Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/233 E. 2023/389 K. 26.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan davanın dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 17/04/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin uzun yıllardır genel kurulunun yapılmadığını, müvekkillerinin şirket ortağı olup talep etmelerine rağmen şirket faaliyetleriyle ilgili hiçbir belge ve bilgi verilmediğini, alınan duyumlara göre şirketin yüklü miktarda kredi borcu olup borca batık bir durumda olduğunun öğrenildiğini, müvekkillerinin şirketin %60 oranında hisse sahibi olduklarını, belirlenen gündem maddelerine ilişkin genel kurul yapılması yönünde noter aracılığıyla ihtarname gönderildiğini ancak ihtara cevap verilmediğini, şirketin üç ortaklı olup diğer ortağının da müvekkili …’ın oğlu olan … olduğunu, şirketin tüm sermayesinin müvekkili … tarafından sağlanarak kurulduğunu, sonrasında müvekkili …’ın sağlık sorunları nedeniyle işlerle ilgilenemediğini, süresiz şirket müdürü olan …’ın şirketi idare ettiğini, şirket müdürü …’ın sorumluluklarını yerine getirmediğini, şirketi zarara uğratacak faaliyetlerde bulunduğunu, yapılması gereken genel kurulların yapılmadığını, …’ın müvekkili tarafından yapılan noter ihtarına cevap vermediğini yapılan telefon konuşmalarında da bunu ikrar ettiğini, müvekkillerinden baba …’ın kanser tedavisi görüp yaşanan olaylar nedeniyle de son derece üzgün ve tedirgin olduğunu, …’ın niyetinin baba …’ın vefatı ile hisse çoğunluğunu ele alarak diğer müvekkili …’ı şirketten tamamen uzaklaştırmak olduğunu, müvekkillerinin şahsi malları üzerinde şirket adına yüklü miktarlarda ipotekler olduğunu, şirket müdürü …’ın müvekkillerine şirket kar paylarına ilişkin bir ödeme yapmadığını, şirketin mali durumu hakkına bilgilerinin olmadığını beyanla öncelikle tedbir kararı verilerek şirket müdürünün yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasına bu hususta bankalara bilgi verilmesine, talep edilen gündem maddeleri ile davalı şirketin olağanüstü genel kurul toplantısının yapılması için pay sahiplerinin toplantıya çağrılmasına, bu hususta toplantı yapması için kayyım atanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu 09/05/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; öncelikle derdestlik itirazlarının olduğunu, Konya Ereğli . Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile müvekkili şirketin olağanüstü toplantıya çağrılması talepli açılan davanın henüz kesinleşmediğini, dava konularının aynı olduğu, bu nedenle dava şartı yokluğundan açılan iş bu davanın usulden reddine karar verilmesini; müvekkili şirketin merkezinin Ereğli ilçesi olup davaya bakmaya yetkili mahkemelerin Ereğli Mahkemeleri olduğunu, yetki itirazlarının olup dosyada yetkisizlik kararı verilmesini; müvekkili şirketin yetkilisi olan …’ın ortaklığın devamı imkanı kalmaması sebebiyle haklı sebeple fesih davası açma hazırlığında olduğunu, bu açılacak davanın bekletici mesele yapılmasını, şirketin uzun yıllardır … tarafından idare edildiğini, tüm işlerin … tarafından yapıldığını, davacıların bilgi alamama gibi bir durumunun söz konusu olamayacağını, davacılardan …’ın 2022 yılı başında şirkete hissedar olduğunu, bir süre şirkete ait çiftlikte çalışıp işlere yardımcı olduğunu daha sonra baba …’ın sağlık sorunları nedeniyle onunla birlikte Mersin iline döndüğünü, şirketin gün itibariyle 715 adet büyükbaş hayvanı olup günlük süt üretimi ile Türkiye’deki çiftlikler içerisinde ilk 5 sırada yer aldığını, 2023 yılının Ocak ayı itibariyle 16 milyon olan banka borcunun 9,5 milyona, 10 milyon olan piyasa borcunun ise yaklaşık 5 milyona indiğini, şirketin kötü yönetilmediğini, piyasada ve bankalar nezdinde krebilitesinin yüksek olduğunu, şirketin itibarlı hale geldiğini, bu durumun da müvekkili … sayesinde olduğunu, davacıların dava dilekçesinde iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacı tarafın bilgi talep ettikleri iddialarının da doğru olmadığını, bu hususta şirket muhasebecesinin ve şirket çalışanlarının tanık olarak dinlenebileceğini, çiftlikte 24 saat kayıtla güvenlik kameralarının mevcut olup bu kayıtlarında incelenebileceğini, davacıların istedikleri zaman gelip çiftlik ve işleri takip edebileceğini, şirketin son 10 yıl içerisinde yapılmış genel kurullarının olduğunu, davacılardan baba …’ın da genel kurul tutanaklarında imzalarının olduğunu, genel kurul yapılmadığı iddialarının doğru olmadığını, şirket borçlarına ilişkin taşınmazlar üzerinde bulunan ipoteklere ilişkin bir icra takibi tehdidinin ve taşınmazların satılması riskinin bulunmadığını, çiftlikte üretilen sütün verimli ve kaliteli bir süt olup Türkiye’nin önde gelen firmalarından … Süt firması tarafından kullanıldığını, şirket kar payı dağıtılmasına yönelik iddiaların da haksız olup davacıların her türlü masraf ve giderlerinin şirket tarafından karşılandığını ve genel kurulda alınan kararla şirket sermaye arttırılması için kullanıldığını, davacı tarafların toplantı isteme ve gündem belirlemeye ilişkin istemlerinin usulünce yapılmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Ereğli Ticaret Sicil Müdürlüğünden davaya konu şirkete ait tüm bilgi ve belgeler ile Ereğli . Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası celp edilip incelenmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE :
Dava, limited şirket genel kurulunu olağanüstü toplantıya çağrı izni davasıdır.
Davacı vekili, davalı şirket genel kurulunun 10 yıldır toplanmadığını, yönetim kurulu faaliyet raporunun ve bilançoların şirket ortaklarının denetim ve incelemesine sunulmadığını, ortaklara kar payı dağıtımı yapılmadığını, şirket müdürü …’ın şirkete ve ortaklara zarar verici iş ve işlemlerinin olduğunu, genel kurul toplantısı çağrısı için şirket müdürüne çıkarılan ihtaratın sonuçsuz kaldığını ileri sürerek dava dilekçesinde belirtilen gündem maddeleri ile davalı şirketin genel kurulunun olağanüstü toplanması için kayyım atanmasını talep etmiştir.
Dava taraflarının iddia ve savunmaları ile celp edilen bilgi ve belgeler gözetildiğinde, mahkememizce duruşma açılması zaruri görülmediğinden; inceleme TTK’nun 412 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılmıştır.
Limited şirketlerde genel kurul çağrı usulünü düzenleyen TTK’nun 617/3. maddesi: ” Toplantıya çağrı, azlığın çağrı ve öneri hakkı, gündem, öneriler, çağrısız genel kurul, hazırlık önlemleri, tutanak, yetkisiz katılma konularında anonim şirketlere ilişkin hükümler, Bakanlık temsilcisine ilişkin olanlar hariç, kıyas yoluyla uygulanır. Her ortak kendisini genel kurulda ortak olan veya olmayan bir kişi aracılığıyla temsil ettirebilir.
” hükmünü içermektedir.
Davada tatbiki gerekli anonim şirketlerde genel kurula çağrı usul ve yöntemi ise TTK’nun 410 ila 412. maddelerinde düzenlenmiştir.
TTK’nun 410. Maddesi: “Genel kurul, süresi dolmuş olsa bile, yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabilir. Tasfiye memurları da, görevleri ile ilgili konular için, genel kurulu toplantıya çağırabilirler. Yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir. Mahkemenin kararı kesindir.” hükmünü içermektedir.
TTK’nun 411. maddesi: ” Sermayenin en az onda birini, halka açık şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri, yönetim kurulundan, yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul zaten toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilirler. Esas sözleşmeyle, çağrı hakkı daha az sayıda paya sahip pay sahiplerine tanınabilir. Gündeme madde konulması istemi, çağrı ilanının Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanmasına ilişkin ilan ücretinin yatırılması tarihinden önce yönetim kuruluna ulaşmış olmalıdır. Çağrı ve gündeme madde konulması istemi noter aracılığıyla yapılır. Yönetim kurulu çağrıyı kabul ettiği takdirde, genel kurul en geç kırkbeş gün içinde yapılacak şekilde toplantıya çağrılır; aksi hâlde çağrı istem sahiplerince yapılır. ” hükmünü içermektedir.
TTK’nun 412. maddesi: “Pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararında, kayyımın, görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir. Zorunluluk olmadıkça mahkeme dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir. Karar kesindir.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden ulaşılan sonuca göre, limited şirket pay sahibinin genel kurul çağrısı yapılması istemini yönetim kuruluna iletmesi ve yönetim kurulunun bu talebe olumsuz cevap vermesi veya kendilerine yapılan ihtardan sonra TTK’nun 411.maddesi gereğince yedi günlük süre boyunca yönetim kurulu üyelerinin suskun kalması halinde pay sahibi genel kurul çağrı isteğini dava edebilir ve bu davada husumet ortak olunan şirkete yöneltilmelidir.
İş bu davada davacıların toplam ortaklık paylarının azlık pay tutarı olan %10’un üzerinde olması ve husumetin şirkete yöneltilmesi karşısında aktif veya pasif husumet yönünden davada bir eksiklik bulunmamaktadır. Ayrıca davalı şirketin merkez adresi mahkememizin yargı çevresi içinde kaldığından iş bu davaya bakmaya mahkememizin kesin yetkili ve görevli olduğu resen tespit edilmiştir.
Davalı vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesinde aynı davanın Ereğli (Konya) . Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında derdest olduğunu ileri sürerek derdestlik dava şartı itirazında bulunmuştur.
Usul ekonomisi gereği dava şartlarının öncelikle değerlendirilmesi gerektiğinden ve bu husus mahkememizin resen araştırması gereken hususlardan olduğundan öncelikle derdestlik dava şartı üzerinde durulmuştur.
6100 sayılı HMK’nun 114/1-ı maddesine göre aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması dava şartıdır.
Ereğli . Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası celp edilmiş olup incelenmesinde; davacılarının mahkememiz dosyası davacıları, davalısının mahkememiz dosyası davalısı olduğu, dava dilekçesinde iş bu dosyaya sunulan dava dilekçesindeki aynı iddialar ileri sürülerek davalı şirketin genel kurulunun iş bu dosyada talep edilen aynı gündemle toplanması için kayyım tayininin talep edildiği, davanın 20/03/2023 tarihinde açıldığı, adı geçen mahkemenin 20/03/2023 tarih ve … esas, … karar sayılı kararı ile davada Konya Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olması gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği, söz konusu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğu, dosyanın hali hazırda istinaf incelemesinde olduğu ve kararın kesinleşmediği anlaşılmıştır.
Ereğli . Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davacılar vekili tarafından genel kurulun hiç yapılmadığı ileri sürülerek TTK’nun 411 ve 412. maddelerine göre genel kurulda tartışılması istenilen gündemlerde belirtilerek kayyım tayin edilmek suretiyle genel kurul çağrısı kararı verilmesi talep edildiğinden anılan dosyadaki davanın özü itibariyle olağanüstü genel kurul toplantısına çağrı izni davası olduğu, mahkememiz dosyasındaki davanın da bu türden bir dava olduğu ve nihayetinde talep sonucunun ve dava taraflarının aynı olduğu kanaatine varılmakla dava tarihi itibariyle ve ayrıca mahkememiz karar tarihi itibariyle derdestlik dava şartının eksik olduğu anlaşılmıştır. Bu sebeplerle davanın usulden reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 25,60TL vekalet suret harcı yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı şirket vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-İş bu karar duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda verildiğinden ve talep olmadan gerekçeli karar tebliğe çıkarılamayacağından varsa gider avansından harca yapılarak davanın 26/05/2023 tarihinde karara bağlandığı ve talep halinde gerekçeli kararın tebliğe çıkarılabileceği hususlarının tüm taraflara tebliğine,
Dair; tarafların yokluğunda, TTK’nun 410. Maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 26/05/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …