Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/237 E. 2023/633 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/237 Esas
KARAR NO : 2023/633
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ :
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ :

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizde yapılan açık yargılama sonunda, mahkememizin 18/12/2014 tarih … Esas … Karar sayılı kararı Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/11/2015 tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile kararımız bozulmakla, mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizde yapılan açık yargılama sonunda, mahkememizin 09/03/2021 tarih … Esas … Karar sayılı kararında belirtilen nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin temyiz kanun yolu açık olan bu kararımıza karşı davalı tarafın temyiz kanun yoluna başvurması üzerine Yargıtay . Hukuk Dairesinin 14/12/2022 tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile kararımız bozulmakla, dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 28/03/2012 tarihinde sözleşme yapıldığını, bu sözleşmeye göre müvekkili şirketin … Şefliği yetkisi sınırlarındaki … nolu parti ve … nolu bölümdeki Orman İdaresinden ihale ile aldığı emvallerin tamamını davalı şirketin satın aldığını, satılan malların sevkiyatı alıcının isteği üzerine alıcının istediği tarihlerde olmak üzere ancak toplamda 4 ayı geçmemek üzere satıcıya teslim edileceğini, müvekkilinin sözleşme gereği davalıya 80.000,00 TL’lik teminat senedi verdiğini, müvekkili şirketin sözleşmedeki edimini yerine getirdiğini ve davalının kendi hesabı ve kabulüne göre davalıya 535,55 m3 mal sevkiyatı yapıldığı ve teslim edildiğini, davalı ise sözleşme gereği ödemesi gereken parayı ödemediği ve söz konusu teminat mektubunu iade etmediğini, müvekkili şirket yetkililerinin bu konuda davalı şirketi aradığını ve davalı şirket yetkilileri ise bugün yarın diyerek müvekkili şirketi aylarca oyaladığını, davalı şirketin malların bedelini ve teminat mektubunu göndermemesi dolayısıyla müvekkilinin idareye davalı şirketin teslim almadığı mallar miktarı olan yaklaşık 1.800 m3 malın % 06 oranında yani aylık 5.000,00 TL civarında ceza ödediğini, müvekkili şirket yetkilisine davalı şirket yetkilisinin 533 m3 malı kabul ettikten sonra kendisinin artık mallara ihtiyacı olmadığını söyleyerek başka alıcılara aracı olabileceğini söylediğini, davalının bulduğu sözde alıcıların ise sözleşmede yazan miktarın çok altında fiyatlar teklif ettiklerini, dolayısıyla davalının bu tutumu yüzünden malların tesliminin yapılamadığını ve Orman İdaresi müvekkilinin kat-i teminatını yaktığını ve kalan mallara el koyduğunu, bu zaman diliminde müvekkili malları başkasına da sözleşme gereği satamadığını, müvekkili şirket davalı şirkete Serik . Noterliğinin 06/06/2012 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşme şartlarını yerine getirmesini ve bakiye borçlarını ödemesini ihtar ettiğini, buna karşılık davalı sözleşme gereği edimini ifa etmekten kaçındığını ve asılsız iddialarla Konya . Noterliğinin 21/06/2012 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarı ile cevap verdiğini, bu cevabi ihtarnamede davalının ileri sürdüğü iddiaların asılsız olduğunu, söz konusu malların teslim tarihinde davalı hiçbir itiraz etmeden malları kabul ettiğini, davalı söz konusu malların sözleşmeye aykırı olduğu iler ilgili daha önce hiçbir beyan ve ihtarda bulunmazken sonradan davacı şirketin ihtarına cevap verirken tomrukların kalitesizliğini dile getirdiğini, taraflar arasındaki uyuşmazlığı miktar sorunu olmadığını, davalının kalan malları almaktan kaçınması olduğunu, davalı şirketin 533,55 m3’ü kabul ettiğini, kırık olarak ayırdığı 14 m3 malı da henüz müvekkiline teslim etmediğini, davalı şirketin sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle müvekkilinin 250.000,00 TL zarar ve ziyanı olduğunda bahisle, müvekkilinin zararlarının bilirkişi marifetiyle hesaplanmasını, müvekkilinin bakiye alacağı olan 7.440,00 TL’nin, müvekkilinin Orman İdaresine ödediği cezaların, Orman İdaresinin el koyarak müvekkiline iade etmediği kati teminat tutarının, davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle müvekkili şirketin mahrum kaldığı maddi zararların sözleşmedeki birim fiyat ve miktarlarının bilirkişi marifetiyle hesaplatılmasını, davalının müvekkiline iade etmediği 14 m3 malın aynen iadesini ve karşılığı paranın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, müvekkili tarafından davalıya verilen 80.000,00 TL’lik teminat senedinin müvekkiline iadesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 29/07/2013 havale tarihli talep arttırım dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacak ve zararı teminat senedi hariç fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 242.713,00TL olduğunu beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle dava değeri üzerinden yatırılması gereken harç yatırılmadığından davanın reddi gerektiğini, davacı firma ile müvekkilinin tomruk alım satımı hususunda anlaşarak sözleşme yaptıklarını, söz konusu sözleşmenin konusunun … Şefliği arazisinde belirlenen araziden elde edilecek olan emval olduğunu, beher dm3 emvalin 1000 dm3 ‘nün 275,00 TL KDV ve nakliye dahil olduğunu, yine satılan emvalin 21 çap ve 150 cm üzeri tüm mamulün satışını kapsadığını, davacının Orman İşletmesine vermesi gereken teminat mektubu müvekkili tarafından verileceği, mektup tutarının mal bedelinden mahsup edileceğini, yapılan sözleşmeye göre davacının 06/06/2012 tarihli ihtarı ile sözleşmeye uyulmadığından bahisle sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, davacının kötüniyetli olduğunu, çünkü taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre müvekkiline düzenlenen 27/04/2012 tarihli faturada sözleşmeye 275,00 TL /dm3 olan mal bedelinin 145,00 TL/dm3 olarak düzenlediğini ve KDV dahil edildiğini ve nakliye ücretinin mahsup edilmemiş olarak sözleşme altında bedelle fatura edildiğini, müvekkilinin taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre satıcı firma hesabına nakit para transfer ettiğini, bunun yanı sıra Orman İşletmesi hesabına naklen para aktardığını ve hiçbir edimde imtina etmemesine rağmen davacının yukarıda bildirilen fiillere uymadığını, uygun olmayan mamul sevk ettiğini, m3’ü yükseltebilmek için birim fiyatı düşük tutarak fatura düzenlediğini, ayrıca miktar yönünden de uyuşmazlıklar olduğunu, davacı yanın 690 dm3 olarak fatura düzenlediği, oysa nakledilen miktarın 535.00 dm3 olup, idarece de 480.00 dm3 olarak ölçüldüğünü, ayrıca sevk edilen emval tomruğun amacına ve sözleşmede belirtilen özelliklere ihtiva etmeyen tomruklar olduğunu, ayrıca davacının talep ettiği zarar ve ziyanla ilgili olarak davacının Orman İşletmesi ile arasındaki sözleşmede müvekkili firmanın hiçbir sıfat ve surette adı ve imzasının bulunmadığını, bu nedenle de idare ile aralarındaki ilişkide müvekkilinin bağlayacak herhangi bir hususun olmadığını, yine müvekkiline verilen senedin iadesi hususunda söz konusu senedin teminata mukabil olduğundan ve iade şartları oluşmadığından iade talebinin reddi gerektiğini, davacı yanın iddia ettiği zarara uğradığı hususunun kabul edilemez olduğundan bahisle, öncelikle davanın usulden reddini, aksi takdirde esastan da reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; Davacı ile davalı arasında akdedilen 28/03/2012 Tarihli sözleşme gereğince teslim etmiş olduğu orman emvali gereğince bedeli ödenmeyen bakiye 7.440,00 TL alacağın tahsili, davalının sözleşme gereğince kendisine yüklenen edimleri yerine getirmemesi sebebiyle davacı tarafından dava dışı Orman İdaresine ödenen cezanın rücusu, haksız olarak el konulan teminat senedinin iadesi, kati teminat tutarlarının faizi ile birlikte tahsili, davalı tarafından zaiyat olarak ayrıldığı ifade edilen 14 m3 malın aynen iadesi ya da nakdi karşılığının davalıdan tahsili ile davalının sözleşmeye aykırı davranması sebebiyle davacının mahrum kaldığı zararın davalıdan ticari faizi ile birlikte tahsili talepli alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME ESAS ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.Mahkememizin 18/12/2014 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamının bozulmasına ilişkin T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/11/2015 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında;
“Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine,
Davalının sözleşmeyi haklı nedenlerle fesih ettiğini ispatlayamaması halinde davacı teslim alınmayan emvalin tamamının bedelini değil ancak daha düşük bir fiyata satmasından dolayı aradaki farkı zarar olarak isteyebilir. Ayrıca, davacı orman emvalinin zamanında teslim alınmaması nedeniyle teminat mektubunun nakde çevrildiği ve cezai şart ödemek zorunda kaldığını iddia etmiş ancak mahkemece bu zarar kalemlerinin sözleşmenin feshinden sonra meydana geldiği iddiasına yönelik deliller tam olarak toplanamamıştır. Mahkemece davacının bu yönlere ilişkin delilleri toplanıp gerektiğinde bilirkişi raporu da alınmak suretiyle varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
2.Mahkememizin 09/03/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamının bozulmasına ilişkin T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 14/12/2022 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında;
“Dava, sözleşmeye aykırılık nedeniyle alacak istemine ilişkin olup, mahkemece verilen önceki tarihli hüküm Dairemizin 18.11.2015 tarih ve … esas … karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Bozma ilamında da ifade edildiği üzere, davalının sözleşmeyi haklı nedenlerle feshettiğini ispatlayamaması halinde, davacı, teslim alınmayan emvalin tamamının bedelini değil ancak daha düşük bir fiyata satmasından dolayı aradaki farkı zarar olarak isteyebilir. Taraflar arasında imzalanan 28.03.2012 tarihli sözleşmeye göre, davalı belirlenen orman alanından 21 çap 150 cm üzerindeki tomrukları alacak olup 02.04.2012-27.04.2012 tarihleri arasında davalıya 481.015 m³ emval sevkedilmiştir. Davacı, davalının orman alanındaki tüm emvali alacağını ileri sürmüş ise de, davalının almayı taahhüt ettiği emval sözleşmede açıkça ifade edilmiştir. Bozma ilamından sonra alınan 16.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda, zaten davalıya teslim edilen 481.015 m³ emvalin dava tarihi itibariyle bedeli hesaplanmış, 14 m³ kırık/hasarlı emvalin de bu hesabın içinde olduğu anlaşılmış, sözleşmenin feshi sonrası davacı tarafından 3. kişilere satılan emvalin 33083 m³ olduğu tespit edilmiş ve mahkemece işbu rapor hükme esas alınmış ise de, mahkemece söz konusu rapor hatalı yorumlanarak zaten davalıya teslim edilmiş ve bedeli ödenmiş olup uyuşmazlık konusu olmayan 481.015 m³ emval bedeline hükmedilmesi doğru olmamış, davacının ancak teslim alınmayan emvali daha düşük bir fiyata satmasından dolayı aradaki farkı zarar olarak isteyebileceği gözetilerek bozma ilamına uygun bir inceleme ve değerlendirme yapılması gerektiğinden, hatalı değerlendirme ile verilen kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 28/02/2023 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Yeri gelmişken usulî kazanılmış hak kurumuna kısaca değinilmesi gerekmektedir. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmekte olup bu noktada bir mahkemenin Yargıtay dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğacağı gibi bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usulî kazanılmış hak gerçekleşebilir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar yönünden yeniden inceleme yaparak aksine karar veremez. Bir başka anlatımla kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulî kazanılmış hak oluşturur.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.BOZMA SONRASI YARGILAMANIN MAHİYETİ VE KAPSAMI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 28/02/2023 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında da ifade edildiği üzere Yüksek Mahkemenin bozma ilamı uyulması neticesinde yerel mahkemece bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğacağı gibi bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalan ya da temyiz konusu edilmekle birlikte reddedilen kısımlar yönünden yeniden inceleme yapılarak aksine karar verilemeyeceği, bir başka anlatımla kesinleşmiş bu kısımlar açısından lehine olan taraf yararına usulî kazanılmış hak oluşacağı, gerek Mahkememizin 18/12/2014 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamının bozulmasına ilişkin T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/11/2015 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamı gerekse de Mahkememizin 09/03/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamının bozulmasına ilişkin T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 14/12/2022 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamına karşı davacı yanca temyiz kanun yoluna müracaat edilmediği, temyiz kanun yoluna davalı yanca başvurulduğu, bu sebeple Yüksek Mahkemenin bozma konusu ettiği hususlar yönüyle Mahkememizce yeniden yargılama ve değerlendirme yapıldığı, bozma kararı kapsamı dışında kalan ya da temyiz konusu edilmekle birlikte reddedilen kısımlar kesinleştiğinden bu kısımlar yönünden yeniden araştırma ve değerlendirme yapılmamıştır.
2.TESLİM EDİLEN ORMAN EMVALİ YÖNÜYLE DAVACININ BAKİYE KALAN 7.440,00 TL ALACAK TALEBİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Yukarıda detayı verilen gerek Mahkememizin 18/12/2014 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamının bozulmasına ilişkin T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/11/2015 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamı gerekse de Mahkememizin 09/03/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamının bozulmasına ilişkin T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 14/12/2022 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde taraflar arasında akdedilen 28/03/2012 tarihli sözleşme gereğince davalının belirlenen orman alanında 21 Çap 150 cm üzerindeki tomrukları almayı taahhüt ettiği, 02/04/2012-27/04/2012 tarihleri arasında davacı tarafından davalıya 481.015 m3 orman emvalinin sevk edildiği, dosya içerisinde yer alan tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesini içerir bilirkişi raporlarında davalı tarafından teslim alınan orman emvali yönüyle davacının bakiye 7.440,00 TL alacağı bulunduğunun rapor edildiği, Mahkememizin 18/12/2014 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile bakiye alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/11/2015 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında bu yönde yapılan davalı temyizinin “Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine” karar verilerek bu miktarı yönüyle davacı alacağının kesinleştiği anlaşılmakla davacının bu kalem yönüyle açmış olduğu davasının kabulüne karar verilerek 7.440,00 TL’nin 20/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
3.DAVALININ SÖZLEŞME GEREĞİNCE KENDİSİNE YÜKLENEN EDİMLERİ YERİNE GETİRMEMESİ SEBEBİYLE DAVACI TARAFINDAN DAVA DIŞI ORMAN İDARESİNE ÖDENEN CEZANIN RÜCUSU, HAKSIZ OLARAK EL KONULAN TEMİNAT SENEDİNİN İADESİ, KATİ TEMİNAT TUTARLARININ FAİZİ İLE BİRLİKTE TAHSİLİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Yukarıda detayı verilen gerek Mahkememizin 18/12/2014 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamının bozulmasına ilişkin T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/11/2015 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamı gerekse de Mahkememizin 09/03/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamının bozulmasına ilişkin T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 14/12/2022 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde dava tarafları arasında düzenlenen orman emvali satışına ilişkin sözleşmesinin davalının davacıya göndermiş olduğu T.C. Konya . Noterliğinin … yevmiye numaralı 21/06/2012 tarihli ihtarnamesi ile feshedildiği, T.C. Akseki Orman İşletme Müdürlüğünün dosyaya göndermiş olduğu 21/10/2016 tarihli ve daha önceki tarihli yazı cevaplarından anlaşıldığı üzere, dava dışı Orman İdaresinin davacı şirkete orman emvalinin taahhüt edilen tarihte işlenerek yerinden kaldırmaması nedeniyle cezai işlem uygulamasının ve kendisine tevdi olunun teminat mektubunun nakde çevrilmesi işleminin sözleşmenin feshi tarihinden sonra olduğu hal böyle olmakla davacının teminat mektubu kadar paranın ve idareye ödenen cezanın davalıdan alınmasına yönelik taleplerinin haklılığının olmadığı, yine davacının iadesi talep ettiği teminat senedi açısından gerek Mahkememizin 18/12/2014 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı gerekse de Mahkememizin 09/03/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile talebinin reddedildiği, davacı tarafından bu kararlara karşı temyiz kanun yoluna müracaat edilmediği, T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/11/2015 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında bu yönde yapılan davalı temyizinin “Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine” karar verilerek bu madde altında yer alan hususlar yönüyle hükümlerin bu kısımlarının kesinleştiği anlaşılmakla davacının bu kalemler yönüyle açmış olduğu davasının reddine karar verilmiştir.
4.DAVALI TARAFINDAN ZAİYAT OLARAK AYRILDIĞI İFADE EDİLEN 14 M3 MALIN AYNEN İADESİ YA DA NAKDİ KARŞILIĞININ DAVALIDAN TAHSİLİ TALEBİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Mahkememizin 09/03/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamının bozulmasına ilişkin T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 14/12/2022 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında ifade edildiği üzere bozma ilamından sonra alınan 16/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda 14 m³ kırık/hasarlı emvalin zaten davalıya teslim edilen 481.015 m³ emval içerisinde yer aldığı, gerekçemizin (2) nolu başlığında detayıyla izah edildiği üzere davacı tarafından davalıya teslim edilen tüm orman emvali açısından dosya içerisinde yer alan tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesini içerir bilirkişi raporlarında davalı tarafından teslim alınan orman emvali yönüyle davacının bakiye 7.440,00 TL alacağı bulunduğunun rapor edildiği, davacının bu alacak kalemi yönüyle talep etmiş olduğu miktarların bu tutar içerisinde olduğu görülmekle bu alacak kalemi açısından davacının hak ettiği tutar bu kalem içerisinde değerlendirilmiştir.
5.DAVALININ SÖZLEŞMEYE AYKIRI DAVRANMASI SEBEBİYLE DAVACININ MAHRUM KALDIĞI ZARARIN DAVALIDAN TİCARİ FAİZİ İLE BİRLİKTE TAHSİLİ TALEBİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE:
Yukarıda detayı verilen gerek Mahkememizin 18/12/2014 Tarih ve 2013/59 Esas-2014/476 Karar sayılı ilamının bozulmasına ilişkin T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/11/2015 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamı gerekse de Mahkememizin 09/03/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamının bozulmasına ilişkin T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 14/12/2022 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında ifade edildiği üzere davalının sözleşmeyi haklı nedenlerle feshettiğini ispatlayamaması sebebiyle davacı, teslim alınmayan emvalin tamamının bedelini değil ancak daha düşük bir fiyata satmasından dolayı aradaki farkı zarar olarak isteyebilecektir.
Mahkememizin 25/04/2023 Tarihli Tensip zaptının (4) nolu ara kararı gereğince davacı vekiline 16/11/2020 tarihli bilirkişi raporunun 6. sayfasında ifade edilen çizelgede (26 nolu sevkiyata konu) 08/07/2012 tarihinde satışı gerçekleştirilen 33.083 m3 orman emvalinin kime/kimlere hangi fiyat ve şartlarda (birim fiyatı, nakliye dahil/hariç vb) sattığına ilişkin bilgi ve belgeleri ibraz etmek üzere tensip zaptının tebliğden itibaren 1 aylık süre verilmiş ve akabinde (5) nolu ara karar gereğince dosyanın 16/04/2020 tarihli raporu hazırlayan bilirkişiye tevdi ile davalı tarafından teslim alınamayan 33.083 m3 orman emvali dolayısıyla davacının bu emvali 3. Kişilere daha düşük bir bedelle satıp satmadığı ve bir zararı doğup doğmadığı varsa dava değeri itibariyle miktarın hesaplanması hususunda ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tensip zaptı gereğince kendisine verilen süreye rağmen 08/07/2012 tarihinde satışı gerçekleştirilen 33.083 m3 orman emvalinin kime/kimlere hangi fiyat ve şartlarda (birim fiyatı, nakliye dahil/hariç vb) sattığına ilişkin bilgi ve belgeleri ibraz etmemiş, bunun üzerine Mahkememizin 18/07/2023 Tarihli duruşmasının (2) nolu ara kararı gereğince 08/07/2012 tarihinde satışı gerçekleştirilen 33.083 m3 orman emvalinin kime/kimlere hangi fiyat ve şartlarda (birim fiyatı, nakliye dahil/hariç vb) sattığına ilişkin bilgi ve belgeleri ibraz etmek üzere (1) aylık kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde kararın gereğinin yerine getirilmemesi halinde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı ve yargılamanın mevcut delil durumu nazara alınarak sonlandırılacağı ihtar edilmiştir. Davacı vekili ihtara rağmen kendisine verilen kesin süre içerisinde Mahkememizce talep edilen bilgi ve belgeleri ibraz etmediği gibi bilirkişi raporu için delil avansını da yatırmamıştır.
Dosya içerisinde yer alan 16/11/2020 Tarihli Orman Yüksek Mühendisi Prof. Dr. … tarafından hazırlanan bilirkişi raporunun 6/12. Sayfasında açıkça ifade edildiği üzere “Davacı tarafından 08/07/2012 tarihinde satışı gerçekleştirilen 33.083 m3 orman emvalinin kime/kimlere hangi fiyat ve şartlarda (birim fiyatı, nakliye dahil/hariç vb) sattığına ilişkin bilgi ve belge ibraz edilmemesi sebebiyle bu konudaki zarar ya da kazancına yönelik herhangi bir hesaplama yapılamadığı” ifade edilmiştir. Bilirkişi raporunun 6/12 sayfasındaki kanaatten anlaşıldığı üzere tüm dosya kapsamında ilgili Orman İdaresine yazılan müzekkere cevaplarında da davacı tarafından bu emvalin satıldığı iddia edilen üçüncü kişilere ilişkin olarak herhangi bir bilgi ve belge de bulunmamaktadır.
Yukarıda izah edilen sebepler dolayısıyla davacı tarafından kendisine verilen kesin süre ve usulüne uygun olarak yapılan ihtara rağmen “”Davacı tarafından 08/07/2012 tarihinde satışı gerçekleştirilen 33.083 m3 orman emvalinin kime/kimlere hangi fiyat ve şartlarda (birim fiyatı, nakliye dahil/hariç vb) sattığına ilişkin bilgi ve belge ibraz edilmemesi sebebiyle bu konudaki zarara uğradığı” iddiasını ispat edemediğinden davacının bu kalem yönüyle açmış olduğu davasının reddine karar verilmesi hususunda Mahkememizde vicdani kanaat hasıl olmuştur.
Her ne kadar davacı vekili Mahkememizin 24/10/2023 Tarihli duruşmasında “Davanın üzerinden 10 sene geçmiştir. Müvekkili aradım ancak kendisi telefonuma dönüş yapmadı. On senelik dava zarfında müvekkilin ne ticari defteri ne de şirketi kalmıştır. Daha önce bu bilgiler orman idaresinden istenmiştir. Dosya içerisinde mevcuttur.” şeklinde mazeret ileri sürmüş ise de eldeki dava tarihinin 11/02/2013 tarihi olduğu, dava tarihi itibariyle davacının ticari defter ve belgelerini saklama süresinin dolmadığı, saklanması gereken belgelerin uyuşmazlık konusu olduğu, davacının 6102 Sayılı TTK’nın 18/2 maddesi gereğince basiretli tacir olarak dava konusu olan bu defter ve belgeleri saklamak ve ibrazı istendiğinde Mahkemeye sunmakla yükümlü olduğu, her ne kadar davacı vekili tarafından bu bilgilerin Orman İdaresinden istendiği ifade edilmiş ise de bilirkişi raporunun 6/12 sayfasındaki kanaatten anlaşıldığı üzere tüm dosya kapsamında ilgili Orman İdaresine yazılan müzekkere cevaplarında da davacı tarafından bu emvalin satıldığı iddia edilen üçüncü kişilere ilişkin olarak herhangi bir bilgi ve belge de bulunmadığının ifade edilmesi karşısında davacı vekilinin mazeretlerine Mahkememizce itibar edilmeyerek oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE, 7.440,00 TL’nin 20/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 508,23 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 127,10TL harcın ve 5.508,60TL ıslah harcından mahsubu ile fazladan alınan 5.127,47TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından karşılanan 48,60TL başvuru harcı, 127,10 TL peşin harç ve 381,13TL ıslah harcı olmak üzere toplam ‬‬556,83‬TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından karşılanan 1.096,50TL posta ve tebligat gideri, 1.500,00TL bilirkişi ücreti gideri, 3,75TL vekalet harcı gideri olmak üzere toplam 2.600,25 TL ‘den davanın haklılık oranına göre (7.440,00/242.713,00) hesaplanan 79,71TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından karşılanan 3,75TL vekalet harcı, 776,90TL posta ve tebligat gideri, 428,10TL temyiz kanun yoluna başvurma harcı gideri olmak üzere toplam 1.208,75TL nin davanın haklılık oranına göre (235.237,00/242.713,00) hesaplanan 1.171,70TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, fazlasının davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 7.440,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 37.290,95‬ TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR;Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ NEZDİNDE TEMYİZ KANUN YOLU AÇIK OLMAK ÜZERE Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.24/10/2023

Katip … Hakim …