Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/166 E. 2023/258 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : 1- … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVALI : 3-
DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan davanın dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 18/03/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin hakim hissedarı olan …’un vefat etmesiyle mirasçıları olan müvekkili ve diğer davalılar arasında şirket yönetiminde anlaşmazlıklar çıktığını, şirketin iki müdüründen biri olan …’un şirketi tek başına yöneterek diğer ortak mirasçıları şirkete sokmamaya başladığını, müvekkilinden habersiz tek taraflı genel kurul yapıldığını, şirkete denetim kayyumu atandığını, şirkete bağlı fabrikanın elektrik tüketiminde artış ve ham madde stoklarında azalma olduğunu, son beş yıl dikkate alındığında üretim devam ederken ham madde stoklarının azalmasının nedeninin faturasız olarak satıldığının düşünüldüğünü bu durumun mahkememizce de tespit edilebileceğini, diğer bütün mirasçı ve ortakların bir araya gelerek yönetimde söz sahibi olmak istediklerini ancak şirket müdürünün fiilen ve hukuken adım atmadığını, yönetimde ve idarede kriz çıktığını, şirketin idare edilemediğini bu durumun şirketi acziyete ve tasfiye sürecine doğru sürüklediğini, genel kurul çağrısının sonuçsuz kaldığını, şirketin içinde bulunduğu durum nedeniyle genel kurul çağrısı yapılması talebinde bulunma zorunluluğu ortaya çıktığını beyanla fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla davalı şirkete başta şirket müdürü atanması ve zorunlu iş ve işlemlere yönelik kararlar alınması gündemli ortaklar genel kurulu yapılmasına izin verilmesine, müvekkilinin ya da ortaklardan …’un temsilci kayyımı atanmasına, gerekli iş ve işlemleri yapabilmesi için izin ve yetki verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili mahkememize vermiş olduğu 29/03/2023 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin hukuka ve usule aykırı olup kötü niyetli açılan bir dava olduğunu, muris …’un ölümünden sonra diğer davalı …’un murisin mirasını reddettiğini bunun üzerine oluşan pay değişimleri ile şirketin %30 hissesinin müvekkiline, %30 hissesinin dava dışı … %20 hissesinin diğer davalı …’un oğlu olan … doğumlu torun …’a ve %20 hissesinin davacıya ait olduğunu, davacı tarafından tereke tespit davası açıldığını, yine şirkete kayyım atanması talepli Konya . Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan davada talebinin reddine karar verildiğini, bunun üzerine şirketten çıkma talepli olarak Konya . Asliye Ticaret mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan davanın halen derdest olduğunu ve bu dosyadan verilen ara karar ile şirkete denetçi kayyımı atandığını, davacının açıkça müvekkilinin müdürlük yapmasını engelleme kastı ile hareket ettiğini, muris …’un vefatıyla şirketin yönetimsiz kaldığını, mirasçılar arasındaki husumet nedeniyle de şirket faaliyetlerinin durduğunu, bunun üzerine müvekkili tarafından Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan dava ile genel kurulu çağrıya izin kararı alınarak olağanüstü genel kurul yapıldığını, yapılan genel kurulda müvekkilinin müdür olarak seçildiğini, genel kurul ve sonrasındaki tüm işlemlerin usul ve esasa uygun olarak yapıldığını, davacının yapılan genel kurula katılmayıp yeniden genel kurul yapılması talepli iş bu davayı açtığını, şirket mallarının faturasız satıldığı iddiasının da gerçek dışı olup denetçi raporu ve şirket kayıtları ile bu durumun tespit edilebileceğini, şirket kayıtlarının incelenmesi yönünde müvekkili şirket müdürüne gelen bir talep olmadığını, şirket yönetiminde sorun olmadığını, davacının bu iddiasına ilişkin bir delil sunamadığını, davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararının olmadığının açık olduğunu, davacının noter ihtarının kendilerine 17/03/2023 tarihinde tebliğ olduğunu, iş bu davanın bir gün sonra 18/03/2023 tarihinde açıldığını, müvekkili tarafından noter ihtarına 22/03/2023 tarihinde Konya . Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarı ile cevap verildiğini, noter ihtarına karşı 7 günlük yasal süre beklenilmeden açılan iş bu davanın dava şartı yokluğu nedeniyle de reddine karar verilmesi gerektiğini, daha önce de diğer şirket ortağı torun … tarafından noter ihtarı gönderilerek hukuka ve usule aykırı olarak genel kurul yapılmaya çalışıldığını, müvekkili tarafından bunun engellendiğini, bu noter ihtarına da cevabi noter ihtarı ile cevap verildiğini, açılan davada müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini beyanla talepleri gibi davanın hukuki yarar yokluğundan, dava şartı eksikliğinde ve husumet yöneltilemeyeceğinden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı … vekili mahkememize vermiş olduğu 05/04/2023 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; şirketin olağanüstü genel kurulunda müvekkilinin yönetici olarak seçildiğini ancak diğer davalı …’un gelen kurulda olmasına rağmen hazırun listesine imza atmaması nedeniyle müdürlüğünün tescil edilemediğini, müvekkilinin akabinde şirketi terk ettiğini, fiilen müdürlük görevini yürütmediğini, şirketin faaliyetinin yürütülebilmesi için acilen genel kurul yapılması gerektiğini, davacının davasında haklı olup kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Konya . Sulh Hukuk Mahkemesinin 21/10/2022 tarih, … esas … karar sayılı kararı ile; mahkememiz dosyası davalısı olan …’un muris …’un mirasını reddettiğinin tespit ve tesciline karar verildiği, kararın 25/0/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Konya . Sulh Hukuk Mahkemesinin … Tereke sayılı dosyasının incelenmesinde; mahkememiz dosyası davacısı tarafından muris …’un terekesinin tespiti ve miras ortaklığına temsilci atanması talebi ile açılan davada, tereke tespitine yönelik talebin ana dosyada devam ettiğini, miras ortaklığına temsilci atanması talebinin tefrik edilerek mahkemenin … esasına kaydedildiği her iki davanında derdest olduğu anlaşılmıştır.
Konya . Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ve bu dosya ile birleşen Konya . Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısının mahkememiz dosyası davacısı olduğu, davalılarının mahkememiz dosyası davalılarından …, … ve Ayşe Tosun olduğu, dava konularının ortaklığını giderilmesi olduğu ve davaların derdest olduğu anlaşılmıştır.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/09/2022 tarih, … d.iş esas … d.iş karar sayılı kararı ile; mahkememiz dosyası davacısı tarafından talep edilen tespit talebinin kabulüne karar verildiği, mahallinde keşif yapıldığı ve bilirkişi heyetinden rapor alındığı anlaşılmıştır.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/12/2022 tarih, … esas, … karar sayılı kararı ile; davacısının mahkememiz dosyası davalısı … olduğu, davalısının şirket olduğu, TTK’nun 410/2 maddesi uyarınca davacı …’a genel kurulu toplantıya çağrı için izin verilmesine dair kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısının mahkememiz dosyası davacısı olduğu, davalılarının mahkememiz dosyası davalıları ile birlikte Ayşe Tosun’un olduğu, dava konusunun ortaklıktan çıkma ve şirketin feshi ve tasfiyesi olduğu, davanın halen derdest olduğu ve ara karar ile denetçi kayyımı atandığı; bu dava ile birleşen Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısının mahkememiz dosyası davalılarından … olduğu, davalısının şirket olduğu, dava konusunun şirketin feshi ve tasfiyesi veya ortalıktan çıkmaya izin olduğu, bu davanında birleştiği ana dava ile birlikte devam ettiği anlaşılmıştır.
DAVANIN NİTELİĞİ, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE :
Dava, limited şirket genel kurulunu olağanüstü toplantıya çağrı izni davasıdır.
Davacı vekili, davalı şirketin fiilen davalı … tarafından yönetildiğini, ancak kendisinin şirket ortağı olan müvekkilini şirketten dışladığını, şirketi kötü yönettiğini, bağlılık ve özen yükümlülüklerinin yerine getirilmediğini ve ayrıca yönetim kurulunun devamlı olarak toplanamadığını iddia ederek başta müdür ataması olmak üzere şirketin zorunlu iş ve işlemlerinin gerçekleştirilmesine yönelik kararların alınabilmesi için kendisine genel kurul çağrı izni verilmesini talep etmiştir.
Dava taraflarının iddia ve savunmaları ile celp edilen bilgi ve belgeler gözetildiğinde, mahkememizce duruşma açılması zaruri görülmediğinden; inceleme TTK’nun 412 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılmıştır.
Limited şirketlerde genel kurul çağrı usulünü düzenleyen TTK’nun 617/3. maddesi: ” Toplantıya çağrı, azlığın çağrı ve öneri hakkı, gündem, öneriler, çağrısız genel kurul, hazırlık önlemleri, tutanak, yetkisiz katılma konularında anonim şirketlere ilişkin hükümler, Bakanlık temsilcisine ilişkin olanlar hariç, kıyas yoluyla uygulanır. Her ortak kendisini genel kurulda ortak olan veya olmayan bir kişi aracılığıyla temsil ettirebilir.
” hükmünü içermektedir.
Davada tatbiki gerekli anonim şirketlerde genel kurula çağrı usul ve yöntemi ise TTK’nun 410 ila 412. maddelerinde düzenlenmiştir.
TTK’nun 410. Maddesi: “Genel kurul, süresi dolmuş olsa bile, yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabilir. Tasfiye memurları da, görevleri ile ilgili konular için, genel kurulu toplantıya çağırabilirler. Yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir. Mahkemenin kararı kesindir.” hükmünü içermektedir.
TTK’nun 411. maddesi: ” Sermayenin en az onda birini, halka açık şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri, yönetim kurulundan, yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul zaten toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilirler. Esas sözleşmeyle, çağrı hakkı daha az sayıda paya sahip pay sahiplerine tanınabilir. Gündeme madde konulması istemi, çağrı ilanının Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanmasına ilişkin ilan ücretinin yatırılması tarihinden önce yönetim kuruluna ulaşmış olmalıdır. Çağrı ve gündeme madde konulması istemi noter aracılığıyla yapılır. Yönetim kurulu çağrıyı kabul ettiği takdirde, genel kurul en geç kırkbeş gün içinde yapılacak şekilde toplantıya çağrılır; aksi hâlde çağrı istem sahiplerince yapılır. ” hükmünü içermektedir.
TTK’nun 412. maddesi: “Pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararında, kayyımın, görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir. Zorunluluk olmadıkça mahkeme dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir. Karar kesindir.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden ulaşılan sonuca göre, limited şirket pay sahibinin genel kurul çağrısı yapılması istemini yönetim kuruluna iletmesi ve yönetim kurulunun bu talebe olumsuz cevap vermesi veya kendilerine yapılan ihtardan sonra TTK’nun 411.maddesi gereğince yedi günlük süre boyunca yönetim kurulu üyelerinin suskun kalması halinde pay sahibi genel kurul çağrı isteğini dava edebilir ve bu davada husumet ortak olunan şirkete yöneltilmelidir.
Davacı tarafından her ne kadar davalılar … ve …’a da husumet yöneltilmiş ise de, bu davanın yalnızca ilgili şirkete açılmasının gerekmesi karşısında adı geçen davalılar yönünden davanın pasif husumet eksikliği nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davalı … vekili tarafından müvekkilinin olağanüstü genel kurulda şirket yöneticisi olarak seçildiği ve buna rağmen …’un hazirun listesine imza atmaması sebebiyle müvekkilinin yetkisinin tescil edilemediği iddia edilerek davanın kabulü yönünde dosyaya dilekçe sunulmuş ise de adı geçen davalının şirket yöneticisinin olduğunun belgelendirilmemesi ve ayrıca bu davada kendisine husumet düşmemesi karşısında davayı kabul beyanına itibar edilmemiştir.
Davacı şirket ortağı tarafından, davalılar … ve … muhatap alınarak düzenlenen 14/03/2023 tarihli noter ihtarnamesiyle, genel kurul çağrısı yapılması konusunda yönetim kuruluna ihtaratta bulunulmuştur. Ne var ki şirket yöneticisi tarafından dava tarihine kadar olumsuz cevabi ihtarname davacıya iletilmediği gibi kanunda düzenlenen 7 günlük cevap müddeti dolmaksızın iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Bu yönden, özel dava şartı niteliğinde bulunan TTK’nun 411.maddesi hükümlerine riayet edilmemesi sebebiyle davalı şirket yönünden davanın usulden reddi gerekmiştir. Her ne kadar davacı vekili tarafından davalı şirket yöneticilerinin önceki tutum ve beyanları ile cevap dilekçesindeki anlatımları dikkate alındığında zımmen genel kurul çağrı talebinin reddedildiği ifade edilmiş ise de, şirket yöneticilerine yöneltilen ihtarnameden sonra ve fakat dava tarihinden önce şirket yöneticilerinin çağrıya olumsuz cevap verdiği sabit bulunmadığından davacı vekilinin ifadelerine itibar edilmemiştir.
Tüm bunlarla birlikte; Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas, … karar sayılı 14/12/2022 tarihli genel kurul çağrı izni kararı uyarınca 09/01/2023 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurul toplantısında …’un münferit şirket yetkilisi olarak seçildiği görülmektedir. Ayrıca davacı tarafından yine davalılar ve davalı şirkete yönelik olarak Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında açılan şirketin feshi; olmadığı takdirde ortaklıktan çıkma davasının derdest olduğu görülmektedir.
Dava dilekçesinde her ne kadar TTK’nun 410/2 maddesi uyarınca yönetim kurulunun devamlı olarak toplanamadığı da ifade edilerek çağrı izni verilmesi talep edilmiş ise de, dava tarihinden iki ay önce yapılmış bir genel kurul olduğu ve bu genel kurulda şirket yetkilisi seçiminin yapıldığı, davacının dava tarihinden önce açmış bulunduğu şirketin feshi ve ortaklıktan çıkma davasında şirket yöneticisinin kötü yönetimi iddialarının da dile getirildiği, kötü yönetim iddialarının hali hazırda dava konusu olduğu, gelinen noktada şirket yöneticisinin kötü yönetimi sebebiyle tekrardan genel kurul toplantısı istenilmesinde hukuki yararın bulunmadığı vicdani kanısına varılmakla, davacının TTK’nun 410/2 maddesi kapsamındaki talep ve iddiaları yönünden de davanın reddinin gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN DAVALILAR … VE … YÖNÜNDEN PASİF HUSUMET EKSİKLİĞİNDEN REDDİNE,
2-DAVANIN DAVALI ŞİRKET YÖNÜNDEN USULDEN REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … tarafından yapılan 25,60TL vekalet suret harcı yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine,
6-Davalı … vekili yararına AAÜT’ne göre 9.200,00TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
8-Davalı … vekilinin dosyaya sunduğu cevap dilekçesinin içeriği gereğince adı geçen davalı yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-İş bu karar duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda verildiğinden ve talep olmadan gerekçeli karar tebliğe çıkarılamayacağından varsa gider avansından harca yapılarak davanın 12/04/2023 tarihinde karara bağlandığı ve talep halinde gerekçeli kararın tebliğe çıkarılabileceği hususlarının tüm taraflara tebliğine,
Dair; tarafların yokluğunda, TTK’nun 410-412 maddeleri gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliğiyle karar verildi.12/04/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …