Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/323 E. 2023/456 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davacının maliki olduğu “… Caddesi … Mahallesi No: … Selçuklu/KONYA” adresinde … nolu tesisatla elektrik hizmeti verildiğini, söz konusu taşınmazda yapılan araştırmalar ve tutulan tutanaklarla birlikte davacı tarafından kaçak elektrik kullanıldığının tespiti üzerine kaçak elektrik tüketimine dayalı elektrik faturası düzenlendiğini, müvekkili şirketin davaya konu yapılan kaçak elektrik tüketim faturasını yapılan araştırmalar ve tutulan “Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı” neticesinde … adına tahakkuk ettiğini, davalının Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 18 Kasım 2021 tarihinde açmış olduğu menfi tespit davasında her ne kadar ilgili taşınmazın … tarafından kullanıldığı ve onun sorumlu olduğu belirtilmiş ise de ilgili taşınmazdaki aboneliğin … tarafından 28.01.2019 tarihinde müracaatı ile aboneliğe elektrik sağlanmış, 06.05.2019 tarihinde abone müracaatı ile elektrik aboneliği sonlandırıldığını, önceki abonelerden olan … ’in aboneliğinin borcu bulunmasına rağmen kapatılmış ve borcun bulunmasına rağmen depozitosunun müvekkili şirket tarafından ilgilisine ödendiği karşı tarafça iddia edilmiş ise de bu hususun gerçeği yansıtmadığını, ayrıca hiçbir şekilde kabul etmemekle birlikte bir an olsun davacının iddia ettiği gibi söz konusu kaçak elektrik faturası yalnızca taşınmazın maliki olması nedeniyle davacı adına kesilmiş olması ihtimalinde bile davacının taşınmazın maliki olması nedeniyle sorumluluğu bulunmadığını, davalının söz konusu taşınmaza ait kira sözleşmesinin süresi sona ermeden taşınmazı tahliye ettiğini, tahliyenin ardından borcu olmadığı için ödemiş olduğu depozito kendisine iade edildiğini, bu nedenlerle müvekkilinin alacağı olan miktarın (fazlaya dair haklarımız saklı kalmak üzere) yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine kara verilmesini, dava şartı olarak gerçekleştirilen arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 16/2-c maddesi uyarınca lehlerine arabuluculuk vekalet ücreti takdir edilmesini, tüm yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davanın usul ve yasaya aykırı olup yapılacak yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, gerek Konya . İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasında yapmış oldukları itirazlar gerekse Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada müvekkilinin iddiasının kaçak kullanımın kendisi tarafından yapılmadığı ve … tarafından kullanıldığı ve kendisinin herhangi bir borcunun bulunmadığını, (kendisinin tanık olarak dinlenilmesini talep ettiklerini) ayrıca dava dilekçesinde her ne kadar taşınmaz malikinin sorumluluğundan bahsedilse dahi normal şartlarda abonelik sonlandırıldığında taşınmaza gidilir sayaç okunarak borcun olup olmadığı tespit edilir akabinde borç yok ise abonelik ücreti aboneye iade edilir. Ancak taşınmazda olay tatihinde sayaç içerde bulunduğunu, dava dilekçesinde davacının da açıkça beyan ettiği üzere taşınmazda kimse bulunamadığını, yani davacı kurum çalışanları sayacı okuyamadığını, buna rağmen tutanak tutup elektrik tüketim veya kaçak bedelinin müvekkiline yükletilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin taşınmazından … isimli şahsı tahliye ettirdiğini … taşınmazı kiraya vermiş bunun akabinde bu borç meselelerinden haberdar olduğunu, yine yeni kiracıya borç olduğundan bahisle davacı kurumca elektrik aboneliği verilmemiş mahkeme kararı ile abonelik aldığını, bu abonelik alma sürecinde sayacın davacı taşınmazın dışına alındığını, bu hususta: … ‘in de tanık olarak dinlenebileceğini, yani davacı açıkça taşınmazda kimse olmadığını beyan ettiğini, o vakit içeride olan sayacı nasıl okuduğu ve … ‘e depozitosunu nasıl iade ettiği sorusunun akıllara geleceğini, bu nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın kaçak elektrik kullanıldığı iddiasıyla davacı tarafından açılan alacak davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise davacı tarafından kaçak elektrik kullanımının söz konusu olup olmadığı, var ise kullanım miktarının ne olduğu, davacının herhangi bir alacağı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalıdan tahsilini talep edip edemeyeceği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 17/02/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise;dosya kapsamına alınan davacıya ait abonelik türünü gösterir kayıtlar incelendiğinde davacının,davalı … Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin ”ticarethane” grubu abonesi olduğu anlaşılmakla,taraflar arasındaki sözleşme tüketici işlemi niteliğinde olmadığından davacının’’ tacir ‘’ olması halinde eldeki davaya ‘’Ticaret Mahkemesi’’ sıfatı ile;değilse ‘’Asliye Hukuk Mahkemesi’’ olarak bakılması gererkirken ‘’Tüketici Mahkemesi’’ sıfatı ile bakılıp neticelendirilmesi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/10/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında;
“Dosya içeriğinden, davalı kiracı … gerçek kişi olduğundan tacir olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar kamu düzenine ilişkin olduğu halde davalının Ticaret Sicili ve Odasında kaydının bulunup bulunmadığı, Vergi Dairesi veya Mal Müdürlüğünden bilanço esasına göre defter tutup tutmadığı hususları sorulup gerektiğinde davalının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak Türk Ticaret Kanunu’na göre tacir olup olmadığı araştırılmamıştır.” denilmiştir.
3.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 09/04/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Her ne kadar davalı şirket ise de davacının gerçek kişi olduğu, tacir kaydının bulunmadığı, 6102 sayılı TTK 11/2 maddesi ile Esnaf ve Sanatkarlar ile Tacir ve Sanayicinin Ayrımına İlişkin 18/06/2007 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı gereğince 2013 sayılı VUK mükerrer 177.maddesi gereğince bilanço hesabı esasına göre defter tutma hadlerine göre esnaf olduğu, işletme hesabına göre defter tuttuğu, bu sebeple davanın TTK 4.maddesi gereğince ticari dava niteliğinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla Konya Asliye . Ticaret Mahkemesince açılan davada genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan, davalının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.MUTLAK TİCARİ DAVA AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Mahkememizce yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 17/02/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı emsal alınarak davacı kurumdan, davalı ile aralarında akdedilen abonelik sözleşmesinin ibrazı istenilmiş, davacı kurumun 07/06/2023 tarihli müzekkere ile “Davalının abonesiz olarak kaçak/usulsüz elektrik tükettiğini, bu sebeple taraflar arasında herhangi bir abonelik sözleşmesi” olmadığının bildirildiği, taraflar arasında akdedilen herhangi bir sözleşme olmadığı için eldeki davanın 6102 Sayılı TTK hükümleri gereğince mutlak ticari davaya vücut vermediği anlaşılmıştır.
2.NİSPİ TİCARİ DAVA AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Eldeki davanın mutlak ticari davaya vücut vermemesi üzerine yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/10/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamı ile T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 09/04/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde nispi ticari dava açısından araştırma yapılmış, her ne kadar davacı şirket 6102 Sayılı TTK’nın 16/1 maddesi gereğince özel hukuk tüzel kişisi tacir ise de davalının gerçek kişi olduğu, T.C. Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünün 02/06/2023 tarihli müzekkere cevabında tacir kaydının bulunmadığı, T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı Meram/Konya Vergi Dairesinin 05/06/2023 tarihli müzekkere cevabında potansiyel vergi mükellefi olduğu, aktif bir vergi mükellefiyetinin bulunmadığı anlaşılmakla davalının “tacir” olmadığı ve eldeki davanın 6102 Sayılı TTK hükümleri gereğince nispi ticari davaya da vücut vermediği anlaşılmıştır.
3.NETİCE: Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümler, kurum kayıtları, Yüksek Mahkeme ilamları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı ile davalı arasında bir abonelik sözleşmesi bulunmaması, davacının abonelik sözleşmesi bulunmadan kaçak/usulsüz elektrik kullandığının anlaşılması, ilgili kurum kayıtlarından gelen cevabi yazılardan davalı gerçek kişinin tacir de olmadığı görülmekle, eldeki davanın mutlak veya nispi ticari davaya vücut vermemesi karşısında davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan usulden reddine, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Görevsizlik Kararımız Kesinleştiğinde ve Mahkememizin görevsiz olduğu yönünde hüküm kurulması durumunda; 6100 Sayılı Kanunun 20/1. Maddesi gereğince iki haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talepte bulunulması halinde DOSYANIN GÖREVLİ T.C. KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde dava açılmamış sayılacağının ve bu konuda resen karar verileceğinin İHTARINA,
3-6100 Sayılı Kanunun 331/2. Maddesi gereğince yargılama giderlerinin GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEMECE DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Tarafların yokluğunda kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ NEZDİNDE istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim