Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/259 E. 2023/437 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Maddi hasarlı trafik kazası neticesinde, davalı nezdinde sigortalı müvekkili … adına kayıtlı … plakalı aracın onarılamayacak derecede ağır hasar gördüğü ve aracın onarımının ekonomik/teknik olarak mümkün olmadığından dolayı (pert-total) kasko sigortası poliçesinden kaynaklanan, aracın rayiç ve gerçek değeri üzerinden belirlenecek sigorta bedelinden, sovtaj bedelinin düşülmesi suretiyle ortaya çıkacak tazminatın, ya da bunun mümkün olmaması halinde ise (aracın onarımının ekonomik/teknik olarak mümkün olduğu ve pert-total işlemine tabi tutulamayacağı tespit edilirse) araçta meydana gelen hasara ilişkin aracın onarım bedeli/maddi zarar tazminatına ilişkin fazlaya ilişkin dava, talep ve müddeabihi artırma hakları saklı kalmak kaydıyla (Tahkikat sonucunda ve yapılan yargılama faaliyetleri doğrultusunda alacağın tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğundan, ileride artırılmak üzere 6100 sayılı HMK 107. maddeye göre işbu davaya konu alacaklar için belirsiz alacak davasıdır.) davanın kabulünü, maddi hasarlı trafik kazası neticesinde, davalı nezdinde sigortalı müvekkili … adına kayıtlı … plakalı aracın onarılamayacak derecede ağır hasar gördüğü ve aracın onarımının ekonomik/teknik olarak mümkün olmadığının (pert-total) tespiti ile aracın hurdası müvekkilin uhdesinde bırakılmak suretiyle kasko sigortası poliçesinden kaynaklanan, aracın rayiç ve gerçek değeri üzerinden belirlenecek sigorta bedelinden, sovtaj bedelinin düşülmesi suretiyle ortaya çıkacak tazminatın, ya da bunun mümkün olmaması halinde ise (aracın onarımının ekonomik/teknik olarak mümkün olduğu ve pert-total işlemine tabi tutulamayacağı tespit edilirse) aracın onarım bedeli/maddi zarar tazminatına ilişkin şimdilik 100,00 TL tazminat alacağının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, işbu dava ve taleplerinin kabulüyle, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Yetki itirazında bulunduklarını, yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, bahse konu kaza neticesinde … nolu hasar dosyası açılmış ve incelemeler başlatıldığını, davacı tarafında dava dilekçesinde dile getirdiği üzere Eksper ataması yapılmış ve Eksper raporu düzenlendiğini, hasar dosyası içerisinde mübrez Eksper raporundan da görüleceği üzere aracın onarımının ekonomik olmaması sebebiyle aracın PERT TOTAL olarak kabul edildiğini, aracın PERT TOTAL olarak kabulü sonrasında ekte sundukları Sovtaj Teklif Formu ve İbraname metninden de görüleceği üzere Sovtaj bedelinin tespiti bakımından teklifler değerlendirildiğini ve aracın kaza tarihinde ki rayiç değeri 130.000-TL kabul edilerek Sovtaj miktarı olarak en yüksek teklif olan 45.000-TL düşürülmesi neticesinde bakiye kalan 85.000-TL için İbraname düzenlendiği halde davacı taraf ibranameyi imzalamadığından ve ilgili ödemeyi kabul etmediğinden dosya sonuçlanmadan kapandığını, yani davacı taraf ilgili ödemenin yapılmasına ilişkin gerekli bilgileri vermediğinden ve mutabakatnameyi imzalamadığından herhangi bir ödeme yapılamadığını, müvekkili şirketin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, bu kapsamda davacı tarafın dava dilekçesinde müvekkili şirketin araç için trafikten çekme belgesi talep ettiği halde ödeme yapılmadığına ilişkin beyanlarının tamamen gerçek dışı olduğundan kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafa 85.000-TL ödeme yapılacakken davacı tarafından ibraname imzalanmadığından hasar dosyası tekemmül etmemiş ve ödeme yapılamadığını, bu nedenlerle dava şartı (Hukuki yarar) yokluğundan HMK 114. Ve 115. maddeleri gereğince davanın usulden reddini, yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Mahkemesine gönderilmesini, davanın reddini, dava harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Dava, tüketici sıfatına haiz davacının, yaptığı tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası neticesinde kasko sigortası poliçesinden kaynaklanan aracın rayiç ve gerçek değeri olan tazmini istemine ilişkindir.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 09/01/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgili olup, temyiz kesinlik sınırı belirlenirken dava konusu edilen alacağın değeri dikkate alınır. Alacağın bir kısmının dava edilmesi halinde kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir. Davacı vekili, işbu davada müvekkili adına 09/03/1981 tarihinde davalı bankaya yatırılan 1.500,00 TL’nin alım gücü üzerinden bugünkü karşılığını talep etmiştir. Bu haliyle dava, HMK’nın 107. maddesinde belirtilen belirsiz alacak davası niteliğinde olup, belirsiz alacak davasında alacağın bir kısmının dava edilmesi ve mahkemece bu alacağa ilişkin davanın tümden reddedilmiş olması halinde davacı yönünden kararın kesin olduğundan söz edilemez. Bu durumda, mahkemenin 19/06/2015 tarihli davacı vekilinin temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararının kaldırılarak esasa yönelik temyiz incelemesine geçilmesine karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 27/01/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Yukarıda açıklanan kanun hükümleri karşısında somut olaya gelindiğinde, davalı … Sigorta A.Ş. tacirdir. Davacının tüketici sıfatına sahip olup olmadığı saptanarak görevli mahkemenin tespit edilmesi gerekir. Bir başka anlatımla davacının tüketici olması halinde uyuşmazlığın çözüm yeri tüketici mahkemesi iken davacının tüketici sıfatına sahip olmaması halinde uyuşmazlığın çözüm yeri ticaret mahkemesi olacaktır. Davaya dayanak yapılan kasko sigorta poliçesinden sigortalı aracın otomobil olduğu, kullanım tarzının hususi olarak belirtildiği görülmüştür. Davacının tacir olduğuna ilişkin bir iddia ve delil ise dosyada yer almamaktadır. Bu durumda davacı tüketici sıfatına haizdir.
Hal böyle olunca mahkemece davacı ile davalı … Sigorta A.Ş. arasındaki ilişkinin sigorta ilişkisi olduğu, davacının ticari ve meslek amaçlı hareket etmediğinden tüketici sıfatına haiz bulunduğu, davacı ile davalı … Sigorta A.Ş. arasındaki iş bu tazminat davasının tüketici mahkemesinin görevi alanında kaldığı, davacı ile işbu davanın tefrik edildiği diğer davalılar arasındaki hukuki ilişkinin özel mahkeme niteliğindeki tüketici mahkemesinin görevini ortadan kaldırmadığı gözetilerek davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın usulden reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.
3.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 18/06/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Taraflar arasında akdi bir ilişki olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacıyla yaptığı kasko sigorta sözleşmesine aykırılıktır.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır.
Davalı şirket ile davacı arasındaki ilişki, 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklanmakta olup dava tarihi 26/07/2019 dir.
Bu nedenle davacının açtığı tazminat davasında Tüketici Mahkemesinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekmektedir . (T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesi … E … k ,… E … K).” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.TARAFLAR ARASINDA AKDEDİLEN POLİÇENİN İNCELENMESİNDE: Davacı ile davalı arasında … plakalı hususi otomobilin karayolunda kullanımda iken meydana gelebilecek çeşitli risklere karşı sigortalanması hususunda “Tüm Kasko Poliçesi” akdedildiği, poliçenin geçerlilik tarihinin 17/02/2022-17/02/2023 tarihlerini kapsadığı, eldeki davada kaza tarihinin ise 29/10/2022 tarihi olup poliçenin geçerli olduğu zaman diliminde gerçekleştiği anlaşılmıştır.
2.DAVACININ TACİR ARAŞTIRMASI: Davalı sigorta şirketi 6102 Sayılı TTK’nın 16/1 maddesi gereğince özel hukuk tüzel kişi tacirdir. Davacının gerçek kişi olması sebebiyle tacir olup olmadığı hususunda Mahkememizce araştırma yapılmış olup T.C. Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odasının 15/05/2023 tarihli müzekkere cevabı ile T.C. Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünün 09/05/2023 tarihli müzekkere cevaplarından davacının tacir ya da esnaf kaydı olmadığı anlaşılmıştır. T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı Selçuk/Konya Vergi Dairesinin 11/05/2023 tarihli müzekkere cevabında ise davacının Ticari, Zirai veya Serbest Meslek faaliyetinden dolayı herhangi bir mükellefiyeti olmadığı gibi herhangi bir ticaret şirketinde ortaklık ya da yöneticilik kaydına rastlanmadığı ifade edilmiştir.
3.NETİCE: Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, kurum müzekkere cevapları, Yüksek Mahkeme içtihatları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde Davacı ile davalı arasında … plakalı hususi otomobilin karayolunda kullanımda iken meydana gelebilecek çeşitli risklere karşı sigortalanması hususunda “Tüm Kasko Poliçesi” akdedildiği, T.C. Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odasının 15/05/2023 tarihli müzekkere cevabı ile T.C. Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünün 09/05/2023 tarihli müzekkere cevaplarından davacının tacir ya da esnaf kaydı olmadığı ve yine T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı Selçuk/Konya Vergi Dairesinin 11/05/2023 tarihli müzekkere cevabında davacının Ticari, Zirai veya Serbest Meslek faaliyetinden dolayı herhangi bir mükellefiyeti olmadığı gibi herhangi bir ticaret şirketinde ortaklık ya da yöneticilik kaydına rastlanmadığı anlaşılmakla davacının “tacir sıfatının” bulunmadığı, somut olayda gerçek kişi davacının ticari ve meslek amaçlı hareket etmediğinden tüketici sıfatına haiz bulunduğu, 6502 Sayılı Kanunun 2. Maddesi gereğince davacının tüketici sıfatına haiz olduğu, adı geçen kanunun 73/1 maddesi gereğince tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu görülmekle yukarıda detayı verilen T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 27/01/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 18/06/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan usulden reddine, davaya bakmakla yetkili ve görevli Mahkemenin T.C. Konya Nöbetçi Tüketici Mahkemesi olduğunun tespitine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. KONYA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Görevsizlik Kararımız Kesinleştiğinde ve Mahkememizin görevsiz olduğu yönünde hüküm kurulması durumunda; 6100 Sayılı Kanunun 20/1. Maddesi gereğince iki haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talepte bulunulması halinde DOSYANIN GÖREVLİ T.C. KONYA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde dava açılmamış sayılacağının ve bu konuda resen karar verileceğinin İHTARINA,
3-6100 Sayılı Kanunun 331/2. Maddesi gereğince yargılama giderlerinin GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEMECE DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Tarafların yokluğunda, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ NEZDİNDE İSTİNAF KANUN YOLUNA müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip … Hakim …