Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/45 E. 2023/146 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı dava Konya Ereğli . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sırasına kaydedildiği, Konya Ereğli . Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/12/2022 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın mahkememize gönderildiği, mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı şirketin … Çilek Üreticileri Birliği adı altında birlik kurduğunu, davalı şirket ile anlaşarak 159.660,80 TL’lik fatura, 189.173,00 TL’lik ve 178.179,15 TL’lik faturalar karşılığında toplamda 527.012,95 TL’lik çilek gönderildiğini ve davalı şirket tarafından çileklerin teslim alındığını, davalı şirketin bahse konu ücreti peşin ödemesi gerekirken her seferinde geçerli olmayan mazeretler önü sürülerek davalı şirkete 08/08/2022 tarihinde 70.000,00 TL, 15/08/2022 tarihinde 100.000,00 TL, 18/08/2022 tarihinde 100.000,00 TL, 05/09/2022 tarihinde 50.000,00 TL, 12/09/2022 tarihinde 50.000,00 TL ve 05/10/2022 tarihinde 40.000,00 TL olmak üzere toplam 410.000,00 TL para gönderildiğini ancak geriye kalan 117.012,95 TL’nin ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı işbu davasını arabuluculuk başvurusu yapmaksızın açtığını, tarafların tacir olduğunu, işin ticari iş olduğunu, bu nedenle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının davasında iddialarının yerinde olmadığını, davacının iddia ettiği miktarda mal satış ve teslimatı olmadığını, sattığı mal bedelleri kadar olan borcun davalı müvekkili şirketi tarafından ödendiğini, müvekkilinin dava konusu alışverişe konu borcunu ödediğini, davacının müvekkilinden palet bedeli alacağı da olmadığını, müvekkilinin yaptığı ödemeler ile borç kalmadığını, davacının iddia ettiği malları müvekkiline sattığını ve teslim ettiğini ispat etmesi gerektiğini, davacının, müvekkilinden alacağı olmadığı için yaptığı icra takibi ve davanın haksız olduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali davasının reddini, davacı tarafından haksız ve kötüniyetle açılan icra takibi ve itirazın iptali davası nedeniyle takipte talep edilen miktarın % 20’sinden az olmamak üzere müvekkili lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, dava giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 01/02/2023 tarihli dilekçesi ile özetle; Mahkememiz dosyasında arabulucuk faaliyetine taraflarınca sehven başvuru yapılmadığını, dava şartı yokluğu nedeniyle dava hakkında usulden red kararı verilerek kesinleştirme işlemlerinin yapılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; davacı tarafından faturaya dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise; icra takibine konu faturalar dolayısıyla davacının davalıdan herhangi bir alacağı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalıdan tahsilini talep edip edemeyeceği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 04/02/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“İstinaf Mahkemesince, 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanunla 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ile ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki uyuşmazlıklarda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı haline getirildiği, kanunun genel gerekçesine göre taraflar arasındaki uyuşmazlıkların açılabilecek dava türlerinden bağlantısız olarak arabulucuk kapsamında kalmasının amaçlandığı, madde gerekçesinde ise konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurma zorunluğu getirilerek bu uyuşmazlıkların temelinden, çok daha kısa süre içinde, daha az masrafla ve tarafların iradelerine uygun bir şekilde çözülmesinin amaçlandığının belirtildiği, somut olayda, TTK’nın 7. maddesi kapsamında ticari krediye kefil olan davacıların rücu istemi, ticari dava niteliğinde olduğundan TTK’nın 5/A maddesi gereğince dava şartı arabuluculuk sistemine tabi olduğu, davacıların, dava açmadan önce arabuluculuğa başvurduğuna dair beyanda bulunmadığı gibi, istinaf dilekçesi ekinde sunulan arabuluculuk son tutanağından da davacıların işbu dava açıldıktan sonra 11.12.2019 tarihinde arabulucuya başvurduğunun anlaşıldığı, 6325 sayılı Yasa’nın 18/A-2 maddesine göre davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinde yasaya aykırı yön bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
Tarafların 6102 Sayılı TTK’nın 16/1 maddesi gereğince özel hukuk tüzel kişi tacir olduğu, aralarındaki ihtilafın nispi ticari davaya vücut vermesi sebebiyle Mahkememizin görevli olduğu, yine arasında görülmekte olan davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ile ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki uyuşmazlıklardan olmakla dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı haline getirildiği, dava dilekçesi ile birlikte taraflar arasında var ise gerçekleştirilen arabuluculuk görüşme tutanağının aslının veya onaylı suretinin davacıdan talep edildiği, davacı vekilinin 01/02/2023 tarihli dilekçesinde taraflar arasında dava öncesi yapılan bir arabuluculuk görüşmesinin olmadığı ifade edilmekle Davanın 6100 sayılı HMK m. 114/2 maddesi delaletiyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-2 ve 6102 Sayılı Kanunun 5/A-1 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK m. 114/2 maddesi delaletiyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-2 ve 6102 Sayılı Kanunun 5/A-1 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Peşin olarak alınan 2.211,54TL harçtan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90TL karar ve ilam harcının mahsubu ile fazladan alınan 2.031,64‬TL harcın kararımız kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili yararına AAÜT’nin 7/2 maddesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarfedilen 25,60TL vekalet harcı yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Tarafların yokluğunda, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/03/2023

Katip Hakim