Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/293 E. 2023/440 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
DAVALI : … – … …

DAVA : Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı tarafın davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesi ile özetle; Davalının Konya İcra Dairesi … Esas ile hakkında icra takibi yaptığını, (Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi … D.iş sayılı ihtiyati hacız kararı) davalıya hiç bir borcunun olmadığını, davalının kendisinin kira sözleşmesine istinaden oturduğu işyeri olarak istimal ettiği ve yukarıda davacı adresi olarak anılan yerde, kiraya veren olduğunu, sözleşme başlangıç tarihinin 01/03/2021 olduğunu, bu sözleşmeye göre yıllık kira bedelinin 45.000TL olduğunu, aylık peşin olarak ödendiğini, kira bedellerini de bugüne kadar ödeye geldiğini, ödemelerini ilk bir kaç ay elden ödediğini, sonrasında davalının … Bankası hesabına (hesap numarası bildirilecektir.) sonrasında da …-Hesap kart numarasına ödediğini, tüfe oranlarına göre de kira artışını yaptığını, ödemelerine ilişkin olarak davalının banka kayıtlarına delil olarak dayandığını, elden ödemeleri için de yemin teklif ettiğini, davalıya hiç bir borcunun olmadığını, bononun hangi ticari alışverişten kaynaklandığını davalının ispat etmesi gerektiğini, davalı ile kira sözleşmesi yaparken, teminat bedeli olarak icra takibine konu olan bonoyu imzalayarak verdiğini, bonoyu emlakçının hazırladığı için üzerine “bedeli teminattır” ibaresini yazıp yazmadığını bilemediğini, halen de mecuru kullandığını, kira bedellerindeki fahiş artışı öne süren davalı kira bedelini istediği gibi artırmadığı için, bu yola başvurduğunu, kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle Konya .İcra Dairesi … Esas nolu icra takibinin durdurulmasını, borçlu olmadığının tespiti ile takibin ve senedin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile özetle; Kendi aralarında akdetmiş oldukları kira sözleşmesi gereğince kira başlangıç tarihinin 01.03.2021 olan ve Kiracısı davacı …’ten alınan bono senedinin kira bedeli olarak alındığını iddia ettiğini, fakat bono senetlerinin dükkandaki demirbaş eşyalarına verilecek olan zararlara ait olmak üzere depozito senedi olarak alındığını, bono senetlerinin 45.000,00 TL si değil,45.000,00+50.000,00 TL si toplam: 95.000,00TL olduğunu, davacının kira ödemelerini ilk aylarda elden verdim diye yalan beyanda bulunduğunu, elden verdiyse verdiğine dair “kira bedeli alınmıştır diyerek neden imzalı bir belge vermemiştir.” bilinçli olarak kira sözleşmesinde kefil olarak verdiği kişinin daha önce hacizli bir borç ödemiş 60 yaşına gelmiş ama üzerinde herhangi bir mal varlığı olmadığı birini kira sözleşmesinde kefil göstermiş olmasının iyi niyetini su istimal ederek kefil yaptığını, kendisinin de ilgili şahsı araştırmadan kefil aldığını, davacı …’in önceki işletme sahibi …’ye ait belediyeden alınmış ruhsatları olduğunu, bu konu ile ilgili araştırma yapılabileceğini, davacının kendisinin 01.03.2021 tarihinden itibaren vergisiz bir işyeri çalıştırmakta olması sebebiyle vergi kaçakçılığı yaptığını, ilgili şahsın hali hazırda vergi kaydı olmadığını, ilgili şahsın vergi kaydı olmadığı için belediyece işletme ruhsatı verilmiyor diye asılsız beyanda bulunduğunu, bu hususları kendisine sorduğunda da kendisine hitaben eski işyerimin vergisi ve ruhsatı vardı diye yalan beyanda bulunmakta olduğuna dair WhatsApp konuşmalarının da mevcut olduğunu, davacının dükkana masraf yaptım diye asılsız beyanda bulunmakta ve dükkanı sadece boyatarak bir masrafta bulunduğunu, ilgili şahısın boyanması uygun olmayan kalorifer peteğini boyatarak kalorifer peteğine zarar verdiğini, halbuki kendisinin kalorifer peteğini yeni taktırdığını, dükkanına zarar vermiş olmakla birlikte tarafına ödenmesi icap eden kira bedellerini bu güne kadar hiçbir zaman zamanında yatırmadığını, bu nedenlerle mahkememiz tarafından verilecek olan kararların bu hususlar dahilinde olmasına dair karar verilmesini ve tüm yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın T.C. Konya . İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına dayanak bono yönüyle borçlu olunmadığının tespiti talepli menfi tespit davası olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise dava konusu bononun taraflar arasında akdedildiği ihtilaf konusu olmayan kira sözleşmesinin teminatı mı bu kira sözleşmesinden var olduğu iddia edilen borçlara ya da demirbaş olarak teslim edilen eşyalara ilişkin mi olarak verildiği, davacının bu bono veya kira sözleşmesi dolayısıyla davalıya herhangi bir borcu olup olmadığı, var ise miktarının ne olduğu hususlarında olduğu görüldü.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1-T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 15/02/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine bonoya dayalı olarak icra takibine geçtiğini, bononun taraflar arasındaki kira sözleşmesinin altında belirtildiği gibi, kiralanan taşınmazın elektrik, su, aidat ve kira ödemelerinin karşılığı olarak düzenlendiğini, ancak müvekkilinin davalıya borcu bulunmamasına rağmen davalının bononun tahsili için icra takibi başlattığını belirterek bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Taraflar arasında uyuşmazlık, kambiyo senetlerinden kaynaklanmayıp temel ilişki sözleşme ilişkisi olduğundan, uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. ” denilmiştir.
2-T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 15/06/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dosya kapsamından, kira sözleşmesi yapılırken bir yıllık kira bedeli olarak teminat ve kira alacağı için bono düzenlendiği, davacı ve davalının kira sözleşmesinin tarafları olduğu, uyuşmazlığın bu haliyle kambiyo senedinden kaynaklanmayıp temel ilişki olan kira ilişkisinden kaynaklanmakta olup, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 4/1. maddesi gereğince, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan tüm uyuşmazlıklara konu olan davaların sulh hukuk mahkemeleri tarafından görülüp sonuçlandırılacağından, uyuşmazlığın çözümü için Muğla Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. ” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
Davacı … 18/05/2023 havale tarihli dava dilekçesinde özetle dava konusu bononun davalı ile aralarında akdedilen kira sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini iddia etmiştir. Davalı 16/06/2023 Havale tarihli cevap dilekçesinde dava konusu bononun kira sözleşmesinin teminatı olarak değil kiraya verilen iş yerindeki demirbaş eşyalara verilebilecek olan zararlara istinaden alındığını ileri sürmüştür. Dolayısıyla gerek davacının iddiaları, gerekse de davalının savunmalarından dava konusu bononun taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesi sebebiyle tanzim edildiğinde bir şüphe hasıl olmadığından yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 15/02/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 15/06/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak kira ilişkisinden doğan tüm uyuşmazlıklara konu olan davaların sulh hukuk mahkemeleri tarafından görülüp sonuçlandırılacağından davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan usulden reddine, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. Konya Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. KONYA NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Görevsizlik Kararımız Kesinleştiğinde ve Mahkememizin görevsiz olduğu yönünde hüküm kurulması durumunda; 6100 Sayılı Kanunun 20/1. Maddesi gereğince iki haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talepte bulunulması halinde DOSYANIN GÖREVLİ T.C. KONYA NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde dava açılmamış sayılacağının ve bu konuda resen karar verileceğinin İHTARINA,
3-6100 Sayılı Kanunun 331/2. Maddesi gereğince yargılama giderlerinin GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEMECE DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Tarafların yokluğunda kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/06/2023

Katip … Hakim …