Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/623 E. 2023/49 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 3-
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL, KISMEN RED
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacılar … ve … …. Tic. San. Ve Ltd. Şti yönüyle; davalıların, borcu bulunmayan müvekkiller aleyhine başlattıkları ve uyguladıkları, iptal edilen ihtiyati haciz kararı ve icra takibi nedeniyle fazlaya dair talep hakları saklı kalmak ve ilerde belirlenecek miktar üzerinde arttırılmak kaydı ile şimdilik 2.000,00 TL Maddi 100.000,00 TL Manevi Tazminatı, haksız takip tarihinden itibaren ecek reeskont faizi ile birlikte A-) davalıların müşterek ve müteselsilen ödemesi, B- Davacı … Tic. Ldt. Şti yönüyle; borçlu olmadığı ve ilgisi bulunmayan borçtan dolayı haksız hacze maruz kalıp, malları ve araçlarının haciz ve muhafazasından yine icra memurunun açık kanun hükümlerine aykırı, kusurlu haciz ve muhafaza işleminden dolayı fazlaya dair talep haklarının saklı kalmak ve ilerde belirlenecek miktar üzerinde arttırılmak kaydı ile şimdilik 2.000,40 TL Maddi 100.000,00 TL Manevi Tazminatı haksız haciz tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıların müştereken ve müteselsilen ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Anonim Şirketi vekilinin 05/01/2015 Tarihli cevap dilekçesinden özetle; Davacı taraflarca dava dilekçesinde zikredildiği üzere müvekkil şirket söz konusu dava konusu alacağını … isimli şahısa Konya . Noterliği’nin 24.12.2013 tarih ve … yevmiye numaralı temlik sözleşmesi ile temlik etmiş olup söz konusu dava konusu ile ilgili tüm hak ve sorumluluklar bu temlikle beraber bu şahsa geçtiğini, müvekkilin huzurda ki dava ile ilgili aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, davacılar tarafından dava konusu yapılan taleplere ilişkin olarak kanunda öngörülen hak düşürücü süre ve zamanaşımı süreleri tüketildikten sonra dava ikame edilmiş olduğundan ayrı ayrı hak düşürücü süre ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, Davacı taraf dava dilekçesinde müvekkilce Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına konu edilen senetten dolayı borçları olmadığını iddia etmiş buna gerekçe olarakda; “takibe konu senet hakkında mercii tarafından verilen senedin kambiyo vasfını taşımadığından bahisle iptaline” dair verilen kararı gösteriliğini, bu icra nedeniyle yapılan işlemlerin de haksız olduğunu iddia etmiş ve maddi ve manevi zarar tazminat talebinde bulunduğunu, (konya . asliye ticaret mahkemesi’nin … e. … sayılı kararda davacıların müvekkile takip miktarınca borçlu olduğuna karar verilerek davaları reddedildiğini, Davacılar ticari itibarlarının müvekkilin eylemi nedeniyle zarara uğradığını iddia ettiklerini , davacı firmalar ve şahıs müflis durumda olup haklarında açılmış bir çok icra takibi ve dava mevcut olduğunu, bu yüzden bir çok paravan şirket dahi kurmak durumunda kaldıklarını, bu nedenle müvekkil tarafından başlatılan takip nedeniyle zarara uğradıkları söylenemeyeceğini, müvekkilinin alacağında haklı olduğunu, bir ve ikinci davacı borçlu olmaları nedeniyle üçüncü davacı ise paravan olarak mal kaçırmak amacıyla organik bağ içerisinde şirket olması ve kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir zarar oluştuysa dahi buna kendi kusurlu eylemleri neden olduğundan manevi tazminat talepleri haksız ve dayanaksız olduğundan reddi gerektiğini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin 14/01/2016 havale tarihli cevap dilekçesinden özetle; Davanın genel yetkili Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılması gerekir. Davacılar vekili 26.11.2015 tarihli dilekçesi ile 2.000,00TL. Maddi, 100.000,00TL. manevi tazminat toplam 102.000,00TL.nin diğer davalılarla birlikte … tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Adalet bakanlığına karşı açılan dava yersiz, usul ve kanuna aykırıdır. Zira; İcra memurunun yaptığı işlemler yargısal icrai işlemlerdir ve nihai nitelikte değildir. İcra memurunun yapmış olduğu icrai nitelikli haciz, muhafaza, kıymet takdiri gibi işlemlerdeki usul ve yasaya aykırılıklar şikayet yoluna tabidir. Bu tür durumlarda yetkili yargı merciine başvurulması halinde işlemde herhangi bir aykırılık olup olmadığı tespit edilmekte ve gerekli düzeltmeler yapılmaktadır. Yargısal bir süreci ifade eden ve üst denetim yolları açık olan işlemler nedeniyle kanuna aykırı işlem yapıldığı iddiasıyla … yönelik tazmin talebinde bulunulması hukuka ve mevzuatımıza aykırıdır. Dava konusu icrai işlemler de dava dilekçesinde belirtildiği gibi yargıya intikal ettirilmiş, yerel mahkemece karar verilmiş, Yüksek Mahkemece bozulmuştur. Yani yerel mahkemece bir karar verilmesi, verilen kararırı Yüksek Mahkemece bozulması dahi, dava konusu işlemlerin icra memurunun bilgisini, görev ve yetkisini aşan ve yargılama gerektiren bir mahiyet arz ettiğini göstermektedir. Yani icra memurunun davaya konu işlemleri açıkça kanuna aykırı, taraflı ve kasıtlı işlemler olarak nitelendirilemez. Yerel Mahkeme ve Yüksek Denetim Mercileri arasında dahi farklı yaklaşımlara konu olan, yargısal ve hukuki bir değerlendirme sürecini zorunlu kılan işlemlerden dolayı icra memurunun yaptığı işlemlerin kanuna aykırı olduğunun iddia edilmesi ve memurun sorumluluğuna dayalı tazminat talebiyle Adalet Bakanlığına husumet yöneltilmesi hukuken yerinde olmadığını, dava konusu icra takiplerinde icra memuru tarafından yapılan işlemler yasa tarafından verilen yetkilere ve usule uygun olup sorumluluk gerektirecek herhangi bir aykırılık ve kusur söz konusu değildir. İcra memurunun usul ve kanuna aykırı tcrai işlemi iddiasıyla açıları tazminat nitelikli davada yasal faiz talep edilebilecek olup reeskont faizi talebinde bulunulması uygun değildir. Anılan sebeplerle … aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin 29/01/2016 Tarihli cevap dilekçesinden özetle; davacı … ve ortağı olduğu şirketlerin borçlu kişiler olduğunu, bu durumda davacıların, haciz işlemi ve icra takibi sebebiyle manevi olarak zarara uğratıkları, itibarlarını yitirdikleri iddiaları yersiz hale geldiğini, hakkında birçok icra takibi bulanan …’nin sadece Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasınca yapılan haciz işlemi sebebiyle taşınmak zorunda kaldığı iddiaları da yukarıda sayılan takip dosyaları göz önünde bulundurulunca çürüdüğünü, müvekkilinin alacağının sabit olduğunu, alacağının tahsili amacıyla hak arayan müvekkilimizin, bir çok şirket kurarak alacağı takipsiz bırakmak amacında olan davacıları manevi olarak zarara uğrattığını bu sebeple manevi tazminat talepleri mesnedsiz olup, mutlak surette reddi gerektiği, fazlaya ilişkin haklarımız ve sair tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla husumete ve Esas yönelik cevaplarımız göz önünde bulundurularak davacının yöneltmiş olduğu davanın müvekkilimiz açısından reddini tüm ücreti vekaletin ve yargılama masraflarının davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekilinin 23/02/2016 Tarihli cevaba cevap dilekçesinden özetle; Davalı …, Konya .İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasındaki borcu 24.12.2013 tarihinde yazılı temlik sözleşmesiyle devraldığını, temlikte temlik alan, alacağı alacaklı ile borçlu arasındaki borç ilişkisinin mevcut koşullarıyla bilerek devraldığı, borç ilişkisinde temlik eden yerine temlik alan konulmaktadır. Davalı temlik alan borcun kaynağını, borçluyu, icra takibinde yapılan işleri, itirazları, tüm riskleri bilerek ve göze alarak, temlik verenin yerine geçeceğini, sorumluluklarını ve kazancını hesap ederek temlik aldığını, devamında haksız haciz işlemlerine devam ettiğini, dolayısıyla borç ilişkisini temlik alan davalı … temlikten önce de müvekkil aleyhine yapılan icra takibinden doğan zararlardan diğer davalılarla birlikte müteselsilen sorumlu olduğu, Davalı, davalı olarak …’nın gösterilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ancak İİK’nın 5.maddesi gereği … zaten davalı olarak gösterilmiştir. Zarara neden olan işlemlere sadece icra memuru sebebiyet vermediğinden, teminat olarak verildiği ve nakde çevrilemeyeceği açıkça belirtilen senedin icra takibine konulmasıyla ve haksız haciz işlemleri ile zararların doğumu başladığından …’nın yanında davalı … ve … … A.Ş. de zararlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, müvekkillerin ticari itibarları zarar görmüş maddi ve manevi zarara uğradıklarını, Davalının, müvekkil … ….San ve Tic.Ltd.Şti. ile müvekkil … Tic.Ltd.Şti’nin birbiriyle bağlantılı olduğuna ilişkin iddiaları gerçek dışı olduğunu, …’ın cevap dilekçesine karşı cevaplarımızı sunar, davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun iddialarının reddine ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Anonim Şirketi vekilinin 17/02/2016 Tarihli ikinci cevap dilekçesinden özetle; Davacı taraf dava dilekçesinde müvekkilinin Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına konu edilen senetten dolayı borçları olmadığını iddia etmiş buna gerekçe olarakda; “takibe konu senet hakkında mercii tarafından verilen senedin kambiyo vasfını taşımadığından bahisle iptaline” dair verilen kararı gösterdiğini, bu icra nedeniyle yapılan işlemlerin de haksız olduğunu iddia etmiş ve maddi ve manevi zarar tazminat talebinde bulunmuştur. Dar yetkili icra hukuk mahkemesince verilen şekli nitelikte ki kararın davacıların müvekkile borcu olmadığı sonucunu doğurmadığını, takibe konu edilen senedin kambiyo niteliği taşımaması başka borçlu olmamak başka olgular olduğun, bu hususta verilen menfi tespit davasında ki karar ile davacı şirketin müvekkile borçlu olduğunu, Davacı şirkete iki ayrı tarihte yapılan hacizlerde öncelikle ‘… Tic. Ltd. Şti.’ ile ‘… Tic. Ltd. Şti ‘ arasındaki organik bağ kurulmuş; Borçlu olduğu iddia edilen şirket yetkilisi …’nin davacı şirket ünvanı altında basılmış kartviziti evrak aramasında ele geçirildiğni, ayrıca yine davacı şirketin evrakları arasında borçlu olduğu iddia edilen şirkete ait vergi tahakkuk fişi dosya içine alınarak hacize başlandığını, Davacılar ticari itibarlarının müvekkilin eylemi nedeniyle zarara uğradığını iddia etmişlerdir. yukarıda özetlendiği üzere davacı firmalar ve şahıs müflis durumda olup haklarında açılmış bir çok icra takibi ve dava mevcuttur. Bu yüzden bir çok paravan şirket dahi kurmak durumunda kaldırlarını, bu nedenle müvekkil tarafından başlatılan takip nedeniyle zarara uğradıkları söylenemeyeceğini müvekkil alacağında haklı olduğunu bir ve ikinci davacı borçlu olmaları nedeniyle üçüncü davacı ise paravan olarak mal kaçırmak amacıyla organik bağ içerisinde şirket olması ve kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir zarar oluştuysa dahi buna kendi kusurlu eylemleri neden olduğundan manevi tazminat talepleri haksız ve dayanaksız olup reddi gerektiğini talep etmiştir.
Bilirkişi … ve Bilirkişi … tarafından düzenlenen 01/10/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda;”Davacı … Ltd.Şti, … ve … ‘ ın davalı/alacaklı şirkete mahkeme ilamı ile tespit edildiği üzere borçlu oldukları ve iş bu takibin borç miktarında başlatılması nedeniyle yine diğer mahkeme kararlari ve ihtiyati haciz kararı gereğince alacağın tahsili amacıyla iki şirket arasında illiyet bağı kurulmak suretiyle bir kısım menkul mallar haczedilerek muhafaza altına alınmış ise de, Konya .İcra Hukuk Mahkemesinin 23.12.2013 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile menkul mallar yönünden açılan istihkak iddası reddedildiğinden, menkul mallar yönünden yapılan haczin hukuken geçerli olduğu yönünde değerlendirme yapılması halinde menkul mallar yönünden malları muhafaza altına alınan … … Ticaret Ltd Şirketi yönünden maddi ve manevi zararın oluşmayacağı, Ancak trafik tescile kayıtlı bulunan … Plakalı ve … Plakalı araçların (İstihkak davasının Kabul edildiği de dikkate alınarak) haczedilerek muhafaza altına alınması nedeniyle araçların muhafaza altına alındğı 20.07.2012 tarihinden teslim edildiği 27.04.2012 tarihine kadar geçen 7 günlük sure yönünden , 7 günlük sure içerisinde araçların kullanılamamasından doğan zarar ve yasaya uygun olmayan şekilde haciz yapılması nedeniyle araç maliki … Sanayi Ürünleri ithalat İhracaat Metal Hırdavat Ticaret şirketinin hem maddi hemdi manevi yönden zararının oluşacağı hukuki değerlendirme hakkı sayın mahkemenize ait olmak üzere değerlendirilerek, bu hali ile araçların 7 günlük muhafaza ücreti (2012 yılında yediemine ödenen ücret )7 * 3,40* 2 : 47,60 TL yediemin ücreti, + teslim yolluğu için harcanan 49,45 TL + mahrum kalınan sure yönünden bir günlüğü takdiren 20 TL ‘ den 40*72280,00 TL ve açılan davalar nedeniyle vekile ödenen ücretler ki (mahkeme ilamlarında belirlenen )6.250 00 TL + bu davalar içi ilan toplam 1436,00 TL masraf olmak üzere toplam maddi zararının 8.063,05 TL olacağı, manevi tazminat yönünden işe takdir hakkının sayın mahkemenize ait bulunacağı 2- Her ne kadar Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından davacı şirketlerin davalı şirkete borçlu olduğu tespit edilmiş ise de, Konya .İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından başlatılan takip Konya 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 23.05.2014 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile “ TAKİP İPTAL EDİLDİĞİNDEN” iptal edilen bir takip nedeniyle davacı şirketler ile … yönünden yapılan hacizlerin haksız olduğu yönünde değerlendirme yapılması halinde ise, davacı şirketler ile …” nin muhafata altına alınan araçların 7 günlük muhafaza ücreti (2012 yılında yediemine ödenen ücret ) 7 * 3,40 * 2 = 47,60 TL yediemin 20 TL’ den 40*7-280,00 TL , açılan davalar nedeniyle vekile ödenen ücretler ki (mahkeme ilamlarında belirlenen) 9.390,00 TI + bu davalar için yapılan masraf toplamı 1.436,00 TL haczedilerek muhafaza altına alınan menkullerin değeri toplamı 82.391,00 TL + haciz sırasında yapılan ve borca ilave edilen memur ve araç gideri toplamı 360,00 TL olmak üzere toplam maddi zararlarının 93.954,05TL olacağı, Manevi zarları yönünden ise takdir hakkının sayın mahkemenleza ait bulunacağı, Belirlenen 93.954,05TI maddi zarardan tescile kayıtlı aracı gerekli dikkat ve özeni göstermeden tescil kayıtları dikkate alınmadan iki şirket arasında illiyet bağı kurulmak suretiyle haczedilerek muhafaza altına alınması nedeniyle 47,60 * 49,45 + 280 =377,05 TI kısmından İcra memurunun kusuru nedeniyle Adalet Bakanlığının, kalan 93.577,00 TL kısmından ise davalı Barter şirketinin sorumlu olacağı, Mahkemenizce belirlenecek olan manevi tazminat miktarının da maddi zarara orantılı olar’ak hüküm altına alınması gerektiği, Yapılan tüm takip , haciz ve muhafaza işlemlerinin davalılardan …’ ın iş bu alacağı temlik aldığı 24.12.2013 tarihinden önce gerçekleşmesi nedeniyle davalı …’ ın sorumluluğunun hukuki değerlendirme hakkı sayın mahkemenize ait olmak üzere olmayacağı, Haczedilerek muhafaza altına alınan menkul mallar yönünden her ne kadar istihkak davası açılmış ve reddedilmiş ise de, haciz sırasında kıymet takdiri yapılan menkul mallar yönünden kıymet takdirine itiraz yönünde açılmış bir dava bulunmadığından, menkul mallar yönünden ayrıca bir değerlendirme yapılmamış, haciz tutanağındaki değerleri dikkate alınarak sonuca gidilmiştir.” şeklinde rapor tanzim etmişlerdir.
Bankacı bilirkişi … , SMMM bilirkişi … , Makine Yüksek Mühendisi bilirkişi … ve Hesap uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenen 08/02/2022 havale tarihli bilirkişi raporundan özetle; Zaman aşımı iddası yönünden hukuki değerlendirme hakkının sayın mahkemenize ait olacağı, Dosyadaki maddi zarara ilişkin tüm işlemlerin alacağın temlik edilmesinden once yapılması nedeniyle temlik alanın maddi ve manevi zararlardan sorumlu olmayacağı değerlendirilmiş ise de, bu yöndeki hukuki değerlendirme hakkının yine sayın mahkemenize ait olacağı, Tüm dosya kapsamına göre kök raporda belirtilen maddi zararın tüm davacılar yönünden müştereken ve müteselsilen oluşmuş zararı olacağı değerlendirilmiş ise de mahkemenizce yapılacak hukuki değerlendirme neticesinde Maddi zarar sadece icra takibinde borçlu olmayan … … Tic.Ltd.Şti.’ nin menkul malları ile araçları haczedildiğinden bu davacı yönünden oluşacaktır. Kök raporda maddi zarar miktarı hesaplanmıştır. Haczedilerek muhafaza altına alınan araçlar yönünden araçların ticari olmaması nedeniyle yoksun kalma zararının sadece kullanamamadan kaynaklanan zarar olabileceği değerlendirilerek kök raporda bu husus ayrıntılı şekilde hesaplanmıştır. Mahkemenizce haczedilerek muhafaz altına alınan 82.391,00 TL değerindeki menkul mallar yönünden menkul malların 20.04.2012 muhafaza tarihinden 16.02.2015 tarihine kadar geçen sure yönünden yoksun kalınma zararı oluşabileceği değerlendirmesi yapılması halinde ise davacılarırı müştereken ve müteselsilen yoksun kalabilecekleri zararın 30.482,98 TL olacağı, ancak bu durumda menkulların tamamı üzerinden maddi zararın oluşmayacağı değerlendirilmiştir. Kök rapordaki açıklama ve incelemeler ile yapılan hesaplanalar tekrar edilmek itirazları içeren iş bu ek rapor heyetimiz tarafından düzenlenerek mahkemenize saygı ile sunulmuştur.” şeklinde rapor tanzim etmişlerdir.
Davacılar vekilinin 08/06/2022 Tarihli sunmuş olduğu talep artırım dilekçesinde özetle; “Harca esas değer hesaplaması: 93.954,05-TL + 30.482,98-TL = 124.437,03-TL Toplam talep edilen miktar. 2.000-TL’nin harcı dava açılırken yatırılmıştı. Dolayısıyla 124.437,03-TL – 2.000-TL = 122.437,03-TL Harca Esas Değer’dir. İşbu dilekçemiz akabinde 122.437,03-TL’nin harcını yatırıyoruz.” şeklinde talep artırım talep etmişlerdir.
Mahkememizin 14/12/2016 Tarihli celsesinde; “Davacı tanığı TANIK … BEYANINDA;Ben 2008 de …’de broker olarak işe başladım. Davacı … bizim müşterimizdi. Biz aracılık hizmeti verirdik. Satıcı ve alıcıyı buluştururduk. Davacı … benden öncede … müşterisiymiş, ben işe başladığımda davacı … çalıştığım firmadan alacaklıydı. Benim takibe konu senetten dolayı bir bilgim yok. Ancak daha sonradan bu senedin … tarafından tahsil edildiğini duydum. İçeriğini bilmiyorum. …’in alacağının başka birisine temlik edildiğine yönelik de bir bilgiye sahip değilim. Davacının da bu olay nedeniyle zarara uğradığını duydum miktarı ile bir bilgim yoktur. Ben zaten bu anlattıklarımı aynı zamanda … Hırdavat Sanayı Limited Şirketi olarak da anlattım bildiğim kadarıyla … bey bu şirketin sahibiydi, 2008 yılında başladığımda benden önce davacıdan alınan senedin teminat senedi olduğuna dair bir bilgim yok. Biz kendi yapmış olduğumuz işlemlerde de teminat senedi almazdık. Zaten konya şubesiydik ancak merkezin büyük çaplı müşterilerden teminat senedi alıp almadığını bilmiyorum. Ben … Hırdavatın tam ticari acılımını bilmiyorum. Ancak … ve … Hırdavat olarak biliyorum. … Hırdavat şirket ancak tam ünvanını bilmiyorum. dedi. beyanı okundu, imzası alındı.
TANIK … BEYANINDA; Ben tarafların bir kısmını tanırım 2008 yılının 10 ayından 2014 yılının 2. Ayına kadar davalı …’in konya şube müdürülü olarak çalıştım. Davcı … ve … Hırdavat bizim müşterimizdi. Bizden önce de … ile çalışıyorlarmış, ben … Sanayi’yi bilmiyorum. Biz … Ticaret Limited Şirketi olarak çalıştık. Benim 2008 de müdür olarak başladığımda davacı … Hırdavat bizden alacaklıydı ancak miktarını şuan için hatırlamıyorum. Biz daha önce bizimle çalışıp, daha sonra çalışmayan müşterilerimize zaman zaman ziyarete giderdik. Aynı şekilde Davacı …’yi ziyarete gittim bana 2002 yılında kendisinden teminat senedi alındığını bu senedin halen iade edilmediğini söyledi. Bende kendisine bizden alacaklı olduğunu senetler varsa genel merkezde olabileceğini toplantıya gittiğmizde şirket merkezinde ilgililerle görüşeceğimi söyledim. Daha sonra müdürler toplantısında İstanbul’a gittiğimde operasyon müdürü … beyle görüştüm durumu ilettim. O da davacının bizden alacaklı olduğunu kendilerinde davacıdan alınmış teminat senedi olduğunu ve bunun kendisine iade edebileceğimizi söyledi. Tam senedi dosyasından çıkartıp bana verecekken vazgeçti yönetim kurulu başkanına soracağını söyledi. Yönetim kurulu başkanıyla görüşmü, yarım saaat sonra bana döndü. Seneti daha sonradan kendilerinin iade edeceklerini söyledi. Ancak ben senedi hiç görmedim. Daha sonra aradığımda senet gelmedi. Zaten benim ayrılmama yakın zaman da da icralık olmuşlardı. Daha sonraki aşamaları ben bilmiyorum. …’in zaten senetle işi olmazdı. Çünkü sistem olarak mal takasına dayalı bir çalışma şekli vardır. Dedi.” şeklinde beyanda bulundukları görüldü.
Konya . İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından özetle;Konya . icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden borçlu … Tic.Ltd.Şti.nin borcundan dolayı müvekkil şirkete ait menkul mallar ile iki adet aracı üzerine haciz konulduğunu, müvekkil şirket ile takip borçlusu şirketlerin farklı şirketler olduğunu, … adı altında farklı iş kollarında ve farklı kişilere ait toplam dört şirketin bulunduğunu, icra takibinin borçla ilgisi olmayan müvekkili şirkete iki ayrı tarihte hacze gelinerek bir takım malları ile taşıtlarının haczedildiğini ve muhafaza altına alındığını, yapılan haciz işlemlerinin kanuna ve usule aykırı olduğunu, dosya hesabının çok üstünde bir değerde mal haczedildiğini, haciz yapılan adresin borçlu şirketin adresi olmadığını, borçlu şirketin müvekkil şirketin yetkilisinin babası olduğunu,haczedilen malların davacı şirkete ait olduğunu, borçlu şirketle alakası olmadığını belirterek istihkak iddiasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Aynı Mahkemenin … esas sayılı dosyasının dava dilekçesiyle; Konya . icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden davacı aleyhine icra takibi yapıldığını, takip borçlusu şirket ile müvekkil şirketin farklı oluğunu, her iki şirketinde faal oldğuunu, davacı şirketin dosya borçlusu şirket ile hiçbir alakasının olmadığını, 14.04.2012 ve 20.04.2012 tarihleri arasında yapılan işlemlerin hukuka ve usule aykırı olduğunu belirterek taşkın olarak yapılan haciz işlemlerinin iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkememizin bu dava dosyası ile … esas sayılı dosyaları arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşıldığından, her iki dava dosyasının birleştirilmesine karar verilmiştir. Konya . İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. – … K. Sayılı ilamı ile “Mahkememizin asıl dosyası esas sayılı dosyası bakımından; a-Davanın dava açıldıktan sonra konusuz kalması nedeniyle esastan karar verilmesine yer olmadığına,Mahkememizin birleşen … esas sayılı dosyası bakımından; a-Şikayetin dava açıldıktan sonra konusuz kalması nedeniyle esastan karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmiştir.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından özetle; müvekkili şirketin davalı … … A.Ş. öncülüğünde kurulan sisteme üye olduğunu ve mal sattığını, 2003 yılında sisteme sattığı mallardan dolayı 85.000 USD alacaklı olduğunu, müvekkil şirketin, sisteme kayıtlı bir üyeden Konya .Organize Sanayi Bölgesindeki 465.000 USD değerindeki taşınmazını önceki 85.000 USD alacağın üzerine kalan 380.000 USD için davalı barter şirketine teminat bonosu vererek açılan barter kredisi ile satın aldığını, davalı tarafın bu teminat senedine 25/03/2012 vadesi atılarak tedavüle çıkardığını ve icra işlemlerini başlattığını, müvekkilinin davalı şirketten kullandığı krediyi 24 ay içinde tamamen ödediğini belirterek davalı şirkete borcunun olmadığının tespitini, davalının kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. – … K. Sayılı ilamı ile davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Dava; “Haksız haciz nedeniyle maddi manevi tazminat” davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davalı aleyhine Haksız haciz nedeniyle maddi manevi tazminat davası açmıştır.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında: Davacılar : 1-… Tic Ltd Şti , 2- …, davalı : … Anonim Şirketi olduğu anlaşılmakla, Mahkemenin … E. – … K. Sayılı ilamı ile davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararı Yargıtay . Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından onanmıştır.
Konya . İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası (aynı Mahkemenin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmiş olduğu anlaşılmakla Birleşen dosya yönünden hacizler işlemleri usul ve yasaya uygun olduğundan reddine karar verilmiştir. ) için istihkak iddiasına yönelik yargılamada, menkul mallar yönünden davanın red ile sonuçlandığı, … VE … plakalı araçlar yönünden istihkak davasının kabul edildiği anlaşılmıştır. (işbu araçlar … Ltd. Şti. Adına kayıtlı olduğu anlaşıldığından) Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyada tespit edilen alacak ile Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasından alınan ihtiyati haciz kararlarındaki alacak miktarı ile uyumlu olduğu, Konya . İcra Hukuk Mahkemesince … E. Ve … K. Sayılı ilamı ile TEMİNAT SENEDİ olduğu ve ALACAĞIN TAHSİLİNİN GEREKİP GEREKMEDİĞİNİN TARAFLAR ARASINDA MEVCUT OLAN 18.09.2003 tarihli protokol gereğince yargılamaya muhtaç olduğu, kambiyo senetlerine özgü yolla takip yapma hakkı bulunmadığından davacı borçlular hakkındaki takibin reddine karar verilmiştir. Tüm bu bilgiler dikkat alındığında;
Somut olayımızda; Her ne kadar 3 davacılar için maddi – manevi tazminat talebinde bulunulmuş ise de, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. … K. Sayılı ilamı, Konya . İcra Hukuk mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ve anı Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası (bu dosyadan birleştirme kararı verilmiştir.) hep birlikte değerlendirildiğinde, birleşen dosya yönünden haciz işlemleri usul ve yasaya uygun olduğundan reddine karar verildiği, istihkak davasında ise yargılama neticesinde MENKUL MALLAR yönünden DAVANIN RED ile sonuçlandığı, … ve … lakalı araç yönünden İSTİHKAK DAVASININ KABUL edildiği gözetildiğinde (- ki bu araçlar … San. İth. İhr. Metal Hırdavat Ltd. Şti adına kayıtlı olduğundan -); ortada sadece mezkur plakalı araçlara yönelik haksız haciz işlemi yapıldığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu tespit ve değerlendirme baz alınarak hüküm kurma cihetine gidilmiştir.
Her ne kadar Konya . İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. … Karar sayılı ilamı ile TEMİNAT senedi olduğundan bahisle kambiyo senedine özgü yolla takip yapma hakkı bulunmadığından İPTALİNE karar verilmişse de mezkur kararın gerekçesinde “ALACAĞIN TAHSİLİNİN GEREKİP GEREKMEDİĞİNİN TARAFLAR ARASINDA MEVCUT OLAN 18/09/2003 tarihli protokol gereğince yargılamaya muhtaç olduğu” değerlendirmede dikkate alındığında (diğer taraftan işbu senetle ilamsız takip yapıldığı ve daha sonra kambiyo takibi yapılacağı yönünde karar verildiği de dikkate alındığında) maddi hukuk anlamında, İcra Hukuk Mahkemelerinin istihkak davası (ve ihalenin feshine ilişkin kararlar) hariç, genel Mahkemede, … ve … Hırdavat Tek. Ltd. Şti’nin açtıkları davada aleyhlerine sonuçlandığından dar yetkili İcra Hukuk Mahkemelerinin karar/larına itibar edilmemiştir. Tüm bu hususlar, dosya kapsamı, tüm bilgi-belgeler, tüm deliller, tanık beyanları, bilirkişi raporları bir bütün halinde değerlendirildiğinde davacılar … ve …. Tic. Ltd. Şti. Maddi – manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.Konu ile ilgili olarak; sıfat, dava konusu kılınan sübjektif hakla davanın tarafları arasındaki ilişkiyi ifade eder ve dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilmiş kişilerin maddi hukuk bakımından gerçekten hak sahibi veya yükümlü konumunda bulunup bulunmadığına ilişkin bir kavramdır (… .: Medeni Usul Hukuku, C.I, Ankara 2016, s. 512). (18) Davacı tarafta yer alan taraf için aktif dava sıfatı, davalı tarafta yer alan için pasif taraf sıfatından söz edilebilir. Uygulamada, “sıfat” yerine “husumet” terimi de kullanılmaktadır. Sıfat, dava şartı olmayıp itirazdır. Çünkü bir kimsenin hak sahibi veya borçlu olup olmadığı davanın esasına girildikten sonra tespit edilebilir. Bu durumda ise dava esastan ret veya kabul edilir. Oysa dava şartları davanın esasına girilmesini engelleyen niteliktedir. Ancak sıfat bir itiraz olduğundan hakim diğer itirazlar gibi taraf sıfatını da dava dosyasından anlayabildiği sürece kendiliğinden nazara alır. Sıfat, davada taraflardan birinin davaya konu subjektif dava hakkının bulunup bulunmadığı ile ilgili bir husustur. Tarafların sıfatının yargılama sonuna kadar devam etmesi zorunludur. Bu husus mahkemece re’sen göz önünde bulundurulmalıdır. Bir davada, taraflardan birinin, davacı ya da davalı sıfatının (aktif ya da pasif husumet ehliyetinin) olmadığı belirlenirse, artık bu davanın esasının çözümüne girilmeden, davanın husumet yokluğundan reddi gerekir. Bir kişinin belli bir davada davacı ya da davalı sıfatını haiz olup olmadığı şeklinde nitelendirilen husumetin ileri sürülme zamanı yasa ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi, davalı tarafından ileri sürülmesi gerekilen bir defi de değildir.Davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vakıf olunduğu takdirde resen nazara alınması gerekli hukuki bir durumdur.(… .: Hukuk Muhakemeleri Usulü,C.I İstanbul 2001, s. 1157 vd.) (Yargıtay HGK 24.06.2021 T… E…. K.)(… .: Medeni Usul Hukuku El Kitabı,Cilt I Yetkin Yayınları,Mart2020,s.390).
Tüm davacıları, davalı … (temlik alan) aleyhine açtıkları tüm davaların sebebi, temlik öncesi tarihe dayandığı (24/12/2013’ten önce) (haciz muhafaza işlemlerinin tamamı) anlaşılmakla yukarıdaki hukuki açıklamada dikkate alınarak, davacıların, davalı … aleyhine açtıkları maddi – manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı … San. İht. İhr. Ltd. Şti’nin talepleri yönünden (yukarıda davalı … yönünden değerlendirme yapıldığından davalı … hariç) TBK’nın 49. Maddesi; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” aynı kanunun 50. Maddesi; “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” aynı kanunun 51. Maddesi; “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu güvence göstermekle yükümlüdür.” aynı kanunun 52. Maddesi; “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir.” ve yine aynı kanunun 58. Maddesi; “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir.” hükümleri dikkate alındığında,
Haksız Fiilin Şartları:
“Yasal düzenlemede haksız fiilin tanımı olmamakla birlikte, doktrinde; haksız fiil hukuka aykırı zarar verici eylem olarak nitelendirilmektedir, TBK 49’un kısaca şartları:
1-Hukuka aykırı eylemin olması,
2- Zararın olması,
3- Kusurun olması,
4- Uygun illiyet bağının olması durumunda mezkur dört(4) şartın varlığı halinde ortada bir haksız fiil vardır. ” bilgileri ışığında
TMK’nın 24. Maddesi;
“1. İlke
Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hâkimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir. Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır.” gereğince,
TMK’nın 4. Maddesi; “Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hâkim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir.”
TMK’nın 5. Maddesi; “Bu Kanun ve Borçlar Kanununun genel nitelikli hükümleri, uygun düştüğü ölçüde tüm özel hukuk ilişkilerine uygulanır.”
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 09/06/2016 Tarih ve … Esas – … sayılı karar ilamı da dikkate alındığında; İ.İ.K’nın 97. Maddesi; “(Değişik: 18/2/1965-538/54 md.) İstihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, icra memuru dosyayı hemen icra mahkemesine verir. İcra mahkemesi, dosya üzerinde veya lüzum görürse ilgilileri davet ederek mürafaa ile yapacağı inceleme neticesinde varacağı kanaate göre takibin devamına veya talikıne karar verir. İstihkak davasının sırf satışı geri bırakmak gayesiyle kötüye kullanıldığını kabul etmek için ciddi sebepler bulunduğu takdirde icra mahkemesi takibin talikı talebini reddeder. Takibin talikıne karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına karşı davacıdan 36 ncı maddede gösterilen teminat alınır. Teminatın cins ve miktarı mevcut delillerin mahiyetine göre takdir olunur.” gereğince,
6098 sayılı Türk Borçları Kanunu’nun 61. maddesi gereğince teselsül hükümlerine göre; “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” ve aynı kanunun 62. Maddesi; “Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur. Tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olur.” yine aynı kanunun 163. Maddesi; “Alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir. Borçluların sorumluluğu, borcun tamamı ödeninceye kadar devam eder.”,
6100 Sayılı HMK’nın 107. Maddesi; “(1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.” hükmü bulunmaktadır.
Belirsiz alacak davalarının tipik örneği haksız fiilden kaynaklanan açılan davalardır. Belirsiz alacak davalarının niteliği gereği, dava tarihi itibariyle zamanaşımının kesilmesidir. Bu nedenle zamanaşımı defiine itibar edilmemiştir. Diğer taraftan haksız fiillerde temerrüt tarihi haksız fiilin işlendiği tarihtir. Somut olayımızda haciz işleminin yapıldığı tarih olan 20/07/2012’dir. Davacının, yoksun kalınan zarar tespit edilemediğinden (bilirkişi raporu ile sabit) reddine karar verilmiştir.
Ayrıca manevi tazminat bakımından ise; “hükmedilcek bu para, zarara uğrayandan manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır, bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amcına göre belirlenmelidir, takdir edilecek miktarı mevcut halde elde edilecek tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır” (Yüksek Yargıtay . HD’nin 06/06/1999 Tarih, … ; 4. HD’nin 18/06/1998 tarih, … ), “hükmedilcek bu para, zarara uğrayandan manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır, bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amcına göre belirlenmelidir, takdir edilecek miktarı mevcut halde elde edilecek tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır” (Yüksek Yargıtay . HD’nin 06/06/1999 Tarih, … ; . HD’nin 18/06/1998 tarih, … ), Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebi ile duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde bulundurularak hak ve nesafet çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır, zira TMK’nın 4. Maddesinde kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre takdir edeceği öngörülmüştür.( Yüksek Yargıtay . HD’nin 23/02/2015 Tarih … Esas … Karar) anılan emsal kararların da dikkate alınması ve Yüksek Yargıtay . HD’nin 23/02/2015 Tarih … Esas … Karar yine HGK’nın 23/06/2004 tarihli, … sayılı kararında “22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır” şeklinde hüküm geçtiği de dikkate alınmakla,
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E. – … K. Sayılı ilamı “…18/06/2014 havale tarihli bilirkişi raporunda belirtilen tazminat miktarından … Sonucu davanın kısmen kabulü ile, davacı tarafın maddi tazminat talebinin kabulüne 14.287,80TL maddi tazminatın fiili haciz tarihi olan 09/04/2009 tarihinden itibaren işleyecek TİCARİ AVANS FAİZİ ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00TL manevi tazminatın fiili haciz tarihi olan 09/04/2009 tarihinden itibaren işleyecek TİCARİ AVANS FAİZİ ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,…” şeklinde verilen karar onanmıştır.
“Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun Esas No: … Karar No: … Tarih: 01.12.2004 ” .Davacı, haksız haciz uygulaması nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Haczin haksızlığı saptandığı takdirde, BK. m. 49 anlamında davacı tüzel kişiliğin manevi değerlerine dahil bulunan ticari itibarının sarsıldığının kabulü gerekir. Mahkemece, somut olaya uygun düşmeyen ve yetersiz gerekçe ile bu istemin reddi de, yasanın uygulanmasına ilişkin yanılgı (HUMK. m. 428/b.1) niteliğinde olup; bozmayı gerektirmiştir. Yukarıda maddi tazminata ilişkin açıklamalarda da yer verildiği gibi, bir icra takibi sırasında haksız yere malı haczedilen üçüncü kişinin bu yüzden doğmuş olan gerçek zararı maddi üçüncü kişi kural olarak manevi tazminat isteminde de bulunabilir. Zira, dava nedenleri, yasal dayanakları, istem sonuçları ve uygulanacak yasa kuralları tümüyle birbirinden farklıdır. Unutulmamalıdır ki, manevi tazminat; haksız eylem sonucunda uğranılan kişilik değerlerindeki azalma şeklinde gerçekleşen zararın giderilmesi amacına yönelik tazmin biçimidir..” Yüksek mahkeme bu şekilde içtihat etmiştir.” Yukarıda yapılan tüm izahlar, yasal düzenlemeler, Yüksek Mahkeme kararları, bilirkişi raporları, tüm bilgi – belgeler, tüm deliller değerlendirildiğinde, davacının, davalılar aleyhine haksız haciz nedeniyle açtığı tazminat davasının kısmen kabul (8.440,1TL’nin (377,05 TL’sinden … sorumlu olmak kaydı ile) 20/07/2012 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, mezkur Yargıtay 4. HD’nin kararı ve tarafların da tacir olduğu hususu da gözetildiğinde avans faizi hükmedilmiştir.), kısmen reddine, yoksun kalınan zarar tespit edilemediğinden reddine, manevi tazminatında kısmen kabul, kısmen reddine davalı … yönünden de yukarıda izahı yapıldığı gibi pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine, Mahkememizce oluşan vicdani kanaatle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-A-)
a-)Davacı …’nin, davalı … aleyhine açtığı maddi tazminat davasının pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle REDDİNE,
b-)Davacı …’nin, davalı … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-B-)
a-)Davacı …. Tic. San. Ltd. Şti.’nin, davalı Davalı … aleyhine açtığı maddi tazminat davasının pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle REDDİNE,
b-)Davacı …. Tic. San. Ltd. Şti.’nin, davalı Davalı … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle REDDİNE,
3-C-)
a-)Davacı …’nin, davalı … … AŞ aleyhine açtığı maddi tazminat davasının REDDİNE,
b-)Davacı …’nin, davalı … … AŞ aleyhine açtığı manevi tazminat davasının REDDİNE,
4-D-)
a-)Davacı …. Tic. San. Ltd. Şti.’nin, davalı Davalı … … AŞ aleyhine açtığı maddi tazminat davasının REDDİNE,
b-)Davacı …. Tic. San. Ltd. Şti.’nin, davalı Davalı … … AŞ aleyhine açtığı manevi tazminat davasının REDDİNE,
5-E-)
a-)Davacı … … Ticaret Limited Şirketi’nin davalılar … ve davalı … … AŞ aleyhine haksız haciz nedeniyle açtığı tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
8.440,1TL’nin (377,05 TL’sinden … sorumlu olmak kaydı ile) 20/07/2012 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
b-)Davacı … … Ticaret Limited Şirketi’nin, davalı … … AŞ aleyhine yoksun kaldığı zarar nedeniyle açtığı maddi tazminat davasının REDDİNE,
c-) Davacı … Ticaret Limited Şirketi’nin davalılar … ve … … AŞ aleyhine açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; 4.000,00TL’nin 20/07/2012 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
d-) Davacı … … Ticaret Limited Şirketi’nin davalı … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle REDDİNE,
A bendi yönünden;
a-Maddi tazminat yönünden davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü. göre talep miktarı geçemeyeceğinden 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalı …’a VERİLMESİNE,
b-Manevi tazminat yönünden davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’ten alınarak davalı …’a VERİLMESİNE,
B bendi yönünden;
a-Maddi tazminat yönünden davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü. göre talep miktarı geçemeyeceğinden 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …. Tic. San. Ltd. Şti.’den alınarak davalı …’a VERİLMESİNE,
b-Manevi tazminat yönünden davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …. Tic. San. Ltd. Şti.’den alınarak davalı …’a VERİLMESİNE,
C bendi yönünden;
a-Maddi tazminat yönünden davalı … … AŞ kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü. göre talep miktarı geçemeyeceğinden 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalı … … AŞ’e VERİLMESİNE,
b-Manevi tazminat yönünden davalı … … AŞ kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalı … … AŞ’e VERİLMESİNE,
D bendi yönünden;
a-Maddi tazminat yönünden davalı … … AŞ kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre talep miktarı geçemeyeceğinden 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …. Tic. San. Ltd. Şti’den alınarak davalı … … AŞ ‘e VERİLMESİNE,
b-Manevi tazminat yönünden davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …. Tic. San. Ltd. Şti’den alınarak davalı … … AŞ ‘eVERİLMESİNE,
E bendi yönünden;
a-Davacı … … Ticaret Limited Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 8.440,10-TL (377,05 TL’sinden … sorumlu olmak kaydı ile) vekalet ücretinin davalılar … ve davalı … … AŞ’den müştereken müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
b-Davalı davalılar … ve davalı … … AŞ kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 8.440,10-TL vekalet ücretinin davacı … … Ticaret Limited Şirketi’den alınarak davalılara VERİLMESİNE,
c-Davalı … … AŞ kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı … … Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak davalıya VERİLMESİNE,
d-Manevi tazminat yönünden davacı … Ticaret Limited Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 4.000,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ve … … AŞ’den müştereken müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
e-Davalılar … ve … … kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 4.000,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı … Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak davalılara VERİLMESİNE,
f-Manevi tazminat yönünden davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …. Tic. Ltd. Şti’den alınarak davalı …’a VERİLMESİNE,
4-a)Maddi tazminat yönünden; Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 576,54 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 27,70 TL (peşin alınan 3.483,81 TL’den manevi tazminat talebi için alınan peşin harcın mahsubundan sonra kalan) ile 2.090,92 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.118,62 TL harçtan mahsubu ile davacı tarafça fazladan yatırıldığı anlaşılan 1.542,08 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacılara İADESİNE,
b)Manevi tazminat yönünden; Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 273,24 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 3.456,11 TL(peşin alınan 3.483,81 TL’den maddi tazminat talebi için alınan peşin harcın mahsubundan sonra kalan) harçtan mahsubu ile davacı tarafça fazladan yatırıldığı anlaşılana 3.182,87 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacılara İADESİNE,
5-Yargılama giderleri yönünden;
1-A-)
a-)Davacı …’nin, maddi tazminata ilişkin yapmış olduğu 29,00-TL yargılama giderinin, davacı üzerine BIRAKILMASINA,
b-)Davacı …’nin, manevi tazminat yönünden yaptığı yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
2-B-)
a-)Davacı …. Tic. San. Ltd. Şti.’nin, maddi tazminata ilişkin yapmış olduğu 29,00-TL yargılama giderinin, davacı üzerine BIRAKILMASINA,
b-)Davacı …. Tic. San. Ltd. Şti.’nin,manevi tazminat yönünden yaptığı yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
3-C-)
a-)Davacı …’nin, maddi tazminata ilişkin yapmış olduğu 29,00-TL yargılama giderinin, davacı üzerine BIRAKILMASINA,
b-)Davacı …’nin, manevi tazminat yönünden yaptığı yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
4-D-)
a-)Davacı …. Tic. San. Ltd. Şti.’nin, maddi tazminata ilişkin yapmış olduğu 29,00-TL yargılama giderinin, davacı üzerine BIRAKILMASINA,
b-)Davacı …. Tic. San. Ltd. Şti.’nin,manevi tazminat yönünden yaptığı yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
5-E-)
a-)Davacı … … Ticaret Limited Şirketi’nin kabul red oranına göre yapmış olduğu yargılama giderlerinin 2.442,5-TL’nin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, 241,5-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
b-)Davacı … … Ticaret Limited Şirketi’nin, maddi tazminat için yapmış olduğu yargılama giderinin 876,5-TL’sinin davacı üzerine BIRAKILMASINA,
c-) Davacı … Ticaret Limited Şirketi’nin manevi tazminat yönünden yapılmış bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
d-) Davacı … … Ticaret Limited Şirketi’nin manevi tazminat yönünden yapılmış bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
Dair, davacılar vekilinin ve davalı …, davalı … vekili, davalı … vekilinin yüzüne karşı bağımsız ve tarafsız Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen hükmün (A) bendine göre; maddi tazminat yönünden KESİN, manevi tazminat yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İSTİNAF YOLU AÇIK OLMAK ÜZERE, (B) bendine göre; maddi tazminat yönünden KESİN, manevi tazminat yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İSTİNAF YOLU AÇIK OLMAK ÜZERE, (C) bendine göre; maddi tazminat yönünden KESİN, manevi tazminat yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İSTİNAF YOLU AÇIK OLMAK ÜZERE, (D) bendine göre; maddi tazminat yönünden KESİN, manevi tazminat yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İSTİNAF YOLU AÇIK OLMAK ÜZERE, (E) bendi yönünden; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İSTİNAF YOLU AÇIK OLMAK ÜZERE verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/01/2023

Katip Hakim 165877
e-imzalıdır e-imzalıdır