Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/215 E. 2023/367 K. 22.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirket hesabından davalı borçluya, 15/03/2021 tarihinde 200.000,00 TL para gönderildiğini, … Bankası’ndan EFT talimatı, ” … Adına Emanet Verilmiştir” şeklinde açıklama ile gönderildiğini, borç olarak verilen bu paranın müvekkili şirkete geri gönderilmediğini, taraflarınca Konya . İcra Dairesi … E. Numaralı dosyasında konu ile icra takibi başlatıldığını, yapılan icra takibine davalı borçlu haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğinden iş bu davayı açma gereğinin hasıl olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı borçlu … icra takibine yaptığı itirazın iptalini ve takibin aynen devamını, kötü niyetli bu itirazı sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Hukuki dayanaktan yoksun iş bu davanın reddinin gerektiğini, davacı taraf ile müvekkilinin hayvan kesimi ve akabinde et olarak müvekkiline gönderilmesi ve müvekkilinin de bu etleri düğün salonunda kullanması karşılığında anlaşıldığını, bu sebeplerle müvekkilinin devamlı olarak davacı tarafa hayvan gönderdiğini ve göndermiş olduğu hayvanların etlerinin bir kısmını iade alarak ticaretinde kullandığını, davacı taraf ile açık hesap şeklinde çalışan müvekkilinin devamlı olarak bu ticarete devam ettiğini, akabinde davacı tarafın müvekkiline borcu olduğu zamanda ise bu şekilde müvekkiline ödemeler yaptığını, ödeme dekontları ve teslim evrakları ile müvekkilinin davacı firmaya hayvan kesimi yaptırarak et teslim aldığının ortaya çıkacağını, davacı tarafın dava dilekçesinde hangi ticari ilişki sonucunda müvekkiline para gönderdiğini açıklamadığını, cari hesaplarda yapılacak incelemelerde davacı tarafın müvekkilinden alacağını olmadığı konusunun netleşeceğini, hatta müvekkilinin davacı tarafa vermiş olduğu hayvanların araştırılması cihetine gidildiğinde müvekkilinin alacaklının olduğunun ortaya çıkacağı kanaatinde olduklarını, bu nedenlerle haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın tüm taleplerinin reddine, %20’den aşağı olmamak üzere müvekkili lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın, davacı tarafından emanet olarak verildiği iddia edilen paranın iadesi talepli başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
II. EMSAL ALINAN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLAMI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/10/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında;
“Dosya içeriğinden, davalı kiracı … gerçek kişi olduğundan tacir olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar kamu düzenine ilişkin olduğu halde davalının Ticaret Sicili ve Odasında kaydının bulunup bulunmadığı, Vergi Dairesi veya Mal Müdürlüğünden bilanço esasına göre defter tutup tutmadığı hususları sorulup gerektiğinde davalının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak Türk Ticaret Kanunu’na göre tacir olup olmadığı araştırılmamıştır.” denilmiştir.

2.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 09/04/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Her ne kadar davalı şirket ise de davacının gerçek kişi olduğu, tacir kaydının bulunmadığı, 6102 sayılı TTK 11/2 maddesi ile Esnaf ve Sanatkarlar ile Tacir ve Sanayicinin Ayrımına İlişkin 18/06/2007 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı gereğince 2013 sayılı VUK mükerrer 177.maddesi gereğince bilanço hesabı esasına göre defter tutma hadlerine göre esnaf olduğu, işletme hesabına göre defter tuttuğu, bu sebeple davanın TTK 4.maddesi gereğince ticari dava niteliğinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla Konya Asliye . Ticaret Mahkemesince açılan davada genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan, davalının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.Taraflar arasındaki dava, ödünç sözleşmesinden kaynaklı olması sebebiyle 6100 Sayılı Kanunun 5. maddesinden kaynaklanan mutlak ticari dava mahiyetinde değildir.
2.Dava dosyasının incelenmesinde davalının 6100 Sayılı Kanunun 16/1 maddesi gereğince özel hukuk tüzel kişi tacir olduğu anlaşılmaktadır.
3.Davacının gerçek kişi olduğunun anlaşılması üzerine yukarıda detayı T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/10/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamın da emsal alınarak verilen tacir sıfatı bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla ilgili kurum ve kuruluşlara müzekkere yazılmıştır.
4.T.C. Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odasının 19/04/2023 tarihli müzekkere cevabında davacının 26/10/2020 tarihi itibariyle … Sicil numarası ile Düğün Salonu İşletmeciliği meslek dalında esnaf kaydı olduğu ve aktif faaliyetinin devam ettiği bildirilmiştir.
5.T.C. Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünün 13/04/2023 Tarihli müzekkere cevabında davacının tacir kaydının bulunmadığı ifade edilmiştir.
6.T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı Çumra/Konya Vergi Dairesi Müdürlüğünün 12/04/2023 tarihli müzekkere cevabında davacının gerçek usulde vergi mükellefi olduğu ve işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu, son vergilendirme yılında vergi matrahının 12.449,79 TL olduğu ifade edilmiştir. (213 Sayılı VUK’un 194. Maddesi gereğince 2023 Yılı İçin Tacir olma sınırı yıllık alım 890.000,00 TL ya ya yıllık satım 1.270.000,00 TL olarak kararlaştırılmıştır.)
7.Bir davanın ticari dava olup olmadığı 6100 Sayılı TTK’nın 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmekte olup, ticari davalar kendi aralarında mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Mutlak ticari davalar için tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmazken, nispi ticari davalarda dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığı kriter olarak kabul edilmiştir.
8.Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’da düzenlenmesi nedeniyle ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
9.Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1.maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava hâline getirmez.
10.NETİCE: Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Her ne kadar davalı tüzel kişi tacir ise de davacının gerçek kişi olduğu, tacir kaydının bulunmadığı, 6102 sayılı TTK 11/2 maddesi ile Esnaf ve Sanatkarlar ile Tacir ve Sanayicinin Ayrımına İlişkin 18/06/2007 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı gereğince 2013 sayılı VUK mükerrer 177.maddesi gereğince bilanço hesabı esasına göre defter tutma hadlerine göre esnaf olduğu, işletme hesabına göre defter tuttuğu, bu sebeple davanın TTK 4.maddesi gereğince eldeki davanın TİCARİ DAVA NİTELİĞİNDE OLMADIĞI anlaşılmakla Davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan usulden reddine, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Görevsizlik Kararımız Kesinleştiğinde ve Mahkememizin görevsiz olduğu yönünde hüküm kurulması durumunda; 6100 Sayılı Kanunun 20/1. Maddesi gereğince iki haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talepte bulunulması halinde DOSYANIN GÖREVLİ T.C. KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde dava açılmamış sayılacağının ve bu konuda resen karar verileceğinin İHTARINA,
3-6100 Sayılı Kanunun 331/2. Maddesi gereğince yargılama giderlerinin GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEMECE DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Tarafların yokluğunda kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ NEZDİNDE İSTİNAF KANUN YOLUNA müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim