Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/835 E. 2023/105 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
DAVALI : … – … …

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava üzerine Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/10/2022 tarih …Esas …Karar sayılı görevsizlik kararı ve HMK nun 20. maddesindeki iki haftalık yasal süresi içinde başvuruda bulunulması üzerine dava dosyası kararda görevli gösterilen mahkememize gönderilmekle, dava dosyası mahkememizin …Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; Kendisine ait … plakalı araç ile 04/01/2022 tarihinde kendisinin sevk ve idaresinde iken … plakalı araç ile kazaya karıştıklarını, kazaya ilişkin tutanak tutulduğunu, kaza esnasında yanında kızın … da olduğunu, davalının takip mesafesini koruyamayarak kendi kullandığı araca arkadan çarptığını ve davalının tam kusurlu olduğunu, kaza neticesi aracında ciddi maddi hasar oluştuğuna dair kaza tespit tutanağı ile sigorta şirketine başvurduğunu, sigortanın %50 kusur oranına göre tramer kaydı oluşturduğunu, hatalı tramer kaydından dolayı mağduriyetinin oluştuğunu bu sebeplerle SBM kusur raporunun iptali ile sigorta şirketi tramer kusur tutanağının doğru olmadığının , kural ihlali olmadığının ve asıl kusurun kime ait olduğunun yeniden tespit edilerek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu trafik kazasının olay mahallinde …plakalı rehabilitasyon servis aracı ile davacı tarafın aracına seyir halindeyken trafik yoğunluğu ve takip mesafesi sebebi ile sol arka tamponuna kendi aracı ile vurduğunu, davacı tarafından kullanılan aracın her hangi bir kusurunun olmadığını, kendi araçlarını kendi imkanları ile sanayide yaptırdıklarını, karşı tarafın sigortasından bir beklentilerinin olmadığını beyan etmiştir ve buna göre karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; 04/01/2022 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle dava dışı Sigorta Gözetim ve Bilgi Merkezinin Kusur Değerlendirme Komisyonu kusur raporunun iptali ile davacının kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğunun tespitine ilişkin olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararı olup olmadığı, kazanın meydana gelmesinde davacıya atfı mümkün bir kusur olup olmadığı, var ise oranının ne olduğu hususunda olduğu görüldü.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 18/06/2020 Tarih ve …Esas-…Karar sayılı ilamında;
“Dava, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi Değerlendirme Komisyonunca, tarafların kusur dağılımına ilişkin yapılan tespitin iptali ile davacının kusurlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, dava konusunun Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle davanın ticari dava olup, asliye ticaret mahkemesinin görev alanı içinde bulunduğu gerekçesiyle, görev yönünden davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Sigorta hukuku 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6. kitabında 1401 ve devamı maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortası ise 1483 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle dava ticari dava olup asliye ticaret mahkemesinin görev alanı içinde bulunmaktadır. (Bknz. Erzurum BAM. .HD. …E. …K., Sakarya BAM .HD. …E. …K. sayılı ilamları)

Dairemizce kamu düzeni gereği re’sen yapılan inceleme neticesinde ise, mahkemece, karar gerekçesinde görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu belirtilerek HMK’nın 114/1-c ve 115. maddeleri uyarınca görevsizlik kararı verilmesi doğru olmakla birlikte, hüküm fıkrasında “Kararın kesinleşmesi ve talep halinde dava dosyasının görevli ve yetkili Batman Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE” şeklinde yer alan kısım doğru görülmediğinden, bu haliyle hükümle gerekçe arasında çelişki oluştuğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının belirtilen nedenlerle kaldırılmasına ve kararın kesinleşmesi ve talep halinde dava dosyasının görevli ve yetkili Batman Asliye Ticaret Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi yoksa Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Nöbetçi Batman Asliye Hukuk Mahkemesine) gönderilmesine dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 07/11/2019 Tarih ve …Esas-…Karar sayılı ilamında;
“Bu genel açıklamadan sonra somut olaya bakılacak olursa; Öncelikle hemen belirtilmelidir ki, trafik kazası tespit tutanağı düzenlenmesi kolluğun adli görevleri arasında yer almaktadır. Eldeki dava kaza tespit tutunağının iptali ve kusursuzluğun tespiti isteğine ilişkin olduğuna göre davaya bakma görevi adli yargı merciilerine aittir. Ancak, davacı vekili tarafından talep edilen kusursuzluğun tespiti istemi maddi vakıaya ilişkindir. Şu halde; az yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler uyarınca tespit davasının konusunun maddi vakıalar olamayacağından hukuki yarar şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yargı yolunun caiz olmadığı gerekçesine dayalı olarak ilk derece mahkemesince usulden red kararı verilmiş olması ve bu kararı istinafen inceleyen bölge adliye mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddi yönünde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya uygun değildir. Bu sebeple bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
3.T.C. Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 14/06/2021 Tarih ve …Esas-…Karar sayılı ilamında;
“Dava, trafik kazasından kaynaklanan tespit istemine ilişkindir. Mahkemece Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi Kusur Değerlendirme Komisyonu kararının iptaline yönelik istemin husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı araç sürücüsünün davaya konu trafik kazasında tamamen kusurlu olduğuna yönelik istemin ise hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Hukuki yarar 6100 sayılı HMK’nın 114/1-h maddesi uyarınca bir dava şartı olup bir hakkın elde edilebilmesi için mahkeme kararına ihtiyaç bulunması durumunu ifade eder. (Yargıtay HGK …E., …K.) Somut uyuşmazlık bakımından ise; davacı, bir trafik kazasında kusur durumunun tespitini istemiş olup 6100 sayılı HMK’nın 106/3. Maddesi uyarınca davacının hukuki yararının bulunmadığı açıktır.
Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek hüküm kurulmuş olmasında her hangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
4.T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 24/10/2019 Tarih ve …Esas-…Karar sayılı ilamında;
“Açıklanan nedenlerle kaza tespit tutanaklarına karşı kanunda doğrudan bir itiraz yolu ve iptal yolu düzenlenmiş olmadığından aksi her zaman ispat edilebilecek belge niteliğinde bulunduğundan ve mahkemelerce çözümlenecek uyuşmazlıkların görülmesi sırasında o mahkemelerce değerlendirilecek olduğundan, uygulamada, tazminat davası açılması veya ceza soruşturmasının başlatılması durumunda kaza tespit tutanağına itiraz mümkün olmakla HMK’nun 114/1.h. maddesinde davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartları arasında sayılmış olup HMK.nın 115/1. maddesine göre dava şartlarının mevcut olup olmadığı davanın her aşamasında mahkemece re’sen araştırılabileceğinden davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın usulden reddine dair karar verilmek üzere HMK.nın 353/1.b.2.maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.GÖREV HUSUSUNDA YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Eldeki davamızda T.C. Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/10/2022 Tarih ve …Esas-…Karar sayılı görevsizlik kararı dosyanın Mahkememize geldiği, yukarıda detayı verilen T.C. Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 18/06/2020 Tarih ve …Esas-…Karar sayılı ilamı da emsal alınarak eldeki davanın mutlak ticari davaya vücut verdiğine kanaat edilmekle işin Mahkememizin görevli olduğuna kanaat edilmiştir.
2.HUKUKİ YARAR DAVA ŞARTI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Gerek dava dilekçesi gerekse de davacının 14/02/2023 tarihli ön inceleme duruşmasında alınan beyanlarından anlaşıldığı üzere eldeki davanın taraflarca tutulan 04/01/2022 tarihli kaza tespit tutanağında davalı tarafından davacıya atfedilen ithamlara ve bu ithamlar nazara alınarak düzenlendiği iddia edilen dava dışı Sigorta Gözetim ve Bilgi Merkezinin Kusur Değerlendirme Komisyonu kusur raporunun iptali ile davacının kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğunun tespitine ilişkin olduğu, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 07/11/2019 Tarih ve …Esas-…Karar sayılı ilamı, T.C. Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 14/06/2021 Tarih ve …Esas-…Karar sayılı ilamı ve T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 24/10/2019 Tarih ve …Esas-…Karar sayılı ilamı da emsal alındığında kaza tespit tutanaklarının taraflar arasında çıkabilecek uyuşmazlıkların çözümünde tek başına hüküm kurmak için yeterli olmayan, kazanın meydana geldiğini ispata yarar bir ispat vasıtası olduğu, bu tutanakla yer alan bilgilerin aksinin tanık anlatımları ve diğer delillerle kanıtlanması mümkün olduğu, 6100 Sayılı Kanunun 160. Maddesi gereğince maddi vakıaların tek başlarına tespit davasına konu edilemeyeceği, davacının kazanın meydana gelmesindeki kusursuzluğun tespiti isteminin maddi vakıaya ilişkin olduğu anlaşılmakla tespit davasının konusunun maddi vakıalar olamayacağından hukuki yarar dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-h maddesi gereğince hukuki yarar yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2- Alınması gereken 179,90TL harçtan peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
5-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Tarafların yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/02/2023

Katip … Hakim …