Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/149 E. 2021/397 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVALI : 3-
VEKİLİ :
DAVALI : 4-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ:
KARARIN MAHİYETİ: KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte bulunan ” Tazminat ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06/06/2016 günü sürücü …ın sevk ve idaresinde olan …plakalı araç ile …Çevre Yolu Caddesini takiben …Caddesi …Kavşağı alt geçitten gelerek …ışıklı kavşağına doğru seyri esnasında müvekkili …kullandığı bisiklete çarptığını, akabinde aynı istikamette seyir halinde olan …sevk ve idaresinde bulunan …plakalı aracın da müvekkiline çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağına göre …plakalı aracı kullanan …ın kusursuz olduğunu, müvekkilinin ise kusurlu bulunduğunu, fakat …idaresindeki …plakalı aracın kaza tespit tutanağında yer almadığını, ceza dosyasında yapılan yargılama sonucunda ise …ile …tali kusurlu olarak tespit edildiğini, müvekkilinin kaza tarihinde henüz 16 yaşında olduğunu, meydana gelen kazadan sonra vücudunda çok sayıda parçalı kırık ve büyük çaplı kemik kırıkları olduğunu, 20 gün yoğun bakımda kaldığını, 2 kez beyin cerrahi bölümünde ameliyat olduğunu, yine …Hastanesi’nde birtakım ameliyatlar olduğunu, kafa tasında oluşan kırılma ve dağılmalar neticesinde beyin travması geçirdiğini ve halen yatalak olup yatağa bağlı şekilde yaşadığını ve yürüyemediğini, müvekkilinin …Hastanesine ve …Eğitim ve Araştırma Hastanesine halen tedavilerinin devam ettiğini ve bu tedavilere gidip gelirken özel araç kullandığını, bedensel engeli nedeniyle ekonomik geleceğinin sarsıldığını, kalıcı arızası olup günlük yaşamını dahi sürdüremediğini, mahkemece belirlenecek tazminatın davalılara ödettirilmesini talep ettikleri, müvekkilinin ayrıca iyileşme süresinde bir çok tedavi ve bakım giderleri yaptığını, davalıların tedavi masrafları ile tamamen iyileşmeyi ifade eden tıbbi şifa süresince de yapılan tüm masrafları karşılamasının gerektiğini, ayrıca manevi tazminat açısından ise müvekkilinin kalçadan ayak bileklerine kadar kırıkları oluştuğu için son derece acı ve ıstırap içinde kaldığını, ayrıca kazadan dolayı da psikolojik bir buhran içinde olduğunu, bu nedenle 50.000,00 TL manevi tazminatın …ve …tahsilini talep ettikleri, kaza yapan davalı sürücü …sevk ve idaresinde bulunan …plakalı aracın kaza tarihi itibariyle …tarafından sigortalı olduğunu, yine kazaya karışan …ise sevk ve idaresinde bulunan …plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle geçerli trafik sigortasının bulunmadığını bu nedenle …tahsilinin gerektiğini, dava açılmadan önce …başvuruda bulunduklarını ancak herhangi bir sonuç alamadıklarını, tüm bu nedenlerle şimdilik 100 TL işgöremezlik, 100 TL tedavi ve bakım giderleri olmak üzere 200 TL maddi tazminatın …ve …yönünden olay tarihi, davalı sigorta şirketi ve …yönünden sigorta limitleri aşılmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücü ve işletenler …ve …tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
Davalı …vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava ya da tahkim yoluna başvurulabilmesi için sigorta kuruluşu tarafından başvurunun 15 gün içerisinde cevaplanmaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin olması şartı arandığını, görülmekte olan davada, kuruma başvuru yapıldığını, 15 gün içerisinde kurum tarafından cevap verildiğini fakat verilen cevabi yazıda eksik belgelerin temininin talep edildiğini, eksik belgelerin gönderilmesi halinde talebin karşılanabilir veya karşılanamaz olduğuna ilişkin değerlendirme yapılacağını, fakat davacı yan tarafından eksik belgeler temin edilmeden doğrudan dava yoluna başvurmuş olması kanuna aykırılık oluşturduğunu, bu sebeple dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kazanın meydana geldiği tarih gözönünde bulundurulduğunda kişinin resmi ve yetkili bir hastaneden alacağı sağlık kurulu ve maluliyet oranın tespiti için tedavi sürecinin sona ermiş olması ve kişide bu kazadan dolayı sürekli bir hasara yol açmış olması gerektiğini, mevcut kaza ile ilgili bir rapor alınabilmesi kaza ile ilgili tedavinin sona ermiş olması ve sonrasında yetkili ve resmi kurumdan rapor alınması gerektiğini, açılan davanın reddini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı …vekilinin cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, davacının geçit durumu açısından yaya yolu okul geçidi vb. Geçitlerin olmadığı yerden bisikletle karşıya geçmeye çalıştığını, bu sırada diğer davalı …ın davacıya çarptığını, müvekkilinin ise takip mesafesine ve hız limitlerine uygun olarak seyir halinde iken önündeki davalı …ait aracın fren yaptığını görerek kendisi de fren yaparak öndeki araca çarpmamak için sağ şeride geçtiğini, sağ şeride geçtikten sonra müvekkilinin bir ses ile önüne bir şey düştüğünü, ileride durduktan sonra ise bir çocuğun yerde yattığını gördüğünü, kazanın meydana gelmesinde ve neticesinde müvekkilininden ve müvekkilinin aracından kaynaklı bir aksaklığın bulunmadığını, kazanın meydana geldiği esnada davacının kaskının bulunmadığını, hiçbir koruyucu tertibatının da bulunmadığını, reflektif şerit vb bir uyarıcının da üzerinde bulunmadığını, maddi ve manevi tazminatlar yönünden davanın reddinin gerektiğini, yapılan yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davacı yana hükmedilmesini talep ettikleri görülmektedir.
Davalı …vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının dava şartını yerine getirmeden davayı açtığını, bu nedenle davanın reddinini gerektiğini, yasa gereği dava yoluna gitmeden önce sigorta şirketine başvuru yapılmasının zorunlu olduğunu, başvuru sırasında ibrazı zorunlu olan evrakların bulunduğunu ve bunların da ibraz edilmediğini, eksik evrakların davacıya bildirilmesine rağmen ikmal edilmeksizin dava açıldığını, kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsüne kusur izafe edilmediğini, SGK nın ödemiş olduğu miktar neticesinde müvekkili şirketin bir sorumluluğunun da kalmadığını, ayrıca davacının faiz talebinin de haksız olduğunu, davanın reddinin gerektiğini, yapılan yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davacı yana hükmedilmesini talep ettikleri görülmektedir.
Ankara Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen oransal kusur raporunda özetle; kazaya karışan …plaka sayılı otomobil sürücüsü … %15 , …plakalı araç sürücüsü …%15, bisiklet sürücüsü …’ın %70 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın İstanbul ATK ya kusur raporu tanzimi için gönderildiği, gönderilen raporda özetle; Sürücü …%60, sürücü …%20 oranında, sürücü …ise %20 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyasına Prof. Dr. …tarafından ibraz edilen bilirkişi raporunda özetle; davacıya verilecek toplam tedavi masraflarının 40.107,60 TL olduğunu ve bu miktara 18 ay boyunca kazanç kaybının da eklenmesinin uygun olacağını, bu hesaplanan giderin SGK tarafından karşılanmayacağını, giderlerin sigorta şirketi veya kusurlu tarafça kusur oranında paylaştırılmasının uygun olacağını bildirdiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na gönderildiği, heyet tarafından düzenlenen raporda özetle; davacıya verilecek toplam tedavi masraflarının 40.107,60 TL olduğunu ve bu miktara 18 ay boyunca kazanç kaybının da eklenmesinin uygun olacağını, bu hesaplanan giderin SGK tarafından karşılanmayacağını, giderlerin sigorta şirketi veya kusurlu tarafça kusur oranında paylaştırılmasının uygun olacağını bildirdiği görülmüştür.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen ek raporda özetle; Davacının iyileşme süresinin 18 aya kadar uzayabileceği, bu sürenin 9 ayında bir başkasının bakım ve yardımına ihtiyaç duyacağının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın Aktüeryal Hesap Uzmanı bilirkişi …tevdi edildiği, bilirkişinin raporunda özetle; davacının geçici iş göremezlikten kaynaklı 7.371,66 TL, sürekli iş göremezlikten kaynaklı 89.382,81 TL, iyileşme döneminde bakıcı giderinden doğan 7.371,66 TL, kaçınılmaz tedavi masrafından kaynaklı 2.700,00 TL zararının bulunduğu bildirilmiştir.
Aktüeryal Hesap Uzmanı bilirkişi ….ek raporunda özetle; davacının geçici iş göremezlikten kaynaklı 19.657,76 TL, sürekli iş göremezlikten kaynaklı 353.185,53 TL, iyileşme döneminde bakıcı giderinden doğan 19.657,76 TL, kaçınılmaz tedavi masrafından kaynaklı 7.200,00 TL zararının bulunduğu bildirilmiştir.
Aktüeryal Hesap Uzmanı bilirkişi ….’ın 2. ek raporunda özetle; davacının geçici iş göremezlikten kaynaklı 19.657,76 TL, sürekli iş göremezlikten kaynaklı 763.684,30 TL, iyileşme döneminde bakıcı giderinden doğan 12.088,08 TL, kaçınılmaz tedavi masrafından kaynaklı 8.681,28 TL zararının bulunduğu bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize ibraz ettiği ıslah dilekçesi taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili talebinde 06/06/2016 günü sürücü …ın sevk ve idaresinde olan …plakalı araç ile …Çevre Yolu Caddesini takiben …Caddesi …Kavşağı alt geçitten gelerek …ışıklı kavşağına doğru seyri esnasında müvekkili …kullandığı bisiklete çarptığını, akabinde aynı istikamette seyir halinde olan …sevk ve idaresinde bulunan …plakalı aracın da müvekkiline çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağına göre …plakalı aracı kullanan …ın kusursuz olduğunu, müvekkilinin ise kusurlu bulunduğunu, fakat …idaresindeki …plakalı aracın kaza tespit tutanağında yer almadığını, ceza dosyasında yapılan yargılama sonucunda ise …ile …tali kusurlu olarak tespit edildiğini, müvekkilinin kaza tarihinde henüz 16 yaşında olduğunu, meydana gelen kazadan sonra vücudunda çok sayıda parçalı kırık ve büyük çaplı kemik kırıkları olduğunu, 20 gün yoğun bakımda kaldığını, 2 kez beyin cerrahi bölümünde ameliyat olduğunu, yine Farabi Hastanesi’nde birtakım ameliyatlar olduğunu, kafa tasında oluşan kırılma ve dağılmalar neticesinde beyin travması geçirdiğini ve halen yatalak olup yatağa bağlı şekilde yaşadığını ve yürüyemediğini, müvekkilinin Farabi Hastanesine ve Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesine halen tedavilerinin devam ettiğini ve bu tedavilere gidip gelirken özel araç kullandığını, bedensel engeli nedeniyle ekonomik geleceğinin sarsıldığını, kalıcı arızası olup günlük yaşamını dahi sürdüremediğini, mahkemece belirlenecek tazminatın davalılara ödettirilmesini talep ettikleri, müvekkilinin ayrıca iyileşme süresinde bir çok tedavi ve bakım giderleri yaptığını, davalıların tedavi masrafları ile tamamen iyileşmeyi ifade eden tıbbi şifa süresince de yapılan tüm masrafları karşılamasının gerektiğini, ayrıca manevi tazminat açısından ise müvekkilinin kalçadan ayak bileklerine kadar kırıkları oluştuğu için son derece acı ve ıstırap içinde kaldığını, ayrıca kazadan dolayı da psikolojik bir buhran içinde olduğunu, bu nedenle 50.000,00 TL manevi tazminatın …ve …tahsilini talep ettikleri, kaza yapan davalı sürücü …sevk ve idaresinde bulunan …plakalı aracın kaza tarihi itibariyle …tarafından sigortalı olduğunu, yine kazaya karışan …ise sevk ve idaresinde bulunan …plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle geçerli trafik sigortasının bulunmadığını bu nedenle …tahsilinin gerektiğini, dava açılmadan önce …başvuruda bulunduklarını ancak herhangi bir sonuç alamadıklarını, tüm bu nedenlerle şimdilik 100 TL işgöremezlik, 100 TL tedavi ve bakım giderleri olmak üzere 200 TL maddi tazminatın …ve …yönünden olay tarihi, davalı sigorta şirketi ve …yönünden sigorta limitleri aşılmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücü ve işletenler …ve …tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep etmiş, bir kısım davalılar cevap dilekçesini ibraz etmiştir.
Konunun 6098 sayılı TBK.49.-56.maddeleri ve KTK.85. ve devam eden maddelerinde düzenlendiği TBK.49/1. Maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK.54.maddesinde; “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:1. Tedavi giderleri.2. Kazanç kaybı.3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklinde, KTK.85. Maddesinde; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar……………….İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” şeklinde, KTK’nun 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde, KTK’nun 91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK’nun 92.maddesinde;”Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi );”Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceğinin düzenlendiği görülmüştür. 06/06/2016 günü sürücü …ın sevk ve idaresinde olan …plakalı araç ile …Çevre Yolu Caddesini takiben …Caddesi …Kavşağı alt geçitten gelerek …ışıklı kavşağına doğru seyri esnasında müvekkili …kullandığı bisiklete çarptığını, akabinde aynı istikamette seyir halinde olan …sevk ve idaresinde bulunan …plakalı aracın da davacıya çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, …sevk ve idaresinde bulunan …plakalı aracın kaza tarihi itibariyle …tarafından sigortalı olduğu, yine kazaya karışan …ise sevk ve idaresinde bulunan …plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle geçerli trafik sigortasının bulunmadığı görülmüştür. Ayrıca konu ile ilgili olarak 6098 sayılı TBK.49.-56.maddeleri ve KTK.85. ve devam eden maddelerinde düzenlendiği TBK.49/1. Maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK.54.maddesinde; “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:1. Tedavi giderleri.2. Kazanç kaybı.3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklinde, TBK’nun 56/1.maddesinde;”Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” şeklinde, (haksız fiil, doktrinde hukuka aykırı zarar verici eylem olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve uygun illiyet bağı olarak belirlenmektedir, bu durumda haksız fiilden söz edebilmek için “1) hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, 2)eylemden kaynaklı bir zararın olması, 3)zarar veren kişinin kusuru bulunması” ya da yasaca sorumlu olması” zarar ile kusur arasında uygun illiyet bağı bulunması gerekir) KTK.85. maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar……………….İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” şeklinde, KTK’nun 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde, KTK’nun 91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK’nun 92.maddesinde(6704 S.K. 4. Mad. İle değişiklik öncesi);”Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi);” Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, görülmüştür.
Konu ile alakalı olarak TBK’nın hükümlerine göre TBK “61- Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
b. İç ilişkide
MADDE 62- Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur.
Tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olur.” hükümlerinin geçerli olduğu yine TBK’nın 162. Maddesinde ” Birden çok borçludan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumlu olmayı kabul ettiğini bildirirse, müteselsil borçluluk doğar.Böyle bir bildirim yoksa, müteselsil borçluluk ancak kanunda öngörülen hâllerde doğar.” hükümleri bulunduğu, TBK’nın sorumluluk sebeplerinin çokluğu (1-Sebeplerin yarışması, 2-Müteselsil sorumluluk, a)dış ilişkide (Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır “birden çok kişi gerek haksız eylem, gerek sözleşme ve gerekse yasa kuralı gibi sebeplerden ve aynı zarar için zarara uğrayana karşı sorumluysalar, bunlar arasında bir zarara ortaklaşa sebep olanlar hakkındaki dönmeye (rücua) ilişkin kurallar uygulanır. Kural olarak, en başta, haksız eylemiyle zarara yol açan sorumlu tutulur, en son olarak da kusuru olmaksızın ve sözleşme gereği sorumluluğu olmadığı halde kanun kuralı gereğince sorumlu tutulan kişiye başvurulur”) b) iç ilişkide (tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur, tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkında sahip ve zarar görenin haklarına halef olur. ) YİNE PROF. DR. ….BORÇLAR HUKUKU GENEL HÜKÜMLER 21. BASKI KİTABINDA Uygun İlliyet Bağı Teorisine göre; ” uygun sebep veya bir uygun illiyet bağının tanımı; somut olayda gerçekleşen türden bir sonucu olayların normal akışına ve hayat tecrübelerine göre, niteliği ve ana teyamülü itibariyle meydana getirmeye genel olarak elverişli olan veya bu türden bir sonucun gerçekleşme ihtimalini objektif olarak artırmış bulunan zorunlu şart ile söz konusu sonuç arasındaki bağa uygun illiyet bağı denilir, fiil ile zarar arasında tabii illiyet bağının varlığı tespit edildikten sonra yani fiil, zararın sorunlu şartlarından biri ise bu fiilin aynı zamanda zararlı sonucun uygun sebebi olup olmadığı araştırılır” Sebeplerin Çokluğu; “( Zararlı sonucu birden çok sebebin meydana getirmesi mümkündür, bu takdirde sonuç birden çok sebebe bağlıdır. Buna sebeplerin toplanması veya bir araya gelmesi denir. Sebeplerin toplanması, zararın, böyle bir sonucu meydana getirmeye nitelikleri itibariyle elverişli şartların fiilen bir araya gelerek gerçekleşmesi halinde söz konusu olur, burada gerçekleşen türden bir zararı meydana getirmeye nitelikleri itibariyle genel olarak elverişli birden çok sebep bir araya gelmiş, zararlı sonucun doğmasına fiilen katkıda bulunmuştur. Sebeplerin toplanması başlığı altında birbirinden farklı üç ayrı ihtimal incelenecektir, bunlar ortak illiyet, yarışan illiyet ve seçimlik illiyet halleridir,)” Ortak illiyet; “(Hiçbiri tek başına yeterli olmayıp ancak bir araya gelmek suretiyle zararlı sonucu doğuran sebepler topluluğuna, ortak illiyet adı verilir, başka bir deyişle zararlı sonuç ancak hukuken önem arz eden birden çok sebebin etkisiyle meydana gelmişse, ortak illiyet söz konusu olur, ortak illiyete zararlı sonucu birden çok uygun sebep meydana getirdiği için, bu sebeplerden her birine ortak sebep meydana getirdiği için bu sebeplerden her birine ortak sebep adı verileceği gibi, her biri ortak illiyet olarak nitelenen bütünün bir parçası olduğu için, kısmi sebep adı da verilebilir, ortak illiyetin en belirgin şekli zararlı sonucun birden çok kişinin kusurlu davranışıyla meydana gelmesi halinde görülür.)” Yarışan İlliyet “birden çok sebeplerden her birinin zararlı sonucu aynı zamanda birbirinden bağımsız olarak tek başına meydana getirmeye elverişli olduğu hallerde yarışan illiyetten bahsedilir, örneğin ayrı ayrı iki fabrikadan bir göle dökülen atıklardan her biri içerdiği zehirli madde dolaysıyla balıkların ölümüne sebebiyet vermekte ise, fabrika sahiplerinden her biri birbirinden bağımsız olarak zararlı sonucu gerçekleştirmiş olmaktadır. Yarışan illiyet halinde de müteselsil sorumluluk söz konusu olur, dolasıyla sorumluluklardan her biri kendi davranışı olmasaydı bile zararlı sonuç yine meydana gelecekti şeklinde bir savunmada bulunarak sorumluluktan kurtulamaz, aksi halde her sorumlu aynı savunmada bulunarak zarar, zarar görenin üstünde kalır” seçimlik illiyet ” (zararlı sonucu, birden çok sebepten yalnız biri fiilen meydana getirmiş olmakla beraber somut olayda bu sebeplerin hangisi olduğu bilinemediği takdirde, seçimlik illiyetten söz edilir. )” şeklinde bahsedildiği, somut olayımızda ise; yukarıdaki açıklamalar da dikkate alındığında, birden çok sebebin varlığı sabit olduğu, bu durumda davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları (kusurları farklı ise bu durumun bir iş ilişkisi olduğu dikkate alınmıştır)

Mahkememiz dosyasına kazandırılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporlarında; Sürücü …’ın %60, sürücü …’ın %20 oranında, sürücü …ise %20 oranında kusurlu olduğu, davacının iyileşme süresinin 18 aya kadar uzayabileceği, bu sürenin 9 ayında bir başkasının bakım ve yardımına ihtiyaç duyacağı, davacının geçici iş göremezlikten kaynaklı 19.657,76 TL, sürekli iş göremezlikten kaynaklı 353.185,53 TL, iyileşme döneminde bakıcı giderinden doğan 19.657,76 TL, kaçınılmaz tedavi masrafından kaynaklı 7.200,00 TL zararının bulunduğu bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporlarının hukuka, oluşa ve denetime açık olmakla, mahkememizce de bilirkişi raporu benimsenmiş olup, tüm bu hususlar değerlendirildiğinde ve Yüksek Yargıtay . HD’nin …Esas, …Karar sayılı ilamı, aynı dairenin 2014/9573, 2017/519 sayılı ilamları ile Konya BAM . HD’nin …E, …K, ve aynı dairenin …Esas, …K, sayılı 28/01/2021 tarihli ilamları ile Yargıtay . HD’nin 24/02/2021 tarihli …Esas, …Sayılı ilamı ile Yargıtay . HD’nin… Esas, …Karar ile 22/06/2021 tarihli ve Yargıtay . HD’nin …Esas, …K sayılı ilamının da aynı doğrultuda olduğu anlaşıldığından maddi tazminatlar açısından kazaya karışan aracın hususi olması da değerlendirildiğinde yasal faize hükmedilmesi gerekmiştir.
Bir kısım davalıların birlikte kusur ve hatır taşıması yönündeki itiraz ve defileri var ise de; dosya kapsamında bu yönde bilgi belge olmadığından itibar edilmemiştir. (Ceza dosyasında bu yönde bilgi yoktur.) (Eldeki davada davacı bisiklet sürücüsüdür, davacının dosya kapsamındaki, ceza dosyasındaki, kaskı ve reflektif gibi herhangi bir koruyucu tedbiri bulunmadığı yönünde bilgi-belge olmadığından birlikte kusura yönelik savunmaya itibar edilmemiştir, diğer taraftan olayın gerçekleşmesinde davacıya bir kusur da atfedilmemiştir.)
Mahkememiz dosyasına kazandırılan İstanbul ATK tarafından tanzim edilen çelişkiyi giderir nitelikte olan rapor esas alınmıştır (her ne kadar ceza dosyasında ihtimalli kusur raporu var ise de ceza mahkemesinin hükme esas aldığı 2. İhtimal ile mahkememizce çelişkiyi gideren rapor uyumlu raporlardır)
Yine dava öncesi, davacı tarafından sigorta şirketine ve …başvuru olduğundan bu yöndeki itirazlara da itibar edilmemiştir.
Dosyada manevi tazminatlar bakımından yapılan incelemede ise; davacı …meydana gelen kaza nedeniyle son derece zor günler yaşadığını, vücudunda oluşan kırıkların ve yaralanmaların fiziksel hayatını etkilediğini ve yatalak durumda bulunmakla birlikte birden fazla kez operasyon geçirmek zorunda kaldığını ve manen zarar gördüğünü, meydana gelen kazanın derin acısı ile birlikte manevi zarara uğradığını, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, haksız eylemin ağırlığı, kusur durumu ve diğer hususlar dikkate alınarak aynı zamanda”hükmedilcek bu para, zarara uğrayandan manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır, bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir, takdir edilecek miktarı mevcut halde elde edilecek tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır” (Yüksek Yargıtay . HD’nin 06/06/1999 Tarih, ….; . HD’nin 18/06/1998 tarih, ….), “hükmedilcek bu para, zarara uğrayandan manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır, bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amcına göre belirlenmelidir, takdir edilecek miktarı mevcut halde elde edilecek tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır” (Yüksek Yargıtay . HD’nin 06/06/1999 Tarih, …; . HD’nin 18/06/1998 tarih, ….), Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebi ile duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde bulundurularak hak ve nesafet çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır, zira TMK’nın 4. Maddesinde kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre takdir edeceği öngörülmüştür.( Yüksek Yargıtay . HD’nin 23/02/2015 Tarih …Esas ….Karar) anılan emsal kararların da dikkate alınması ve Yüksek Yargıtay . HD’nin 23/02/2015 Tarih …Esas …Karar yine HGK’nın 23/06/2004 tarihli, …sayılı kararında “22.06.1966 günlü ve …sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır” şeklinde hüküm geçtiği görülmekle anılan emsal kararlar olay tarihi ile karar tarihi arasındaki geçen süre de dikkate alınarak manevi tazminatlar bakımından mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
DAVACININ DAVASININ KISMEN KABULÜ İLE;
A-Maddi Tazminat yönünden;
1-Davacının 19.657,76 TL Geçici iş göremezlik, 353.185,53 TL Sürekli iş göremezlik, 19.657,76 TL Bakıcı gideri, 7.200,00 TL Kaçınılmaz tedavi gideri zararına bağlı olmak üzere toplam 399.701,05 TL maddi tazminatın …ve …yönünden olay tarihi olan 06/06/2016 tarihinden, …. yönünden ise 17/02/2017 tarihinden, …yönünden ise temerrüt tarihi olan 05/02/2017 tarihinden itibarenitibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte (Allianz Sigorta A.Ş ve …yönünden kaza tarihinde geçerli olan poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
B-Manevi Tazminat Yönünden;
1-25.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …ve …’dan olay tarihi olan 06/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Maddi tazminat yönünden; Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 27.303,57 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 171,46 TL’nin mahsubu ile bakiye 27.132,11 TL harcın davalılar …, …, …ve …müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
3-Manevi tazminat yönünden; Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.707,75 TL karar ve ilam harcının davalılar …ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
4-Maddi tazminat yönünden; Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 5.001,35 TL yargılama gideri, Necmettin Erbakan Üniversitesi Döner Ser. Tarafından kesilen 30/03/2021 tarihli 200 TL lik, (Dr. …adına ödenen) dekont, 30/03/2021 tarihli 200 TL lik ( Dr. …adına ödenen) dekont, 30/03/2021 tarihli 200 TL lik (Dr. …adına ödenen) dekont 30/03/2021 tarihli, 500 TL lik ( Dr. …adına ödenen dekont) ile 1.000,30 TL ıslah harcı, 368,18 TL tamamlama harcı ve 259,16 TL ilk yargılama gideri toplamı olan 7.728,99 TL’nin davalılar …, …, …ve ….müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Manevi tazminat yönünden; yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
6-Davacı tarafından dava başında yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
7-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 36.429,07 TL vekalet ücretinin davalılar …, …, …ve …müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8- Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar …ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9- Davalılar …ve …kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden manevi tazminat yönünden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …ve …VERİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı …vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2021

Katip Hakim

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.