Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Kooperatifin Münfesih Olduğunun Tespiti ve Tasfiye Memuru Tayini
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 11/05/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin kuruluşunun 17/02/1993 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini ancak davalı kooperatifin en son 11/07/2008 tarihinde genel kurul toplantısı yaptığını, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 81. maddesinin 6. bendi gereğince 3 yıl üst üste olağan genel kurul toplantısının yapılmaması halinde kooperatifin dağılacağı hususunun düzenlendiğini, kooperatifin dağılmış sayılarak tasfiyesi için tasfiye heyeti atanması için işbu davayı hukuken açmak zorunda kaldıklarından bahisle davalı kooperatifin münfesih olduğunun (dağıldığının) tespitine ve kooperatife tasfiye heyeti atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafa dava dilekçesi ekli ihtarlı davetiye tebliğ edildiği ancak dosyaya cevap dilekçesi verilmediği ve duruşmalara katılmadıkları anlaşıldı.
DELİLLER:
Mahkememizce; Konya Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünden davalı kooperatifin yapılmış son üç genel kurul toplantısına ilişkin genel kurul toplantı tutanaklarının tasdikli örnekleri ve en son ne zaman genel kurul toplantısı yapıldığının ve hangi yıl veya yıllarda genel kurul toplantılarına ilişkin tüm bilgi ve belgeler, Konya Ticaret Sicili Müdürlüğünden davalı kooperatife ait tüm bilgi ve belgeler celp edilmiş, tasfiye memuru adaylarının nüfus ve sabıka kayıtları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler incelenmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE :
Dava; davalı kooperatifin dağıldığının tespiti ve tasfiye memuru atanması istemine ilişkindir.
Mahkememiz 10/10/2018 tarih, … esas … karar sayılı ilamı ile; “…Davada davacının taraf ehliyeti olmadığından ve taraf ehliyeti HMK gereğince dava şartı olduğundan HMK nun 114/1-d maddesi ve HMK nun 115/2. maddesi gereğince dava şartlarından olan bu hususun sonradan giderilmesi mümkün olmadığından bu konuda davacıya ek süre vs. verilmesine gerek olmaksızın dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine…” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce verilen kararın davacı vekilince istinaf edildiği ve istinaf incelemesi sonucu Konya BAM . Hukuk Dairesinin 27/12/2018 tarih, … esas … karar kararı ile; “… ilk derece mahkemesinin topladığı deliller ve delillerin taktirinde herhangi bir hukuki hata yapmadığı, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanaatiyle davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru sebeplerinin HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine…” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Konya . BAM Hukuk Dairesince verilen kararın davacı vekilince temyiz edildiği ve temyiz incelemesi sonucu Yargıtay . Hukuk Dairesinin 15/02/2021 tarih, … esas … karar sayılı kararı ile;
“… Üst üste 3 yıl genel kurul yapılmamış olması halinde kooperatifin feshedilmiş sayılacağı kanunun ifadesidir. Ancak, bu tasfiyenin sağlanması için tasfiye memurunun atanması konusunda mahkemeden talepte bulunulmasına engel bir durum yoktur. Kooperatifler Kanunu’nun 86/2 maddesi uyarınca Ticaret Bakanlığının kooperatifleri teftiş ve denetim yetkisi de nazara alındığında en azından tasfiye memurunun atanmasının kabulü gerekirken davacı Bakanlığın aktif dava ehliyeti ve hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle istinaf isteminin esastan reddi kararı usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi kararı ile bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi kararı usul ve yasaya aykırı görüldüğünden, kararın davacı yararına BOZULMASINA…” şeklinde karar verilmiştir.
Yargıtay . Hukuk Dairesinin bozma ilamı sonucu mahkememizce yeniden yapılan yargılama sonucu mahkememiz 09/04/2021 tarih, … esas … karar sayılı direnme kararı ile; “… Gerek mahkememiz gerekse Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi ve gerekse Yargıtay . Hukuk Dairesi davacı Bakanlığın üst üste 3 yıl olağan genel kurul toplantısı yapılmaması halinde kooperatiflerin münfesih olduğunun tespiti davası açamayacağı noktasında hemfikirdir. Mahkememiz ve üst mahkemeler arasında bu konuda bir görüş ayrılığı yoktur. Bilindiği üzere tüzel kişilerin ve bu ara kooperatiflerin mahkemelerce feshine veya münfesih olduğunun tespitine karar verilmesi gibi hallerde bu kararın gereğinin yapılabilmesi için mahkemeler ilgili tüzel kişiye tasfiye işlemlerini yapması için tasfiye memuru veya tasfiye heyeti atayacaktır. Fesih veya münfesihliğin tespiti kararı olmadıkça mahkemeler tasfiye memuru veya tasfiye heyeti atayamaz. Münfesih olduğunun tespitine karar verilmedikçe tasfiye heyeti atanamayacağından ve davacı Bakanlık münfesihliğin tespiti davası açamayacağından bununla bağlantılı olarak tasfiye heyeti atanmasını da isteyemez. Zaten münfesih olmayan bir kooperatife tasfiye heyeti atanması da düşünülemez. Yargıtay bozma ilamında Kooperatifler Kanununun 82/6. maddesi uyarınca davacı Bakanlığın davalı kooperatif üzerinde teftiş ve denetim yetkisi olduğundan bahisle mahkememizden tasfiye memuru atanmasını isteyebileceği ve bu nedenle aktif dava ehliyetinin ve davada hukuki yararının bulunması nedeniyle davalı kooperatife tasfiye memuru atanmasının kabulü gerektiğinden söz edilmiş ise de gerek Kooperatifler Kanunu gerekse tüzel kişilerle ilgili diğer kanunlarda tüzel kişiliğin varlığını sürdürdüğü bir durumda tasfiye memuru atanmasının istenmesi mümkün olmadığından Yargıtay bozma ilamına mahkememizce itibar edilmemiş olup yukarıda belirtilen nedenlerle birbirine yapışık münfesihliğin tespiti ve tasfiye heyeti tayini ile ilgili davanın bozulan ilk kararımızda belirtildiği gibi ilk kararımızda direnilmesi suretiyle davacı Bakanlığın aktif taraf ehliyetinin olmaması nedeniyle usulden reddine…” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce verilen direnme kararın davacı vekilince temyiz edildiği ve temyiz incelemesi sonucu Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 01/03/2023 tarih, … esas … karar sayılı kararı ile; “…mahkemece dava dilekçesindeki açıklamalardan davacı Bakanlığın 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 81/7 nci ve ana sözleşmenin 112/g maddesine dayanarak davalı kooperatifin münfesih olduğunun tespiti ile bununla bağlantılı şekilde tasfiye heyeti atanmasına ilişkin talepte bulunduğu kabul edilerek sonuca varılıp hüküm kurulması gerekirken, Bakanlığın dava açma hak ve ödevi ile taraf sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmesi yerinde ve isabetli değildir.
Hâl böyle olunca İlk Derece Mahkemesince önceki kararda direnilmesi doğru olmadığından, hükmün Özel Daire bozma kararında belirtilen nedenlerle bozulması…” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nun 373/7. Maddesi uyarınca Hukuk Genel Kurulunun verdiği karara uymak zorunlu olduğundan, yukarıda yer verilen HGK kararına Mahkememizce uyulmakla, davacı Bakanlığın aktif husumet ehliyetinin ve davada hukuki yararının olduğu neticesine varılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 81. maddesinin 6. bendinde yer alan 3 yıl üst üste olağan genel kurul toplantısının yapılmaması halinde kooperatifin dağılacağı hükmü amir yasal düzenleme niteliğinde olduğundan ve celp edilen bilgi ve belgelere göre davalı kooperatifin 3 yıl üst üste genel kurulunun yapılmadığı anlaşıldığından, kooperatifin münfesih olduğunun tespitine ve kooperatifin son yöneticilerinden …’ün tasfiye memuru olarak atanmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil sırasında kayıtlı davalı …’nin 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 81/1-6.bent maddesi uyarınca MÜNFESİH OLDUĞUNUN TESPİTİNE VE TASFİYESİNE,
2-Davalı kooperatifin tasfiyesini sağlamak üzere son yönetim kurulu başkanı … TC kimlik numaralı …’ün münferit tek yetkili tasfiye memuru olarak atanmasına ve karar kesinleşince görevinin başlamasına,
3-Tasfiye memuruna herhangi bir ücret takdirine yer olmadığına,
4-Kararın kesinleşmesi sonrasında bir suretinin Konya Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85TL karar ve ilam harcı ve 269,85TL başvuru harcı toplamı olan 539,70TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 540,70TL posta ve tebligat gideri olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 17.900,00TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/10/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …