Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/213 E. 2023/250 K. 10.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – … …
VEKİLLERİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalılar aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizde yapılan açık yargılama sonunda, mahkememizin 06/04/2021 tarih … Esas … Karar sayılı kararında belirtilen nedenlerle davanın reddine ilişkin istinaf kanun yolu açık olan bu kararımıza karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine KONYA Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 24/03/2023 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile kararımızın kaldırılmasına ve dava dosyasının mahkememize gönderilmesine kesin olarak karar verilmesi üzerine mahkememize gelen dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 02/07/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalılar arasında frenchising sözleşmesi olduğunu, davalıların işletmiş oldukları kafede satılan ürünlerin müvekkili şirket tarafından faturalandırılarak kargo yoluyla gönderilerek sağlandığını, davalıların almış oldukları ürünlerin bedelini ödememesi üzerine haklarında Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların icra takibine itiraz ettiklerini, icra müdürlüğünce icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, davalıların itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, tarafların defter kayıtlarının incelenmesinde de bu faturaların varlığının tespit edilebileceğini beyanla davanın kabulü ile icra takine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalıların %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ayrı ayrı mahkememize vermiş oldukları 29/08/2019 havale tarihli cevap dilekçelerinde özetle; icra takibine konu faturalardan dolayı davacı şirketi borçlarının olmadığını, kafeyi … ile birlikte ortak olarak açtıklarını, … hissesini 26/10/2017 tarihinde düzenlenen sözleşme ile … devrettiğini bu devir işleminden kendilerinin haberdar olmadığını, sözleşme gereğince tüm borçların da devredildiğini, … bu tarihten sonra işletmenin başına geçerek kafeyi idare ettiğini, kendilerini de kafeye almadığını, kafenin işlerinden bu nedenle haberdar olmadıklarını, bu durumla ilgili de Çorum C.Başsavcılığına şikayette bulunduklarını, sözleşme gereğince ödenmesi gereken borçların ödenmemesi üzerine davaya konu icra takibi başlatıldığını, takibe konu faturada gösterilen malzemelerin teslim edildiyse bile kendilerine teslim edilmediğini, malzemelerin kendilerince kullanılmadığının açık olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Dava, faturadan kaynaklı alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında franchising sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, bu sözleşme kapsamında davalıların oluşturduğu adi ortaklığa mal ve hizmet temin edilip edilmediği, dava ve takip konusu faturalarda belirtilen malların davalılara teslim edilip edilmediği, edilmiş ise davalıların davacıya bir borcunun olup olmadığı, uyuşmazlık konusudur.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
Mahkememizin 06/04/2021 tarih … Esas … Karar sayılı kararında belirtilen nedenlerle davanın reddine ilişkin istinaf kanun yolu açık olan bu kararımıza karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine KONYA Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 24/03/2023 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile “Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında franchise sözleşmesi yapıldığını ve bu kapsamda davalıların işletmiş oldukları kafeye bir kısım malları sattıklarını ancak bedelinin ödenmediğini iddia etmekte; davalılar ise davacının kendilerine herhangi bir mal satışı yapmadıklarını, takibe dayanak faturalardaki malların kendilerince alınmadığını savunmaktadırlar. Bilindiği üzere, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunun 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’da ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır.
Yukarıda değinilen hususlar çerçevesinde somut olaya bakıldığında; eldeki davada davalıların tacir olmadıkları, davanın mutlak veya nisbi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği ve TTK hükümlerinin veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlıktan sözedilemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görevi kapsamında kaldığı sonucuna ulaşılmaktadır. Aksi uygulama, Asliye Ticaret Mahkemelerinin kuruluş amacına ve niteliğine aykırı düşecektir. (Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin … … Esas sayılı Kararı) Mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözüm yerinin 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmesi yerinde olmamıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.a.3 maddesi gereğince, ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” kararımızın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve KONYA Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 24/03/2023 tarih … Esas … Karar sayılı kararı gereğince eldeki davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu değerlendirilmekle davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan usulden reddine, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Görevsizlik Kararımız Kesinleştiğinde ve Mahkememizin görevsiz olduğu yönünde hüküm kurulması durumunda; 6100 Sayılı Kanunun 20/1. Maddesi gereğince iki haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talepte bulunulması halinde DOSYANIN GÖREVLİ T.C. KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde dava açılmamış sayılacağının ve bu konuda resen karar verileceğinin İHTARINA,
3-6100 Sayılı Kanunun 331/2. Maddesi gereğince yargılama giderlerinin GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEMECE DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Tarafların yokluğunda kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/04/2023

Katip … Hakim …