Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/1 E. 2023/412 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR : 1- … – … …
: 2-
3- … – … …
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/06/2022 tarih ve … esas, … karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verildiği, kararın 22/12/2022 tarihinde kesinleştiği ve dosyanın 02/01/2023 tarihinde mahkememiz tevzi edilerek yukarıda yazılı esasa kaydedildiği anlaşılmış olup davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Davacı vekili Konya . Asliye Hukuk mahkemesine vermiş olduğu 16/12/2009 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalıların müvekkili kooperatifin eski yönetim kurul üyeleri olduklarını, davalı …’ın eski başkan olduğunu, kooperatif üyelerin birçok yolsuzluğa şahit olduğunu, yapılan yolsuzluklar ve mükerrer satışların ayyuka çıktığını, yönetimin ibra edilemediğini ve bu nedenle yönetim değişikli olduğunu, aynı dairelerin birden fazla kişiye satıldığının, olmayan blokta olmayan dairelerin satıldığının tespit edildiğini, yapılan mükerrer satışlara ilişkin alınan paraların kayıtlarda mevcut olmadığını, yine davalı yöneticilerin yapılan harcamaların nerelere yapıldığını açıklayamadıklarını, müvekkili kooperatifin 42 üyesi olduğunu, aynı daire satılan üyeler arasında anlaşmazlıklar çıktığını, kooperatif defterlerinin davalılarda olup halen teslim edilmediğini, kanaatlerince çift defter tutulmak suretiyle evrakta sahteciliğinde olduğunu, kooperatifte yapılan yolsuzluk miktarının 1.000.0000,00TL’yi bulduğunu, birçok kişiye borç senedi verilerek kooperatifin asılsız olarak borçlandırıldığını, şu anda kooperatifin birçok icra tehdidi altında olduğunu, davalılar hakkında Konya C. Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası ile başlatılan soruşturmanın devam ettiğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydı ile şimdilik 8.000,00TL’nin davalıların kooperatife verdikleri zarar ve zimmetlerine geçirdikleri paralar sebebi ile müştereken ve müteselsilen alınıp taraflarına verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı taraflara usulünce yapılan tebligatlara rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmış, davalılar vekili duruşmadaki beyanlarında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce ve Konya . Asliye Hukuk Mahkemesince, Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas, … d.iş ve … d.iş dosyaları, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas, … d.iş sayılı dosyaları, Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, Konya Ticaret İl Müdürlüğünden davalı kooperatifin kuruluşundan itibaren temsile yetkili kişiler ve kooperatife ait tüm bilgi ve belgeler celp edilip incelenmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif eski yöneticilerinin sorumluluğuna dayalı 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nu 62. madde hükmü ve 98. madde yollamasıyla 6102 sayılı TTK’nın 553. maddesi (6762 Sayılı TTK’nun 336’nci maddesi) uyarınca açılan tazminat davasıdır.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar Sayılı ilamı;
“Dava, önceki dönem kooperatif yöneticisi olan davalı hakkında açılan sorumluluk davası olup, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 62’nci maddesi ve yine aynı Kanun’un 98’nci maddesi yollaması ile dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 Sayılı TTK’nun 336’nci maddesi uyarınca, yönetim kurulu üyeleri yasa ve anasözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri kasden veya ihmal ile yerine getirmedikleri takdirde oluşacak zararlardan kooperatife karşı da sorumludurlar. Kooperatif tarafından yöneticilere karşı açılan bir sorumluluk davasının görülebilmesi, TTK’nın 341’nci maddesi gereğince, genel kurulun bu yönde karar alması ve davanın denetçiler tarafından açılmasına bağlıdır. Ancak, anılan usuli eksiklikler dava şartı olmayıp, sonradan da tamamlanabileceğinden anılan yönteme uyulmaması davanın hemen reddini gerektirmez. Esasen bu hususlar üzerinde mahkemece de re’sen durulması zorunludur. Somut olayda davalı aleyhine sorumluluk davası açılması yönünde genel kurulca alınmış bir karar bulunmadığı gibi dava, denetçiler tarafından da açılmamıştır. O halde, mahkemece, davacı tarafa, 6100 sayılı HMK’nun 52,53 ve 54. (HUMK’nun 39. ve 40.) maddeleri uyarınca davalı hakkında sorumluluk davası açılmasına ya da açılan işbu davaya muvafakat verilmesine ilişkin genel kurul kararının ve davanın gelindiği aşamada görevde olan denetçilerin davayı açan vekile denetçi sıfatıyla verdikleri vekaletnamenin ibrazı için önel verilmesi, noksan olan usuli işlemler yerine getirildikten sonra davaya devam edilmesi, verilen süre içinde bu eksiklikler tamamlanmaz ise davanın açıklanan usul yönünden reddedilmesi gerekir.” şeklindedir.
Mahkememizce 22/03/2023 tarihli duruşmada verilen (1) numaralı ara karar ile; “1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 62.ve 98.maddeleri atfıyla dava tarihinde yürüklükte olan 6762 Sayılı TTK’nun 336.maddesi uyarınca davalılar hakkında sorumluluk davası açılmasına ya da iş bu davaya muvafakat verilmesine ilişkin genel kurul kararının ve hali hazırda görevde olan denetçilerin davayı takip eden vekile denetçi sıfatıyla verdikleri vekaletnamenin ibrazı ve ayrıca bu celseye katılan davacı vekiline baro pulu ekli ve harçlandırılmış yetki belgesini sunmak üzere iki aylık kesin süre verilmesine, aksi halde davanın usulden reddine karar verilebileceğinin ihtarına,” şeklinde davacı vekilinin hazır bulunduğu duruşmada ara karar verilmiş, davacı vekili 29/05/2023 havale tarihli beyan dilekçesi ekinde sorumluluk davası açılması yönünde kararın alındığı 20/04/2018 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağını dosyaya sunmuştur. Ne var ki davacı vekili, hali hazırda görevde olan denetçilerin denetçi sıfatıyla verdikleri vekaletnameyi ibraz etmemiş ya da denetçilerin bizzat hazır bulunarak veya dilekçe sunmak marifetiyle açılan davaya muvafakatlerini sağlamamamıştır. Hal böyle olmakla 6100 Sayılı HMK’nun 114/1/d Maddesi uyarınca taraf ehliyeti dava şartı eksikliğinden davanın usulden reddi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90TL karar ilam harcından dava açılırken alınan 108,00TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 71,90TL karar ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan 5,50TL vekalet suret harcı ve 102,00TL posta-tebligat gideri olmak üzere toplam 107,50TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-Davalılar vekili yararına AAÜT’ne göre 8.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince (2) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.31/05/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …