, SMMM bilirkişisi … ile şirketler hukuku konusunda uzman Av…. ve Av…. tarafından düzenlenen 12.01.2021 havale tarihli heyet ek bilirkişi raporunda; …A.Ş.’ye ait 2 adet petrol istasyonunun kira bedellerinin şirket kayıtlarında yer alıp almadığı hususunda; 2013-2014-2015-2016-2017 yıllarında şirket defter ve belgelerine göre şirketin kira geliri elde edip etmediği, etmiş ise miktarı hususunda yapılan incelemelere göre; …A.Ş.’nin bünyesinde yer alan gayrimenkullerden 2013-2014-2015-2016 yıllarında elde edilen kira bedeli tahakkuku toplamının 746.815,36 TL, intifa bedeli tahakkuku toplamının 1.132.504,72 TL olduğunun, … A.Ş.’nin bünyesinde yer alan gayrimenkullerden 2013-2014-2015-2016 yıllarında elde edilen kira bedeli tahakkuku toplamının 746.815,36 TL olarak tespit edildiğinin, …A.Ş.’nin 2013-2014-2015 ve 2016 yıllarında kira geliri elde ettiği şirketlere toplam KDV hariç 904.334,45 TL tutarında fatura kestiğinin tespit edildiğinin, dönemsellik ilkesi gereğince tespit istenen dönemlere ilişkin tahakkuk eden kira bedeli tutarının KDV hariç 746.815,36 TL olduğunun, yapılan tespitlere göre kesilen faturalardan sadece …Ltd. Şti.’ye kesilen KDV dahil 35.695,00 TL tutarlı faturanın tahsilatının 31.12.2016 tarihi itibari ile yapılmadığının, diğer kiracıların kira bedellerini ödemiş gibi muhasebe kaydının yapıldığının, dava konusu edilen gayrimenkullerden rayiç kira bedellerinin tespitinin uzmanlık alanları dışında olduğundan herhangi bir değerlendirme yapılamadığının bildirildiği görülmüştür.
Davacı tarafça 10.01.2022 tarihli esasa dair beyan dilekçesi ile talep arttırımda bulunarak talebini 161.000,00 TL’ye çıkartarak, eksik harcını mahkememiz veznesine yatırdığı görülmüştür.
Dava; Davalılardan …’nin şirketi temsil görevini yürütürken ihmal veya kastıyla şirkete zarar verip vermediği, varsa zararın miktarı ve şirketi temsil görevini kötüye kullanıp kullanmadığı tespiti ve tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacının, 1985 yılında kurulan … İnş. San. ve Tic. A.Ş.’nin ortakları …’nin(%50), eşi …’nin (%20), kendisinin (%20), eşi …’nin(%1) ve kardeşi …’nin(%9) iken kendisinin bu şirkette kardeşi ve eşine ait hisseleri reel değerleri kendilerine ödenmek suretiyle devir ve temlik aldığını, davalılardan …’nin yıllardır şirketin hakim hissedarı ve 1989 yılından bu yana şirketin Y.K.Başkanı ve şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili temsilcisi olduğu, davalı …’nin gerek şirketi temsil ve ilzama yetkili, Y.K.Başkanı olarak, gerekse kendi adına asaleten, eşi … adına vekaleten hareket eden hakim hissedar olarak yasaya aykırı ve aynı zamanda suç teşkil eden birçok eylemde bulunduğundan bahisle; HMK.md.107 uyarınca belirsiz alacak davası olmak üzere şimdilik 100.000,00 TL’nin TTK.’nun md.65, 66, 88, 358, 395, 549, 550, 551, TCK. 155 ve 257 maddelerine aykırı davranmak sureti ile şirketin zararına sebebiyet veren Yönetim Kurulu Başkanı …’den TTK.557/2 uyarınca zararların şirkete iadesi edilmesi gereken tarihlerden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile TTK.md.557/1 uyarınca şirkete verilmesine, ilamın şirket adına ve şirketi temsilen infazı için sadece bu konu ile sınırlı olmak üzere kendisinin sınırlı yetki ile temsil kayyumu olarak atanmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği, davalı tarafın davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının şirketler hukuku konusunda uzman iki bilirkişi ile bir mali müşavir bilirkişisinden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilerek; Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dosya kapsamı dikkate alınarak bilirkişi heyet raporu düzenlenmesinin istenildiği, SMMM bilirkişisi … ile şirketler hukuku konusunda uzman Av…. ve Av…. tarafından düzenlenen 12.01.2021 havale tarihli heyet bilirkişi raporunda; Davalı … adına kayıtlı olan …ili …ilçesi …Ada …Parsel de kayıtlı 100.000 m2 vasıflı taşınmazı şirkete 1.200.000,00 TL bedelle, yine şirket ortağı olan … eşi …’ye ait …İli …İlçesi …ada …parsel kayıtlı 87.500 m2 tarla vasıflı taşınmazın 800.000,00 TL bedelle 01.12.2018 tarihinde … A.Ş.’ye değerinin çok üzerinde satılarak menfaat elde edildiği iddiası ile ilgili olarak mahkeme … ve … adına kayıtlı iken … A.Ş.’ye satılan gayrimenkullerin şirkete satıldığı değer ile rayiç değerleri arasındaki fark kadar şirketin zarara uğratıldığı kanaatinde olursa şirketin uğramış olabileceği toplam zararın 1.381.250,00 TL olduğunun, …’nin … A.Ş. iştigal alanı dışında şirket faaliyeti ile alakası olmayan bir borç için müşterek – müteselsil kefil yaparak ve bu borcu ödemeyerek … A.Ş. aleyhine Antalya . İcra Müdürlüğü …E. sayılı takip yapılmasına sebebiyet vermesi nedeni ile işbu kefalet için şirket karar defterinde karar alınıp alınmadığı, bu borcun şirket kayıtlarında bulunup bulunmadığı hususunda; Şirkete ait karar defterinin incelenmesi sonucunda kefalet için şirket karar defterlerinde alınan herhangi bir kararın tespit edilemediğinin, yine bahsedilen borçla ilgili şirket ticari defterlerinde herhangi bir kaydın yer almadığını, …A.Ş.’ye ait 2 adet petrol istasyonunun kira bedellerinin şirket kayıtlarına hiç işlenmediği veya eksik işlendiği hususunda yapılan incelemede; …A.Ş.’nin 2013-2014-2015 ve 2016 yıllarında kira geliri elde ettiği şirketlere toplam KDV hariç 904.334,45 TL tutarında fatura kestiğinin tespit edildiğinin, dönemsellik ilkesi gereğince tespit istenen dönemlere ilişkin tahakkuk eden kira bedeli tutarının KDV hariç 746.815,36 TL olduğunu, yapılan tespitlere göre kesilen faturalardan sadece …Ltd Şti’ye kesilen KDV dahil 35.695,00 TL tutarlı faturanın tahsilatının 31.12.2016 tarihi itibari ile yapılmadığının, diğer kiracıların kira bedellerini ödemiş gibi muhasebe kaydının yapıldığının, davalı şirket yönetim kurulu başkanının sorumluluğunun bulunup bulunmadığının mahkeme takdirinde olduğunun bildirildiği, mahkememiz dosyasının kök rapor düzenleyen bilirkişi heyetine tevdi edilerek; Davacı tarafın itirazları doğrultusunda ek rapor düzenlemelerinin istenildiği, SMMM bilirkişisi … ile şirketler hukuku konusunda uzman Av…. ve Av…. tarafından düzenlenen 12.01.2021 havale tarihli heyet ek bilirkişi raporunda; …A.Ş.’ye ait 2 adet petrol istasyonunun kira bedellerinin şirket kayıtlarında yer alıp almadığı hususunda; 2013-2014-2015-2016-2017 yıllarında şirket defter ve belgelerine göre şirketin kira geliri elde edip etmediği, etmiş ise miktarı hususunda yapılan incelemelere göre; …A.Ş.’nin bünyesinde yer alan gayrimenkullerden 2013-2014-2015-2016 yıllarında elde edilen kira bedeli tahakkuku toplamının 746.815,36 TL, intifa bedeli tahakkuku toplamının 1.132.504,72 TL olduğunun, … A.Ş.’nin bünyesinde yer alan gayrimenkullerden 2013-2014-2015-2016 yıllarında elde edilen kira bedeli tahakkuku toplamının 746.815,36 TL olarak tespit edildiğinin, …A.Ş.’nin 2013-2014-2015 ve 2016 yıllarında kira geliri elde ettiği şirketlere toplam KDV hariç 904.334,45 TL tutarında fatura kestiğinin tespit edildiğinin, dönemsellik ilkesi gereğince tespit istenen dönemlere ilişkin tahakkuk eden kira bedeli tutarının KDV hariç 746.815,36 TL olduğunun, yapılan tespitlere göre kesilen faturalardan sadece …Ltd. Şti.’ye kesilen KDV dahil 35.695,00 TL tutarlı faturanın tahsilatının 31.12.2016 tarihi itibari ile yapılmadığının, diğer kiracıların kira bedellerini ödemiş gibi muhasebe kaydının yapıldığının, dava konusu edilen gayrimenkullerden rayiç kira bedellerinin tespitinin uzmanlık alanları dışında olduğundan herhangi bir değerlendirme yapılamadığının bildirildiği görülmüştür.
Davacının … yönündeki talebinin değerlendirilmesinde;
6102 sayılı TTK’nun 359-396. Maddeleri arasında yönetim anonim şirket yönetim kuruluna ilişkin düzenlemelerin yer aldığı, TTK’nun 359/1. maddesinde;” (1) Anonim şirketin, esas sözleşmeyle atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş, bir veya daha fazla kişiden oluşan bir yönetim kurulu bulunur.” şeklinde, TTK’nun 365.maddesinde;”(1) Anonim şirket, yönetim kurulu tarafından yönetilir ve temsil olunur. Kanundaki istisnai hükümler saklıdır.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı, “Yönetim Kurulu”; anonim şirketin yasal ve zorunlu organlarından biri olmakla birlikte, yönetim ve temsil yetkisini bünyesinde barındırdığı gibi anonim şirket adına irade açıklayarak, şirketin hak ve borç sahibi olmasını sağlamaktadır. Yönetim kurulu kendisine tanınan görev ve yetkiler çerçevesinde, şirketin iç işleyişine dair birtakım kararları almaya yetkili olduğu gibi, şirketi üçüncü kişilere karşı temsil etme hususunda da yetkili kılınmıştır. Yönetim kurulu bu görev ve yetkileri yerine getirirken kanunda yönetim kurulu üyeleri için öngörülen sınırlar içerisinde hareket etmesi gerekmekte olup, yönetim kurulu üyeleri görevlerini tedbirli bir yöneticinin özeniyle yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kurallarına uyarak gözetmek yükümlülüğü altındadır. (TTK m.369/I). Yönetim kurulu üyelerinin, kanunda veya esas sözleşmede öngörülen yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ederek, şirkete, pay sahiplerine ve şirket alacaklılarına vermiş oldukları zarar neticesinde, bu kişiler aleyhine açılacak davaya da uygulamada ve öğretide sorumluluk davası adı verilmektedir.
Anonim şirketlerde kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve tasfiye memurlarının sorumluluğunu düzenleyen 6102 sayılı TTK’nun 553. maddesinde; ” (1) Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./28.md.) kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar. (2) Kanundan veya esas sözleşmeden doğan bir görevi veya yetkiyi, kanuna dayanarak, başkasına devreden organlar veya kişiler, bu görev ve yetkileri devralan kişilerin seçiminde makul derecede özen göstermediklerinin ispat edilmesi hâli hariç, bu kişilerin fiil ve kararlarından sorumlu olmazlar. (3) Hiç kimse kontrolü dışında kalan, kanuna veya esas sözleşmeye aykırılıklar veya yolsuzluklar sebebiyle sorumlu tutulamaz; bu sorumlu olmama durumu gözetim ve özen yükümü gerekçe gösterilerek geçersiz kılınamaz.” şeklinde, TTK’nun 555.maddesinde;”(1) Şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilirler. (2) Pay sahibinin açtığı davayı hukuki ve maddi sebepler haklı gösterdiği takdirde, mahkeme, dava giderleriyle avukatlık ücretini, bu giderler davalıya yükletilemediği hâllerde, davacı pay sahibiyle şirket arasında, hakkaniyete göre paylaştırır. ” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, uygulama ve öğretide Yönetim kurulu üyelerinin, kanunda veya esas sözleşmede öngörülen yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ederek, şirkete, pay sahiplerine ve şirket alacaklılarına vermiş oldukları zarar neticesinde doğrudan ve dolaylı zarar nedeniyle sorumluluk davasının açılabileceği edilmiştir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 25/02/2021 tarih ve …Es….Kar. Sayılı ilamında;” Zarar gören şirket alacaklılarının yöneticiler aleyhine dava açma hakkı bulunmaktadır. Şirket alacaklılarının dava açma hakkı da doğrudan doğruya zarar ve dolaylı zarar durumuna göre değişiklik içerir. Yönetim kurulu üyelerinin ortaklığın mal varlığını azaltan veya kötüleştiren yasa ve anasözleşme hükümlerine aykırı davranışları, ortaklar ve alacaklıların dolaylı zarar görmesine yol açar. Zira, bu tür tasarruflar şirket alacaklılarını etkiler. Başka bir anlatımla, ortaklığın doğrudan doğruya zarar görmesi, şirket alacaklılarının dolaylı zararı olarak sonuç doğurur. Ancak, şirket alacaklısı TTK’nın 309, 340. maddeleri uyarınca dolaylı zarar nedeniyle açtığı davada hükmedilecek tazminatı kendisi adına değil, ortaklığa verilmesi yönünde talepte bulunabilir. İkinci durum ise, doğrudan zarar halidir. Bu ihtimalde yöneticilerin veya denetçilerin eylemleri sonucunda şirket alacaklılarının ortaklığın zararından müstakil olarak gördükleri zararlar söz konusudur. Anılan zarar türünde ortaklığın zarar görüp görmemesinin bir önemi bulunmamaktadır. Bu dava türünde ise alacaklılar, talep ettiği tazminatın kendisi adına hükmedilmesini isterler.” şeklinde kabul edildiği,
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi .Hukuk Dairesi’nin 11/04/2022 tarih ve … Es…. Kar. Sayılı ilamında;”TTK m.553’e göre pay sahipleri, kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve tasfiye memurlarının kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal etmeleri neticesinde bir zarara uğramışlarsa bu zararın tazminini talep edebileceklerdir. Pay sahiplerinin doğrudan doğruya, bizzat kendilerinin uğramış oldukları bu zarar neticesinde açmış oldukları sorumluluk davasında, davacı pay sahibinin kendisidir. Bu durumda pay sahipleri şirketin dava hakkından bağımsız olarak bireysel dava hakkına sahiptirler. Ancak bu davada pay sahipleri, TTK m.555/I’den farklı olarak tazminatın şirkete değil kendilerine ödenmelerini talep edeceklerdir. Doğrudan zarar, bir kişinin fiili neticesinde, başka birinin mal varlığında doğrudan bir değer eksilmesine yol açan yahut malvarlığında oluşması beklenen değer artışının meydana gelmemesi şeklinde ortaya çıkan zarardır. TTK m.553’e göre de doğrudan zarar pay sahibinin doğrudan doğruya malvarlığında meydana gelen, şirketin zararından bağımsız olarak ortaya çıkan zararlardır. Bu zararın tazmini için şirketin ayrıca zarara uğramış olup olmadığı önem taşımaz.” şeklinde kabul edildiği görülmüştür.
Davacının; davalı …’den alınacak tazminatın diğer davalı şirkete ödenmesini talep ettiği, mahkememizce SMMM bilirkişisi … ile şirketler hukuku konusunda uzman Av…. ve Av…. tarafından 12/01/2021 havale tarihli rapor ve 04/08/2021 havale tarihli ek raporun düzenlendiği, bilirkişi heyet raporunun ayrıntılı ve denetime açık olması nedeniyle hükme esas alındığı, davacının davalının …İli …ilçesinde kendi ve eşi adına kayıtlı taşınmazların şirket zararına olarak şirkete satışının yapıldığına ve şirketi zarara uğrattığına yönelik iddia yönünden Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Es…. Kar. Sayılı ilamının Ankara Bölge Adliye Mahkemesi7nin 21/01/2019 tarih ve … Es…. Kar. Sayılı ilamı ile kaldırılarak şirket adına kayıtlı taşınmazların tapusunun iptali ile ilk malikleri adına tesciline karar verildiği, bu taşınmazların satışı nedeniyle şirket zararına şirketten herhangi bir ödemeninin yapılmadığının belirlendiği, verilen kararın Yargıtay . Hukuk Dairesi7nin … Es…. Kar. Sayılı ilamı ile onandığı, yine davacının Antalya İli Kemer İlçesinde bulunan taşınmaza yönelik şirketin zarara uğratıldığına yönelik itirazı yönünden de bu taşınmaza ilişkin de Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Es…. Kar. Sayılı dosyasından açılan tapu iptali ve tesciline yönelik dava sonucu verilen kararın Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin … Es…. Kar. Sayılı ilamı ile onandığı, yine davacının … Bankasından kredi çekilmek ve şirketin kefil yapılmak suretiyle şirketin zarara uğratıldığı yönünden iddia yönünden davalı tarafından bu konuda Antalya . Asliye Ticaret Mahkemesinin …Es. …Kar. Sayılı dosyasından görülen menfi tespit davasında davanının kısmen kabulü ile kefaletin geçersizliğine karar verildiği, yine davalı şirket adına kayıtlı taşınmazların …Petrol Aş.ye kiraya verilmesi nedeniyle şirketin zarara uğratıldığına yönelik idda yönünden davalı şirketin ticari defterlerinde yapılan inceleme neticesi kira bedellerinin şirket kayıtlarına işlendiğinin belirlendiği, şirket adına kayıtlı ve davalı tarafından kullanıldığı tespit edilen …plakalı araç nedeniyle yaklaşık 32.250,00 TL şirket zararına giderin olabileceği bilirkişilerce tespit edilmesine rağmen, şirket yönetim kurulu başkanlığı yapan davalının bu aracı kullanması ve bundan kaynaklı bir kısım giderlerin şirket tarafından karşılanmasının makul ölçüde olduğu, her ne kadar davacı tarafça yönetim kurulu başkanının şirketi zarara uğrattığı, hisselerini usulsüz devrettiği, yönetim kurulunun basiretli bir yönetici gibi davranmadığı iddia edilmiş ise de davacı ile şirket yönetim kurulu başkanı arasında birinci derecede akrabalık (baba-oğul) bulunduğu, bu davaya dayanak olarak gösterilen olaylarla ilgili sadece Konya Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemelerinde çok sayıda davanın bulunduğu ve halen bir kısım davaların devam ettiği, davacının davalı …’nin kusuruyla şirketi zarara uğrattığını ve zararın varlığını ispatlayamadığı anlaşılmakla bu davalı yönünden davanın reddine,
Davacının davalı … İnş. San. ve Tic.A.Ş. (… San.ve Tic.A.Ş.)yönündeki talebinin değerlendirilmesinde;
Davanın, anonim şirket yöneticisinin sorumluluğu davası niteliğine haiz olup, davacı şirket ortağının 6102 sayılı TTK’nın 555. maddesi gereğince eldeki davayı açma hakkının bulunduğu ve hükmedilecek tazminatın da şirkete verilmesini talep ettiği gözönüne alındığında, bu davanını sadece davalı …’ye açılmasının yeterli olduğu, (Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin10/02/2015 tarih ve … Es. …Kar.sayılı ilamı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 04/06/2021 tarih ve …Es….Kar.sayılı ilamı benzer doğrultudadır.) davalı … İnş. San. ve Tic.A.Ş.(… San.ve Tic.A.Ş.)’nin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı, husumet itirazının taraflarca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi ileri sürülmese bile mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla davacının davalı … İnş. San. ve Tic.A.Ş.(… San.ve Tic.A.Ş.) hakkındaki talebinin pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı … İnş. San. ve Tic. A.Ş. (… San.ve Tic.A.Ş.) hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Davacı tarafından davalı … hakkında açılan davanın REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince; Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.707,75 TL harç ile 1.041,73 TL tamamlama harcı toplamı 2.749,48 TL harçtan mahsubu ile davacı tarafça fazladan yatırıldığı anlaşılan 2.668,78 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
6-Davalı … İnş. San. ve Tic. A.Ş. (… San.ve Tic.A.Ş.) kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden (hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiğinden) AAÜT’nin 7/2.maddesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … İnş. San. ve Tic. A.Ş. (… San.ve Tic.A.Ş.)’ne VERİLMESİNE,
7-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden (hakkında açılan davanın reddine karar verildiğinden) AAÜT’nin 13.maddesine göre hesaplanan 19.245,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’ye VERİLMESİNE,
8-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı bulunması halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07.06.2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.