Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/44 E. 2023/655 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALILAR : 1-)
2-)
VEKİLİ :
: 3-)
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı iş bu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … İhale Kayıt Numaralı “Genel Temizlik, Bakım Onarım, Yemekhane-Lokal-Misafirhane-Çay Ocakları Hizmetlerinde Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımı İşi” ihalesi kapsamında temizlik personeli olarak bölge müdürlüklerinde görev yapan yüklenici firma elamanı …’ün 04.04.2022 tarihinde Bölge Müdürlüklerine dilekçe ile başvurarak, SGK’dan alınan 1475 Sayılı İş Kanununun 14. maddesinin birinci fıkrasının 5 numaralı alt bendi gereğince kıdem tazminatı almak üzere, 15 yıllık sigortalılık süresi ve en az 3600 prim ödeme gün sayısını doldurduğuna dair belgeye istinaden kıdem tazminatı ödenerek işten ayrılmak istediğini beyan ettiğinden 05.04.2022 tarihinde çıkış işlemleri yapılarak ilgili kişiye 14.04.2022 tarihinde 133.073,52-TL kıdem tazminatı ödendiğini, Temizlik Hizmet Alımı İhalesi kapsamında taşeron firma elemanı olarak görev yapan …’ün bölge müdürlüklerinde çalıştığı dönemlerdeki yüklenici firmalar olan davalılar … Petrol A.Ş. (… Tic. A.Ş.) … A.Ş. ile yapılan sözleşmelerde, çalıştırılan personelin İş Kanunların’dan (kıdem tazminatı dahil) ve diğer yasalardan doğan tüm sorumluluklarının yüklenici firmalara ait olduğunun açıkça yazıldığını, uyuşmazlığın çözümü için arabuluculuk yoluna müracaat edildiğini ancak görüşmelerin olumsuz sonuçlandığını, bu nedenlerle öncelikle alacaklarının karşılayacak miktarda davalıların kamu kurum ve kuruluşlarındaki istihkaklarına, bunun mümkün olmadığı takdirde menkul, gayrimenkul malları ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerinde teminatsız ihtiyati tedbir konulmasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 24.705,99-TL’nin 14/04/2022 tarihinden değişen oranlarda reeskont avans faizi ile birlikte davalı firmalardan sorumlu olduğu miktarlar oranında rücuen tahsilini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraflara usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı ….. A.Ş.’nin cevap dilekçesi sunmadığı, davalı … Anonim Şirketi vekilinin süresinde sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, dava dışı …’ün müvekkili nezdinde herhangi bir hak ve alacağının olmadığını, dava dışı personelin Kıdem Tazminatına ilişkin yapılan ödemeden davacının sorumlu olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, ayrıca asla kabul etmemekle birlikte mahkememizce taraflar arasında asıl-alt işveren ilişkisinden kaynaklı bir teselsül halinin var sayılması halinde de müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, zira asıl ve alt işverenler dış ilişki itibariyle müteselsilen sorumlu olduğunu, bu düzenleme işçi alacağının güvence altına alınması amacıyla yapıldığını, sadece işçilere karşı bir sorumluluk olduğunu, tarafların yapmış oldukları sözleşmenin 22. Maddesinin 1. Fıkrasında personellere ilişkin tarafların sorumlulukları belirlediklerini, söz konusu sözleşme maddesinde müvekkilinin ilgili mevzuatın emredici hükümlerine ve “Genel Temizlik, Bakım, Onarım, Yemekhane-Lokal- Misafirhane-Çay Ocakları Hizmetlerinde Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alım” ihalesinin genel şartnamesinin 6. bölümüne göre sorumlu olacağının belirtildiğini, genel şartnamenin 6. Maddesinin personelin işçilik alacaklarına dair sorumluluğunun kimin tarafından karşılanacağına dair bir hüküm bulunmadığını, personel puantaj işlemlerine ilişkin hükümlerin yer aldığını, ancak tüm bunlara rağmen davacının dava dilekçesinde kıdem tazminatı dahil iş hukuku ve diğer yasalardan doğan tüm sorumluluklarının müvekkillerine ait olduğunu ve bununda sözleşmede açıkça yazdığının belirtildiğini, taraflar arasındaki sözleşme ve ilgili ihaleye ilişkin genel şartnamenin personel sorumluluğuna madde hükümlerinde müvekkillerinin açıkça kıdem tazminatından sorumlu olmadığına dair bir hükmün bulunmadığını, kabul manasına gelmemek kaydıyla mahkememizce dava dışı personel …’ün kıdem tazminatından müvekkilinin sorumlu olduğunun tespiti halinde ise TBK madde 167/1 hükmü uyarınca davacınında eşit oranda sorumlu olduğunu, dava kapsamında rücuen tahsilinin koşullarının oluşmadığını, ayrıca asla kabul etmemekle birlikte mahkemece davacının rücu talebinin kabul edilmesi halinde de müvekkilinin talep edilen miktarın tamamından sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davacı tarafından dava dışı personel …’e ödenen kıdem Tazminatı hesaplamasına esas alınan bürüt ücretinin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, bu nedenlerle davacının tüm talepleri yönünden davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava rücuen tazminat talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ; davacı tarafça dava dışı …’e ödenen kıdem tazminatının davalılardan rucüen tazminin mümkün olup olmadığı, mümkün ise davalılardan ayrı ayrı tazmin edilebilecek miktarların ne kadar olduğu, davacının talebinin zaman aşımına uğrayıp uğramadığına ilişkin hususlarda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dava dışı işçinin ilk işe giriş tarihinden itibaren sigortalı olarak çalıştığı tüm iş yerlerini gösterir sigorta hizmet dökümü cetvelinin SGK’ya müzekkere yazılarak dosya arasına alınmış, dava dilekçesi ekinde sunulan taraflar arasında yapılan ihale sözleşmeleri ve eki şartnameler, ödeme belgeleri, taraflarca sunulan diğer bilgi ve belgeler doğrultusunda davacının davalılardan ayrı ayrı ve çalışılan döneme ilişkin talep edebileceği rücuen tazminat miktarının belirlenmesi değerlendirme yapılması amacıyla dosya iş mevzuatından kaynaklı nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 09/10/2023 tarihli raporda, davalı şirketlerin davacının talep ettiği tazminata ilişkin sorumluluk oranlarında hesaplama yapılarak davalıların sorumlu oldukları tutarlar brüt ve net şeklinde tespit edilmiştir.
Davalı … Anonim Şirketi vekilinin süresinde sunmuş olduğu cevap dilekçesinde zaman aşımı definde bulunduğu görülmekte ise de rücuen tazminat taleplerinin TBK’nun 73.maadesi uyarınca 2 ve 10 yıllık yıllık zaman aşımı sürelerine tabi olduğu , dava dışı işçiye yapılan ödeme tarihinin 14.04.2022 olduğu , iş bu davanın açılış tarihinin ise 17.01.2023 olduğu , dolayısı ile zaman aşımı süresi içerisinde davanın açıldığı görülmekle davalılar vekilinin zaman aşımı itirazı yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK ‘nın 167.maddesi ;
“Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça,borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar.” şeklindedir.
Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin … E. … K. Sayılı ilamı ;
”Hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan rücu dahil her türlü dava açısından temyiz dairesi olan Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin güncel içtihatlarında hizmet alım sözleşmelerinde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesi olduğu vurgulanmıştır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu bulunmamaktadır. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri önem kazanmaktadır. Hizmet alım sözleşmesinde, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede özel bir hüküm bulunmuyorsa, işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı vardır. Birden fazla yüklenici bulunuyor ve iş yeri devri ile işçiler de devrediliyorsa işçinin hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam ettiğinden işçilik alacaklarının hesabında bu hususa dikkat edilmelidir. Ancak bu durumda alacağının niteliğine göre yüklenicilerin durumları farklılık gösterebilmektedir.
Kıdem tazminatı alacağı açısından; kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplandığından bu tazminatın tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.
Yıllık izin ücreti açısından; yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüştüğünden ve sözleşmenin feshi son yüklenici döneminde gerçekleştiğinden; yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumludur. Yine ihbar tazminatı açısından da aynı gerekçe ile son yüklenici sorumludur.
Diğer işçilik alacakları olan hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi alacaklardan ve işçilik alacaklarının feri mahiyetinde yapılan ödemelerden yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak sorumlu olacaklardır.
İşveren tarafından hizmet alım sözleşmesine dayalı yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır. Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise takibin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmelidir. (Yargıtay . HD. 29/06/2020 T. … E. … K., Yargıtay . HD. 01/07/2020 T. … E. … K., Yargıtay . HD. 07/09/2020 T. … E. … K. … sayılı emsal ilamları)” şeklindedir.
Yukarıda alıntı yapılan Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi kararı doğrultusunda bilirkişi raporu alınmış ve alınan 09/10/2023 tarihli bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olduğu hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır. Dava dilekçesinde her ne kadar her bir davalı yönünden ayrı ayrı talep edilen miktarlar gösterilmemiş ise de ; dava dilekçesi ekinde davacı tarafça davalılara gönderilen ödeme yapılmasına dair ihtarnamelerdeki miktarlar Mahkememizce hüküm kurulurken dikkate alınmıştır. Tüm bu hususlar çerçevesinde her bir davalı yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapıldığında; davalı ….. A.Ş açısından yapılan değerlendirmede; bilirkişi raporunda dava dışı işçinin söz konusu şirkette 18 gün hizmet süresinin bulunduğunun tespit edildiği, İş Kanununun 14.maddesi uyarınca 1 yıl çalışması olan işçinin kıdem tazminatına hak kazanabileceği dolayısı ile davalı şirketin kıdem tazminatından sorumlu olmadığı kanaatine varılmakla bu davalı yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir. Davalı Tiba Taahhüt A.Ş yönünden yapılan değerlendirmede de aynı şekilde ; bilirkişi raporunda dava dışı işçinin söz konusu şirkette 3 ay 2 gün hizmet süresinin bulunduğunun tespit edildiği, İş Kanununun 14.maddesi uyarınca 1 yıl çalışması olan işçinin kıdem tazminatına hak kazanabileceği dolayısı ile davalı şirketin kıdem tazminatından sorumlu olmadığı kanaatine varılmakla bu davalı yönünden de açılan davanın reddine karar verilmiştir. Davalı … (… ) yönünden yapılan değerlendirmede; dava dışı işçinin söz konusu adi ortaklık şeklinde faaliyet gösteren alt yüklenici firmada toplam hizmet süresinin 2 yıl olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği , raporda davalının çalışma süresi bakımından sorumlu olduğu miktarın brüt 21.697,18 TL, net 21.532,49 TL olduğunun belirtildiği görülmekle bu davalının sorumlu olduğu tespit edilen 21.697,18 TL’nin (brüt ve net olarak belirtilen her iki miktar da dava değeri altında olduğundan daha yüksek meblağdan sorumlu olduğu değerlendirilmiş) ödeme tarihi olan 14.04.2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
1-)Davacı tarafın Tiba Taahhüt Hizmetleri A.Ş. ve … A.Ş. yönünden açmış olduğu davanın ayrı ayrı REDDİNE,
2-)Davacı tarafın … yönünden açmış olduğu davanın davacının talebi ile bağlı kalınarak kabulü ile; bu davalının sorumlu olduğu tespit edilen 21.697,18 TL’nin ödeme tarihi olan 14.04.2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte bu davalıdan tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.482,13-TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınan 421,92-TL’sinin mahsubu ile bakiye 1.060,21 TL’sinin davalı … Taahhüt’den alınarak hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından karşılanan 179,90-TL başvurma harcı, 421,92-TL peşin harç, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 25,60-TL vekalet suret harcı, 549,00-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.676,42 TL yargılama giderinin (21.697,18/24.705,99) haklılık oranına göre hesaplanan 2.357,47-TL ‘sinin davalı … ) ‘tan alınarak davacıya verilmesine, HUAK 18/A-11 maddesi gereğince geri kalan 325,95 TL’nin davalı … Anonim Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davalı … Anonim Şirketi tarafından karşılanan 25,60-TL vekalet suret harcı yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Anonim Şirketi’ne verilmesine,
6-)Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalı … ) alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davalı … Anonim Şirketi vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 2.735,19 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile Davalı … Anonim Şirketi’ne verilmesine,
Dair; Davacı vekili ve bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı, davalı … A.Ş.nin yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 02/11/2023

Katip Hakim