Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/121 E. 2023/266 K. 17.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLLERİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE
YAZIM TARİHİ :

Davacı vekilinin davalı aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizde yapılan açık yargılama sonunda, mahkememizin 14/03/2016 tarih … Esas … Karar sayılı kararında belirtilen nedenlerle davanın kabulüne ilişkin temyiz kanun yolu açık olan bu kararımıza karşı davalı tarafın temyiz kanun yoluna başvurması üzerine Yargıtay . Hukuk Dairesinin 11/04/2017 tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile kararımız bozulmakla, bozma kararına karşı davacı tarafın karar düzeltme kanun yoluna başvurması üzerine yine Yargıtay . Hukuk Dairesinin 13/03/2019 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile karar düzeltme talebi reddedilmekle, dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizde yapılan açık yargılama sonunda, mahkememizin 30/10/2019 tarih … Esas … Karar sayılı kararında belirtilen nedenlerle davanın kabulüne ilişkin temyiz kanun yolu açık olan bu kararımıza karşı davalı tarafın temyiz kanun yoluna başvurması üzerine Yargıtay . Hukuk Dairesinin 07/12/2022 tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile kararımız bozulmakla, dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Dava dışı … Ltd. Şti ile müvekkili banka arasındaki genel kredi sözleşmesine davalının müteselsil kefil sıfatıyla imza attığını, asıl borçlu şirkete kredili mevduat ve destek kredisi kullandırıldığı gibi şirket kredi kartı verildiğini, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine ferileri ile birlikte toplam 20.182,89 TL nin asıl borçlu ve kefil davalı ile dava dışı diğer kefil İsmail Tavukçu aleyhine Konya .İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden giriştikleri icra takibine davalının haksız itirazda bulunması nedeniyle hakkındaki icra takibini durdurduğundan bahisle davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ve vekili cevap dilekçesi vermemişler ise de davalı vekili 08/01/2015 tarihli dilekçesi ve duruşmadaki beyanları ile özetle; TBK nun 583 ve devamı maddeleri gereğince kredi sözleşmesine kefalet ile ilgili şekil şartlarının eksik olması nedeniyle kefaletin kesin hükümsüz olduğunu, kefalet sözleşmesindeki tarihin, kefalet miktarının, kefalet türünün, müvekkilinin eli ürünü olmadıklarını, banka görevlilerince yazıldıklarını, TBK gereğince bunların kefil tarafından yazılmaması halinde kefaletin hükümsüz olduğundan ve ayrıca icra takip talebindeki rakamlara rakam olarak bir itirazlarının ve bilirkişi incelemesi taleplerinin olmadığını, davanın ya tamamen reddine ya da tamamen kabulüne karar verilmesini istediklerini, kefalet sözleşmesindeki imzanın müvekkiline ait olup, belirttiği yazıların müvekkilinin eli ürünü olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla kefil/davalı aleyhine başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 07/12/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı bozma ilamında;
“Kefaletin şartları, kefalet sözleşmesinden doğan borç, yan borç olduğu için geçerli asli bir borcun varlığını gerektirir (TBK m 582/1). Ayrıca kefil kefalet ehliyetine sahip olmalıdır. Bunların yanında kefalet sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihinin kendi el yazısıyla yazılmasına bağlıdır (TBK 583/1). Bu açıklamadan sonra somut olaya gelindiğinde, davalının imzası bulunan genel kredi sözleşmesindeki, tarih ve azami kefalet limitine ilişkin yazıların davalı eli ürünü olmadığına ilişkin Adli Tıp Kurumu raporu alınmıştır. Bu durum karşısında yukarıda belirtilen kefalet koşullarının kümülatif olarak gerçekleşmediği anlaşılmakta, böylece dava konusu 26.04.2013 tarihli genel kredi sözleşmesine verilen kefaletin geçersiz olduğu kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabul kararı verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 31/10/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Bu durumda cevap ve 2. cevap dilekçelerinde kötüniyet tazminatı talebi bulunmadığı ve daha sonraki aşamalarda özellikle ön inceleme duruşmasının yapılmasından sonra verilen dilekçe ile savunmanın genişletilmesi mahiyetinde olan kötüniyet tazminatı verilmesi talebine karşı davacı yanca açıkça savunmanın genişletilmesine muvafakat edildiği şeklinde beyanda bulunulmadığından, süresinde talep bulunmaması nedeni ile kötüniyet tazminatı isteminin reddi gerekirken mahkemenin davacının kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulması doğru olmadığından karar bozulmalıdır” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 17/01/2022 Tarih ve … Esas- … Karar sayılı ilamında;
“İcra takibinin açıldığı tarihte davacı alacaklı bankanın, davalı kefil açısından icra takibine girişmekte haksız olduğu anlaşılmış ise de, sadece bu durum tek başına davacının icra takibine girişmekte kötüniyetli olduğunu ispatlayamadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamış olup, bu nedenle bölge adliye mahkemesince verilen nihai kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.Yukarıda yapılan açıklamalar, bilirkişi raporu, Yüksek Mahkeme içtihatları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde dosya içerisinde yer alan T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 25/11/2015 Tarihli Uzmanlık Raporunda ifade edildiği üzere davalının imzası bulunan genel kredi sözleşmesindeki, tarih ve azami kefalet limitine ilişkin yazıların davalı eli ürünü olmadığı anlaşılmakla kefalet sözleşmesinin şartlarına ilişkin 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunumuzun 582 ve devamı maddelerindeki emredici kanun hükümlerine aykırı olarak düzenlenen kefalet sözleşmesinde, kefalet koşullarının kümülatif olarak gerçekleşmemesi sebebiyle dava konusu 26/04/2013 tarihli genel kredi sözleşmesine verilen kefaletin geçersiz olması sebebiyle davanın reddine karar verilmesi hususunda Mahkememizde vicdani kanaat hasıl olmuştur.
2.Her ne kadar davalı vekili tarafından mahkememizin 11/04/2023 tarihli duruşmasında davanın reddi ile birlikte davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi talep edilmiş ise de yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 31/10/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı emsal alındığında davalı tarafından süresinde kötüniyet tazminatı talebinde bulunulmadığı gibi yine yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 17/01/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında icra takibinin açıldığı tarihte davacı alacaklı bankanın, davalı kefil açısından icra takibine girişmekte haksız olduğu anlaşılmış ise de bu durum tek başına davacının icra takibine girişmekte kötüniyetli olduğunu ispatlayamadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Yasal şartların oluşmadığına kanaat edilmekle davalının kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Dava açılırken peşin olarak alınan 229,95TL harçtan alınması gereken 179,90 TL maktu harcın mahsubu ile fazla alınan ‬50,05TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 362,00TL temyiz kanun yoluna başvurma harcı, 4,10TL vekalet harcı ve 98,30TL posta gideri olmak üzere toplam 464,40TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. YARGITAY . HUKUK DAİRESİ NEZDİNDE temyiz kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.11/04/2023

Katip … Hakim …