Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/47 E. 2023/179 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin okuma yazma bilmeyen hayatını kıt kanaat devam ettirmekte iken hakkında bir senette parmak izi bulunduğundan bahisle Konya . İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyasında borçlu olduğunu öğrendiğini, kendisinin kesinlikle herhangi bir senede parmak basmadığını, dosyanın davalısını dahi tanımadığını, kendisi ile herhangi bir alacak verecek mevzusu bulunmadığını, ancak hakkında yapılan haksız icra takibi nedeniyle son derece mağdur olduğunu, okuma yazma bilmediği içinde gelen ödeme emrinin içeriğini dahi anlamadığını, halihazırda müvekkilinin hastanede rahatsızlığı sebebiyle tedavi altında olduğunu, hakkında haksız yere yapılan takibin onu maddi manevi fazlaca yıprattığını, kendisi maddi olarak da zor durumda olduğundan halihazırda açılmış olan davada müvekkilin yargılama ve harç giderlerini ödeme durumunun bulunmadığını, bu nedenle adli yardım taleplerinin kabulü ile HMK 334/1 – 335/1-a maddeleri gereğince yapılacak tüm yargılama ve harç giderlerinden geçici olarak muaf tutulmasını, bu nedenlerle adli yardım taleplerinin kabulü ile müvekkilinin yapılacak tüm yargılama ve harç giderlerinden geçici olarak muaf tutulmasını, Konya . İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyasındaki takibin müvekkili … yönünden öncelikli olarak teminatsız olmadığı takdirde uygun bir miktar teminat mukabilinde takibin durdurulmasını ve akabinde takibin iptalini, müvekkilinin Konya . İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitini, takipte alacaklı – davalının kötüniyeti gözetilmek suretiyle asgari %20 oranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Mahkememiz dosyasındaki davacı … ın borcundan haksız bir şekilde kurtulma gayretiyle, huzurdaki dava öncesinde yine belirtilmiş olan Konya . İcra Müdürlüğü … e. sayılı icra dosyasından kaynaklı Konya . İcra Hukuk Mahkemesi … e. ve … k. sayılı dosyasından ilgili icra dosyasından dayanak belgenin çıkmadığından cihetle dava ikame ederken huzurdaki davada ileri sürülen tanışıklığın olmadığını, borcunun olmadığı vs. durumlara hiç değinmediğini, Zira borçlanmadan haberdar olduğunu, müvekkili ile tanışıklığını dahi inkar etmediğini, ancak bu hukuki ilişkiye de davacı ile müvekkilinin tanışıklıklarına da tanık kimseler olduğunu, ancak huzurdaki davada ispat yükünün davacıda olduğunu, işbu ilgili dava … aleyhine sonuçlandığını, mahkememiz dosyasına celbini talep ettiklerini, ikinci ikame etmiş olduğu davanın ise, Konya . İcra Hukuk Mahkemesi … e. ve … k. sayılı dosyasında da yine borcu olmadığından değil dosyadaki evrakın kambiyo senedi vasfı olmadığına ve yine diğer davadaki asılsız iddialarına değinmediğini, işbu ilgili dava da … aleyhine sonuçlandığını, mahkememiz dosyasına celbini talep ettiklerini, müvekkilinin alacaklısı olduğu Konya . İcra Müdürlüğü … e. sayılı icra dosyası tahsil aşamasına yaklaşırken bu kez de davacı huzurdaki davayı ikame ederek davalı(alacaklı) müvekkilinin alacağını tahsilinin önüne geçme ve ya tutarsa gayretine girdiğini, huzurdaki davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkeme’leri değil, Asliye Hukuk Mahkeme’leri olduğunu, tarafların tacir olmadığını, alacak borç ilişkisi de ticari bir ilişkiden kaynaklı olmadığını, taraflar arasında hiçbir ticari ilişki söz konusu olmadığını, bu nedenlerle öncelikle huzurdaki davanın görev yönünden reddine karar verilmesini, mahkememiz aksi kanaatte ise davaya konu edilen icra takibinin ilamsız icra takibi olduğunun bilinmesine rağmen ve ilgili belgede davacının hem kaşe/mühür hemde parmak izinin varlığı ile kefil konumundaki oğlu … huzurunda şahitli tanzimi neticesinde borcun varlığıyla davanın tüm talepler yönünden reddine karar verilmesini, huzurdaki haksız ve mesnetsiz davayı ikame eden davacının(borçlunun) işbu davasının reddi neticesinde %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin de davacı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; Davalı tarafından davacı hakkında T.C. Konya . İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine dayanak kambiyo vasfı bulunmayan bono altındaki “parmak izinin” davacıya ait olmadığı ve dolayısıyla borcun bulunmadığı iddiasıyla açılan menfi tespit davası olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise takip ve davaya dayanak kambiyo vasfına haiz olmayan bono altında bulunan “parmak izinin” davacıya ait olup olmadığı, davacıya ait ise davacının herhangi bir borcu olup olmadığı, var ise miktarının ne olduğu hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09/11/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Zamanaşımına uğramış bononun medeni usul hukuku anlamında yazılı delil başlangıcı olduğunda tartışma bulunmamaktadır.
Dosya kapsamına göre davacı bonoya bir kambiyo senedi olarak değil bir ispat vasıtası olarak dayanmakta, davalı da bu çerçevede malın teslim edilmediği savunmasında bulunmaktadır.

Bu haliyle somut uyuşmazlık satım sözleşmesinde karşılıklı edimlerin ifa edilip edilmemesi noktasında toplandığından, uyuşmazlığın çözümünde hakim kambiyo senetlerine ilişkin kuralları tartışmayacak, zamanaşımına uğradığı için bono vasfını kaybetmiş belgeyi taraflar arasındaki satım sözleşmesinin delili olarak değerlendirerek bir sonuca varacaktır.
Bu belirlemeye göre uyuşmazlığın münhasıran bonoya dayanmadığı ve davanın da mutlak ticari dava sayılamayacağı sonucuna varılmaktadır.
Davalının tacir olduğu sabit ise de dosyaya yansıyan bilgiler ve özellikle tarafların açık-lamaları kapsamında davacının çiftçi olduğu ve Türk Ticaret Kanununun 12 nci maddesinde ifadesini bulan tanıma göre bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işletmediği anlaşıldığından, uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığı, bu haliyle davanın nispi ticari dava olarak da kabul edilemeyeceği anlaşılmaktadır.
Varılan sonuçlar bir arada değerlendirildiğinde işin ticari nitelikte olmadığı, davanın da mutlak ya da nispi ticari dava sayılamayacağı anlaşıldığından davanın asliye ticaret mahkemesinde değil asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
2.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 09/04/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Her ne kadar davalı şirket ise de davacının gerçek kişi olduğu, tacir kaydının bulunmadığı, 6102 sayılı TTK 11/2 maddesi ile Esnaf ve Sanatkarlar ile Tacir ve Sanayicinin Ayrımına İlişkin 18/06/2007 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı gereğince 2013 sayılı VUK mükerrer 177.maddesi gereğince bilanço hesabı esasına göre defter tutma hadlerine göre esnaf olduğu, işletme hesabına göre defter tuttuğu, bu sebeple davanın TTK 4.maddesi gereğince ticari dava niteliğinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla Konya Asliye . Ticaret Mahkemesince açılan davada genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan, davalının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.
3.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 21/01/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“İlk derece mahkemesince davacı tarafından iş bu dava açılmış ise de davanın cep telefonu alım satımına ilişkin olduğu, davaya konu işlemin Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenmiş olması, taraflar arasındaki alışverişin alım-satım olması sebeplerine istinaden mahkemenin iş bu davada görevli olmadığı, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın görev nedeniyle usulden reddine, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.

Somut olayla ilgili ilk derece mahkemesince dava değeri nazara alınarak talebin usulden reddine ilişkin karara karşı istinaf kanun yolunun açık olmadığı ve kesin olarak karar verilmesi gerekirken iki hafta içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulacağı şeklinde hüküm kurulduğu, bu hususun kanuna aykırı olduğu, ancak hakimin yapmış olduğu bu hatanın tarafı yanıltma olarak kabul edilmesi mümkün olmadığından HMK’nın 352/1.b maddesi gereğince miktar bakımından kesin olan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“TTK’nın 776. maddesinde bononun taşıması gereken zorunlu unsurlar belirtilmiş, bu madde kapsamında belirtilen unsurları taşımayan bononun geçerli olmayacağı ise TTK’nın 777. maddesinde hükme bağlanmıştır. Davaya konu bononun davacıların murisi keşideci … tarafından parmak izi basılarak davalıya verildiği anlaşılmaktadır. TTK’nın 776. maddesi g bendine göre bono üzerinde düzenleyenin imzasının bulunması gerektiği belirtilmiş olması dikkate alındığında dava konusu bononun kambiyo vasfında olmadığı, geçersiz olduğu görülmektedir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.DAVAYA DAYANAK TAKİP DOSYASININ İNCELENMESİNDE; Davalı tarafından davacı hakkında T.C. Konya . İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası 20/03/2020 tarihinde ile 145.000,00 TL alacak aslı üzerinden Örnek 7-İlamsız İcra Takibi başlatıldığı, takibin halen derdest olduğu, borca yönelik olarak yasal süre içerisinde yapılmış ibr itiraz bulunmadığı anlaşılmıştır.
2.TAKİBE DAYANAK BONOLARIN İNCENLENMESİNDE; Keşidecisinin …, lehtarının …, keşide tarihinin 11/12/2019, keşide yerinin Meram/Konya, vde tarihinin 11/03/2020, bedelinin 145.000,00 TL, ihdas nedeninin “nakten” olarak düzenlendiği, keşideci adına imza yerinde “Parmak İzinin” bulunduğu, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında takip dayanağı senedin 6102 Sayılı TTK’nın 776 ve devamı maddeleri gereğince “Kambiyo Vasfına Haiz Olmadığının Şüpheye Mahal Vermeyecek” şekilde açık olduğu, nitekim bu sebeple de lehtar olan dosyamız davalısı tarafından Örnek 7-İlamsız İcra Takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
3.MUTLAK TİCARİ DAVA HUSUSUNDA YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Yukarıda detayıyla izah edildiği üzere dava konusu takibe dayanak bonoda keşideci adına imza yerine parmak izi bulunması sebebiyle kambiyo vasfına haiz olmadığı, nitekim dosyamız davalısı tarafından da bu hususun bilinmesi sebebiyle Örnek 7-İlamsız İcra Takibi başlatıldığı, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09/11/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında da ifade edildiği üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık bononun tanzimine dayanak temel ilişkiye dayanmakta dolayısıyla münhasıran bonoya dayanmadığı ve davanın da mutlak ticari dava sayılamayacağı hususunda şüphe bulunmamaktadır.
4.NİSPİ TİCARİ DAVA HUSUSUNDA YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Taraflar arasındaki ihtilafın mutlak ticari davaya vücut vermemesi karşısında Mahkememizce yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 09/04/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak nispi ticari dava yönüyle araştırma yapılmış ve tarafların tacir olup olmadıkları hususunun tespiti için ilgili ticaret sicil müdürlükleri, esnaf odaları ve vergi dairelerine müzekkereler yazılmış, gelen yazı cevaplarında davacı ve davalının tacir olmadığı anlaşılmakla eldeki davanın nispi ticari davaya da vücut vermediği anlaşılmıştır.
5.NETİCE; Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde dava ve takibe dayanak senet altında keşideci adına imza bulunmadığı, bunun yerine parmak izi basıldığı, bu haliyle senedin kambiyo vasfına haiz olmadığı ve davanın mutlak ticari dava olmadığı ve yine tarafların tacir olmaması sebebiyle nispi ticari davaya da vücut vermediği, dolayısıyla eldeki davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan usulden reddine, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. Konya Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Görevsizlik Kararımız Kesinleştiğinde ve Mahkememizin görevsiz olduğu yönünde hüküm kurulması durumunda; 6100 Sayılı Kanunun 20/1. Maddesi gereğince iki haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talepte bulunulması halinde DOSYANIN GÖREVLİ T.C. KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde dava açılmamış sayılacağının ve bu konuda resen karar verileceğinin İHTARINA,
3-6100 Sayılı Kanunun 331/2. Maddesi gereğince yargılama giderlerinin GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEMECE DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Tarafların yokluğunda kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/03/2023

Katip … Hakim …