Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/152 E. 2023/731 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı …’ün müvekkili aleyhine 35.000 Euro bedelle ilamsız icra takibi başlattığını, müvekkilin hem aracın satışı hem de genel olarak yakın ve ciddi bir cebri icra tehdidi altında olduğunu, takip talebinde yazılı olarak 01/09/2003 tanzim 15/10/2003 vade tarihli 35.000 Euro’luk senet alacağının tahsili şeklinde ilamsız takibe dayanak alacak konusunun vade tarihinin 15/03/2003 olarak net bir şekilde gösterildiğini, alacak borcun kabul anlamına gelmemek kaydıyla açık ve net bir şekilde zamanaşımına uğradığını, Kulu İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası hakkında ivedi olarak teminatsız ihtiyati tedbir karar verilmesini, davanın kabulü ile Kulu İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının işlemden kaldırılmasına, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla davalının kötü niyet tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarını değiştirmesine ve genişletmesine muvafakatlerinin olmadığını, hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin dolmadığını, davacı tarafın senetteki imzasını inkar etmediğini, Kulu Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile dava konusu senedin “zamanaşımı nedeni ile kambiyo vasfını yitirdiği gerekçesi ile İcranın Geriye bırakılmasına” karar verildiğini, bu itibarla senedin kambiyo vasfını yitirmesinin temel alacak ilişkisinin zamanaşımına uğradığını ifade etmediğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kararında da açıkça ifade edildiği üzere TBK 154-157 maddeleri gereğince her takipten sonra zamanaşımı süresinin yeniden başladığını, dolayısı ile davacı tarafın zamanaşımı itirazının yerinde olmadığını, buna karşın davacı tarafın takipten önce gerçekleştiği iddia edilen zamanaşımı defi’ini, takibin kesinleşmesinden çok sonra ileri sürdüğünü, davacının alacağı ödediğini deliller ile ispat etmekle mükellef olduğunu, bu hususta davacı tarafın tanık dinletme talebine muvafakatlerinin olmadığını belirterek; davacının haksız ve hukuki mesnetten yoksun davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMEMİZCE HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK YARGI KARARLARI
Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar sayılı 11.07.2023 tarihli ilamında özetle; “İcra ve İflas Kanunu’nun 58. maddesinin 3. fıkrasında, alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise, alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizinin, takip talebinde belirtilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine aynı kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının birinci bendinde alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, 58. maddeye göre takip talebine yazılması lazım gelen kayıtların ödeme emrinde bulunması gerektiği belirtilmiştir.
Somut olayda, her ne kadar Örnek 10 ödeme emrinde yabancı para alacağının Türk parası karşılığı belirtilmiş ise de takip talebinde yabancı para alacağının Türk parası karşılığının belirtilmediği görülmüştür. Bu noksanlık kamu düzeni ve devletin hükümranlık hakları ile ilgili olup, süresiz şikayet nedeni olduğu gibi, mahkemece de, takibin her safhasında doğrudan doğruya göz önünde tutulmalıdır (Hukuk Genel Kurulu’nun 12.05.1999 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı). Takip talebindeki bu eksiklik nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi gerekir. ” şeklinde değerlendirme yapıldığı görülmektedir.
Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar sayılı 20.03.2023 tarihli ilamında özetle; ” İİK’nun 58. maddesine göre alacağın Türk parası ile tutarının takip talebinde gösterilmesi zorunlu olup, aynı zorunluluk İİK’nun 41. maddesi delaletiyle ilamlı takiplerde çıkartılacak olan icra emri için de geçerlidir. Anılan noksanlık kamu düzeni ile ilgili ve devletin hükümranlık haklarına ilişkin olması nedeniyle takibin her safhasında re’sen göz önünde tutulmalıdır (HGK’nun 12/05/1999 tarih … E, … K. sayılı kararı).
Diğer yandan itirazın iptali davalarında, usulüne uygun başlatılmış bir icra takibi, takibe süresi içinde itiraz edilmiş olması özel dava şartıdır. HMK’nın 114/2. maddesine göre, diğer kanunlardaki özel dava şartlarına ilişkin hükümler saklı tutulmuştur. HMK’nın 115/1. maddesine göre, mahkemece, dava şartları kendiliğinden araştırılır.
Hal böyle olunca, somut olayda yabancı para alacağının tahsili talebi ile davalıya yabancı para üzerinden ödeme emri gönderildiği anlaşıldığından İİK’nin 58/3. maddesine aykırı olarak başlatılan icra takibinin usulüne uygun başlatılmış kabul edilemeyeceğinden dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddi yerine esasının incelenmesi isabetsizdir.” şeklinde değerlendirmelerin yapıldığı görülmektedir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava Kulu İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası yönünden takibe dayanak kambiyo senedi yönünden borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; Kulu İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe konulan 01/09/2003 tanzim ve 15/10/2003 vadeli 35.000,00-EURO’luk senetten sebep davacının davalıya borçlu olup olmadığı, takibe dayanak bonodan kaynaklı alacağın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı , bononun temeline dayanak taraflar arasında hukuki bir ilişki olup olmadığı hususlarında olduğu görülmektedir.
Mahkememizce hükme esas alınan yukarıda belirtilen içtihatlar doğrultusunda somut dava dosyası incelendiğinde; Kulu İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip talebinde ve ödeme emrinde asıl alacak olarak 35.000,00 Euro’ nun gösterildiği, yabancı para alacağının Türk parası karşılığının belirtilmediği görülmektedir. İİK’nin 58/3. maddesine aykırı olarak başlatılan icra takibinin usulüne uygun başlatılmış kabul edilemeyeceğinden davacının davasında haklı olduğu kanaatine Mahkememizce varılmıştır. Kaldı ki , takibe konu alacak hem sebepsiz zenginleşme hükümlerinde uygulanan 1 yıllık zaman aşımına, hem kambiyo senetlerinde vade tarihinden itibaren uygulanan 3 yıllık zaman aşımına hem de Borçlar Kanunu gereğince genel alacak zaman aşımı olan 10 yıllık zaman aşımına uğramıştır. Tüm bu nedenlerde Mahkememizce davacının davasında haklı olduğu değerlendirilmiş ve açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
KÖTÜNİYET TAZMİNATI AÇISINDAN MAHKEMEMİZCE YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; İİK’nun 72/5 maddesinde (; Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Kötü niyet tazminatı, takibe girişmekte kötü niyetli bulunduğu borçlu tarafından açıkça kanıtlanmış olan ya da öyle olduğu ayrıca kanıtlanmasına gerek bulunmaksızın dosya kapsamından açıkça anlaşılabilen alacaklıya yönelik bir yaptırım niteliğindedir. Anılan yasa hükmüne göre, alacaklının tazminata mahkum edilebilmesi, takibin kötü niyetle yapılmış olması koşuluna bağlanmıştır ve bu hususun borçlu tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Öğreti ve Yargıtay uygulamalarına göre, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu halde, icra takibine girişen alacaklı kötü niyetli kabul edilmelidir. Açıklanan bu yasal durum ve ilke çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde, tüm dosya kapsamına göre kötü niyetin varlığını açıkça ortaya koyacak bir yöne rastlanmadığı gibi, davacının icra takibinde kötü niyetli olduğu da kanıtlanabilmiş değildir. Bu nedenle davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Açılan davanın KABULÜ ile ; davacı … Kulu İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası yönünden davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, davacı vekilinin 08.11.2023 tarihli beyan dilekçesinde talep ettiği sair hususlarla ilgili karar verilmesine yer olmadığına,
2-)Yasal şartları oluşmadığından davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
3-)Alınması gereken 32.712,50-TL harçtan, peşin olarak alınan 8.178,13-TL harcın mahsubu ile bakiye 24.534,37-TL harcın davalıdan alınarak alınarak hazineye gelir kaydına,
4-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından yapılan 8.178,13TL peşin harç, 59,30-TL başvuru harcı, 8,50-TL vekalet harcı, 220,70TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 67,00-TL yazışma ve tebligat gideri olmak üzere toplam 8.533,63 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 73.043,63 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 30/11/2023

Katip … Hakim …