Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/42 E. 2023/433 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/08/2022 tarihinde müvekkiline ait olup … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile ters yönden gelen karşı taraf …’in sevk ve idaresindeki … plakalı çekiciye bağlı … plakalı dorsenin çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, her iki aracın da ticari araç olduğu ve ticari faaliyetlerde kullanıldığını, trafik polislerince düzenlenen kaza tespit tutanağında … plaka sayılı araç sürücüsü davalı …’in asli ve tam kusurlu, müvekkilinin ise herhangi bir kusurunun bulunmadığının raporlandığını, müvekkili aracına ait hasarın bir kısmının sigorta şirketince ödendiğini, ancak dava konusu değer kaybı ve orjinal parça fark bedellerinin sigorta şirketince ödenmediğini, müvekkilinin aracının uzun bir süre tamirhanede kaldığını, bu süreçte aracını kullanamadığını, aracın çekilmesi için … çekici hizmeti aldığını, işbu çekici hizmeti için … 3.877,97-TL bedel ödediğini, kaza sonucu müvekkilinin aracının … Tic. Ltd. Şti. tarafından 112.100,00-TL bedelle tamir edildiğini, … plaka sayılı aracın sigortasından iş bu bedelin 100.000,00-TL’sinin tahsil edildiğini, müvekkilinin kazaya konu aracı … San. AŞ. şehir içi nakliye işlerinde kullandığını, müvekkilinin tamir süresince ticari kazanç kaybına uğradığını, bu nedenlerle haksız fiil tarihinde davalılar yönünden tazmin yükümlülüğünün muaccel hale gelmesi ve bu durumda geçici hukuki koruma yollarından ihtiyati hacizde yakın ispat koşulunun gerçekleştiğini, davalı sürücünün asli ve tam kusurlu olması, arabuluculuk aşamasında herhangi bir ödeme yapmayı kabul etmemesi nedeniyle davalı adına kayıtlı … Plakalı çekici ve bu çekiciye bağlı … plakalı dorse üzerine ihtiyati haciz şerhi konulmasını, şayet yabancı plakalı araç üzerine haciz şerhi konulamaz ise davalının UYAP üzerinden menkul ve gayrimenkul mallarının üçüncü şahısta olan hak ve alacaklarının sorgulanarak tespit edilen mallar üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz şerhi konulmasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile … Plaka sayılı müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybı için şimdilik 10,00-TL orjinal parça fark bedeli, aracın tamir süresindeki mahrumiyetinden kaynaklanan yoksun kılınan kar/ticari kazan kaybı için şimdilik 10,00-TL olmak üzere toplam zarara kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, yine kısmi dava olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla çekici ücretinin şimdilik 10,00-TL’nin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı … cevap dilekçesinde özetle; Kendisinin tacir olmadığını, davanın görevli mahkemede açılmadığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, görev itirazlarının mahkememizce kabul görmemesi halinde ikametgahının Ereğli/Konya olduğunu, yetkili mahkemenin Ereğli/Konya Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, meydana gelen trafik kazasında kendisinin kusurlu olmadığını, karşı tarafın aracını süren dava dışı … ehliyetinin davacının aracını kullanmaya yeterli olmadığını, ayrıca tır dorsesinin vizesiz olduğunu ve trafiğe çıkmasının yasak olduğunu, davacının aracının 2000 model olduğunu, trafik sigortası genel şartlarına göre yapılan değişiklikle sigorta şirketinin değişen parçaları orjinal olarak karşılamak zorunda olduğunu, kendisinin herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, 2000 model aracın orjinal parçasının bulunmasının mümkün olmadığını, araç değer kaybının sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini, kendisinin ticari kayıptan sorumlu olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının belirttiği kazançların afaki olduğunu, kaza gerçekleştiğinde kendisinin Karaman ilinden kurtarıcı vinç çağırdığını, çağırdığı vinçin davacıya ait dorse ile çekicisini ayırdığını ilgili ücretin tarafınca ödendiğini, çekici masraflarından da sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, davacının kaskosunun olup olmadığının araştırılması gerektiğini ve dava konusu kaza sebebiyle ödeme alıp almadığının araştırılması gerektiğini, kendisinin 7 yıldır aynı işle iştigal ettiğini, bu zamana kadar mal kaçırmaya yönelik bir tutum sergilemediğini, bu nedenle araç ve dorse üzerinden ihtiyati haczin kaldırılmasını, bu nedenlerle öncelikle görevsizlik kararı verilerek söz konusu dosyasının Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne gönderilmesini, mahkememiz aksi kanaatte ise yetkisizlik kararı ile dosyasının Ereğli/Konya Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesini, bunun da mümkün olmaması halinde davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava; trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta oluşan değer kaybı, orjinal parça fark bedeli ve aracın tamir süresindeki mahrumiyetinden kaynaklanan yoksun kalınan kar/ticari kazanç kaybı ve çekici ücretinin tazmini davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 19/08/2022 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile . Caddeden … bulvarı üzerinde opet istikametinden şehir merkezi istikametine ters yönde ilerleyen sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı çekiciye bağlı … Plakalı dorsenin sol yan kısımlarına çarpması neticesi çift taraflı maddi hasarlı trafik kazasından sebep davacının aracında oluşan değer kaybı, orjinal parça fark bedeli ve aracın tamir süresindeki mahrumiyetinden kaynaklanan yoksun kalınan kar/ticari kazanç kaybı ve çekici ücretinin tazmini hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraflarca bildirilen deliller toplanmış, kazaya karışan araçlara ait trafik kayıtları ve belgeler, trafik kazası tespit tutanağı, Türkiye Reasürans Şirketler Birliğine ve Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine yazılan müzekkere cevapları, kazaya uğrayan araca ilişkin fotoğraflar ile tüm bilgi ve belgeler dosya arasına alınmıştır.
Davada öncelikle mahkememizin görevli olup olmadığının belirlenmesi icap etmektedir.
Görev hususu kamu düzeninden olup ve de dava şartları arasında düzenlendiğinden dolayı açılan davada öncelikle mahkememizin görevli olup olmadığının tetkiki gerekmektedir.
İşbu davanın, meydana gelen kaza sebebiyle oluşan zararların tazmini talebine matuf ve “araç malikine” karşı açılmış bir tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Bir davanın ticari dava olup olmadığı 6100 Sayılı TTK’nın 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmekte olup, ticari davalar kendi aralarında mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Mutlak ticari davalar için tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmazken, nispi ticari davalarda dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığı kriter olarak kabul edilmiştir.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’da düzenlenmesi nedeniyle ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1.maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava hâline getirmez. Yine kazaya karışan araçların ticari olması da başlı başına davayı ticari dava hüviyetine sokmaz. Davanın nispi ticari dava olarak kabul edilebilmesi için her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davası olması gerekmektedir.
Taraflar arasında görülmekte olan davanın 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunumuzun 49 ve devamı maddeleri gereğince haksız fiilden kaynaklı maddi tazminat davası olduğu, eldeki davada sigorta şirketinin taraf olmaması sebebiyle “mutlak veya nispi ticari” davaya vücut vermediği, 6100 Sayılı Kanunun 2/1 maddesi gereğince Konya Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu ve Mahkememizin görevsiz olduğu değerlendirilmekle davada 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından davanın H.M.K.’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine, davaya bakmakla görevli Mahkemenin Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davada mahkememiz görevsiz olduğundan davanın HMK 114/1-c ve 115/2 Maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-HMK nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin, verildiği anda kesin olan kararlarda kararın tebliği tarihinden, süresinde kanun yoluna başvurulmadığından kesinleşen kararlarda kararın kesinleştiği tarihten ve kanun yoluna başvurulan kararlarda da kanun yolu başvurusunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren yasal iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dava dosyasının görevli KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE.
Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce re’sen davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine.
3-H.M.K.’nun 331/2. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına, görevsizlik kararından sonra dosyanın Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmemesi halinde talep üzerine mahkememizce verilecek ek karar ile yargılama, harç giderleri hususunun karara bağlanmasına,
Dair; davacı vekili ile davalının yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 08/06/2023

Katip … Hakim …