Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/51 E. 2023/703 K. 21.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ :

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; 06.04.2022 tarihinde, dava dışı … Ticaret Limited Şirketi adına kayıtlı … plakalı araç sürücüsü …’ın Manyas sokaktan 10526. sokağa çıkış yaptığı esnada 10526. sokakta ilerlemekte olan müvekkili … adına kayıtlı … plakalı araca çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkiline ait aracın park halinde bulunmakta olduğunu, araç sürücüsü … kazayanın tam (%100) kusurlu hareketi ile sebebiyet verdiğini, kazaya karışan taraflarca tutulan Kaza Tespit Tutanağı’nda ve Ekspertiz Raporu’nda dava dışı sürücü …’a %100 oranında kusur atfedildiğini, somut olayda sürücü …’ın müvekkilinin aracının sol ön ve arka kısmına çarpması neticesinde aracın tamir edilme gerekliliğine tamir süresince kullanılamamasına ve aracın ileriye yönelik olarak değerkaybına uğramasına sebep olduğunu, müvekkilinin kaza tarihine kadar aracın tüm bakımlarını zamanında ve yetkili servisinde yaptırdığını, kaza gerçekleşene kadar geçen süreçte aracın herhangi bir parçası değişmediği gibi kaporta ve boyasında herhangi bir kusur çizik dahi olmadığını, bilindiği üzere kazaya uğrayan araçlarda, araçta oluşan hasarın ileriye yönelik olarak aracın değerini olumsuz etkilemesi söz konusu olduğunu, kazaya uğraması neticesinde aracın değerinde bir düşme yaşanacığını, bu durumun aracın 2.el satış bedelinin de düşmesine neden olacağını, kaza sonucu aracın ciddi bir hasar aldığını, aracın birçok parçasının değiştiğini, aracın ciddi bir boyama işlemine tabi tutulduğunu, kaza tarihi itibariyle 17.054 km de olduğunu, ancak kazanın ardından aracın piyasa değerinde çok büyük bir azalma söz konusu olduğunu, bu nedenlerle haklı davanın kabulü ile fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla meydana gelen trafik kazası nedeniyle, müvekkiline ait araçta meydana gelen “değer kaybı” için 100,00-TL maddi tazminat tutarının davalı sigorta şirketi yönünden sigorta limitleri aşılmamak üzere temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacının davasını T.C. Konya Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığını, hâlbuki davaya bakmaya müvekkili şirketin yargı çevresinde bulunduğu İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu sebeple davanın yetkisizlikten reddinin gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın HMK 121. maddesine göre dava ile ilgili delillerini müvekkili şirkete tebliğ etmesi gerektiğini, davanın “HMK 107. md. gereği belirsiz alacak davası” olarak ikame etmesi sebebiyle davanın reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin tarafından ödeme yapılmış olduğunu davacı tarafından aleyhlerine açılan davanın reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin en fazla bakiye poliçe teminatı ile sorumlu olduğunu, sigortalının araç sürücüsünün asli kusuru olduğu yönündeki iddia yerinde olmadığını davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin sorumluluğu bakiye poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketçe yapılan ödemenin düşülmesiyle birlikte bakiye teminat limiti dikkate alınması gerektiğini, bu nedenlerle aleyhlerine haksız olarak açılan davanın reddini, davacının davasının ispatı halinde müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı bakiye poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 29/07/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava değerini arttırma taleplerinin kabulü ile araç değer kaybından doğan maddi tazminat alacağı olarak 100,00-TL + 27.394,77-TL = 27.494,77-TL araç değer kaybı tutarının sigorta limitleri aşılmamak üzere temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; 06/04/2022 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının uğradığını iddia ettiği değer kaybı maddi zararının tazmini talebiyle açılan maddi tazminat davası olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise 06/04/2022 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsüne atfı mümkün bir kusur olup olmadığı, davacının uğradığını iddia ettiği bir maddi zararı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalıdan tahsilinin talep edilip edilemeyeceği hususlarında olduğu görüldü.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 20/09/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçtaki değer kaybının tespiti, Dairemizce değer kaybının belirlenmesi hususunda esas alınan, aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2. el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. el piyasa değeri arasındaki fark kriterine uyulmaksızın, kaza tarihinden sonra 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartlarına göre belirlenen değer kaybı hesaplama yöntemine göre hesaplandığı anlaşılmıştır. Araçta meydana gelen değer kaybının; aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak kazadan sonraki onarılmış halinin rayiç değeri tespit edilip bu iki miktar arasındaki azalmaya (farka) göre hesaplanması gerekir. Bu durumda mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler ışığında araçtaki değer kaybının tespiti hususunda yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken kaza tarihinden sonra yürürlüğe giren genel şartlara göre belirlenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” denilmiştir.(Benzer yönde bkz. T.C. Konya Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 27/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Konya Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 21/02/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı)
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 01/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda, zarar veren araç hususi nitelikte olduğundan, hükmedilen tazminata yasal faizi uygulanması gerekmekte olup, avans faiz uygulanması doğru değil, bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün, 6100 sayılı HMK.’nun 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.’nun 438/7. maddesi delaletiyle düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.KUSUR AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Mahkememizce T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 14/10/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde adli trafik bilirkişisinden kusur raporu aldırılmış, 23/03/2023 Tarihli bilirkişi raporunda kazanın meydana gelmesinde davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı sürücüye atfı mümkün bir kusur olmadığı rapor edilmiştir.
Her ne kadar davalı sigorta vekili tarafından kusur raporuna itiraz edilmiş ise adli trafik kusur raporunda yer alan tespitlerin taraflar arasında tutulan kaza tespit tutanağındaki tespitlerle örtüşmesi, sigortalı araç sürücüsünün kaza tespit tutanağında davacıya ait araca çarptığını ikrar ettiği, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan rücu ödemesinde sigortalı sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu kabulü ile ödeme yapıldığı, Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yönetime uygun olarak alınması sebebiyle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
2.DEĞER KAYBI TESPİTİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Mahkememizce dava konusu araca ilişkin olarak sigorta şirketi nezdinde açılan hasar dosyası ile Türkiye Reasürans Şirketler Birliğine müzekkere yazılarak davaya konu kaza tarihinde, davacının maliki olduğu aracın değerine ait bilgi ve belgelerin ve Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak davacıya ait aracın tüm tramer kayıtlarının onaylı suretleri dosyamız arasına kazandırılmış, akabinde yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 20/09/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde davacının var ise değer kaybı maddi zararının hesaplanması hususunda Motorlu Araç Değer Kaybı, Motorlu Araç Sigortaları/Hasar Tespiti alanında uzman bilirkişiden kazanın oluş şekli, çarpma noktaları gözönünde bulundurularak dava konusu aracın modeli, markası, özellikleri, daha önce karışmış olduğu kazalar, bu kazalara ilişkin hasar kayıtları, kaza sebebiyle yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı değerlendirilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) var ise araç değer kaybına yönelik bilirkişi raporu aldırılmış, 04/07/2023 tarihli bilirkişi raporunda kaza tarihinde aracın hasar uğramadan önceki rayiç değerinin 575.000,00 TL, hasara uğradıktan sonraki rayiç değerinin 535.000,00 TL, davacının uğradığı değer kaybı maddi zararının ise 40.000,00 TL olduğu rapor edilmiştir.
Sigorta şirketi nezdinde açılan hasar dosyası, Türkiye Reasürans Şirketler Birliği ile Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin müzekkere cevapları, kazanın oluş şekli, çarpma noktaları, dava konusu aracın modeli, markası, özellikleri, kaza sebebiyle yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, kaza neticesinde araçta meydana gelen hasar miktarı ve Yüksek Mahkeme içtihatları gereğince araçta meydana gelecek değer kaybının kaza tarihi itibariyle hesaplanmak durumunda olunması, 04/07/2023 tarihli bilirkişi raporu ekinde yer alan emsal nitelikteki ilanlar/görseller ile TÜİK verileri ve TÜFE oranları çerçevesinde hazırlanan T.C. Merkez Bankasına ait enflasyon hesaplama raporu da nazara alındığında söz konusu raporun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlandığına kanaat edilmekle bu raporun hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
3.NETİCE:Yukarıda yapılan açıklamalar, hasar dosyası, kusur raporu, hesap raporu, Yüksek Mahkeme içtihatları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; 06/04/2022 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıya ait aracın maddi hasar gördüğü, kazanın meydana gelmesinde davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, kazanın meydana gelmesinde davacıya atfı mümkün bir kusur olmadığı, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 20/09/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde aldırılan bilirkişi raporunda kaza tarihinde davacıya ait aracın hasar uğramadan önceki rayiç değerinin 575.000,00 TL, hasara uğradıktan sonraki rayiç değerinin 535.000,00 TL, davacının uğradığı değer kaybı maddi zararının ise 40.000,00 TL olduğu, sigorta poliçesinin incelenmesinde kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitinin maddi hasarlar için araç başına 50.000,00 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya ait kasko şirketine 22.505,23 TL tutarında hasar bedeli rücu ödemesi kaldığı, bakiye poliçe teminat limitinin 27.494,77‬ TL olduğu, davacı tarafından bu tutar üzerinden bedel artırım yapıldığı anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile 06/04/2022 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle mahrum kaldığı 27.494,77 TL değer kaybı maddi zararının davalı … Sigorta A.Ş’den kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 23/12/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili davacıya verilmesine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı …’nın davasının KABULÜ İLE Davacının 06/04/2022 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle mahrum kaldığı 27.494,77 TL değer kaybı maddi zararının davalı … Sigorta A.Ş’den kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 23/12/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.878,17 TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 179,90TL peşin harcın ve 467,80TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 1.230,47TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Hazine tarafından karşılanan 3.120,00TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından karşılanan 179,90TL başvuru harcı, 179,90TL peşin harç, 467,80TL tamamlama harcı, 25,60TL vekalet suret harcı, 107,50TL posta ve tebligat gideri, 2.550,00TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam ‬3.510,7‬0‬TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 17.900,00TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; İş bu duruşmada hazır bulunanların yüzüne karşı, hazır bulunmayanların yokluğunda, kararın vekille temsil edilmeyen taraflar açısından kendilerine, vekille temsil edilen taraflar açısından ise 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ NEZDİNDE İSTİNAF KANUN YOLUNA müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/11/2023

Katip Hakim