Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/74 E. 2023/654 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALILAR : 1-)
VEKİLLERİ :
: 2-)
3-)
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Davacı taraf vekilinin davalı taraflar aleyhinde açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 27.11.2022 tarihinde davalı …’ın sevk ve idaresindeki davalı …’a ait … plakalı arcın müvekkiline ait … plakalı araca çarpması sonucu müvekkiline ait araçta maddi hasar meydana geldiğini, davalı sürücü …’ın trafik kazası tespit tutanağındaki beyanına göre önüne hayvan çıkması sonucu park halindeki müvekkiline ait araca çarptığını, davalının tam kusurlu olduğunu, kazaya karışan ve müvekkilinin aracına çarpan … plakalı aracın karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk trafik sigorta poliçesi 17/06/2022 başlangıç ve düzenleme tarihli 12-3-0342131 acente, … poliçe, … müşteri numaralı poliçe ile davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapıldığını, trafik kazası sonucunda değişen parça bedelleri, boyama ve işçilik ücretleri davalı sigorta şirketi tarafından ödenmesine rağmen müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybı bedelinin ödenmediğini, müvekkilinin aracının 2021 model … marka bir araç olduğunu, sıfır alındığını ve düşük kilometre hiç bir boyası değişeni olmayan bir araçken kaza sonucu müvekkilinin aracından parça değiştiğini ve boyandığını, 50.000,00-TL değer farkı olduğunu, müvekkilinin aracının 30 günden fazla süre tamirhanede kaldığını, bu süre zarfında müvekkilinin aracını kullanamadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; şimdilik 1.000,00-TL değer kaybı alacağının kaza tarihi olan 27.11.2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkile verilmesini, yine şimdilik şimdilik 1.000,00 TL araç mahrumiyet bedelinin kaza tarihi olan 23.08.2022 tarihinden itibaren işleyecek olan ticari faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline ödenmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili …’a ait, müvekkili …’ın sevk ve idaresindeki … plaka numaralı araç ile park halindeki davacıya ait … plaka numaralı araç arasında 27.11.2022 tarihinde Konya İli … ilçesi … mahallesi … sokak mevkinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkili …’ın sigortacısı olan … Sigorta Anonim Şirketi tarafından hasar bedelinin tazmin edildiğini, müvekkili …’ın söz konusu kazada asli ve tam kusurlu olduğunu gösteren somut delillerin dosya arasında bulunmadığını, müvekkili …’ın hız sınırları içerisindeki ve trafik kurallarına uymak suretiyle seyrine devam ettiği esnada önüne aniden hayvan çıkması üzerine seyir güvenliğini kaybettiğini ve daha güç duruma düşmemek adına aracının aracının direksiyonunu kırmak zorunda kaldığını, sonucunda da yol boyu park yasağı bulunan araca çarptığını, meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sonucunda hasar gören araçtaki hasarın değer kaybına yol açıp açmadığı, değer kaybı tazmin kalemine dahil edilip edilmeyeceğinin tespit edilmesi gerektiğini, dava konusu trafik kazası sonucunda davacının aracında meydana gelen hasarın trafiğe çıkmasını engelleyecek nitelikte olmadığını, araç mahrumiyet bedelinin hukuka aykırı olarak talep edildiğini, bu nedenlerle davacının araç değer kaybı ile araç mahrumiyet zararına ilişkin tazminat alacağı ve faiz talebinin reddini, davacının haksız ve hukuka aykırı davasının reddini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurda görülen davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Karayolları Trafik Kanunu 110. Maddesi uyarınca İstanbul Anadolu Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, davacı tarafın dava konusunun tamamen ve açık şekilde belirli olduğunu iddia etmesine rağmen davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve bakiye poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, huzurdaki başvuruya konu talep için başvurudan önce 22/02/2023 tarihinde karşı yan araç için 5.986,00-TL değer kaybı tazminatının davacı vekiline ödendiğini, hesaplamanın doğru verilerek göre yapıldığını, değer kaybı tazminatı tespit edilirken dayanağını doğrudan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’ndan alan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nda belirtilen hesaplama yöntemine göre zarar tespitinin yapılması gerektiğini, davacıya ait aracın davaya konu kazadan daha öncesinde bir kazaya karışıp karışmadığı ve aynı bölgeden hasar alıp almadığının tespitinin gerektiğini, bu nedenlerle davacının davasının reddini, mahkememiz aksi kanaatte ise yetki yönüyle reddini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava; Trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta oluşan araç değer kaybı ve araç mahrumiyet zararının tazmini davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; 27/11/2022 tarihinde davalı … idaresindeki ve davalı …’a ait … Plakalı aracın davacıya ait … Plakalı araca çarpması sonucu davacının aracında oluşan değer kaybı ve araç mahrumiyet zararının bulunup bulunmadığı , bulunuyor ise ne miktarda zararının olduğu, bu zararlarını davalılardan tazmin edip edemeyeceği hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraflarca bildirilen deliller toplanmış, kazaya karışan araçlara ait trafik kayıtları ve belgeler, sigorta şirketine ait poliçe ve hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, Türkiye Reasürans Şirketler Birliğine ve Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine yazılan müzekkere cevapları, gerçek kişilerin nüfus kayıt örneği, kazaya uğrayan araca ilişkin fotoğraflar ile tüm bilgi ve belgeler dosya arasına alınmıştır.
Akabinde dosya Adli Trafik bilirkişisi ile makine mühendisi bilirkişiye verilerek kazadaki tarafların kusur durumu ve davacı aracındaki değer kaybı ile araç mahrumiyeti taleplerinin belirlenmesi için rapor alınmasına karar verilmiştir.
Sunulan 21/09/2023 tarihli heyet raporunda Kusur Yönüyle Yapılan Değerlendirmede; … Plakalı Otomobil Sürücüsü …’ın bu kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK’nun 84. Maddesi asli kusurlardan madde-56/1-c kural ihlali olduğu %100 oranında kural ihlalinin olduğu, … otomobil sürücüsü …’ın bu kazada herhangi bir kural ihlalinin olmadığı rapor edilmiştir. Söz konusu rapor dosyadaki tüm bilgi ve belgelere göre olayın oluş şekline uygun olduğundan ayrıca Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlandığı değerlendirildiğinden Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Tazminat Yönüyle Yapılan Değerlendirmede özetle; davaya konu … Plakalı araçta dava konusu trafik kazası sonucunda meydana gelen değer kaybının 30.000,00-TL olduğu, davacının aracının tamir süresi içerisindeki araç mahrumiyetinden doğan zararının 4.500,00-TL olduğu, davacı tarafın davaya konu araçta meydana gelen değer kaybına ilişkin davalı sigorta şirketinden 22/02/2023 tarihinde 5.986,00 TL tahsil ettiği, davacının aracının tamir süresi içerisindeki araç mahrumiyetinden doğan zararının ZMMS poliçe kapsamı dışında kaldığı, kusur oranına göre davacı …’nın davalı … Sigorta AŞ’den talep edebileceği kalan tazminat miktarının 24.014,00-TL olacağı, kusur oranına göre davacı …’nın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen talep edebileceği kalan tazminat miktarının 28.514,00-TL olacağı rapor edilmiştir. Söz konusu rapor dosyadaki tüm bilgi ve belgelere göre olayın oluş şekline uygun olduğundan , ayrıca Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlandığı değerlendirildiğinden Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Taraflarca her ne kadar bilirkişi heyet raporuna itiraz edilmiş ise de; dosyaya sunulan bilirkişi raporu ile kaza tespit tutanağı ve eksper kaza tespit tutanağı kayıtlarının birbiri ile uyumlu olduğu, araç değer kaybı hesabının ve araç mahrumiyet bedeli hesabının emsal Yargıtay İçtihatlarına uygun olarak belirlendiği anlaşıldığından yeniden rapor ya da ek rapor aldırılmasına gerek duyulmamıştır.
Davacı vekili 25/09/2023 havale tarihli bedel artırım dilekçesi ile 24.014,00-TL değer kaybından kaynaklı belirsiz alacağının kaza tarihi olan 27/11/2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline ödenmesini, yine 4.500,00-TL araç mahrumiyet bedelinin kaza tarihi olan 27/11/2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Yetki itirazına yönelik Mahkememizce yapılan değerlendirmede;
Dava konusu kaza sonucu oluşan haksız eylem nedeniyle maddi tazminata ilişkin olmakla, mahkemenin yetkili olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
6100 sayılı HMK’nun 6/1.maddesinde; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişiliğin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm aksine kesin yetki kaydı olmayan tüm davalar için genel yetki kaydıdır.
6100 Sayılı HMK’nun 16.maddesinde ise “Haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir” hükmü yer almaktadır.
Eldeki davada olduğu üzere, bir davada birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa davacı bu mahkemelerden birinde dava açma hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa o zaman seçme hakkı davalı tarafa geçmektedir (aynı yönde Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 23/09/2013 tarih … Esas … Karar)
Dava sebebi olan haksız fiil halinde HMK’nin 16. maddesi gereğince birden fazla mahkemenin yetkili kılınarak davacıya bir seçimlik hak tanınmış olması gözönüne alındığında bu maddenin amacına aykırı bir yorumla HMK 7/I. maddesi gereğince haksız fiilin vuku bulduğu yerin tüm davalılar için kesin yetkili mahkeme olarak kabul edilmesi ve HMK’nin 6. maddesinde düzenlenen genel yetkili mahkeme yetkisinin kaldırdığı şeklindeki yorumlanamaz. Bir dava için birden fazla ( genel ve özel ) yetkili mahkeme varsa, davacı, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. (Aynı yönde . Hukuk Dairesi … Esas, … Karar sayılı ilamı)
Somut olayda, seçimlik yetkili mahkemelerden olarak, zarar haksız fiilin işlendiği Konya Mahkemesinde dava açılmış olup, bu nedenle davalı sigorta şirketi vekilince yapılan itiraz yersiz olduğundan yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili kaza nedeniyle araçta oluşan değer kaybını talep etmiştir. Davaya konu olan kazada davacıya ait araç hasara uğramıştır. Söz konusu hasar bedeli davalı sigorta şirketi tarafından ödenmiştir. Fakat aracın kaza sonrası onarıldıktan sonra mübadele ( rayiç ) değerinin, olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü araç tamamen onarılmış olsa bile bu aracın tahribatın izlerini taşıyacağı aşikardır. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden daha düşük olacaktır. Bu da aracın cari değerini düşürecektir.
Zararı tazminle yükümlü olan kimse, tazmin borcunu doğuran eylemin meydana gelmesinden önceki durumu iadeye mecburdur. Kural olarak; araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gören kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonraki ikinci el satış değeri arasındaki fark değer kaybını gösterir. Bilirkişi tarafından yapılan hesaplama da emsal Yargıtay içtihatlarına uygun olarak bahsi geçen şekilde yapılmış ve hükme mesnet alınmıştır. Davacı tarafa davaya konu araçta meydana gelen değer kaybına ilişkin davalı sigorta şirketi tarafından 22/02/2023 tarihinde 5.986,00 TL ödeme yapıldığından bilirkişi tarafından hesaplanan 30.000,00-TL değer kaybından söz konusu ödeme düşülerek 24.014,00 TL değer kaybı bedelinin davalılardan tazminine karar verilmiştir.
Davalı sigorta şirketi bakımından temerrüt 2918 Sayılı KTK’nın 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü olarak belirlenmiştir. Davacı vekili tarafından yapılan talep davalı sigorta şirketine 07/02/2023 tarihinde tebliğ edilmiş, bu nedenle temerrüt sigorta şirketi bakımından 20/02/2023 tarihinde gerçekleşmiştir.
Davacı vekili kaza nedeniyle ayrıca araç mahrumiyet bedelini talep etmiştir. Bilirkişi tarafından yapılan emsal Yargıtay içtihatlarına uygun olarak araç mahrumiyet bedeli hesaplandığından hükme mesnet alınmıştır. Araç mahrumiyet bedelinden ( İkame araç bedelinden ) ise bu bedelin gerçek zarar kapsamında olmaması nedeniyle sigorta şirketi sorumlu olmayacağından sadece diğer davalılar … ve … sorumlu olacaktır. Bu nedenle araç mahrumiyet bedelinin davalılar … ve …’dan tahsiline yönelik karar kurulmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde dosya kül halinde değerlendirildiğinde; davacı vekilince davalılar aleyhine açılan işbu davada, 27/11/2022 tarihinde davalı … idaresindeki ve davalı …’a ait … Plakalı aracın davacıya ait … Plakalı araca çarpması sonucu davacının aracında oluşan değer kaybı ve araç mahrumiyet zararının tahsili talep edilmiş olup, alınan 21/09/2023 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre davacının 24.014,00 TL bakiye araç değer kaybı ve 4.500,00 TL araç mahrumiyet zararı ( ikame araç bedeli ) olmak üzere toplam 28.514,00 TL tazminat talep edebileceği anlaşılmakla davacının davasının talep arttırım dilekçesi de nazara alınmak suretiyle kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının talep arttırım dilekçesi de nazara alınmak suretiyle KABULÜ İLE;
1-)24.014,00 TL değer kaybı bedeli tazminatının davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kayıt ve şartı ile temerrüt tarihi olan 20.02.2023 tarihinden, davalılar … ve … bakımından ise kaza tarihi olan 27.11.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-)4.500,00 TL araç mahrumiyet bedelinin davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 27.11.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.947,79-TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 179,90-TL peşin harcın ve 452,80-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 1.315,09-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, (davalı sigorta şirketinin 24.014,00/28.514,00 oranında 1.107,55-TL’sinden diğer davalılar ile birlikte sorumlu olması kaydıyla, diğer davalıların tamamından sorumlu olması kaydıyla)
4-)Hazine tarafından karşılanan 3.200,00 TL arabuluculuk giderinin davalı sigorta şirketinden tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından karşılanan 179,90-TL başvuru harcı, 179,90-TL peşin harç, 452,80-TL ıslah harcı, 25,60-TL vekalet suret harcı, 2.400,00-TL bilirkişi ücreti, 222,25-TL TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam ‬3.460,45-‬TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, (davalı sigorta şirketinin 24.014,00/28.514,00 oranında 2.914,33-TL’sinden diğer davalılar ile birlikte sorumlu olması kaydıyla ,diğer davalıların tamamından sorumlu olması kaydıyla)
6-)Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
Dair; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 02/11/2023

Katip Hakim