Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/93 E. 2023/496 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ :

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davacı … Konut Yapı Koaperatifinin 1989 yılında konut üretme amaçlı kurulmuş olan ve şu anda da resmi ve filli olarak faaliyette bulunan bir yapı kooperatifi olduğunu, davalının ise bu kooperatifin üyelerinden biri olduğunu, davacı kooperatifin dava dışı arsa sahipleri ile yapmış olduğu 01.10.2002 tarihli bir inşaat yapım sözleşmesi ile birlikte Konya İli … İlçesi … Mah.’de çeşitli parseller üzerinde inşaatlar yapmakta olduğunu, bu inşaatların birçoğunun bitmiş daireler üyelerine fiilen teslim edilerek uzun süre önce ortak yaşama geçildiğini, dava dışı arsa sahipleri ile bir kısım hukuki Uyuşmazlıklar dava aşamasında olduğunu, şu anda kat irtifakı kurulması, ferdileşme ve devamında da tasfiye işlemleri yapılması düşünüldüğünü, ayrıca davacı kooperatifin arsa üzerinde kat irtifakların mahkeme kararı ile kurduğunu, davacı kooperatifin tüzel kişiliği devam etmekle birlikte 28.06.2019 tarihinde 2019 yılı olağan genel kurulunu yapmış bulunduğunu, söz konusu bu
genel kurulun hükümet komiseri nezaretinde ve tamamen yasal çerçevede yapıldığını, davacı kooperatifin bu genel kurulda yeni yönetim seçilmesinin yanında almış oyduğu 7 nolu kararında 2019 temmuz ayından başlayıp bir sonraki genel kurula kadar aylık olarak 750 TL aidat alınmasının oybirliği ile kabul edildiğini, alınan bu genel kurul kararı uyarınca davacı kooperatif, aidatların tahsill amacıyla Konya . İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibine başladığını, ancak davalı tarafın işbu takibe soyut ve gerekçesiz biçimde itiraz etmesi üzerine eldeki itirazın iptali davasının açıldığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamını, asıl alacak miktarının %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkili ile … Konut Yapı Kooperatifi arasında akdedilen 19.01.2008 tarihli Sözleşme ile müvekkili davacı kooperatiften peşin ödeme ile daire satın aldığını, sözleşme koşullarına göre taraflar “B Blok, Zemin Kat, 2 Bağımsız Bölüm numaralı” dairenin alım-satımı hususunda anlaştıklarını, sözleşmenin 2 numaralı maddesinde taşınmazın ödeme koşulları aynen şu şekilde belirtildiğini; “1 adet dairenin toplamı 60.000 (atmışbin) YTL’ye satılmıştır. Bunun dışında herhangi bir ücret talep edilmeyecektir” denildiğini, sözleşmesin 3 numaralı maddesinde ise ödeme koşulları düzenlenmiş olduğunu, şu şekilde olduğunu ” Ödemeler şu şekilde yapılacaktır:Peşin 28.450YTL, 28.02.2008-28.02.2009 arası tarihli senetler 2.250YTL, 28.03.2009 tarihli senet 2.300YTL ” denildiğini, sözleşmenin 3. maddesinde kararlaştırılan bu ödemelerin 19.01.2008 tarihli Üye Aidat Makbuzu’ndan belirtilen şekilde müvekkili tarafından yaparak gerçekleştirildiğini, görüldüğü üzere müvekkili, kooperatiften peşin ödemeli olarak daire satın almış olduğundan müvekkilinin buradaki hukuki durumunun peşin üyelik olduğunu, müvekkilinin peşin ödemeli üye olması sebebiyle kooperatiften daire satın aldığı 19.01.2008 tarihinden davacının aidat alacağı talebiyle Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile İlamsız İcra takibi yaptığı 24.11.2021 tarihine kadar yani aradan geçen yaklaşık 14 yıl boyunca müvekkilinden aidat talep edilmediğini, müvekkili sözleşme koşulları dışında başkaca aidat vs. ödemesinde bulunmadığını, müvekkilinin bugüne değin birçok kooperatif toplantılarına da davet edilmediğini, öyle ki kooperatifin iş ve işlemlerinde yaşanan aksaklıklar, yönetim değişiklikleri olduğu, daire teslimlerinin geciktiği gibi hususlar dava dilekçesinin 3. maddesinde de açıkça belirtildiğini, müvekkilinin bu süreç içerisinde kooperatifin birçok genel kurul toplantılarına da davet edilmemiş olmasına rağmen son yıllarda yapılan toplantılara kendiliğinden ve kooperatifte üye olan bazı arkadaşlarının talebi ile gittiğini, bu husus davacı kooperatifin geçmişe dair yönetim ve genel kurul toplantı davet mektubu ve tutanaklarının incelenmesi ile açıkça anlaşılacağını, bu nedenlerle haksız, usule ve yasaya aykırı davanın ve tüm taleplerin reddi ile açıkça kötüniyete davalı icra takibi ve dava nedeniyle dava konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere müvekkili lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; Kooperatif üyeliği aidat alacağından kaynaklı olarak girişilen icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise davalının, davacı kooperatife üye olup olmadığı, üye ise üyeliğinin niteliği(peşin bedelli mi normal üyelik mi), davalının herhangi bir aidat borcu olup olmadığı, var ise miktarının ne olduğu hususlarında olduğu görüldü.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda; itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği bildirildiğine göre, mahkemece davacı alacaklıya tebliğ yapılmadığından 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı gözetilip, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilerek, işin esası hakkında yapılacak yargılama sonucunda, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 02/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Kooperatifler Kanunu 23. madde uyarınca tüm üyeler eşit konumdadır. Bu ilkenin aksi kooperatifin en yetkili organı olan Genel Kurulun alacağı kararla mümkündür. Tüm üyeler aidat öderken tüm aidat bedellerini peşin ödemek kaydıyla üye kaydedilmesi genel kurulca kararlaştırılabilir. Yönetim kurulu alt sınırı belirlenerek usulüne uygun alınmış bir genel kurul kararına dayanarak peşin ödemeli ortak olabilir.” denilmiştir.
3.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 09/06/2023 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesi uyarınca ortaklar, hak ve yükümlülüklerde eşit konumdadır. Yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça ya da zımnen benimsemesi gerekmektedir. Bu nedenle, sabit ve peşin bedel ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın (devam eden inşaatların finansmanına katılımı için) üyelik aidat yükümlülüğü devam eder.

Genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsenmedikçe, 1163 Sayılı Kanun’un 23. maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamaz.” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 17/12/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Kooperatif genel kurul kararları iptal edilmediği sürece geçerlidir. Kooperatif ortağının genel kurula çağrılmamış olması nedeniyle genel kurul kararının ortağı bağlamayacağına ilişkin gerekçe bu nedenle doğru değildir.” denilmiştir.
5.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 16/12/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava konusu aidat alacağı miktarı bilinebilir, hesap edilebilir, belirlenebilir yani likit alacak niteliğinde olduğu kuşkusuzdur. Mahkemece, dava konusu alacağın bu niteliğine göre davacı yararına İİK 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, alacağın likit olmayıp yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle, icra inkar tazminatına hükmedilmemesi doğru olmamıştır.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.DAVAYA DAYANAK İCRA DOSYASININ İNCELENMESİNDE: T.C. Konya . İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasında 24/11/2021 tarihinde davacı kooperatif tarafından davalı hakkında Örnek-7 İlamsız İcra Takibine başlanıldığı, takip dayanağının 2019 yılı Kooperatif Genel Kurul kararları olduğu, takibin 21.750,00 TL alacak aslı üzerinden başlatıldığı, takip öncesi işlemiş faiz talebi bulunmadığı, borçlu tarafından yasal süre içerisinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, borca itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği ve dahi eldeki dava tarihi de nazara alındığında yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde eldeki davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığına kanaat edilerek işin esasına geçilmiştir.
2.TAKİBE DAYANAK GENEL KURUL KARARLARININ İNCELENMESİNDE: 28/06/2019 Tarihli Kooperatif Genel Kurul kararın 7. Maddesinde “2019 Temmuz ayından başlayıp bir sonraki olağan genel kurula kadar aylık olarak … 750,00 TL aidat alınmasını teklif etti. Başka teklif olmadı. Yapılan oylamada oybirliği ile kabul edildi” şeklinde aidat toplanmasına karar verildiği, bu karara karşı davalı ya da bir başka üye tarafından iptal davası açılmadığı, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 17/12/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında genel kurul kararının davalı için bağlayıcı olduğu kanaatine varılmıştır.
3.TANIK ANLATIMLARI:
(a) Tanık … T.C. Kadınhanı Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından talimat yoluyla alınan 10/05/2023 Tarihli Beyanında: “Benim davalıya icra takibi yapıldığından haberim vardır, aynı kooperatif ile eşim de davalık olmuştu, bizim itirazımız kabul edilmedi, ancak davalının elinde satış sözleşmesi vardır, biz de satış sözleşmesi yoktur, davalı hatırladığım kadarıyla 2007-2008-2009 yıllarında 62.500,00 TL peşin bedel vererek davacı kooperatiften daire aldı, 2 seneye kadar önce de bu dairede oturuyordu, davacı kooperatif peşin bedelle daire satıyordu, buna ilişkin genel kurul tutanağı da mevcuttur, davalının elinde peşin bedelli olarak ödeme yaptığı ve başkaca herhangi bir aidat ödemesi yapmayacağına dair sözleşme vardır, ben o sözleşmeyi gördüm, kooperatifin eski başkanı 10 sene bizden herhangi bir aidat almadı ancak tapularımızı da alamadık, davalı da tapusunu alamadı, kooperatif başkanı değişince aidat ödemesi için bize de dava açtı, en son genel kurulda davalı ve benim eşim peşin bedelli üye olduğumuza ve aidat borcumuz olmadığına dair itirazda da bulunduk” demiştir.
(b) Tanık … Mahkememizin 16/05/2023 Tarihli duruşmasında beyanında: “Davacı kooperatifte yanlış hatırlamıyorsam 2003 yılından 2009 yılına kadar yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptım, kooperatifin inşaatının bulunduğu arsa sahipleri davalı … akrabalarıdır, davalı … kooperatiften peşin bedel ile daire satın almak istedi, yönetim kurulu başkanı olarak benim ve diğer üyenin çift imzası ile 19/01/2008 tarihinde kendisinden başkaca hiçbir ücret almamak kaydıyla B blok zemin kat 2 nolu bağımsız bölümün satışını gerçekleştirdik, davalı dairenin bedelini anahtar teslimi olarak ödeyerek dava konusu taşınmazı satın aldı, davalı sözleşme gereğince tüm bedeli ödemiş olup ödeyeceği başka bir borcu yoktur, dava konusu kooperatifin yapacağı bloklarda toplamda 303 daire vardı, ancak o kadar sayıda kooperatif üyesi yoktu bizde bu hususta 24/01/2009 tarihinde genel kuruldan karar alarak kooperatif üyelerinin dışında kalan yapılacak dairelerin satışı hususunda yetki aldık” demiştir.
(c) Tanık … Mahkememizin 16/05/2023 Tarihli duruşmasında beyanında: “Ben davacı kooperatife yanlış hatırlamıyorsam 2004-2006 yılları arasında üyeydim, bir kısım ödemeyi peşin olarak verdim, geri kalan ödemeleri ise önce senet yaptık, senet olarak ödedim daha sonra da aidat şeklinde ödemeye devam ettim, daha sonra ödeme yapamayınca üyelikten ayrıldım, davalıyı tanırım, bildiğim kadarıyla kendisi kooperatif üyesi değildi, ancak parasını peşin ödeyerek anahtar teslimi olmak üzere kooperatiften daire aldı, o tarihlerde kooperatif taşınmazları bildirip teslim etmeye başlamıştı, aynı zamanda davalı dışında başka kişilere de anahtar teslimi olarak biten dairelerin satışı oluyordu” demiştir.
4.BİLİRKİŞİ RAPORLARI: Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu delillerin toplanması akabinde ilgili ticaret sicil müdürlüğü ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğünden kooperatife ait bilgi ve belgeler temin edildikten sonra Kooperatifler Mevzuatından Kaynaklı Nitelikli Hesaplamalar alanında uzman bilirkişiden ek ve kök raporlar alınmış, 25/02/2022 Tarihli Kök Bilirkişi Raporu ile 14/02/2023 Tarihli Ek Bilirkişi raporunda özetle: 28/06/2019 Tarihli Kooperatif Genel Kurul kararın 7. Maddesi ile aylık 750,00 TL toplanması hususunda genel kurul kararı alındığı, karara karşı davalı ya da başka bir üye tarafından iptal davası açılmadığı, kooperatif kayıtlarına göre davalı tarafından yapılan ödeme tutarının 62.400,00 TL olduğu, genel kurul kararında aidatın hangi tarihte ödeneceğine ilişkin bir karar alınmadığı, bu sebeple aidatın bulunduğu ayın sonu itibariyle muaccel ve talep edilebilir hale geleceği, takip tarihi itibariyle davalının ödemesi gereken aidat toplam tutarının 79.600,00 TL olacağı, davalı tarafından yapılan 62.400,00 TL’lik ödeme mahsup edildiğinde bakiye kalan aidat borcunun 17.200,00 TL olacağı, 09/01/2008 tarihinde yapılan 2007 yılı Olağan Genel Kurulu toplantısında gündemin 4. Maddesi gereğince şartlı üyeliğin görüşüldüğü lakin bakanlık temsilcisinin muhalefet etmesi üzerine genel kurul tarafından şartlı üye alımı hususunda bir karar alınmadığı, davalının ibraz etmiş olduğu sözleşmenin ise bu genel kurul kararından sonra 19/01/2008 tarihinde akdedildiği rapor edilmiştir.
5.NETİCE: Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, kooperatif kayıtları, müzekkere cevapları, bilirkişi raporları, tanık anlatımları, Yüksek Mahkeme ilamları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalının, davacı kooperatifin üyesi olduğu, bu hususta taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasındaki ihtilafın davalının peşin bedelli/şartlı üye mi olduğu yoksa normal üye mi olduğu hususlarında toplandığı, yukarıda detayı verilen her ne kadar davalı T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 02/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 09/06/2023 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında da ifade edildiği üzere 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesi uyarınca ortakların hak ve yükümlülükler konusunda eşit konumda olduğu, Yönetim kurulunun bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerektiği, Genel Kurul tarafından alınan bir karar olmadığı sürece kooperatife peşin ödemeli ortak alınmasının mümkün olmadığı, bu nedenle, sabit ve peşin bedel ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın (devam eden inşaatların finansmanına katılımı için) üyelik aidat yükümlülüğünün devam ettiği, genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsenmedikçe, 1163 Sayılı Kanun’un 23. maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasının geçerli hukuki doğurmayacağı, yapılan açıklamalar çerçevesinde somut olayımız değerlendirildiğinde her ne kadar davalı 19/01/2008 tarihli Yönetim Kurulu ile aralarında akdedilen sözleşme gereğince peşin bedelli/şartlı üye olduğunu iddia etmiş ise de 09/01/2008 tarihinde yapılan 2007 yılı Olağan Genel Kurulu toplantısında gündemin 4. Maddesi gereğince şartlı üyeliğin görüşüldüğü lakin bakanlık temsilcisinin muhalefet etmesi üzerine genel kurul tarafından şartlı üye alımı hususunda bir karar alınmadığı, bu nedenle davalının peşin bedelli/şartlı üye olarak kabulünün mümkün olmadığı, bu sebeple aidat ödeme yükümlülüğünün devam ettiği, 28/06/2019 Tarihli Kooperatif Genel Kurul kararın 7. Maddesi ile aylık 750,00 TL toplanması hususunda genel kurul kararı alındığı, karara karşı davalı ya da başka bir üye tarafından iptal davası açılmadığı, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 17/12/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı gereğince genel kurul kararının davalıyı bağladığı, genel kurul kararında aidatın hangi tarihte ödeneceğine ilişkin bir karar alınmadığı, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 91/2 maddesi nazara alındığında aidat borcunun bulunduğu ayın sonu itibariyle muaccel ve talep edilebilir hale geldiği, takip tarihi itibariyle davalının ödemesi gereken aidat toplam tutarının 79.600,00 TL olduğu, davalı tarafından yapılan 62.400,00 TL’lik ödeme mahsup edildiğinde bakiye kalan aidat borcunun 17.200,00 TL olduğu anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulü ile T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı(borçlu) tarafından asıl alacak yönünden yapılan itirazın iptaline, takibin asıl alacak olan 17.200,00 TL üzerinden devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
6.İCRA-İNKAR TAZMİNATI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Eldeki davanın itirazın iptali davası olduğu ve takip dayanağının iptal edilmeyen ve üyeleri bağlayan kooperatif genel kurul kararına dayandığı, ilgili genel kurul kararında toplanması gereken aidat miktarının likit olarak belirlendiği, davalı(borçlunun) takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 16/12/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 3.440,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
7.BİR TAKIM İDDİA VE SAVUNMALARIN KARŞILANMASI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE:
(a) Tanık Anlatımlarına Neden İtibar Edilmediği Açısından Yapılan Değerlendirmede: Her ne kadar davalı tanıkları, davalının peşin bedelli/şartlı üye olduğunu ifade etmiş ve yine her ne kadar davalı 9/01/2008 tarihli Yönetim Kurulu ile aralarında akdedilen sözleşme gereğince peşin bedelli/şartlı üye olduğunu iddia etmiş ise de 09/01/2008 tarihinde yapılan 2007 yılı Olağan Genel Kurulu toplantısında gündemin 4. Maddesi gereğince şartlı üyeliğin görüşüldüğü lakin bakanlık temsilcisinin muhalefet etmesi üzerine genel kurul tarafından şartlı üye alımı hususunda bir karar alınmadığı, davalının sözleşme tarihinin genel kurul kararından sonrasına ait olduğu, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 02/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 09/06/2023 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında Kooperatif Genel Kurulunca karar alınmadığı ya da bu hususta Yönetim Kuruluna açıkça yetki verilmediği hallerde 1163 Sayılı Kanun’un 23. maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamayacağından davalının bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
(b) Davacının Borcun Her Ayın 15’inde Muaccel Hale Geldiği İddiası Açısından Yapılan Değerlendirmede: 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunumuzun 91/2. Maddesinde; “Borcun ifası için gün belirtilmeksizin sadece ay belirlenmişse, bundan o ayın son günü anlaşılır.” şeklinde açık amir hüküm yer almaktadır. Takibe dayanak 28/06/2019 Tarihli Kooperatif Genel Kurul kararın 7. Maddesi ile aylık 750,00 TL toplanması hususunda genel kurul kararı alınmış ise de yine genel kurul kararında ay belirtilmesine rağmen aidatın hangi tarihte ödeneceğine ilişkin bir karar alınmadığı, bu sebeple amir kanun hükmü gereğince aidatın ayın son gününde muaccel hale geldiği anlaşılmakla davacının bu yöndeki iddialarına itibar edilmeyerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
a- T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı(borçlu) tarafından asıl alacak yönünden yapılan itirazın İPTALİNE, takibin asıl alacak olan 17.200,00 TL üzerinden DEVAMINA, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
b- Davalı(borçlunun) takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 3.440,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
c-Yasal şartları oluşmadığından davalının 2004 Sayılı Kanunun 67/2 maddesi gereğince talep etmiş olduğu kötüniyet tazminatı isteminin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.174,93TL karar ve ilam harcından peşin alınan 262,69TL harcın ve 108,75TL icra harcının mahsubu ile 803,49TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Hazine tarafından karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre (17.200,00/21.750,00) hesaplanan 1.233,66TL’sinin davalıdan, 326,34TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından karşılanan 80,70TL başvuru harcı, 262,69 TL peşin harç ve 108,75TL icra harcı olmak üzere toplam ‬‬452,14‬TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından karşılanan 388,00TL posta ve tebligat gideri, 750,00TL bilirkişi ücreti gideri, 11,50TL vekalet harcı gideri olmak üzere toplam 1.149,50 TL ‘den davanın haklılık oranına göre (17.200,00/21.750,00) hesaplanan 909,03TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından karşılanan 11,50TL vekalet harcının ve 80,25‬TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 91,75TL den davanın haklılık oranına göre (4.550,00/21.750,00) hesaplanan 19,19TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, fazlasının davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 4.550,00‬ TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Mazereti kabul edilen davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ NEZDİNDE istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/07/2023

Katip Hakim