Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/572 E. 2023/574 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İHBAR EDEN :
İHBAR OLUNAN :
DAVA : Kayyımlık
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan davanın dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
İhbar eden Çumra C. Başsavcılığının 19/09/2023 tarihli talep dilekçesinde özetle; başsavcılıklarınca yürütülmekte olan … soruşturma sayılı dosyasında … Sulama Kooperatifi hakkında Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğünün 23/06/2023 tarihli Denetim Raporu tanzim edildiği, Kooperatif yöneticilerinin zimmet suçu işlediği hususunda kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu, bu kapsamda CMK m.133 yollamasıyla 1163 sayılı Kooperatif Kanunu’nun m.98 uyarınca ilgili kooperatife ilişkin Anonim Şirketlere ilişkin hükümlerin uygulanacağı, bu kapsamda … Sulama Kooperatifine gecikmesinde sakınca bulunan hal kapsamında TTK m. 235 kapsamında kayyım görevlendirilmesi talep edilmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ, DELİLLER, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE :
Dava, kooperatife kayyım tayin edilmesi istemli olarak Çumra Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarı üzerine açılmıştır.
5271 Sayılı CMK’nun “Şirket Yönetimi İçin Kayyım Tayini” başlıklı 133. Maddesi; “(1) Suçun bir şirketin faaliyeti çerçevesinde işlenmekte olduğu hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için gerekli olması halinde; soruşturma ve kovuşturma sürecinde, hâkim veya mahkeme, şirket işlerinin yürütülmesiyle ilgili olarak kayyım atayabilir. Atama kararında, yönetim organının karar ve işlemlerinin geçerliliğinin kayyımın onayına bağlı kılındığı veya yönetim organının yetkilerinin ya da yönetim organının yetkileri ile birlikte ortaklık payları veya menkul kıymetler idare yetkilerinin tümüyle kayyıma verildiği açıkça belirtilir. Kayyım tayinine ilişkin karar, ticaret sicili gazetesinde ve diğer uygun vasıtalarla ilan olunur.
(2) Hâkim veya mahkemenin kayyım hakkında takdir etmiş bulunduğu ücret, şirket bütçesinden karşılanır. Ancak, soruşturma veya kovuşturma konusu suçtan dolayı kovuşturmaya yer olmadığı veya beraat kararının verilmesi halinde; ücret olarak şirket bütçesinden ödenen paranın tamamı, kanunî faiziyle birlikte Devlet Hazinesinden karşılanır.
(3) İlgililer, atanan kayyımın işlemlerine karşı, görevli mahkemeye 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve 29.6.1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre başvurabilirler.
(4) Bu madde hükümleri ancak aşağıda sayılan suçlarla ilgili olarak uygulanabilir.
a) Türk Ceza Kanununda yer alan,
1. Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (madde 79, 80),
2. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),
3. Parada sahtecilik (madde 197),
4. Fuhuş (madde 227),
5. Kumar oynanması için yer ve imkân sağlama (madde 228),
6. Zimmet (madde 247),
7. Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama (madde 282),
8. Silahlı örgüt (madde 314) veya bu örgütlere silah sağlama (madde 315),
9. Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (madde 328, 329, 330, 331, 333, 334,
335, 336, 337), Suçları,
b) Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah
kaçakçılığı (madde 12) suçları,
c) Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu,
d) Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar,
e) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde
tanımlanan suçlar.
(5) Bu madde uyarınca atanan kayyımların görevleriyle ilgili iş ve işlemlerinden dolayı tazminat davaları, 142 ila 144 üncü maddeler uyarınca Devlet aleyhine açılır. Devlet, ödediği tazminattan dolayı görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullanan kayyımlara bir yıl içinde rücu eder.” hükmünü amirdir.
Diğer yandan 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun Teftiş Ve Denetleme başlıklı 90. Maddesi;
“İlgili bakanlık; kooperatiflerin, kooperatif birliklerinin, kooperatif merkez birliklerinin ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliğinin işlem ve hesaplarını ve varlıklarını müfettişlere, kooperatif kontrolörlerine veya denetim için görevlendirilecek olan personele denetlettirebilir.
Birinci fıkradaki teşekküller, denetim sonuçlarına göre ilgili bakanlıkça verilecek talimata uymak zorundadırlar. Yapılan denetimler sonucunda, kooperatiflerin, kooperatif birliklerinin, kooperatif merkez birliklerinin, Türkiye Milli Kooperatifler Birliğinin ve bunların iştiraklerinin yönetim kurulu üyeleri ile üst düzey yöneticilerinin, hukuka açıkça aykırı eylem ve işlemlerinin tespit edilmesi durumunda, ilgili Bakanlık, kamu yararı ve hizmet gerekleri dikkate alınarak gecikmesinde sakınca görülen hallerde ileride telafisi güç veya imkansız zararlara yol açılmasının engellenmesi amacıyla bu kişilerin görevlerine tedbiren son verebilir. Bu durumda ilgili Bakanlık, bir yıl içerisinde olağanüstü genel kurul toplantısının yapılması için gerekli tedbirleri alır.
Kooperatifler ve üst kuruluşlarına kredi veren kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler ve ilgili bakanlıklar; verilen kredilerin açılış gayesine uygun olarak kullanılıp kullanılmadığını, plan ve projesine uygunluğu, teknik özellikleri ve kalite açısından denetleyebilirler.
Kooperatiflerde ve üst kuruluşlarında görevli bulunanlar bu kuruluşlara ait mal, para ve para hükmündeki kağıtları ve gizli de olsa bunlarla ilgili defter ve belgeleri istenildiğinde müfettişlere, kooperatif kontrolörlerine, denetimle görevlendirilen personele ve kredi kuruluşlarının denetim görevlilerine göstermek, saymasına ve incelemesine yardımda bulunmak, istenilen bilgileri gerçeğe uygun ve eksiksiz olarak vermek ve doğru beyanda bulunmakla yükümlüdürler.
Birinci fıkradaki teşekküller, ilgili Bakanlıkça teşekküle ilişkin olarak istenilen her türlü bilgi, belge ve kayıtları, tanınan süre içinde tam olarak vermek zorundadır.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, ihbarda bulunan Çumra Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yazısında bahsi geçen ve yukarıda yer verilen CMK’nun 133. Maddesindeki hakimlik’ten anlaşılması gereken Sulh Ceza Hakimliği, mahkemeden anlaşılması gereken ise ilgili soruşturma sonucunda davanın açılacağı Asliye Ceza veya Ağır Ceza Mahkemesidir. Mahkememizin CMK’nun 133. Maddesi gereği kayyım tayinine yönelik bir görevi bulunmamaktadır. Bu sebeple talebin, açılan soruşturma kapsamında ilgili Sulh Ceza Hakimliğine yapılması gerekmektedir. Mahkememizce dosya ceza mahkemelerine veya hakimliklerine gönderilemeyeceğinden; delilleriyle birlikte Sulh Ceza Hakimliğinden yeni bir talepte bulunma konusundaki takdir yetkisi ilgili Cumhuriyet Savcılığı’nındır. Öte yandan yukarıda yer verilen Kooperatifler Kanunu’nun 90/3. Maddesine göre, yöneticilerin hukuka aykırı eylemleri sebebiyle kayyım tayini de dahil olmak üzere gereken tedbirlerin alınmasını isteme hak ve yetkisi Savcılığın değil, ilgili Bakanlığın, somut olayda Tarım ve Orman Bakanlığı’nındır. Bu sebeple davanın usulden reddi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Davayı ihbar edenin sıfatı ve davanın niteliği gereği herhangi bir harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin kamu maliyesi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın talebe bağlı olmaksızın masrafı suç üstü ödeneğinden karşılanarak ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına tebliğine,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince (2) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliğiyle karar verildi. 04/10/2023

Başkan Üye Üye Katip