Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/177 E. 2023/302 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE
YAZIM TARİHİ :

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalı (takip alacaklısı) tarafından … (takip borçlusu) aleyhine Konya . İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyasıyla alacağın tahsili talebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleşmesiyle beraber icra dosyasından alacağın tahsiline yönelik işlemler gerçekleştirilmeye başlandığını, bu kapsamda dosyanın tarafı olmayan (üçüncü kişi konumundaki) vekil eden şirket’e de İİK’nun 89ncu maddesi uyarınca haciz ihbarnameleri gönderildiğini, vekil Eden şirket’e ait UETS hesabına gönderilen bu ihbarnamelerden, şirket içindeki idari işleyişten kaynaklı problemler nedeniyle yetkililer haberdar olamadığını dolayısıyla da birinci ve ikinci haciz ihbarnamesine kanunda tanımlı süreler içerisinde beyan yahut itirazda bulunulamadığını, 17.02.2023 tarihinde üçüncü haciz ihbarnamesi taraflarına tebliğ edildiğini, İİK m.89 kapsamında 15 gün içerisinde taraflarına menfi tespit davası açma hakkı tanındığını, bu çerçevede, vekil eden şirket nezdinde takip borçlusuna teslimi/ödenmesinin gerekli herhangi bir hak ve alacağın bulunmadığının tespit edilebilmesi için işbu davanın ikamesinin gerektiğini, işbu dilekçenin ekinde yer alan belgelerin incelenmesi ve bunlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasıyla beraber vekil eden şirket ile takip borçlusu arasında geçmiş dönemde bir ticari ilişkinin bulunduğunu ancak 24.03.2022 itibariyle (birinci haciz ihbarnamesinin Vekil Eden Şirket’e tebliğinden evvel) borç ve alacaklarının tümüyle teslim edilerek cari hesap bakiyesinin sıfırlandığını, sonrasındaki dönemde ise yeni bir ticari ilişki içerisine girmediklerinin tespit edileceğini, vekil eden şirket’e söz konusu dosya borcuna ilişkin birinci haciz ihbarnamesi 12.01.2022 tarihinde UETS hesabına iletildiğini, yukarıda açıklandığı üzere birinci haciz ihbarnamesinin gönderildiği tarihte dahi Vekil Eden Şirket nezdinde dava dışı icra takip borçlusu … lehine doğmuş muaccel bir alacak bulunmadığını, dolayısıyla Vekil Eden Şirket’in takip alacaklısına üçüncü haciz ihbarnamesinde iddia olunduğu gibi borcu bulunmadığını, Yargıtay kararları ile de sabit olduğu üzere menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumunda olduğunu, ancak davacı borçlu aralarındaki hukuki ilişkiyi ve bundan kaynaklanan borcunun olduğunu kabul edip borcun herhangi bir sebeple son bulduğunu ileri sürerse ispat yükünün davacıya geçeceğini, görülmektedir ki menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıda olduğunu ve alacaklının hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumunda oludğunu, Yargıtay’ın yerleşik uygulamasının bu yönde olduğunu, uyuşmazlık konusu somut olaya uyarlanması gerektiğini, bu nedenlerle davalı yana borcu bulunmayan Vekil Eden Şirket’in haksız yere haciz tehdidi altında kalmasını önlemek adına İİK m.89 kapsamında Vekil Eden Şirket hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar teminatsız olarak takibin durdurulmasına karar verilmesini, yapılacak yargılama sonucunda Vekil Eden Şirket’in haklılığı ortaya konulacağından davanın kabulü ile Vekil Eden Şirket’in davalı yana borçlu olmadığının tespitini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Derdestlik hâli tespit edildiği takdirde ikinci davanın usûlden reddinin gerektiğini, davacının 28.02.2023 tarihli dava dilekçesindeki talepleri ile daha öncesinde İcra Hukuk Mahkemesine başvurduğunu, Konya . İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası üzerinden görevsizlik kararı verilmesi üzerine yeni bir dava açarak işbu davayı ikame ettiğini, Konya . İcra Hukuk Mahkemesi … E. Sayılı dosya üzerinden verilen kararın kesin bir karar olmayıp istinaf kanun yoluna başvuru süreci halen devam ettiğini, dolayısıyla sözü edilen dosyanın derdest olduğunu, yine mahkememiz esasına kayıtlı Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyanın yargılamasında benzer bir durum söz konusu olduğunu, mahkememizce davanın usulden reddine karar verildiğini, derdestlik itirazlarının göz önünde bulundurularak huzurdaki davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi talep ettiklerini, ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu, dava dışı takip borçlusu … ın uzunca bir süre boyunca …’ne bağlı olarak çiçekçilik yaptığını, müvekkilinin de taraflar arasındaki bu organik bağı bildiği için dava dışı takip borçlusunun borcuna istinaden Konya . İcra Dairesi … E. Sayılı dosya üzerinden davacı tarafa haciz ihbarnameleri gönderdiğini, davacı tarafın ise usulüne uygun olarak tebliğ edilen her iki haciz ihbarnamesine süresi içerisinde herhangi bir itiraz ileri sürmeyerek borcun zimmetinde sayıldığını kabul ettiğini, aksini ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu, davacının davasını ispat edemediğini, davacının dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu delil ve belgeler zimmetinde sayılan borcun ödendiğine ya da hiç borcu olmadığının ispatına yeterli birer delil olmamakla birlikte taraflar arasındaki organik bağı kanıtlar nitelikte olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini, davacının asıl alacak tutarının %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın kendisine haciz ihbarnamesi tebliğ edilen 3. Kişi tarafından 2004 Sayılı Kanunun 89/3 maddesi gereğince açılan menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 03/02/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“İstinaf konusu, kendisine haciz ihbarnamesi tebliğ edilen 3. Kişi tarafından İİK’nun 89/4 maddesi gereğince açılan menfi tespit davasına ilişkindir.
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar ilk derece mahkemesince Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibin söz konusu olması nedeniyle, mutlak ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de, ilgili takip dosyasında takibin tarafları alacaklı ile borçlu olup, sadece onlar arasında mutlak ticari dava söz konusudur. İİK’nun 89/4 maddesine dayalı olarak açılan iş bu menfi tespit davasının davacısı olan … ise, kendisine haciz ihbarnamesi gönderilen 3. Kişi konumunda olup, onun tarafından açılan menfi tespit davası yönünden mutlak ticari dava söz konusu değildir. Kaldı ki, İİK’nun 89. Maddesi uyarınca menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Mahkemece bu husus gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır.” denilmiştir.
2.T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 23/05/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde, borçluya borçlu olduğu gerekçesiyle çıkarılan haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi nedeniyle yedinde sayılan borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti istenmektedir.
Bu madde uyarınca açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK’nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. (Prof. Dr. …, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, sh:476)
Bu durumda İlk derece Mahkemesince, İİK’nın 89/3. maddesine dayalı olarak açılan davada, görevli olduğunun kabulüyle uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” denilmiştir.
3.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 09/04/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Her ne kadar davalı şirket ise de davacının gerçek kişi olduğu, tacir kaydının bulunmadığı, 6102 sayılı TTK 11/2 maddesi ile Esnaf ve Sanatkarlar ile Tacir ve Sanayicinin Ayrımına İlişkin 18/06/2007 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı gereğince 2013 sayılı VUK mükerrer 177.maddesi gereğince bilanço hesabı esasına göre defter tutma hadlerine göre esnaf olduğu, işletme hesabına göre defter tuttuğu, bu sebeple davanın TTK 4.maddesi gereğince ticari dava niteliğinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla Konya Asliye . Ticaret Mahkemesince açılan davada genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan, davalının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.
4.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 28/12/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut davada, davacılardan …, İİK’nın 89/3 maddesi kapsamında hakkında icra takibi kesinleşen Hasan Hüseyin Ekinci’nin kendisinden alacaklı olmadığını, uhdesinde borçlunun bir mal varlığının bulunmadığını ve 89/1 madde kapsamında gönderilen haciz ihbarnamesinin usulu ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek menfi tespit isteminde bulunduğu anlaşılmıştır. Görev kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınır. Davacının diğer davacı ile evli olmaları davalar arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu, davaların birlikte görülmesi gerektiği sonucu doğurmayacağından ve davacı …’nin davasına ilişkin İİK’nın 89/3 maddesinde göreve ilişkin özel düzenleme bulunduğundan Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesi gerektiği neticesine varılmıştır.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.Davaya dayanak T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde özetle 26/02/2022 Tanzim, 26/05/2022 vade tarihli ve 130.000,00 TL bedelli, keşidecisi …, lehdarı … olan bono dayanak olmak suretiyle keşideci/borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapıldığı, dosyamız davacısına iş bu icra takibi dolayısıyla 2004 Sayılı İİK’nın 89/1 ve devamı maddeleri gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiği anlaşılmıştır.
2.Dosya içerisinde yer alan T.C. Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliğinin 16/03/2023 tarihli müzekkere cevabında dava dışı senet borçlusu …’nin esnaf kaydı olduğu, davalı bono lehtarı …’ın ise esnaf kaydı olmadığı bildirilmiştir.
3.Dosya içerisinde yer alan T.C. Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünün 13/03/2023 tarihli müzekkere cevabında dava dışı … ya da davalı …’ın herhangi bir tacir kaydı olmadığı bildirilmiştir.
4.Dosya içerisinde yer alan T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı Meram Vergi Dairesinin 13/03/20123 Tarihli müzekkere cevabında davalı …’ın potansiyel vergi mükellefi olması sebebiyle tacir olmadığı ifade edilmiştir.
5.Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, icra dosyası, kurum müzekkere cevapları, Yüksek Mahkeme ilamları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Taraflar arasında görülmekte olan davanın kendisine haciz ihbarnamesi tebliğ edilen 3. Kişi tarafından 2004 Sayılı Kanunun 89/3 maddesi gereğince açılan menfi tespit davası olduğu, her ne kadar bir an için takip dayanağının “bono” olması sebebiyle eldeki davanın mutlak ticari dava olabileceği düşünülebilir ise de yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 03/02/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında, T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 23/05/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında ve T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 28/12/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında ifade edildiği üzere ilgili takip dosyasında takibin tarafları alacaklı/davalı … ile borçlu/dava dışı … olup, sadece onlar arasında mutlak ticari davanın söz konusu olabileceği, 2004 sayılı İİK’nun 89/3 maddesine dayalı olarak açılan iş bu menfi tespit davasının davacısı olan … A.Ş’nin ise kendisine haciz ihbarnamesi gönderilen 3. Kişi konumunda olduğu, onun tarafından açılan menfi tespit davası yönünden mutlak ticari dava söz konusu olmadığı, yine yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 09/04/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında davalının tacir olmaması sebebiyle aralarında nispi ticari davanın varlığında da söz edilemeyeceği, yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 28/12/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında açıkça ifade edildiği üzere ezcümle 2004 Sayılı İİK’nın 89/3 maddesinde göreve ilişkin özel düzenleme bulunduğundan İİK’nun 89/3. Maddesi uyarınca açılan menfi tespit davalarında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan usulden reddine, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Görevsizlik Kararımız Kesinleştiğinde ve Mahkememizin görevsiz olduğu yönünde hüküm kurulması durumunda; 6100 Sayılı Kanunun 20/1. Maddesi gereğince iki haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talepte bulunulması halinde DOSYANIN GÖREVLİ T.C. KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde dava açılmamış sayılacağının ve bu konuda resen karar verileceğinin İHTARINA,
3-6100 Sayılı Kanunun 331/2. Maddesi gereğince yargılama giderlerinin GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEMECE DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Tarafların yokluğunda kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ NEZDİNDE istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim