Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/127 E. 2023/563 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ :

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalı borçlu ile davacı müvekkili şirket arasında ticari ilişkiden doğan faturalara dayalı satış işleminde davalı borçlunun müvekkili şirkete işbu faturalardan doğan 403.987,11-TL cari hesap bakiye alacağını ödemediğinden Konya .İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, işbu dosyada faturalara dayalı cari hesap bakiye bedeli olarak ödenmesi gereken 403.987,11-TL bedelli ilamsız takibe ilişkin ödeme emri tebliğ olunmuş ise de davalı borçlunun 09.01.2023 tarihinde haksız ve mesnetsiz itirazı sebebiyle takibin durduğunu, bu nedenlerle borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptalini, takibin devamını, takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkiline karşı yapılan faturaya dayalı ilamsız icra takibinin haksız olduğunu ve bu takibe konu edilen faturaların içeriklerini kabul etmediklerini, faturalarda belirtilen şekilde tam bir şekilde müvekkiline iş yapılmadığını, fatura içeriklerinde geçen miktarların hiçbirisinin doğru olmadığını, müvekkilinin bu şekilde bir borcu olmadığını, müvekkilinin ortada anlaşmanın aksine düzenlenmiş bir fatura olduğu için bu borcun müvekkili tarafından kabul edilmesinin mümkün olmadığını, taraflar arasında bu fatura içeriklerinin doğru olmadığının ortada bu miktar bir borcun mevcut olmadığının ifade edildiğini, bu hususta taraflarınca tanık dinletileceğini, zira ortada sözlü olarak yapılmış bir anlaşma olduğunu, bu hususta tanık dinlenmesi gerektiğini, ayrıca faturalarda ki miktarların hiçbirisinin gerçek olmadığını, bu bedeller kadar müvekkili lehine yapılmış bir işte olmadığını, bu hususta keşif yapılmasını talep ettiklerini, müvekkili şirketin karşı tarafla hiç bir cari hesabı da ve iddia edildiği tutarda bir bakiyesi de söz konusu olmadığını, müvekkili şirket tarafından davacı tarafın yetkilileri ile sürekli iletişim kurulduğunu, fatura içeriklerinin doğru olmadığının, şirketin bu kadar borcunun söz konusu olmadığının ifade edildiğini, eğer bu faturalar haricinde bir bakiye hesap varsa onun ödeneceği ifade edildiğini, böylelikle karşı taraf bu hususta mesaj yolu ile temerrüte düşürüldüğünü, müvekkilinin üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini ancak davacı tarafın kötü niyetli olarak müvekkili ile görüşmeyi reddettiğini ve işbu haksız icra takibini başlattığını, bu hususta da tanık dinletme taleplerinin olduğunu, bu nedenlerle öncelikle müvekkili için açılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan somutlaştırılmayan davanın reddini, davacı tarafın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak talep ettiği %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatının reddini, ortada geçerli bir alacak olmadığı halde haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan bu davayı açan kötü niyetli olan davacının dava konusu miktar üzerinden %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatının müvekkiline ödemesine karar verilmesini, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; Faturadan kaynaklı açık cari hesap ilişkisi sebebiyle ödenmediği iddia edilen borcun tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise dava ve takip konusu fatura ve açık cari hesap ilişkisi sebebiyle davacının davalıdan herhagi bir alacağı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalıdan tahsilini talep edip edemeyeceği hususlarında olduğu görüldü.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda; itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği bildirildiğine göre, mahkemece davacı alacaklıya tebliğ yapılmadığından 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı gözetilip, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilerek, işin esası hakkında yapılacak yargılama sonucunda, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 25/01/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Hal böyle olunca, davalının ticari defterlerinin de incelenmesi gerekmektedir. O nedenle HMK.220. uyarınca davalıya ticari defterlerini sunması için ticari defterlerin ibraz edilmemesi halinde davacının ticari defter kayıtlarının davacı lehine delil olarak kabul edileceğinin açıkca belirtilerek sonuçları ayrıntılı olarak belirtilmek suretiyle ihtaratlı kesin süre verilmesi, davalının defterlerini ibraz etmesi veya yerini bildirmesi durumunda bilirkişi marifetiyle inceleme yapılıp sonucuna göre, ibraz etmemesi halinde dosya kapsanıma göre bir karar verilmesi gerekirken, sadece davacı defter ve belgeleri üzerinde yaptırılan incelemeye istinaden düzenlenen rapora göre davacının davasını ispat ettiği gerekçesiyle ve dolayısıyla eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmayıp kanun yararına bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/01/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece taraflara ticari defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Bu durumda ticari defter kayıtları ile alacağın varlığı ispatlandığı halde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/09/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava, taraflar arasında mal alım sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. TTK’nın 1530.maddesi mal tedarik sözleşmesine ilişkin olup olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. İcra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizine hükmedilmesi TBK’nın 117.maddesi koşullarına bağlı olup icra takip tarihinden önce davalıya temerrüt ihtarı gönderilmesi gerekir. Taraflar arasında da sözleşme ile ödeme günü kararlaştırılmadığı için davacı alacaklı icra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizi talebinde bulunamaz.” denilmiştir.
5.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 28/03/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“İstinaf Mahkemesince, alacağın yargılamayı gerektirdiği ve likit olmadığı gerekçesiyle davacının icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiş ise de dava konusu takip fatura ve cari hesap alacağından kaynaklandığından likit niteliktedir. Bu nedenle yasal olmayan gerekçe ile icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu yönden davacı yararına bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
6.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27/05/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Eldeki dava, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup, icra dairesinin yetkisi İİK’nın 50. maddesine göre HMK hükümleri çerçevesinde hadise şeklinde incelenip değerlendirilmelidir.
Eş söyleyişle, mahkemece davalı tarafın yetki itirazı hadise şeklinde incelenip taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun tespiti hâlinde, davanın bir miktar para alacağına ilişkin olduğu gözetilerek TBK’nın 89/1. maddesi ve HMK’nın 10. maddesi hükümleri uyarınca davacı alacaklının muamele merkezinin bulunduğu Bursa İcra Dairelerinin de yetkili olduğunun kabulü ile işin esasına girilmesi gerekirken; mahkemece yargı çevresi içinde usulüne uygun yapılmış bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Davaya dayanak T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde takip alacaklısının … A.Ş, takip borçlusunun … Ltd. Şti olduğu, takip dayanaklarının taraflar arasındaki faturalara dayalı cari hesap bakiye alacağı olduğu, faturalardan kaynaklı alacak aslı 403.987,11 TL olmak üzere davacı tarafından takibe geçildiği, takip öncesi faiz talebi olmadığı, takip borçlusunun 09/01/2023 tarihli itiraz dilekçesi üzerine takibin aynı tarihte durdurulmasına karar verildiği, borca itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği, eldeki dava tarihi ve yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmış, Mahkememizce işin esasına geçilmiştir.
2.TİCARİ DEFTERLER YÖNÜYLE YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Mahkememizce yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 25/01/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/01/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde taraflardan ticari defter ve belgelerini ibraz etmeleri için 03/03/2023, 29/03/2023 ve 30/05/2023 tarihli zabıtlar ile taraflara şirkete ait ticari defter ile belgelerin bulunduğu yerin açık adresi ve muhatap kişinin kimlik ve iletişim bilgilerini ibraz etmek üzere(Görevlendirilecek bilirkişi tarafından ticari defter ve belgeleri incelemek üzere irtibat kuracağı) 2 haftalık kesin süre verilmiş, kesin süre içerisinde kararın gereğinin yerine getirilmemesi veya ticari defter ve belgelerin ibrazından kaçınılması halinde 6100 Sayılı Kanunun 222/3 maddesi gereğince karşı tarafın kanuna uygun olarak tutulmuş ticari defter ve belgelerindeki kayıtların aleyhine delil olabileceğinin ihtar edilmiş, usulüne uygun yapılan tebliğlere rağmen davalı tarafından ticari defter ve belgelerin ibrazından kaçınılmıştır.
3.BİLİRKİŞİ RAPORU; Mahkememizce taraflarca bildirilen delillerin toplanması akabinde Ticari İşletme ve Şirketler Muhasebesi alanında uzman bilirkişi tarafından davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılmış, 05/07/2023 Tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının ticari defter ve belgelerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, muhasebe usul ve prensiplerine uygun olarak tutulduğu, yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, davacının ticari defter ve belgelerinin 6100 Sayılı Kanun gereğince lehine delil niteliği taşıdığı, incelenen kayıtlarda dava ve takip konusu faturaların E-Fatura olarak düzenlendiği, söz konusu faturalar E-Arşiv fatura niteliğinde olduğundan “25.01.2021 tarihinde 31375 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu GenelTebliği (Sıra No:396)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 523) ile 01.07.2021 tarihinden itibaren uygulanmak üzere, e-Belge (e-Fatura ve e- Arşiv Fatura)olarak düzenlenen belgeler, Form BA ve Form BS bildirimlerine dâhil edilmeyecek.” Hükmü gereği Ba/Bs formlarında beyan edilmesi gerekmediği, davacı tarafın 01.01.2022 tarihinde önceki yıllardan kaynaklanan 132.855,10.-TL alacağı ve 2022 yılı içerisindeki satışlarından kaynaklanan 881.752,01.-TL alacağı olmak üzere toplam 1.014.607,11.-TL alacak tutardan 2022 hesap döneminde 600.000,00.-TL çek tahsilatı ve 10.620,00.-TL iade faturasının mahsup edilmesi sonrasında 403.987,11.-TL alacak bakiyesinin kaldığı rapor edilmiştir. Söz konusu raporun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlandığı değerlendirilmekle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
4.NETİCE; Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, icra dosyası, bilirkişi raporu ve Yüksek Mahkeme içtihatları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı ile davalı arasında icra takibine konu faturalardan kaynakla ticari ilişki hasıl olduğu, davalı tarafından faturaya konu borçların ödenmemesi üzerine davacı tarafından T.C. Konya . İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası ile takibe geçildiği, davalı/borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğu ve eldeki davanın açıldığı, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 25/01/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/01/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde taraflardan ticari defter ve belgelerini ibraz etmeleri için 03/03/2023, 29/03/2023 ve 30/05/2023 tarihli zabıtlar ile usulüne uygun olarak davetiye çıkarıldığı ancak davalı tarafından ticari defter ve belgelerin ibraz edilmediği, davacı tarafından ibraz edilen ticari defter ve belgelerin incelenmesinde davacının ticari defter ve belgelerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, muhasebe usul ve prensiplerine uygun olarak tutulduğu, yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, davacının ticari defter ve belgelerinin 6100 Sayılı Kanun gereğince lehine delil niteliği taşıdığı, incelenen kayıtlarda dava ve takip konusu faturaların E-Fatura olarak düzenlendiği, söz konusu faturalar E-Arşiv fatura niteliğinde olduğundan “25.01.2021 tarihinde 31375 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu GenelTebliği (Sıra No:396)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 523) ile 01.07.2021 tarihinden itibaren uygulanmak üzere, e-Belge (e-Fatura ve e- Arşiv Fatura)olarak düzenlenen belgeler, Form BA ve Form BS bildirimlerine dâhil edilmeyecek.” Hükmü gereği Ba/Bs formlarında beyan edilmesi gerekmediği, davacı tarafın 01.01.2022 tarihinde önceki yıllardan kaynaklanan 132.855,10.-TL alacağı ve 2022 yılı içerisindeki satışlarından kaynaklanan 881.752,01.-TL alacağı olmak üzere toplam 1.014.607,11.-TL alacak tutardan 2022 hesap döneminde 600.000,00.-TL çek tahsilatı ve 10.620,00.-TL iade faturasının mahsup edilmesi sonrasında 403.987,11.-TL alacak bakiyesinin kaldığı, yukarıda detayı verilen .T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/10/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında davalının defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerektiği anlaşılmakla T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı(borçlu) tarafından asıl alacak yönünden yapılan itirazın iptaline, takibin asıl alacak olan 403.987,11 TL üzerinden kaldığı yerden aynen devamına, asıl alacağa 29/12/2022 tarihinden itibaren alacağın tahsili tarihine kadar tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla değişen oranlarda yıllık reeskont-avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir.
Yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 28/03/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak tarafların tacir olması, dava konusu alacağın likit olması ve davalı(borçlunun) takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 80.797,42 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
5.MADDİ HATANIN DÜZELTİLMESİ: Her ne kadar kısa kararda icra dosyası “T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı” dosyası olarak ifade edilmiş ise de icra takibinin T.C. Konya . İcra Müdürlüğünce başlatıldığı, (5) ve (8) rakamları hususunda basit maddi hata yapıldığı anlaşılmakla bu husus gerekçeli kararın yazımı esnasında düzeltilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
a) T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı(borçlu) tarafından yapılan itirazın İPTALİNE, takibin asıl alacak olan 403.987,11 TL üzerinden KALDIĞI YERDEN AYNEN DEVAMINA,
b) Asıl alacağa 29/12/2022 tarihinden itibaren alacağın tahsili tarihine kadar tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla değişen oranlarda yıllık reeskont-avans faizi UYGULANMASINA,
2-Davalı(borçlunun) takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 80.797,42 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 27.596,36 TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 4.997,15TL peşin harcın ve 2.019,94TL icra harcının mahsubu ile bakiye 20.579,27TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Hazine tarafından karşılanan 3.120,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından karşılanan 179,90TL başvuru harcı, 4.997,15TL peşin harç, 2.019,94TL icra harcı, 25,60TL vekalet suret harcı, 253,00TL posta ve tebligat gideri, 1.500,00TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam ‬8.975,59‬‬TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 62.558,20TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ NEZDİNDE İSTİNAF KANUN YOLUNA müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.03/10/2023

Katip Hakim