Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1079 E. 2022/358 K. 30.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :1-
VEKİLİ :
DAVALI :2-
İFLAS DAİRESİ :Konya . İflas Müdürlüğü (… İflas Dosyası)-

DAVA :Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı … A.Ş. vekili tarafından davalılar … Ltd. Şti., … Tic. A.Ş., … A.Ş. Ve … Bankası A.Ş. aleyhine mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile açılan “Menfi Tespit ve İsdirdat” dava dosyasından davalı … Ticaret Anonim Şirketi ve … San. Tic. Ltd. Şti. yönünden davanın tefrik edilerek davanın mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılmakla davanın yapılıp bitirilen açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememizin … Esas sayılı dosyasına sunulan 09/10/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında 15/03/2015 tarihli yem hammedde satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye istinaden davacı şirkete satılacak 840 ton damıtılmış mısır küspesi karşılığında davacı şirket tarafından davalı … Ltd. Şti.’ye toplam 822.000 TL. bedelli, 10 adet çek verildiğini, sözleşmeye konu malların en geç 07/10/2015 tarihinde davacıya teslim edileceğinin kararlaştırılmasına rağmen teslim edilmediği gibi çeklerin de iade edilmeyip … Ltd. Şti. tarafından da davalı … AŞ.’ye devredildiğini, … Ltd. Şti. ile … AŞ. arasında organik bağ bulunduğunu, … Ltd. Şti. tarafından çeklerin … AŞ.’ye devrinin gerçek bir mal alış verişine dayanmadığını, verilen 10 adet çekten bu davaya konu olan … … Şubesine ait, keşidecisi davacı şirket olan, 14/10/2015 keşide tarihli, … çek nolu ve 70.000 TL. bedelli çekin … AŞ. tarafından davalılardan … A.Ş.ye, 14/10/2015 keşide tarihli, … çek nolu ve 80.000 TL. bedelli çekin ise … AŞ. tarafından davalılardan … Bankası A.Ş.ye devredildiğini ancak, bu çeklerin devrinin davalı faktoring şirketi yönünden 6361 s. Kanun’un 9/2 ve 38. maddelerine aykırı olduğunu, davalı faktoring şirketi tarafından temlik alınan alacağın gerçek bir ticari ilişkiden kaynaklanan alacak olmadığını, davalı Banka yönünden ise çeklerin teminat amacıyla devredilmiş olması ve çeklerde rehin (teminat) cirosunun geçerli olmaması nedeniyle, davalı Banka’nın yetkili hamil olmadığını beyan ederek, davacının dava konusu çeklerden 70.000 TL. bedelli çekten dolayı … Ltd. Şti., … A.Ş. ve … A.Ş.ye, 80.000 TL. bedelli çekten dolayı ise … Ltd. Şti., … A.Ş. ve … Bankası A.Ş.ye borçlu olmadığının tespitine, çeklerin iptaline, davacı şirket aleyhine bu çeklerden dolayı icra takibi başlatılması halinde takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere takip başlatacak olanlar aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı … Ltd. Şti’ye dava dilekçesi ve duruşma günü usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davaya karşı herhangi bir cevap vermediği anlaşılmıştır.
Davalı … A.Ş.’ye dava dilekçesi ve duruşma günü usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davaya karşı herhangi bir cevap vermediği anlaşılmıştır.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/06/2016 gün ve … E. … K. sayılı ilam ile davalılardan … Ltd. Şti.’nin, Ankara . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/02/2016 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile de davalılardan … A.Ş.’nin iflasına karar verilmiş olması, iflas kararlarının kesinleşmesinin beklenmesinin, kesinleşmeden sonra da 2. alacaklılar toplantısının beklenmesinin gerekmesi nedenleriyle ve usül ekonomisi gereğince dava, mahkememizin … Esas sayılı dosyasından davalılar … Ltd. Şti. ile … A.Ş. Yönünden 28/11/2016 tarihli ara karar ile tefrik edilerek Mahkememizin … E. sırasına kaydedilmiştir.
Davacı tarafından 15/03/2015 tarihli sözleşme ve … Ltd. Şti.’ye gönderilen ihtarname ile … Ltd. Şti.’nin cevabi ihtarname suretleri, çek teslim bodrosu sureti ibraz edilmiş, davalılardan … Ltd. Şti. ile … AŞ.’nin ortak ve yöneticilerini gösterir ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, davalı faktoring AŞ. tarafından da fatura ve … AŞ.’ye yapılan ödeme belgeleri sureti dosyamıza sunulmuştur.
Tarafların bildirmiş oldukları delilleri ilgili yerlerden, banka kayıtları ilgili yerlerden dosyamız içerisine celbedilmiş, dosyada talimat yoluyla inceleme yaptırılarak Mali Müşavir bilirkişisinden rapor alınmış ve raporun taraflara tebliği sağlanmıştır.
Dosyada talimat yoluyla inceleme yaptırılmış, Ankara . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … talimat sayılı dosyasına sunulan Mali Müşavir bilirkişisi …’ın 16/03/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; Dava konusu toplam 150.000,00 TL bedelli 2 adet çekle birlikte dava dilekçesinde belirtilen toplam 822.000,00 TL bedelli çek kayıtları mevcut olup, işbu çeklerden dolayı davalı … AŞ’nin davacı … AŞ’ne 2015 dönem sonunda bakiye 720.000,00 TL borç kaydının varlığı, Davalının işbu 720.000,00 TL’lik borç bakiyesi içinde huzurdaki davanın konusu 150.000,00 TL bedelli 2 adet çekin dahil olduğu ve sair hususlarda takdirin mahkemeye ait olduğu rapor edilmiştir.
Somut olayda; 15/03/2015 tarihli sözleşme ile davacının … Ltd. Şti.’ye Konya . Noterliğinden gönderdiği 25/08/2015 gün ve … nolu ihtarname, … Ltd. Şti. tarafından aynı noterlikten gönderilen 27/08/2015 gün ve … nolu cevabi ihtarname içerikleri ve toplanan diğer delillerden, davacı şirket ile (bu dava dışı) … Ltd. Şti. arasında tanzim edilen 15/03/2015 tarihli sözleşmeye istinaden 550 ton damıtılmış mısır küspesinin … Ltd. Şti. tarafından davacı şirkete teslim edilmediği, bu sözleşmeye istinaden davacı şirket tarafından … Ltd. Şti.’ye verilen 10 adet çekten, dava konusu 2 adet çekin … Ltd. Şti. yönünden bedelsiz kaldığı, davacının … Ltd. Şti.’ye bu çekten dolayı borçlu olmadığı anlaşılmıştır.
Ticaret Sicil Müdürlüklerinin cevabi yazılarından da, davalı … Ltd. Şti.’nin şirket müdürünün 19/11/2012 tarihinden itibaren 10 yıl süreyle … olduğu, davalı … AŞ.’nin yönetim kurulu üyeleri olup aynı zamanda bu şirketi münferiden temsil ve borçlandırmaya yetkili olan kişilerin ise 06/06/2013 tarihinden itibaren 3 yıl süreyle …, …, … ve … olduğu anlaşılmıştır. Davacı şirket ile … Ltd. Şti. arasında tanzim edilen sözleşmenin 15/03/2015 tanzim tarihi ve dava tarihi itibariyle, … Ltd. Şti. ile … AŞ.’nin yöneticilerinin (münferiden yetkili yöneticilerinden birinin) … olması karşısında, … Ltd. Şti. ile … AŞ. arasında organik bağ bulunduğu, … Ltd. Şti. tarafından önce … AŞ.’ye ciro edilen dava konusu 2 adet çek karşılığında, … Ltd. Şti. ile … AŞ. arasında gerçek bir alışveriş olduğunun da ispat edilemediği anlaşıldığından, dava konusu 2 adet çekin bedelsiz kaldığının davacı tarafından … AŞ.’ye karşı da ileri sürülebileceği, davacının … AŞ.’ye de bu çekten dolayı borçlu olmadığı belirlenmiştir.
Yargılama sırasında davalı … Tic. A.Ş’nin mahkememizin … esas sayılı dosyasında 21.06.2016 tarihinde saat 11:35 itibariyle iflasına karar verilmiş ve karardan bir suret dosyamız içerisine celbedilmiştir.
Yine … Tic. A.Ş.’nin Ankara . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında 25/02/2016 tarihinde 12:03 itibariyle iflasına karar verilmiş ve karardan bir suret dosyamız içerisine celbedilmiştir.
Konya . İcra Dairesi’nin … İflas sayılı dosyasından davalı … Tic. A.Ş’nin malvarlığı bulunmaması nedeniyle basit tasfiye usulüne göre işlemlerin devam ettirildiği ve 2. Alacaklılar toplantısının yapılmayacağının bildirilmesi nedeniyle İİK.’nun 194.maddesi gereğince açılan davaların alacakların ikinci toplanmasından 10 gün sonrasına kadar duracağına ilişkinin düzenlemenin uygulanmayacağı kanaatiyle yargılamaya devam edilmiştir.
Aynı zamanda diğer davalı … A.Ş’nin de iflas kararının alındığı anlaşılarak davalılar … Tİc. A.Ş. Ve … A.Ş’nin iflasına yönelik işlemlerin yapılması beklenmiş, netice itibariyle söz konusu iflas işlemleri bitirildikten sonra taraf teşkili sağlanarak mahkememizce yargılamaya devam edilmiştir.
Davalı müflis … A.Ş. vekilinin vermiş olduğu dilekçede Ankara . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası kapsamında …’ın 25/02/2016 tarihi itibariyle iflas kararı verildiği müflis şirkete ilişkin tasfiye işlemleri ise Ankara . İcra (iflas) müdürlüğü … iflas sayılı dosyasından yürütüldüğü 2.alacaklılar toplantısının 16/09/2021 tarihinde yapıldığı ve yasal temsilcilerinin kendilerinin olduğu diğer davalı … ile aralarında herhangi bir organik bağ olmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşıldı.
Diğer davalı … ise hakkında iflas kararı olduğu, Konya . İcra Dairesi’nin … İflas sayılı dosyasında görüldüğü anlaşılmış olup , Konya . İcra Dairesi’nin … İflas dairesine yazılan yazının cevabı yazısında … iflas kararının kesinleşmiş olduğu ve basit tasfiye prosedürü ile tasfiye edildiği ve söz konusu işlemlerden haberdar oldukları anlaşıldı.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda bildirdikleri deliller ile davaya dayanak Ankara .İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası celp edilerek yapılan incelemesinde; alacaklının … Bankası A.Ş. … Şubesi, borçlunun … A.Ş., … Ticaret Ltd. Şti. Olduğu, … seri nolu, 14/10/2015 keşide tarihli, 70.000,00 TL bedelli, … seri nolu, 14/10/2015 keşide tarihli, 80.000,00 TL bedelli çeke dayanılarak kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile 23/05/2016 tarihinde icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce davanın mahiyeti gereği istinabe yoluyla davalı banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmış, yapılan incelemede icra dosyasındaki alacağa dayanak gösterilen çeklerin temlik cirosuyla davalı bankaya verildiği, rehin cirosuyla alındığına ilişkin herhangi bir kayda rastlanmadığı, her iki çekin verildiği tarihte davacı bankanın çekleri temlik cirosuyla devreden müflis … A.Ş.’nin davalı bankaya kurumsal finansman riski olarak tanımlanan 995.333,36 USD çek riski ve 27.600 TL borcu bulunduğu belirtilmiştir.
Dava; Menfi Tespit davasıdır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında 15/03/2015 tarihli yem hammedde satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye istinaden davacı şirkete satılacak 840 ton damıtılmış mısır küspesi karşılığında davacı şirket tarafından davalı … Ltd. Şti.’ye toplam 822.000 TL. bedelli, 10 adet çek verildiğini, sözleşmeye konu malların en geç 07/10/2015 tarihinde davacıya teslim edileceğinin kararlaştırılmasına rağmen teslim edilmediği gibi çeklerin de iade edilmeyip … Ltd. Şti. tarafından da davalı … AŞ.’ye devredildiğini, … Ltd. Şti. ile … AŞ. arasında organik bağ bulunduğunu, … Ltd. Şti. tarafından çeklerin … AŞ.’ye devrinin gerçek bir mal alış verişine dayanmadığını, verilen 10 adet çekten bu davaya konu olan … … Şubesine ait, keşidecisi davacı şirket olan, 14/10/2015 keşide tarihli, … çek nolu ve 70.000 TL. bedelli çekin … AŞ. tarafından davalılardan … A.Ş.ye, 14/10/2015 keşide tarihli, … çek nolu ve 80.000 TL. bedelli çekin ise … AŞ. tarafından davalılardan … Bankası A.Ş.ye devredildiğini ancak, bu çeklerin devrinin davalı faktoring şirketi yönünden 6361 s. Kanun’un 9/2 ve 38. maddelerine aykırı olduğunu, davalı faktoring şirketi tarafından temlik alınan alacağın gerçek bir ticari ilişkiden kaynaklanan alacak olmadığını, davalı Banka yönünden ise çeklerin teminat amacıyla devredilmiş olması ve çeklerde rehin (teminat) cirosunun geçerli olmaması nedeniyle, davalı Banka’nın yetkili hamil olmadığını beyan ederek, davacının dava konusu çeklerden 70.000 TL. bedelli çekten dolayı … Ltd. Şti., … A.Ş. ve … A.Ş.ye, 80.000 TL. bedelli çekten dolayı ise … Ltd. Şti., … A.Ş. ve … Bankası A.Ş.ye borçlu olmadığının tespitine, çeklerin iptaline, davacı şirket aleyhine bu çeklerden dolayı icra takibi başlatılması halinde takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere takip başlatacak olanlar aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmış olup davanın İİK.72.maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, İİK.72.maddesinde; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir….” şeklinde, 6102 sayılı TTK.818/1-e maddesi yollaması ile TTK’nun 687.maddesinde; “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. (2) Alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde, TTK.689.maddesinde; “(1) Ciro, “bedeli teminattır”, “bedeli rehindir” ibaresini veya rehnetmeyi belirten diğer herhangi bir kaydı içerirse, hamil, poliçeden doğan bütün hakları kullanabilir; fakat kendisi tarafından yapılan bir ciro ancak tahsil cirosu hükmündedir.2) Poliçeden sorumlu olanlar, kendileriyle ciranta arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri hamile karşı ileri süremezler; meğerki, hamil poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” şeklinde 6102 sayılı TTK’nun 825.maddesinde;”(1) Borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senet metninden anlaşılan def’ilerle alacaklı kim ise ona karşı, şahsen haiz bulunduğu def’ileri ileri sürebilir.(2) Borçlu ile önceki hamillerden biri veya senedi düzenleyen kişi arasında doğrudan doğruya varolan ilişkilere dayanan def’ilerin ileri sürülmesi, ancak senedi iktisap ederken hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması hâlinde caizdir.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı,
Davacı ile davalılardan … Ltd. Şti. arasında 15/03/2015 tarihinde 360 ton 36 protoin İthal Palet Ayçiçeği Küspesi alım satımı ile ilgili “YEM HAMMADDE SATIŞ SÖZLEŞMESİ” imzalandığı, sözleşme gereğince davacı tarafından davalı … Tic. Ltd. Şti.ne davaya konu Türkiye … Bankası … Şubesi’ne ait, keşidecisi davacı şirket olan, … seri nolu, 14/10/2015 keşide tarihli, 70.000,00 TL bedelli, … seri nolu, 14/10/2015 keşide tarihli, 80.000,00 TL bedelli 2 adet çekin verildiği, sözleşme gereğince 04.11.2015 tarihinde davalı … San. Tic. Ltd. Şti. tarafından sözleşmeye konu 360 ton 36 protoin İthal Palet Ayçiçeği Küspesinin davacıya teslim edilmemesi üzerine davacı tarafından Konya . Noterliğinin 25/08/2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiği, davalı tarafından bu ihtarnameye verilen Konya . Noterliğinin 27/08/2015 tarih ve … yevmiye nolu cevabi ihtarnamede sözleşmeye konu 360 ton 36 protoin İthal Palet Ayçiçeği Küspesinin teslim edilmediğinin kabul edilerek davaya konu 2 adet çekin … Tic.A.Ş.’ye ciro edildiğinden sözleşme gereğince teslim etmesi gereken 360 ton 36 protoin İthal Palet Ayçiçeği Küspesini teslim etmediğini kabul ettiği, aksinin davalı tarafından iddia edilmediği, dolayısıyla taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi, davacı tarafından keşide edilip sözleşme gereğince teslim edilen dava konusu Türkiye … Bankası . … Şubesi’ne ait, keşidecisi davacı şirket olan, … seri nolu, 14/10/2015 keşide tarihli, 70.000,00 TL bedelli, … seri nolu, 14/10/2015 keşide tarihli, 80.000,00 TL bedelli toplam 150.000,00 TL bedelli 2 adet çekin teslim alındığı, sözleşme gereğince teslim etmesi gereken 360 ton 36 protoin İthal Palet Ayçiçeği Küspesini teslim edilmediği konusunda herhangi bir ihtilafın bulunmadığı, böylece davacının davalı … Tic. Ltd. Şti.ne keşide ederek teslim ettiği çekin bedelsiz kaldığı, davacı tarafından bedelsizlik def’inin temel ilişkiye dayalı olarak bu davalıya karşı ileri sürebileceği,
Dava dilekçesinde davalı olarak bildirilen … Tic. A.Ş.’nin dava devam ederken Ankara . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas. … Kar. sayılı dosyasından 25/02/2016 tarihinde iflasına karar verildiğinden 2004 sayılı İİK.’nun 194.maddesi gereğince açılan davaların alacakların ikinci toplanmasından 10 gün sonrasına kadar duracağından davanın davacı ve diğer davalılar yönünden sürüncemede kalmamasının temini maksadıyla bu davalı yönünden dosyanın tefrik edildiği,
Aynı zamanda diğer davalı … da iflas etmesi nedeniyle Konya . İcra (iflas) Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile aynı çekler hakkında incelemeleri devam ettiği , ilgili bankaya yazılan yazıda çeklerin ödenip ödenmediği sorulduğunda bankadan gelen cevabı yazıda bu çeklerin karşılığının olmadığı ve dolayısıyla cirolanan çeklerin ödenmediği böylece davacının davalı … A.Ş.ye keşide ettiği … da ciro işlemi yaparak … tarıma vermiş olduğu çeklerin bedelsiz kaldığı davacı tarafından bedelsizlik definin temel ilişkiye dayalı olarak bu davalıya karşı ileri sürülebileceği anlaşılmakla menfi tespit açısından davalı Müflis … şirketi ve … şirketi yönünden davanın kabulüne, ancak davacının çek iptaline yönelik talebinin feri nitelikte olması ve çeklerin ciro yoluyla devredilmiş olması karşısında hamilin haklarını ortadan kaldıracak nitelikte iptal kararı verilemeyeceğinden reddine, ve yine davacının tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK’nun 72.maddesinde; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir….” şeklinde, 6102 sayılı TTK.818/1-e maddesi yollaması ile TTK’nun 687.maddesinde; “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. (2) Alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde, TTK.689.maddesinde; “(1) Ciro, “bedeli teminattır”, “bedeli rehindir” ibaresini veya rehnetmeyi belirten diğer herhangi bir kaydı içerirse, hamil, poliçeden doğan bütün hakları kullanabilir; fakat kendisi tarafından yapılan bir ciro ancak tahsil cirosu hükmündedir.2) Poliçeden sorumlu olanlar, kendileriyle ciranta arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri hamile karşı ileri süremezler; meğerki, hamil poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” şeklinde, 6102 sayılı TTK’nun 825.maddesinde;”(1) Borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senet metninden anlaşılan def’ilerle alacaklı kim ise ona karşı, şahsen haiz bulunduğu def’ileri ileri sürebilir.(2) Borçlu ile önceki hamillerden biri veya senedi düzenleyen kişi arasında doğrudan doğruya varolan ilişkilere dayanan def’ilerin ileri sürülmesi, ancak senedi iktisap ederken hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması hâlinde caizdir.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı görülmüştür.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25.03.2015 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı içtihadında;”…Öte yandan, mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (eTTK)’nun kambiyo senetlerine ilişkin hükümleri poliçe esası üzerine kurulmuştur. Kanun, kambiyo senetlerinin ortak olan hükümlerine poliçe başlığı altında yer vermiş; bono ve çek hakkında ise, ortak hükümlere yollama yapmakla yetinmiştir (eTTK. 690, 730). eTTK.nun 690. maddesi yollaması ile bonolarda da uygulanması gereken aynı yasanın 599. maddesi;“Poliçeden dolayı kendisine müracaat olunan kimse keşideci veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan defileri müracaatta bulunan hamile karşı ileri süremez; meğer ki, hamil, poliçeyi iktisabederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. Alacağın temliki yoliyle yapılan devirlere ait hükümler mahfuzdur.” Hükmünü içermektedir. Görüldüğü üzere, poliçede şahsi defiyi düzenleyen yukarıdaki madde metninde kural olarak, şahsi defilerin, iyiniyetli hamile karşı ileri sürülemeyeceği belirtilmiş; bu kuralın tek istisnası ise, hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması yani kötüniyetle senedi iktisap etmesi gösterilmiştir. Madde hükmüyle, kanun koyucu kambiyo senetlerine özgü katı kurallar karşısında, bir kapı aralayarak, kötüniyetin ispatına olanak tanımış ve bu konuda bir sınır da koymamıştır. Yukarıda yapılan açıklamaların ışığında somut olayın değerlendirilmesinde; takibe ve eldeki davaya konu bononun lehtar….’in aşamalardaki ikrarı ve davayı kabul beyanından da anlaşılacağı üzere, davacı keşideci tarafından yapılan ödeme ile bedelsiz olduğu sabittir. Bononun bedelsiz olduğuna ilişkin şahsi defiyi davacı keşidecinin kural olarak, davalı lehtara karşı ileri sürebilir ise de, hamil davalı …’e karşı ileri sürülebilmesi için kötüniyetle iktisabının ispatı gerekir.” şeklinde kabul edilmiştir.
Davacı ile … Ltd. Şti. arasında 15/03/2015 tarihinde 360 ton 36 protoin İthal Palet Ayçiçeği Küspesi alım satımı ile ilgili “YEM HAMMADDE SATIŞ SÖZLEŞMESİ” imzalandığı, sözleşme gereğince davacı tarafından … Tic. Ltd. Şti.ne davaya konu … Bankası …/… Şubesine ait … hesap nolu, … çek nolu Keşidecisi … AŞ, keşide tarihi 14/10/2015 olan 70.000,00 TL bedelli, … çek nolu, Keşidecisi … AŞ, keşide tarihi 14/10/2015 olan 80.000,00 TL bedelli çeklerin verildiği, sözleşme gereğince 04.11.2015 tarihinde … San. Tic. Ltd. Şti. tarafından sözleşmeye konu 360 ton 36 protoin İthal Palet Ayçiçeği Küspesinin davacıya teslim edilmemesi üzerine davacı tarafından Konya 9. Noterliğinin 25/08/2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiği, davalı … San. Tic. Ltd. Şti. tarafından bu ihtarnameye verilen Konya . Noterliğinin 27/08/2015 tarih ve … yevmiye nolu cevabi ihtarnamede sözleşmeye konu 360 ton 36 protoin İthal Palet Ayçiçeği Küspesinin teslim edilmediğinin kabul edilerek davaya konu 2 adet çekin … Tic.A.Ş.’ye ciro edildiğinin, söz konusu çeklerin ve tarafların arasında bir sözleşmenin olduğu konusunda bir ihtilafın olmadığı çeklerin davacı tarafından davalılara teslim edildiği davalıların söz konusu çekleri ciro yoluyla temlik ederek dava dışı kişilerle olan ilişkileri neticesinde kullandıkları anlaşılmıştır.
Böylelikle her ne kadar davacı sözleşmeye istinaden bedeli ödemiş ise de ödemiş olduğu bedelin karşılığını teslim almadığını iddiasıyla çeklerin bedelsiz kaldığı savında bulunarak davayı açmış olduğu görülmüştür.
Davacının … Ltd. Şti.ne keşide ederek teslim ettiği dava konusu edilen çeklerin bedelsizliğinin davalı müflis … Tic.Aş’ye karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği yönünden yapılan değerlendirmede;
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 01.07.2020 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı içtihadında; “27. Tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanmasına benzeyen bir başka kavram organik bağ kavramıdır. Tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanmasında olduğu gibi organik bağ kavramında da bir tüzel kişinin borçlarından bir başka tüzel kişinin sorumluluğuna gidilmektedir. Bu hâliyle organik bağ kavramının da kaynağını TMK’nin 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağı oluşturmaktadır (…, s. 210.). Ancak organik bağ kavramı, tüzel kişilik perdesinin aralanmasına göre daha geniş bir anlama sahip olsa da organik bağın varlığı, tek başına tüzel kişilik perdesinin aralanmasını gerektirmemektedir. Başka bir deyişle şirketler arasında organik bağ tespit edilse dâhi tüzel kişilik perdesinin aralanması ve alacağın perdenin arkasındakinden de istenebilmesi için sırf alacaklıdan mal kaçırmak ve onu zarara uğratmak amacıyla kötü niyetli işlemler yapıldığının da somut verilerle ispatlanması gerekmektedir. 28. Şirketler arasında organik bağ olup olmadığı; şirketlerin adreslerinin aynı olması, ortaklık yapılarının ve yönetim kurullarının benzer olması veya temsilcilerinin aynı olması, faaliyet alanları, hisse devirleri, muvazaalı işlemler gibi hususlar ve somut olayın özellikleri de gözetilerek tespit edilebilir. Ancak tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanmasında her iki şirketin faaliyet alanı, ortaklık yapısı, ortakları gibi konularda öyle büyük ve derin bir kesişme vardır ki; bu şirketlerle … yapan kişiler nezdinde iktisadi bir bütünlük içerisinde tek bir şirketle … yapılıyor algısı oluşmaktadır. Ayrıca üçüncü kişiler nezdinde uyandırılan bu algı neticesinde, ticaret yaparken güçlü bir yapıya sahip görüntüsü oluşturularak, şirketlerden birinin borca batırılması ya da içinin boşaltılıp … alanının diğerine kaydırılması işlemleri tipik bir hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmelidir. 29. Organik bağ ile tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanması arasında benzerlikler olduğu kadar farklılıklar da bulunmaktadır. Özellikle somut olayın niteliği gereği organik bağın tespitinde; şirketlerin aynı holdinge bağlı olması, yöneticilerinin veya kurucularının aynı olması, bir borç takibinden kurtulmak için hisselerin devredilmesi, muvazaalı işlemler yapılması, hatta belirli işlemlerin aynı şekilde ve aynı usulde yapılması bile rol oynayabilmekte iken; tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanması için iki şirket arasında alacaklıdan mal kaçırmak ve onu zarara uğratmak amacıyla kötü niyetli olarak işlemlerin yapıldığının ve bu nedenle asıl borçlu şirketten alacağın tahsil edilemediğinin somut verilerle ispatlanması gerekmektedir. Bununla birlikte bu iki kavram arasındaki en önemli fark ise; organik bağın varlığı hâlinde bir şirketin borçlarından dolayı bir başka şirketin mal varlığına el atılabilmekte iken tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanması hâlinde borçlu şirketin yanı sıra kardeş şirketin hatta talep hâlinde kardeş şirketin ortaklarının mal varlığına dahi el atılmasının mümkün olmasıdır (…, s. 210.). 30. Görüldüğü üzere aralarında bazı farklılıklar bulunmakla beraber organik bağ ile perdenin çapraz aralanması kavramları birbirinin alternatifi olan kavramlar değildir. Bu nedenle aynı olayda hem organik bağ hem de tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanması yolları işletilerek sonuca ulaşılabilmesi mümkündür.” şeklinde kabul edilmiştir.
Ticaret Sicil Müdürlüklerinden gelen cevabi yazılardan … San. Tic. Ltd. Şti. Şirket müdürünün 19/11/2012 tarihinden itibaren 10 yıl süreyle … olduğu, davalı müflis … Tic. Aş’nin yönetim kurulu üyeleri olup aynı zamanda bu şirketi münferiden temsil etmeye ve borçlandırmaya yetkili olan kişilerin ise 06/06/2013 tarihinden itibaren 3 yıl süreyle …, …, … ve … olduğu, davacı şirket ile … Tic. Ltd. Şti. arasında tanzim edilen sözleşmenin 15/03/2015 tarihi itibariyle … Tic. Ltd. Şti.ile davalı müflis … Tic.Aş. yöneticilerinden birinin … olması karşısında iki şirket arasında organik bağın bulunduğu, dava konusu çekler karşılığında … Tic. Ltd. Şti. ile davalı müflis … Tic.Aş’nin arasında gerçek bir alışverişin olduğunun da ispat edilemediği, dava konusu çeklerin bedelsiz kaldığının davacı şirket tarafından davalı müflis … Tic. Aş’ye karşı ileri sürülebileceği kanaatine varılmıştır. (Mahkememizin benzer dosyalarından … Es. … Kar. Sayılı dosyasından verilen kararın istinafı üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 25/12/2017 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamında da kabul edilmiştir)
Böylece davacının … Tic. Ltd. Şti.ne keşide ederek teslim ettiği dava konusu çeklerin bedelsiz kaldığı, davacı tarafından bedelsizlik def’inin temel ilişkiye dayalı olarak bu davalıya karşı da ileri sürebileceği, dava konusu edilen Türkiye … Bankası …/… Şubesine ait … hesap nolu, … çek nolu Keşidecisi … AŞ, keşide tarihi 14/10/2015 olan 70.000,00 TL bedelli, … çek nolu, Keşidecisi … AŞ, keşide tarihi 14/10/2015 olan 80.000,00 TL bedelli toplam 150.000,00 TL bedelli 2 adet çeklerin … … Şubesi hesabından ve … Bankası … Şubesinden dosyaya sunulan dekont fotokopilerinden 04/03/2022 tarihinde 9.301,70 TL , 10/03/2022 tarihinde 30.000,00 TL , 11/04/2022 tarihinde 30.000,00 TL, 10/05/2022 tarihinde 30.000,00 TL olmak üzere toplam 101.200,00 TL’lik ödeme yapılmış olduğu bakiye 60.000,00 TL’nin ise 10/06/2022 tarihinde 30.000,00 TL , 10/07/2022 tarihinde 30.000,00 TL ödeme yapılacağına ilişkin dava dışı … Bankası A.Ş ile anlaşma yapılmış olduğundan söz konusu ödemelere ilişkin davacı tarafından bildirildiği söz konusu bildirimine ilişkin dekontların mahkememiz dosyasına sunulduğu anlaşılarak İİK’nun 72/6.maddesi gereğince menfi tespit talebinin istirdata dönüştüğü, davalı müflis … Ticaret A.Ş.’nin Ankara .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında 25.02.2016 tarihinde saat 12:03 itibariyle iflasına karar verildiği, tasfiye işlemlerin Ankara .İcra Dairesi’nin … İflas sayılı dosyasından yapıldığı, ve 16.09.2021 günü saat 15:30’da ikinci alacaklılar toplantısının yapıldığı, iflas idaresinin oluşturulduğu, istirdata dönüşen menfi tespit talebinin ödenen çek bedeli yönünden kayıt kabule dönüştüğü, (Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 17/03/2016 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamında benzer şekilde kabul edilmiştir) anlaşılmakla davanın kabulüne, davacının çek iptaline yönelik talebinin fer’i nitelikte olması ve çeklerin ciro yoluyla devredilmiş bulunması karşısında hamilin hakkını ortadan kaldıracak şekilde iptal kararı verilemeyeceğinden reddine, yine İİK.72/5. maddesi gereğince çeklerin takibe konmadığından davacının tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının KABULÜ İLE;
1-Dava konusu Türkiye … Bankası … şubesi, … nolu hesaptan keşide edilen;
A-… seri nolu, 14/10/2015 keşide tarihli, 70.000,00 TL bedelli,
B-… seri nolu, 14/10/2015 keşide tarihli, 80.000,00 TL bedelli, çeklerden dolayı davacının borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-1 nolu kararda belirtilen çeklerin kısmen ödenmiş olması sebebiyle söz konusu çeklerle ilgili yapılan 101.200,00 TL ödemenin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı … ve … Tarımdan istirdatı ile davacıya verilmesine, (söz konusu alacağın davalıların İflas Masasına kayıt ve kabulüne )
3-Davacının çeklerin iptali konusundaki taleplerinin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 10.246,50 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL peşin harç ve 2.532,43 TL peşin harcın toplamı olan 2.561,63 TL’nin mahsubu ile bakiye 7.684,87 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad KAYDINA,
5-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 62,70 TL ilk yargılama harcı, 2.532,43 TL peşin harç, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 229,30 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 3.624,43 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 18.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde taraflara iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen ilgili taraflara İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı … İflas İdaresi vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/05/2022

Katip Hakim