Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/224 E. 2022/456 K. 06.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :… Esas
KARAR NO :…

HAKİM :… …
KATİP :… …

DAVACI :… – …
VEKİLLERİ :Av. … – …
Av. … – …
Av. … –
DAVALI :…
VEKİLİ :Av. … – […] UETS

DAVA :Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :…
KARAR TARİHİ :…
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :…

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 30/03/2017 tarihli dilekçesiyle; davacının inşaat, elektromekanik taahhüt sektörlerinde faaliyet gösterdiğini, davalı şirkete güneş enerjisi santrali teknik/statik çizim ve projelendirme hizmeti vermiş ve hizmet bedeline istinaden 07/02/2017 tarihli … numaralı fatura tanzim edilerek davalı şirkete gönderildiğini, davalı tarafından faturanın kabul edilmediğini ve Kadıköy… Noterliği’nin 15/02/2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile faturanın kabul edilmeyerek iade edildiğini, iade için düzenlenen ihtarname metninde düzenlenen fatura bedelinin Elektrik Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen tarifenin çok üzerinde olduğunu ve ayrıca davacı şirket tarafından verilen projelendirme hizmetinin ayıplı ve eksik olarak ifa edildiğini bu sebeple düzenlenen fatura üzerinden bir indirim yapılırsa derhal ödeyeceklerinin belirtildiğini, davacının ayıp ve eksik ifa halini kabul etmediklerini ancak uzlaşma ve dava yoluna gitmemek adına fatura bedelinde bir miktar tenzilat sağlandığını ancak davalı şirket tarafından bir dönüş olmadığını, davacı şirket tarafından verilen hizmetin ayıpsız tam ve eksiksiz olarak yerine getirildiğini, Tedaş onay yazısı alındığını ve verilen hizmet neticesinde davalı ile anlaşma yapıldığını, davacı tarafından verilen hizmet ve davalıya fatura edilen tutarın yalnızca proje çizim bedelinden ibaret olmadığını, davalı şirketin hizmetin eksik ve ayıplı aldığı iddası ile böyle bir borcunun bulunmadığı iddiasının mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, davanın kabulü ile 07 Şubat 2017 tarih ve 081626 numaralı fatura bedeli KDV dahil 7.670,00 Avro karşılığı 30.323,17 -TL karşılığında alacaklı olduğunun tespiti ile tahsilini talep ettiklerini, beyan ederek yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekilinin 19/04/2017 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde alacak talebinin hangi vakıalardan dolayı doğduğuna ilişkin herhangi bir açıklamanın yer almadığını, talep kısmında alacak bedelinin ne kadar olduğunun açıkça belirtilmediğini, dava ile ilgili müvekkili şirkete tebliğ edilen dava dilekçesinde bahsi geçen eklerin tebliğ edilmediğini, davacı ile müvekkili arasında akdedilen herhangi bir yazılı sözleşmenin bulunmadığını, 2015 yılına ait EMO fiyat tarifesi üzerinden sözlü olarak anlaşma yapıldığını, davacı firma ile müvekkil şirkete ait olarak yapılması planlanan güneş enerjisi santrali için EMO tarafından belirlenen 2015 yılına ait ücret tarifesi üzerinden ve Türk lirası olarak düzenlenecek fatura karşılığında ödeme yapılacağı hususunda sözlü olarak anlaşma yapıldığını, davacı tarafından tespiti ve tahsili talep edilen dava konusu bedelin fahiş olduğunu ve kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafından çizilen ve Tedaş a sunulan onaylı projenin çağrı mektubu ve sistem bağlantı anlaşmasında belirtilen emredici hükümlere aykırı olduğunu, ve davacının ayıplı bir şekilde hizmet verdiğini, onaylı proje ve proje dosyalarının müvekkili şirkete teslim edilmediğini bu nedenle davacı tarafından teslim yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, davacı tarafından davaya konu onaylı proje ve dosyasının müvekkili şirkete teslim edilmediğini, davacı firma tarafından onaylı proje ve proje dosyalarının müvekkili şirkete teslim edilmemesi, projelerin ayıplı olması nedeniyle revize edilmesinin zorunlu olması ve bu durumlardan doğan zaman kaybı sonucunda; müvekkili şirketin 6 (altı) aylık net gelir kaybının 114.924,32-$ olduğunu, davacı firma tarafından uzlaşma teklifine karşı cevabın beklenilmeden davanın açıldığını, müvekkili şirket tarafından davacı firma ile yapılan görüşmelerde ve uzlaşma görüşmelerinde ayıplı hizmet nedeniyle ayıp oranında indirim talep edildiğini, ancak davacı firma tarafından bu hususta herhangi bir indirim yapılmadığını beyan ederek talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 26/07/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiği, davalı vekilinin 27/07/2022 tarihli dilekçesi ile davacı tarafın feragatına karşılık vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını belirttikleri görüldü.
Davacı vekilinin 05/09/2022 tarihli dilekçesi ile sulh olunmasından dolayı duruşmanın öne çekilmesini talep ettikleri, davalı vekilinin 06/09/2022 tarihli dilekçesi ile feragat nedeniyle vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını ve duruşma gününün öne çekilmesini talep ettikleri görüldü.
Dava, “Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)” davasıdır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacının inşaat, elektromekanik taahhüt sektörlerinde faaliyet gösterdiğini, davalı şirkete güneş enerjisi santrali teknik/statik çizim ve projelendirme hizmeti vermiş ve hizmet bedeline istinaden 07/02/2017 tarihli … numaralı fatura tanzim edilerek davalı şirkete gönderildiğini, davalı tarafından faturanın kabul edilmediğini ve Kadıköy …. Noterliği’nin 15/02/2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile faturanın kabul edilmeyerek iade edildiğini, iade için düzenlenen ihtarname metninde düzenlenen fatura bedelinin Elektrik Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen tarifenin çok üzerinde olduğunu ve ayrıca davacı şirket tarafından verilen projelendirme hizmetinin ayıplı ve eksik olarak ifa edildiğini bu sebeple düzenlenen fatura üzerinden bir indirim yapılırsa derhal ödeyeceklerinin belirtildiğini, davacının ayıp ve eksik ifa halini kabul etmediklerini ancak uzlaşma ve dava yoluna gitmemek adına fatura bedelinde bir miktar tenzilat sağlandığını ancak davalı şirket tarafından bir dönüş olmadığını, davacı şirket tarafından verilen hizmetin ayıpsız tam ve eksiksiz olarak yerine getirildiğini, Tedaş onay yazısı alındığını ve verilen hizmet neticesinde davalı ile anlaşma yapıldığını, davacı tarafından verilen hizmet ve davalıya fatura edilen tutarın yalnızca proje çizim bedelinden ibaret olmadığını, davalı şirketin hizmetin eksik ve ayıplı aldığı iddası ile böyle bir borcunun bulunmadığı iddiasının mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, davanın kabulü ile 07 Şubat 2017 tarih ve 081626 numaralı fatura bedeli KDV dahil 7.670,00 Avro karşılığı 30.323,17 -TL karşılığında alacaklı olduğunun tespiti ile tahsilini talep ettiklerini, beyan ederek yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davacı vekilinin davadan feragat ettiğini bildirdiği, davadan feragatın 6100 sayılı HMK.307 ve devam eden maddelerinde düzenlendiği, 6100 sayılı HMK.nun 310. maddesi gereğince davadan feragatın hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, HMK.309/2. maddesi gereğince davadan feragatın hüküm ifade etmesi için karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı, HMK.30.maddesi gereğince hakimin yargılamayı makul süre içerisinde ve düzenli bir biçimde yürütmek ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu anlaşılmakla feragat nedeni ile davanın reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. (HMK 307. md.) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafından ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. (HMK 309. md.) Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. (HMK 310. md.) Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. 6100 Sayılı HMK yönetmeliğinin Karar verilmiş dosyalara ilişkin işlemler başlığının 57. Maddesi ile Bölge Adliye Ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî Ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 215. Maddesi ve (HMK 311. md.) Feragat ve kabul, beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir. (HMK 312 md.) Vekilin davadan feragat edebilmesi için vekaletnamede buna ilişkin özel yetki bulunması gerekir. (HMK 74/1. md.) Dâvadan feragat veya dâvayı kabul veya sulh muhakemesinin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilâm harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır. (Harçlar Kanunu 22/1. md.) Anlaşmazlık, feragat nedeniyle ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. (AAÜT 6. md.) Feragat edilmiş olmasından dolayı davalı tarafın yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden genel kurallardan farklı uygulamayı gerektiren davacı lehine bir beyanı olduğu takdirde bu beyana göre işlem yapılmalıdır.
Ayrıca feragat halinde alınacak harç ise; Davadan feragat halinde nispi değil maktu harç alınır. Yargıtay 6. HD.’nin 2013/11938 Esas, 2014/3620 K. Sayılı 25/03/2014 tarihli kararı ile davadan feragat edilmesi halinde davacıdan nispi değil maktu karar ve ilam harcının 2/3 üne hükmedilmesi gerekir. Feragat beyanı belirtilen kurallarla birlikte değerlendirildiğinde ve Yargıtay HGK 25/01/1984, 4/57-29, 7 HD’nin 14/12/2010 tarihli 2010/5006-7212 sayılı ve 4. HD’nin 10/02/2005, 2004/7279-2005/1128 sayılı ilamlarının da aynı doğrultuda olduğu anlaşıldığından davacı yanın davadan feragat ettiği anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’nun 22. maddesi gereğince alınması gereken (80,70 TL maktu harcın 2/3’ü olarak hesap edilen) 53,80 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 517,85 TL harçtan mahsubu ile davacı tarafça fazladan yatırıldığı anlaşılan 464,05 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansının artan kısmının istek halinde davacıya iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen davacıya İADESİNE,
Dair ; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 06/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır