Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/238 E. 2023/278 K. 19.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket nezdinde … nolu sigorta poliçesi ile sigortalı, davalı …’in sahibi olduğu … plakalı vasıtanın 03/07/2016 tarihinde park yerinden çıktığı esnada … plakalı vasıtaya çarparak maddi hasar oluşmasına sebebiyet verdiğini ve … plakalı vasıtanın sürücüsünün kazanın akabinde olay yerini terk ettiğini, kazanın, … plaka sayılı aracın sigortacısı tarafından müvekkile ihbar edildiğini ve kendilerine 10.094,00 TL ödeme yapıldığını, kaza tarihinde düzenlenen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının incelendiğinde … plakalı vasıtanın sürücüsünün trafik kurallarını ihlal etmesi nedeniyle kusurlu olduğunun belirlendiğini, dava konusu kaza ve zararların firari sürücünün trafik kurallarını ihlal etmesi ve kazaya sebebiyet veren durumun sürücünün kusuru neticesinde gerçekleşmiş olması nedeniyle rücu şartlarının oluştuğunu, ödeme yapılmaması üzerine davalı şahıs aleyhine icra takibine geçildiğini, ancak takibin davalının haksız itirazı neticesinde durduğunu, davalının borca ve fer’ilerine itirazı ile duran Konya .İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası nezdindeki itirazın iptali ile başlatılan takibin devamına, haksız itiraz nedeni ile alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu rucuen ödemeye konu teşkil edilen 03/07/2016 tarihinde müvekkile ait … Plakalı vasıtaya park halindeyken çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet veren … Plakalı aracın sürücüsünün beyanına göre açılmış bulunan davacı sigorta şirketinin … Nolu sigorta poliçesinden yapılan ödemeler gerçeğe, realiteye, oluşa ve hayatın olağan akışına uygun olmadığını, park halinde bulunan müvekkiline ait araca çarpmak suretiyle maddi hasarlı kazaya sebebiyet olunması ve buna bağlı olarak da yapılan ödememenin rücuan müvekkile icra takibi yapılması ve itiraz üzerine dava açılmasının hakkın kötüye kullanmak suretiyle daha fazla tahsilat yapılmaya yönelik olduğunu, kazanın hemen sonrasında aracın başına gelen müvekkilinin aracını kullanan kişilere … Plakalı aracı kullanan kişinin “önemli bir durum yok siz gidin” dedikten sonra bu kişilerin gıyabında farklı söylem kullanarak tutanak tutturması veya beyanda bulunmasının gerçeğin kendi lehlerine çarpıtılması olduğunu, dava dilekçesinde kazanın oluşumu ve sonrasının gerçeği yansıtmadığını ve doğru olmadığını, müvekkiline park halindeki aracı sebebiyle kusur yüklenemeyeceğini, müvekkilinin kusursuz olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Sigortacı tarafından sigortalı aracın karışmış olduğu kaza nedeniyle 3.kişiye ödenen bedelin kendi sigortalısı olan davalıdan rücuen tazmini için başlatılmış icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
İşbu dava yönünden öncelikle mahkememizin görevli olup olmadığı hususu üzerinde durulması gerekmektedir.
6100 sayılı HMK’nın 1.maddesinde; Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir” hükmüne yer verilmiştir.
Dava konusu olaydaki ilişki tüketici işlemi olarak yapılan sigorta sözleşmesi gereği davacının davalı sigortalıdan rücu talebidir.
Bu nedenle nispi ya da mutlak ticari dava olarak da nitelendirilmesi mümkün bulunmayan huzurdaki davada Ticaret Mahkemeleri görevli olmayıp, Tüketici Mahkemeleri görevlidir.
Tüketicinin Korunması Hakkındaki 6502 sayılı ve 7/11/2013 tarihli kanunun;
3/1-k maddesinde tüketici; Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
3/1-i maddesinde satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
3/1-l maddesinde tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiştir.
Aynı kanunun 73/1 maddesinde ” Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu ifade edilmiş, 83/2 maddesi de “taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” Hükmünü amirdir.
Diğer taraftan tüketici işleminden kaynaklanan bir uyuşmazlığın veya sözleşmenin T.T.K’.nın 4 ve 5.madde hükümleri kapsamında kalan, kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının bu açıdan herhangi bir önemi de yoktur. Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olduğundan (H.M.K. md.1) yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilir. (Yargıtay .HD’nin 07/03/2018 tarih ve … Esas … Karar)
Mahkemelerin görevi dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekmektedir. HMK.’nun 1.maddesi uyarınca mahkemelerin görevi kanunla belirlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde kanun’un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tükecici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birinin tükecinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlene olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Bunun yanında aynı yasanın 83. maddesi uyarınca, eğer taraflardan bir tanesi tüketici ise onun yaptığı işlemler ile ilgili olarak diğer yasalarda bir düzenleme varsa, buna rağmen bu işlemin tüketici işlemi olduğu ve bu yasanın görev ve yetkiye dair olan düzenlemesini engelelmeyeceği, belirtilmiştir.
Dava bidayette Konya . Tüketici Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile açılmış ve mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın reddine ilişkin karar verilmiştir.
Kararın istinaf edilmesi üzerine Konya BAM . HD.nin … E., … K. Sayılı ve 19/04/2022 tarihli kararı ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmıştır.
Kaldırma ilamında özetle;”Kazaya karışan araçların ticari veya hususi olduğuna dair dosya içerisinde bilgi ve belge bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesi, bu araştırmanın görev hususunu da değiştirebileceği ihtimalini gözden kaçırılmıştır. Ayrıca tarafların iddia ve/veya savunmalarında belirttikleri hasarın oluşma şeklinin, hasar dosyasındaki fotoğraflar ve dosya içerisindeki sair bilgi ve belgeler, bilirkişilere incelettirilip rapor aldırılarak, aracın park halinde mi yoksa geri geri manevra yaparken mi kazanın gerçekleştiği tespiti için herhangi bir hukuki ameliye yapılmadığından tarafların istinaf talebinin kabulüne” karar verilerek karar kaldırılmıştır.
Kaldırma kararı sonrasında ise Konya . Tüketici Mahkemesinin … E., … K. Sayılı ve 07/02/2023 tarihli ilamı ile davada Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş ve dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Konya . Tüketici Mahkemesinin … E., … K. Sayılı ve 07/02/2023 tarihli ilamı ile görevsizlik kararı verilmiş ise de verilen karar doğru değildir. Zira ilk kaldırma kararında da ifade edildiği üzere;” Kazaya karışan araçların ticari veya hususi olduğuna dair dosya içerisinde bilgi ve belge bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesi, bu araştırmanın görev hususunu da değiştirebileceği ihtimalini gözden kaçırılmıştır.” şeklindeki değerlendirmesi nazara alındığında ve değerlendirildiğinde kaldırma kararı sonrasında Konya . Tüketici Mahkemesi tarafından dosyaya celbedilen araç tescil bilgilerine göre … plakalı aracın kullanım amacının hususi olduğu görülecektir.
Somut olaya bakıldığında esasen ilişki 6502 sayılı Yasanın 3/1. maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklanmaktadır. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un yürürlükte olduğu işbu davada Tüketici Mahkemeleri görevlidir.
Sigorta şirketinin sigortalısına rücu başka bir ifade ile içe rücu davalarında Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğuna ilişkin olarak birçok emsal yüksek yargı kararları mevcuttur.
Nitekim Yargıtay . H.D.nin … E., … K. Sayılı ve 04/05/2015 tarihli ilamında özetle;
Mahkemece, sigorta sözleşmelerinin 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunu’nun 3. maddesinin (ı) bendinde tüketici işlemi olarak belirtildiği, uyuşmazlığın sigorta sözleşmesinden kaynaklandığı, bu nedenle davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın görev yönünden usulden reddine, dosyanın görevli Kayseri Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş olup, söz konusu karar temyiz edilmekle onanmıştır.
Yargıtay . H.D.nin … E., … K. Sayılı ve 03/03/2022 tarihli ilamında özetle;
Somut olayda; davacı vekili, davalının sigortalısı olduğu aracın karıştığı kaza neticesinde zarar görenlere poliçe kapsamında ödeme yaptığından bahisle yaptığı ödemelerin zorunlu mali sorumluluk sigorta sözleşmesi genel şartlarına aykırılık sebebiyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmektedir. Taraflar arasında akdi bir ilişki olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacıyla yaptığı trafik sigorta sözleşmesine aykırılıktır. Davalı gerçek kişidir.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık tüketici işlemi olup, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kalmaktadır. denilmiştir.
Yargıtay . H.D.nin … E., … K. Sayılı ve 04/04/2019 tarihli ilamında özetle;
Davacı … Sigorta A.Ş bu davayı, sigorta poliçesine dayanarak 3. şahsa ödemiş olduğu tazminatın rücuen sigortalısından tahsili talebi ile açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde davacı sigorta şirketi ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır.
Somut olaya bakıldığında davacı … Sigorta A.Ş’nin davalı sigortalısı … ile arasındaki ilişki 6502 sayılı Yasanın 3/1. maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle davaya Tüketici Mahkemesi sıfatı ile bakılarak sonuçlandırılması gerekirken Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakılması doğru olmamış, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. şeklinde karar verilmiştir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği, davada Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek; HMK’nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Ancak Mahkememiz ile Konya . Tüketici Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan işbu görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan (istinafsız/temyizsiz) kesinleşmesi ve talep edilip gerekli posta giderlerinin verilmesi halinde görev uyuşmazlığının çözümü (mercii tayini) için dosyanın Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-)Dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde görevli ve yetkili Konya . Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-)Mahkememiz ile Konya .Tüketici Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan işbu görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan (istinafsız/temyizsiz) kesinleşmesi ve talep edilip gerekli posta giderlerinin verilmesi halinde GÖREV UYUŞMAZLIĞININ ÇÖZÜMÜ (MERCİİ TAYİNİ) İÇİN dosyanın resen KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Dair; Kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 19/04/2023

Katip Hakim