Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/827 E. 2021/428 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ:
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte bulunan ” İtirazın iptali ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili şirket arasında …İslam Kültür Sarayı İzolasyon projesi için sözleşme imzaladıklarını, bu sözleşmeye göre kubbe osb üstü, kubbe altı ısı yalıtım sprey köpük, çelik çatı, çelik çatı ısı sünger üstüne polyurea kaplama, çelik çatı polyurea üstü RAL 1013 Poliüretan Boya Uygulaması yapılması konusunda anlaştıklarını, 1. Ve 2. İmalatlara sözleşme tarihinden önce peşinat alınmadan iyi niyet çerçevesinde başlandığını, ve fatura ile yapılan işin firmaya ulaştırıldığını, davalı firmanın sözleşmeye göre %20 ön peşinat ödemesini 18/05/2015 tarihinde müvekkilinin sözlü baskıları neticesinde banka hesaplarına havale yapıldığını, geri kalan fatura tutarı için 90-120 gün vadeli çek ödemesini gerçekleştirmediğini, çatıya ilişkin bir takım montajların ise müvekkili firmaya geç teslim edildiğini, bu süre içerisinde davalı firmanın sözleşme gereği ödemesi gerekli ilk faturadan kalan çeki de ödemediğini, bir takım peşinatların ve ödemelerin geç yapılmasına rağmen müvekkili firmanın sözleşmedeki işlerini yapmaya devam ettiğini ve neticede müvekkilinin işleri sorunsuz teslim ettiğini, müvekkili firmanın sözleşmenin kendisine verdiği tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini fakat davalı firma tarafından müvekkili firmaya ekstra sözleşme dışı iş verildiğini, müvekkilinin davalı tarafa sözleşmeden kaynaklanan hiçbir borcu kalmadığını, bunun üzerine taraflar arasında iş teslim tutanağı imzalandığını fakat davalı tarafın kendisine düşen ödeme yükümlülüğünü hep geç veya eksik yerine getirdiğini, bunun üzerine 104.768,52 TL lik fatura bedelini eksiksiz olarak ödenmesinden dolayı bakiye kısmının tahsili için Konya . İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasından takip yapıldığını, davalı yanın takibe itiraz ettiğini, yapılan itirazın iptali ve takibin devamı için iş bu davayı açtıklarını, açılan davanın kabulünü talep ettikleri görülmüştür.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın ikame ettiği davanın asılsız olduğunu, davaya konu sözleşmeye göre 06/05/2015 tarihinde imzalandığını, davacı tarafın kendi üzerine düşen edimleri yerine getirmediğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre işini tam ve sağlıklı olarak yapmadığını, garanti süresinde davacının sorumluluğunun devam etmesine rağmen 3 farklı noktada su kaçağı olduğunu davacıya bildirdiğini, ancak 48 saat içerisinde gelip tamirat yapması gerekirken davacı tarafça tamirat yapılmadığını, kendilerinin de karşı davacı olduklarını, sözleşme şartlarına rağmen davacı tarafça işin zamanında teslim edilmediğini, işin yaklaşık 45 gün gecikmeli, geçici kabul ile teslim edildiğini, ayrıca işin ayıplı olarak teslim edildiğini, garanti kapsamında olmasına rağmen oluşan arızaların da tamir edilmediğini, bu nedenle de müvekkili tarafından cezai hükümler uygulanarak davacıya yapılacak ödemelerden ceza tutarı oranındaki miktarın kesilerek ödeme yapıldığını, açılan davanın reddi ile taraflarınca açılan karşı davanın kabulünü talep ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karara göre mahallinde 14/07/2017 tarihinde keşif icra edildiği, görülmüştür.
Mahkememiz dosyasına bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda özetle; davalı …ait incelenen 2015 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, 2015 yılı envanter defterinin yazılı olmadığı, bunun dışında incelenen ticari defterlerin muhasebe usul ve esaslarına uygun şekilde tutulduğu ve ticari defterlerin birbirini teyit eder nitelikte olduğunun tespit edildiği, davalı …ait incelenen ticari defterlerde taraflar arasında 06/05/2015 tarihinde yapılan alt yüklenici sözleşmesinden kaynaklanan bir ticari ilişkinin var olduğu, Konya . Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasında takip konusu olan 28/07/2015 tarihli 104.768,52 TL tutarlı faturanın davalının ticari defterlerinde yer aldığı, dava konusu edilen faturaya ilişkin davalı tarafından yapılan kısmi ödemelerden sonra 2015 yılı sonu itibariyle davanın davacıya takip konusu faturadan kaynaklanan 29.687,77 TL tutarında bakiye borcunun bulunduğunun tespit edildiği, inşaat mühendisi bilirkişilerin yaptığı tespitlere göre dosya içindeki yapılan işe ait faturalardan işin toplam bedelinin 153.687,77 TL olduğu ve taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre geciken her gün için sözleşme bedelinin binde beşi cezai işlem uygulanacağı, 45 günlük gecikme cezasının ise 35.929,75 TL olduğunun hesap edildiği, inşaat mühendisi bilirkişilerin yaptığı tespite göre; Hatalı ve kusurlu imalatların yeniden yapılıp uygun hale getirilmesi için gerekli bedelin ise 4.000,00 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasına aynı bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen bilirkişi ek raporunda özetle; Hatalı ve kusurlu imalatların yeniden yapılıp uygun hale getirilmesi için gerekli bedelin; kök raporda 4.000 TL olarak hesap edilmiş olup aynı hesaplamaları ve görüşlerin aynen tekrar edildiğini bildirmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca Bakırköy . Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, bilirkişinin raporunda özetle; işin davacının kusuru nedeniyle geç teslim edildiği kanaatine varılması durumunda gecikme cezasının 34.332,87 TL olarak hesaplandığı, ancak sözleşme gereğince davacı şirketin, asıl iş sahibi …tarafından davalı şirkete kesilen 38.788,86 TL gecikme cezasını ödemekle sorumlu tutabileceği, davacının kusuru nedeniyle işin eksik ve hatalı teslim edildiği kanaatine varılması durumunda, ortaya çıkan zarar ve ziyan nedeniyle gecikilen her gün için sözleşme bedeli olan 159.687,77 TL nin binde beşi oranında gecikme cezası uygulanabileceği, bilirkişiler tarafından hazırlanan 18/04/2018 tarihli raporda belirtilen, hatalı ve kusurlu imalatların giderilmesi için yapılan piyasa fiyat araştırması neticesinde, yeniden yapılıp uygun hale getirilmesi için gerekli olan 4.000,00 TL bedelin davacı firma tarafından talep edileceğinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyetinin raporunda özetle; tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden herhangi bir alacaklarının olmadığı bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan tüm bilirkişi raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili davalı şirket ile müvekkili şirket arasında …İslam Kültür Sarayı İzolasyon projesi için sözleşme imzaladıklarını, bu sözleşmeye göre kubbe osb üstü, kubbe altı ısı yalıtım sprey köpük, çelik çatı, çelik çatı ısı sünger üstüne polyurea kaplama, çelik çatı polyurea üstü RAL 1013 Poliüretan Boya Uygulaması yapılması konusunda anlaştıklarını, 1. Ve 2. İmalatlara sözleşme tarihinden önce peşinat alınmadan iyi niyet çerçevesinde başlandığını, ve fatura ile yapılan işin firmaya ulaştırıldığını, davalı firmanın sözleşmeye göre %20 ön peşinat ödemesini 18/05/2015 tarihinde müvekkilinin sözlü baskıları neticesinde banka hesaplarına havale yapıldığını, geri kalan fatura tutarı için 90-120 gün vadeli çek ödemesini gerçekleştirmediğini, çatıya ilişkin bir takım montajların ise müvekkili firmaya geç teslim edildiğini, bu süre içerisinde davalı firmanın sözleşme gereği ödemesi gerekli ilk faturadan kalan çeki de ödemediğini, bir takım peşinatların ve ödemelerin geç yapılmasına rağmen müvekkili firmanın sözleşmedeki işlerini yapmaya devam ettiğini ve neticede müvekkilinin işleri sorunsuz teslim ettiğini, müvekkili firmanın sözleşmenin kendisine verdiği tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini fakat davalı firma tarafından müvekkili firmaya ekstra sözleşme dışı iş verildiğini, müvekkilinin davalı tarafa sözleşmeden kaynaklanan hiçbir borcu kalmadığını, bunun üzerine taraflar arasında iş teslim tutanağı imzalandığını fakat davalı tarafın kendisine düşen ödeme yükümlülüğünü hep geç veya eksik yerine getirdiğini, bunun üzerine 104.768,52 TL lik fatura bedelini eksiksiz olarak ödenmesinden dolayı bakiye kısmının tahsili için Konya . İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyasından takip yapıldığını, davalı yanın takibe itiraz ettiğini, yapılan itirazın iptali ve takibin devamı için iş bu davayı açtıklarını, açılan davanın kabulünü talep etmiş, davalı yan yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini ibraz etmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenlendiği, Konya . İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasından davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine ilamsız icra yolu ile icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın iptali davasının süresinde olduğu görülmüştür.
Ayrıca iş bu davanın konusu ile ilgili olarak;
ESER (İSTİSNA) SÖZLEŞMESİ (Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri Prof Dr. …- Prof Dr… )
Kavram
Türk Borçlar Kanunu’nun 470 vd. Maddelerinde yer alır. Türk Borçlar Kanunu’nun 470. Maddesine göre, yüklenicinin bedel karşılığında bir şeyi meydana getirme borcunu üstlendiği sözleşmeye eser sözleşmesi denir. Bu sözleşmeyle yüklenici, iş sahibi için bir iş görmeyi üstlenmektedir, fakat buradaki iş görmenin özelliği, yüklenicinin bu iş görmeyle belirli bir sonucu yaratmayı borçlanmış olmasıdır ki, bu sonuç Türk Borçlar Kanunu’nda eser terimiyle anılmıştır. Eser sözleşmesinin kendine özgü olan ve onu öteki işgörme amacını güden sözleşmelerden ayıran da işte bu özelliktir.(syf.463)
Öğeleri
A.Bir Eser Meydana Getirme
1.Eser Kavramı
Sözleşmenin temel kavramı eserdir. Eserin meydana getirilmesi eser sözleşmesinde yüklenicinin temel edimidir. Fakat tek başına eserin meydana getirilmesi yeterli değildir, eserin teslimi de gerekir. Eser sözleşmesine özelliğini veren de yüklenicinin meydana getirdiği eseri teslim etmesidir.(syf. 464)
2.Meydana Getirme Kavramı
Eserin meydana getirilmesine ilişkin faaliyet, niteliği itibariyle bir yapma edimidir. (Syf.468)
B. Bedel (Ücret)
Eser sözleşmesinin ikinci öğesi de, ortaya çıkarılacak eser karşılığında işsahibinin bir bedel ödeme borcu altına girmiş olmasıdır. Sözleşmenin aslî unsurlarından bir diğerinin işsahibinin bedel ödeme taahhüdü oluşturur. (Syf. 470)
C. Anlaşma
Eser sözleşmesinin üçüncü öğesi de, TBK’nın 470. Maddesinden anlaşılacağı üzere, yüklenicinin, işsahibi adına bedel karşılığında bir eser (sonuç) yaratacağı konusunda bunların anlaşmış olmalarıdır. Rızaî bir sözleşmedir Kural olarak bu sözleşme belirli bir biçime bağlı değildir. Eser sözleşmesi rızaî bir sözleşme niteliğini taşıdığından, işgörme sonucu üzerinde tarafların anlaşmış olmaları sözleşmenin kurulması için yeterlidir. İş sahibinin bedel ödemesine karşılık yüklenicinin bir edim sonucundan sorumlu olmasına ilişkin anlaşma, açıkça veya örtülü olarak yapılabilir. Bu sözleşme kural olarak şekle bağlı değildir. (syf. 473)
3. Sözleşmenin Tarafları
Yüklenici ve işsahibi sözleşmenin taraflarını oluşturur. İş sahibi eseri ısmarlayan, sipariş veren kişidir. Diğer işgörme sözleşmelerinde olduğu gibi eser sözleşmesinde de işin görülmesinin talep eden taraflra, ki bu işsahibidir, deyim yerindeyse işin efendisidir. Yüklenici ise ısmarlanan, sipariş verilen eseri meydana getirme borcu altına olan kişidir. Kural olarak hak elyietine sahip herkes eser sözleşmesinin tarafı olabilir. Gerçek kişiler gibi tüzel kişiler de işsahibi veya yüklenici sıfatını taşıyabilir. Taraflar kamu hukuku veya özel hukuk tüzel kişisi de olabilir. Özellikle işsahibinin bir kamu hukuk tüzel kişisi olmasına sık rastlanılır. Buna karşın, yüklenici ile yapılan bu gibi sözleşmeler de özel hukuk karakterlidir. Yüklenici eseri bütünüyle veya kısmen meydana getirme borcu altına girebilir. Yüklenici eserin meydana getirilmesinde kullanılan plan projelerin hazırlanmasını da üstlenebilir. Eserin bütününü tamamlayarak teslimini de borçlanan yükleniciye “genel yüklenici” de denilmektedir. (Syf. 476-477)
4. Eser Sözleşmesinin Hukukî Niteliği ve Benzer Sözleşmelerden Farkları
A. Eser Sözleşmesinin Hukukî Niteliği
Tarafların edimleri birbirlerinin karşılığını oluşturduğu için eser sözleşmesi tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Gerçekten eser sözleşmesinde yüklenicinin aslî edimi olan meydana getirilen eserin teslimi borcu ile, işsahibinin asl3ı edimi olan bedel ödeme borcu karşılıklılık ilişkisi içindedir. Fakat yüklenicinin aslî edimi yalnızca eserin meydana getirilmesi değil, aynı zamanda sözleşmeye uygun olarak meydana getirilen eserin teslim edilmesidir. Zira eser sözleşmesinde yüklenici sonuçtan sorumludur. Meydana getirme eylemi, sonucun elde edilmesine yönelik bir faaliyettir. Fakat meydana getirme, nitelikli bir işgörme faaliyetidir. Öğretide hakim olan görüşe göre eser sözleşmesi sürekli borç doğuran bir sözleşme değil, ani edimli bir sözleşmedir. (syf. 479)
5. Yüklenicinin Hak ve Borçları
A. Borçları
Yüklenicinin aslî edimi, meydana getirdiği eseri teslim etmektir. Buna bağlı olarak yüklenicinin borçları eserin meydana getirilmesi ve teslim edilmesiyle doğrudan ilgilidir. Aşağıda yüklenicinin borçları ayrı ayrı incelenmiştir. (Syf. 485)
1.Eseri Meydana Getirme ve Teslim Etme Borcu
a. Eseri Meydana Getirme Borcu
Bir eser sözleşmesinde, yüklenici, ıslanan eseri sözleşmedeki koşullara uygun biçimde meydana getirerek işsahibine teslim etme borcu altındadır. Yüklenicinin aslî borcu, eseri meydana getirerek işsahibine teslim etmektir. Bu, eser sözleşmesinde yüklenicinin sonuçtan sorumlu olmasının bir sonucudur. Asıl olan ısmarlanan eseri (sonucu) sözleşmeye uygun olarak meydana getirmektir. Eserin meydana getirilmesi yeterli olmayıp, ayrıca işsahibine tesliminin de ana borç olduğu kabul edilmektedir. Eser meydana getirme borcu TBK 470 hükmünde açıkça, eser sözleşmesinin esaslı unsuru olarak düzenlenmiştir. Fakat, yüklenicinin sonuçtan (ve dolayısıyla meydana getirilen eserin tesliminden) sorumlu olduğu ve sonuca ulaşılabilmesi için de eserin meydana getirilmesi gerektiği göz ardı edilemelidir.(syf. 485)
b. Eseri Teslim Borcu
Yüklenicinin eseri meydana getirerek teslim etme borcu, kanunda açıkça düzenlenmemiştir; ancak teslimden söz eden birçok maddede (TBK 473/I, 474/I, 475, 478, 479/I) bu borcun, yasakoyucu tarafından örtülü olarak (zımnen) kabul edildiği sonucu çıkmaktadır. Açıkça düzenlenmemiş olmasına rağmen, eser sözleşmesinde teslim borcunun yüklenicinin aslî borcu olduğu kabul edilmektedir. Zira işsahibinin sözleşmeye olan menfaati taamlanmış eserin teslimiyle gerçekleşir.
aa. Genel Olarak Eseri Teslim Borcu
Teslim, tamamlanmış eserin işsahibine ifa olarak sunulması, onun fiilî egemenliğine geçirilmesidir. Eserin meydana getirilmesinin ardından, eserin teslimi ile tamamlanır. Eser bütünüyle tamamlanmadan yaılan teslim önerisini iş sahibi kabul etmek zorunda değildir. Kural eserin bütün olarak tamamlanmasının ardından teslime elverişli hale gelmesidir. Teslimin ve teslim almanın önemli sonuçları vardır. Örneğin teslim ile birlikte ücret alacağı muaccel olur. (TBK 479), ayıptan sorumluluktan doğan zaman aşımı işlemeye başlar. (TBK 478), ayıp ihbarı ancak teslimden sonra yapılabilir vs. Teslimin iki unsuru bulunmaktadır. Bunlardan ilki eserin bütün olarak tamamlanması ve ikinci olarak da işsahibine arz edilmesidir. Kural larak sözleşmeye göre tarafların kararlaştırmış olduğu bütün işlerin bitirilmesi anlaşılır. Fakat eserin ayıplarının bulunması, tamamlanmış sayılmasına ve işsahibine sunulmasına engel değildir. Hatta tamamlanmamış olsa bile, eser, işsahibi tarafından ifa olarak kabul edildiği takdirde yine teslim edilmiş sayılır. Teslim alma kural olarak herhangi bir şekle bağlı değildir; açık örtülü ve farazî olarak gerçekleşebilir. Eserin teslim edildiğini yüklenici kanıtlamalıdır. Tamamlanmamış eserler, kural olarak teslim ve kabule konu olamaz, işsahibi tamamlanmamış eseri kabule zorlanamaz. Eserin bütünü dikkate alındığında küçük bazı işlerin henüz tamamlanmadığını ileri sürerek teslim almaktan kaçınma bazen dürüstlük kuralına (TMK 2) aykırı olabilir. Talî ve önemsiz sayılabilecek işlerdeki eksiklik ise eserin teslim edilmiş sayılmasına engel değildir. (Syf. 486-487-488-489)
bb. Teslim Borçlunun İfa Şekli
Taşınırlarda teslim borcu, eserin işsahibinin egemenlik alanına geçirilmesiyle yerine getirilir. Yüklenici işsahibinin esere doğrudan doğruya zilyet olmasını sağlamalı ve onun zilyetliğini engelleyici durumları ortadan kaldırmalıdır. (syf. 489)
cc. Teslim Borcunun İfa Zamanı
Eseri teslim borcunun ifa zamanını taraflar sözleşmede diledikleri gibi belirleyebilirler. Sözleşmede kararlaştırılmadığı takdirde teslim borcunun ifa zamanı TBK’nın 90. Maddesine göre belirlenir. TBK’nın 90. Maddesine göre teslim borcunun, eserin tamamlanması ile birlikte muaccel olduğu kabul edilir. Teslim borcunun ifa zamanı, eser sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümünde de önem taşımaktadır. Özellikle ayıba karşı tekeffülle ilgili olarak gözden geçirme ve bildirim sürelerinin belirlenmesinde (TBK 474) ve zamanaşımının belirlenmesinde (TBK 478) ücret alacağının muaccelo lmasında (TBK 479) yarar ve hasarın işsahibine geçmesinde (TBK 483) kararlaştırılan ceza koşuluna etkisinde (TBK 179) teslim borcunun ifa zamanı önem taşır. (Syf. 493)
dd. Teslim Borcunun İfa Yeri
Konusu taşınmazlara ilişkin iş görme olan sözleşmelerde teslim borcunun ifa yeri doğal olarak taşınmazın bulunduğu yerdir. Teslim borcu aranılacak borç sayılır ve yüklenicinin bulunduğu yerde teslim edilmelidir. Fakat taraflar sözleşmeyle bunun aksini kararlaştırabilirler. (Syf. 493)
ee. Teslim Borcunu İfada Temerrüt
Teslim zamanının gelmesine rağmen eseri tamamlamayan veya tamamladığı halde teslim etmeyen yüklenici temerrüde düşer. Temerrüdün şartları bakımından TBK’nın 117 vd. Hükümleri eser sözleşmesinde teslim borcunu ifada temerrütte de uygulanır. Gerek fiili zarar gerek yoksun kalınan kâr, gecikme tazminatının kapsamına dahildir. Buna göre işsahibi, üretim veya kira kaybından, kredi faizlerinin artmasından veya daha fazla kredi faizi ödemekten doğan veya cezaî şartlar gibi üçüncü kişilere ödediği tazminatlardan kaynaklanan zararının yükleniciden talep edebilir. İşsahibi teslim borcunu ifada temerrüde düşen yükleniciye bir ihtar çekerek vereceği ek sürenin sonuçsuz kalması üzerine sözleşmeden dönerek menfi zararının tazminini de talep edebilir.
2. Eseri Sadakat ve Özenle Yapma Borcu
a. Sadakat Borcu
İşgörme sözleşmelerinde, kararlaştırılan işi yerine getirecek olan borçlu, işi görürken, alacaklının menfaatlerini de gözetmek zorundadır. Nitekim yüklenicinin, iş sahibinin haklı menfaatlerini gözetmek zorunda olduğu Türk Borçlar Kanununda açıkça hükme bağlanmıştır. (TBK 471/I). (Syf. 497)
b. Özen Borcu
aa. Genel Olarak
Eser sözleşmesindeki özen borcu, sözlemeye tümden egemen olan genel bir -niteliğe sahiptir ve sadakat borcunun somutlaştırılmış bir şeklidir. Yüklenici, sözleşmenin her safhasında ve yerine getirmesi gereken borçların tamamında işini özenle yapmalıdır.(Syf. 499)
bb. Yükleniciden Beklenen Özenin Ölçüsü
Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmeside, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.
cc. Özen Borcunun Uygulanacağı Haller
aaa. Eserin Meydana Getirilmesinden Önceki Safhada Özen Borcu:
Yüklenici bir işi üstlenirken öncelikle, mesleki bilgi ve tecrübesinin uzmanlığın mali gücünün o iş için yeterli olup olmadığını iyice tartmalı ve kendisini yetersiz görürse işi almaktan kaçınmalıdır.(Syf. 501)
bbb. Eserin Meydana Getirilmesi Aşamasında Özen Borcu:
Yüklenici sadece işin başında gerekli tedbirler almakla yetinmemeli, eserin meydana getirilmesinde, hatta teslim aşamasına kadar, özen borcuna uygun hareket etmelidir.
ccc. Eserin Meydana Getirilmesinden Sonraki Aşamada Özen Borcu:
Eser tamamlanmış olsa bile, yüklenicinin özen borcu, eserin teslim edilmesine kadar devam eder.
dd. Özen Borcuna Aykırılığın Hukuki Sonuçları
Teslim edilen eserde bir bozukluk veya noksanlık söz konusu ise kural olarak özen borcuna aykırılık değil, ayıptan sorumluluk hükümleri uygulanır. (TBK 474 vd.). (Syf. 506)
3.Eser Bizzat Yapma veya Gözetimi Altında Yaptırma Borcu
A. Kural: Yüklenicinin Eseri Şahsen Meydana Getirmesi
Türk Borçlar Kanunu’nun83. Maddesinde göre, borçlu kural olarak edimini şahsen yerine getirmek zorunda değildir. Yüklenici işi bizat kendisi yapma ya da kendi yönetimi altında yaptırma borcuyla yükümlüdür. Ancak yapılacak iş, kişisel beceriyi gerektirmiyorsa, o zaman yüklenici işi bir başkasına yaptırabilir. (TBK 471/III). (Syf. 508)
B. Yüklenicinin Eseri Başkasına Yaptırma Yetkisi
İşin niteliğine göre kişisel yeteneklerin önemli olmadığı işleri yüklenici firma başkasına da yaptırabilir. (TBK 471/III,c.2) (Syf 511)
4. Araç, Gereç ve Malzemeye İlişkin Borçlar
A. Araç ve Gereci Sağlama Borcu
Aksine adet veya sözleşme yoksa, yüklenici eseri meydana getirmek için kullanağağı araç ve gereci, kendisi temin etmekle yükümlüdür. (TBK 471/ IV) (Syf. 513)
b. Malzemeyi Sağlama Borcu
Malzeme kavramı araç ve gereçten farklıdır. Eserin meydana getirilmesinde kullanılan ve onun bünyesine dahil olan maddeler malzemeyi oluşturur.
5. Genel Bildirim (ihbar) Borcu
Yüklenicinin, ortaya çıkan önemli hususları, işsahibine gecikmeksizin bildirme (ihbar) borcu da vardır. İşsahibinin sağladığı malzemenin veya eserin yapılması için gösterdiği yerin ayıplı olduğu anlaşılırsa veya eserin gereği gibi ya da zamanında meydana getirilmesini tehlikeye düşürecek başka bir durum ortaya çıkarsa -grev ya da ulaşımın, dolayısıyla malzeme gelişinin durması nedenlerle aksama ve gecikme- yüklenici bu durumu hemen işsahibine bildirmek zorundadır; bildirmezse bundan doğacak sonuçlardan sorumlu olur. (TBK 472/III). (syf. 516)
6. Eseri Meydana Getirme Zamanında Başlama ve Eseri Zamanında Bitirme Borcu
Yüklenici işe zamanında başlamaz veya sözleşme şartlarına aykırı olarak işi geciktirir ya da işsahibinin kusuru olmadan meydana gelen gecikme işin kararlaştırılan zamanda tamamlanmasına engel olacak derecede bulunursa, işsahibi teslim için kararlaştırılan zamanı beklemeye mecbur olmaksızın sözleşmeden dönebilir. (TBK473/I) (Syf. 519)
7. Ayıbı Üstlenme Borcu
Ayıbı üstlenme borcu, yüklenicinin eseri teslim borcunun tamamlayıcısıdır. Yükleyicinin eseri meydana getiri teslim etmesine ilişkin aslı yükümlülüğüne, eserin ayıpsız olarak meydana getirilmesi de dahildir. Nitekim bu düşünceyle , ayıbı üslenme borcu TBK’da özel olarak düzenlenmiştir. (TBK 474-478). (Syf. 522)
A. Ayıptan Doğan Sorumluluğun Koşulları
Ayıplı ifa, ifa edememe hallerinden birini oluşturur. Satış, kira gibi sözleşmelerde olduğu gibi, eser sözleşmesinde de sözleşme konusunun ayıpsız biçimde teslimi gerekir.
aa. Ayıplı Bir Eser Teslim Edilmiş Olmalıdır.
Yüklenicinin ayıptan sorumlu tutulabilmesi için, eser tamamlanarak işsahibine teslim edilmiş olmalıdır. Henüz bitmemiş bir eser teslim edilmiş sayılamayacağı için, mevcut haliyle beklenen nitelikleri taşımasa bile ayıp sebebiyle sorumluluk hükümleri de uygulanmaz. Nitekim TBK’nın 474. Maddesinde eserin teslim edilmiş olması gerektiği açıkça ifade edilmiştir. (syf. 522-523)
bb. Eser Ayıplı Olmalıdır.
Sözleşme ile kararlaştırılan niteliklerin bulunmaması veya bulunması gereken niteliklerdeki eksiklik ayıp olarak nitelendirilir.
cc. Ayıp İşsahibine Yüklenmemelidir.
Yüklenici seri meydana getirirken, işsahibi de genellikle aktif bir role sahiptir. Yasakoyucu TBK’nın 476. Maddesinde yüklenicinin sorumlu tutulabilmesi için, eserdeki ayıbın işsahibine yüklenememesini bir şart olarak hükme bağlamıştır. Başka bir ifadeyle eserdeki ayıp işsahibine yüklenebilecek bir sebepten kaynaklanıyorsa yüklenici sorumlu tutulmaz. (syf524)
dd. Eser Kabul Edilmemiş Olmalıdır
Açıkça veya örtülü olarak işsahibi eseri kabul ederse yüklenici sorumluluktan kurtulur. Buna karşılık işsahibi eseri kabul etmiş olmasına rağmen ayıp kasten gizlenmişse veya gizli ayıp söz konusu ise yüklenici yine sorumlu olur.(TBK 477/I) Hakim, ayıbın zamanında bildirili bildirilmediğini resen araştıramaz ise de ayıbın geç bildirilmediği sabit olunca bunun sonucunu resen uygular. (syf. 525)
ee. Gözden Geçirme ve Bildirim Külfeti Yerine Getirmiş Olmalıdır
Eserin ayıplı olması dolayısıyla sahip olunan hakların kullanılabilmesi için gözden geçirme ve bildirim külfetleri de yerine getirilmiş olmalıdır. Gözden geçirme ve bildirim külfetinin yerine getirilmesi öncelikle eserin tamamlanarak ifa amacıyla işsahibine teslimine bağlıdır. (Syf.526)
B. İşsahibinin Eserin Ayıplı Olmasından Doğan Hakları
TBK’nın 475. Maddesine göre, eserin ayıplı olması durumunda işsahibi sözleşmeden dönebilir ya da bedelin indirilmesini talep edebilir veya eserin ücretsiz onarılmasını isteyebilir. Seçilebilecek hakların her üçü de kullanılmakla tükenir, geri alınması mümkün değildir. Bu haklardan biriyle birlikte işsahibi zararının tazminini de talep edebilir hakların kullanılması için yüklenicinin kusurlu olması şart değilse de tazminat tale edilebilmesi için kusurlu olması şarttır.
aa. Sözleşmeden Dönme Hakkı
Yukarıda belirlenen koşulların yanında, meydana getirilen eser, kullanılamayacak veya hakkaniyete göre kabulü beklenemeyecek derecede ayıplı olursa işsahibi sözleşmeden dönebilir (TBK 475/I, b.1) (syf.529)
bb. Bedelin İndirilmesini İsteme Hakkı
İşsahibi eseri alıkoyup, bedelden indirim yapılmasını da isteyebilir (TBK 475/I, b.2) (Syf. 531)
cc. Eserdeki Ayıbın Giderilmesini Talep Hakkı
Türk Borçlar Kanunu’nun 475/Ib.3 maddesinde, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, masrafı yükleniciye ait olmak üzere eserin onarılmasının da istenebileceği düzenlenmiştir.
dd. Tazminat Talep Etme Hakkı
İşsahibi tazminat da talep edebilir TBK m.475/II hükmüne göre işsahibinin, genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
C. İşsahibinin Eserin Ayıplı Olmasından Doğan Haklarının Bağlı Olduğu Zaman Aşımı
Yüklenici ayıplı bir eser meydana getirmişse, bu sebeple açılacak davalar, teslim tarihinden başlayarak, taşınmaz yapılar dışındaki eserlerde iki yılın; taşınmaz yapılarda ise beş yılın ve yüklenicinin ağır kusuru varsa ayıplı eserin niteliğine bakılmaksızın yirmi yılın geçmesiyle zamanaşıman uğrar (TBK 478) yirmi yıl gibi uzun bir zamanaşımı süresinin kabul edilmesinde 1999 depreminden sonra karşılaşılan uyuşmazlıkların etkisi olduğu anlaşılmaktadır. Hükümde, adi iş – ticari iş ayrımı yapılmamıştır. Zamanaşımı kabulden itibaren değil, eserin işsahibi tarafından teslim alınmasından itibaren işlemeye başlar.(Syf. 534-535)
B. Hakları
Yüklenicinin ana talep hakkı, teslim ettiği eser karşılığında sözleşmeyle belirlenen ya da sözleşmeyle belirlenmemişse sonrada keşifle belirlenecek (bedelin) kendisine ödenmesini istemektir.
Bedel Ödeme Borcunun İfa Zamanı
TBK’nın 479/I. Maddesi hükmüne göre işsahibinin bedel ödeme borcu eserin teslim edildiği anda muaccel olur.
İşsahibinin ana hakkı, ısmarladığı eserin sözleşmeye uygun biçimde kendisine teslimini istemedir.(Syf. 567)
VII. Eserde Meydana Gelen Zararın (Hasarın) Geçişi
TBK’nın 483. Maddesinde, eserde meydana gelen zararın (hasarın) kime ait olacağı sorunu yanında, kusursuz imkansızlık nedeniyle eser sözleşmesinin sona ermesi de düzenlenmiştir. (Syf. 567)
Tamamlanınca ferdi ile belli olan (parça borcu haline gelen) bir eser söz konusu olmalıdır. (syf.568)
Hasarın tesliminden önce yükleniciye ait olması kuralının istisnaları mevcut olmamalıdır. (syf. 570)
VIII. Eser Sözleşmesinin Sona Ermesi
Eser sözleşmesi de diğer bütün sözleşmelerde olduğu gibi ifa ile sona erer. (syf. 572)
A.yaklaşık Keşif Bedelinin Aşılması Yüzünden Sözleşmeden Dönme
B.tam Tazminat Karşılığı Sözleşmenin Feshi.
C. Karşılıklı Anlaşma ile Sözleşmenin Sona Erdirilmesi
D. Haklı(yada önemli) Nedenle Sözleşmenin Feshi
Eser sözleşmesinin haklı(önemli) bir nedenle feshedilebileceğine ilişkin bir düzenleme TBK’da yer almamaktadır. Bununla birlikte öğretide taraflar için çekilmez, katlanılmaz hallerin ulunması durumunda, ileriye etkili olarak sözleşmenin sona erdirilebileceği kabul edilmektedir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamasında da, eser sözleşmesinin haklı sebeple feshedilebileceği benimsenmektedir.
E. Kusursuz İfa İmkansızlığı Yüzünden Sözleşmenin Sona Ermesi.
Ayrıca iş bu davanın konusu ile ilgili olarak;
TTK 22.. Maddesinde” – (1) Tacir sıfatını haiz borçlu, Türk Borçlar Kanununun 121 inci maddesinin ikinci fıkrasıyla 182 nci maddesinin üçüncü fıkrasında ve 525 inci maddesinde yazılı hâllerde, aşırı ücret veya ceza kararlaştırılmış olduğu iddiasıyla ücret veya sözleşme cezasının indirilmesini mahkemeden isteyemez.” hükmünün bulunduğu,
TBK 179. Maddesinde ” Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir. Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir. Borçlunun, kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır. ” hükmünün bulunduğu
TBK’nın 182. Maddesinde ise ” Taraflar, cezanın miktarını serbestçe belirleyebilirler. Asıl borç herhangi bir sebeple geçersiz ise veya aksi kararlaştırılmadıkça sonradan borçlunun sorumlu tutulamayacağı bir sebeple imkânsız hâle gelmişse, cezanın ifası istenemez. Ceza koşulunun geçersiz olması veya borçlunun sorumlu tutulamayacağı bir sebeple sonradan imkânsız hâle gelmesi, asıl borcun geçerliliğini etkilemez. Hâkim, aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indirir.
” hükmünün bulunduğu görülmüştür.
Dosyanın ayrıntılı incelenmesi neticesinde; Davacı vekilinin 29/03/2021 tarihli yazılı beyanı da dikkate alındığında takip öncesinde borçlunun temerrüte düşürülmediği anlaşıldığından takip öncesi faize hükmedilmemiştir. Ayrıca dosyaya kazandırılan en son alınan bilirkişi raporunda karşılıklı olarak tarafların birbirlerinden herhangi bir alacaklarının kalmadığı şeklinde bir değerlendirme yapılmışsa da, tarafların bu yönde bir taleplerinin olmadığı gibi takas def’i de yoktur. Bu nedenle bilirkişi raporunun bu kısmına itibar edilmemiştir. Yine karşı dava dilekçesinin 3. Paragrafında ” davacı tarafça iş, hem geç hem de ayıplı geçici kabul ile teslim edilmiş, garanti kapsamında olmasına rağmen tamirat da yapılmamış. Bu nedenle de, müvekkil tarafından cezai hükümler uygulanmış ve davacıya yapılacak ödemelerden ceza tutarı oranındaki miktar kesilerek ödeme yapılmıştır. ” şeklinde ikrarı/beyanı karşısında karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Tüm bu bilgiler ve davalı- karşı davacı vekilinin dilekçesi, TBK, TTK ve Eser Sözleşmesi bilgileri de dikkate alındığında Yüksek Yargıtay . H.D’nin 16/01/2017 tarih, …; …sayılı kararının da aynı doğrultuda olduğu görüldüğünden Konya . İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile 29.000 TL üzerinden takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmedilen 29.000 TL nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı karşı davacıdan alınarak , davacı – karşı davalıya verilmesine, davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalı aleyhine açtığı karşı dava nedeniyle gecikme cezasına ilişkin davasının reddine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
Davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacıya açtığı itirazın iptali davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
1-Konya . İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın İPTALİ ile 29.000 TL üzerinden takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte takibin DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Hükmedilen 29.000 TL nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı – karşı davacıdan alınarak , davacı – karşı davalıya verilmesine
3- Davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalı aleyhine açtığı KARŞI DAVA NEDENİYLE gecikme cezasına ilişkin davasının REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.980,99 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 523,83 TL’nin mahsubu ile geriye kalan 1.457,16 TL’nin davalı-karşı davacıdan tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
5- Davacı-karşı davalı tarafından sarfına mecbur kalınan 557,33 TL ilk yargılama harcının davalı-karşı davacıdan tahsili ile davacıya-karşı davalıya VERİLMESİNE,
6- Davacı-karşı davalı tarafından sarfına mecbur kalınan 4.341,90 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre hesaplanan 4.105,04 TL sinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davacıya VERİLMESİNE, geri kalan yargılama giderinin davacı-karşı davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
7- Davalı-karşı davacı tarafından yapılan 326 TL lik yargılama giderinden kabul ret oranına göre hesaplanan 308,216 TL yargılama giderinin davacı-karşı davacıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davalı-karşı davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8- Davacı-karşlı davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 4.350,00 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya VERİLMESİNE,
9- Davalı-karşı davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
10- Taraflarca dava başında depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde kendilerine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/09/2021

Katip Hakim

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.