Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/829 E. 2023/473 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ:
2-
VEKİLİ :
3-
VEKİLİ :
4-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE
YAZIM TARİHİ :

Davacı taraf vekilinin davalılar aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili …’un Konya Büyükşehir Belediyesi’nden almış olduğu ihale kapsamında KONYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ hafriyat toprağı inşaat ve yıkıntı atıkları depolama sahası’nı 2013 yılından beri işlettiğini, müvekkili Konya Büyükşehir Belediyesi ile aslım mevkiinde bulunan hafriyat toprağı, inşaat ve yıkıntı atıkları depolama sahasının işletmesi hakkında 29.01.2013 tarihli sözleşmesi mevcut olduğunu, bu sözleşme 10 yıllık süreyi kapsadığını, müvekkili, Konya Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisindeki, belediyenin gösterdiği ve izin verdiği, tek yetkili sahanın mecuru olduğunu, buna göre Konya ili sınırları içerisinde faaliyet gösteren tüm özel veya resmi kişi, kurum ve kuruluşlar faaliyetleri esnasında çıkan hafriyat, moloz, inşaat ve yıkıntı atıkları ve benzerlerini, müvekkilinin işletmesine getirmekle yükümlü olduğunu, Çevre Kanunu, İzin Alma, Arıtma ve Bertaraf Etme Yükümlülüğü başlığı altındaki 11. maddesi ”Üretim, tüketim ve hizmet faaliyetleri sonucunda oluşan atıklarını alıcı ortamlara doğrudan veya dolaylı vermeleri uygun görülmeyen tesis ve işletmeler ile yerleşim birimleri atıklarını yönetmeliklerde belirlenen standart ve yöntemlere uygun olarak arıtmak ve bertaraf etmekle veya ettirmekle ve öngörülen izinleri almakla yükümlüdürler. Birinci fıkrada belirtilen yükümlülüğü bulunan tesis ve işletmeler ile yerleşim birimlerine; 1) Yapı ruhsatı aşamasında bu yükümlülüğünü yerine getireceğini gösterir proje ve belgeleri ilgili kuruma sunmadıkça yapı ruhsatı verilmez. 2) İnşaatı bitmiş olanlardan, bu yükümlülüğü yerine getirmeyenlere işletme ruhsatı ve/veya yapı kullanma izin belgesi verilmez. 3) Yapı ruhsatına, yapı kullanma izni veya işletme ruhsatını haiz olmakla birlikte arıtma ve bertaraf yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, verilmiş yapı kullanma izni veya işletme izni iptal edilir.” hükmünü haiz olduğunu bu kanunun uygulanması için çıkartılan Hafriyat Toprağı, İnşaat Ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nin “Hafriyat Toprağı ve İnşaat/Yıkıntı Atıkları Üreticilerinin Yükümlülükleri” başlıklı 9. Maddesi e bendi uyarınca; “Faaliyete başlamadan önce, atıkların taşınması ve depolanması ile ilgili olarak EK-2’DE VERİLEN ATIK TAŞIMA VE KABUL BELGESİ’Nİ ALMAKLA, Hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı atıkları üreticileri, Atıklarını belediyenin veya mülki amirin izin verdiği geri kazanım veya depolama tesisi dışındaki yerlere dökmemekle…” yükümlüdürler. Hafriyat Toprağı, İnşaat Ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nin “Genel Esaslar” başlıklı 13. Maddesi uyarınca; “Hafriyat toprağı ile inşaat/yıkıntı atıklarının, üretici ve taşıyanları tarafından belediyelerin veya mahallin en büyük mülki amirinin gösterdiği ve izin verdiği geri kazanım ve depolama tesisleri dışında denizlere, göllere, akarsulara veya herhangi bir yere dökülmesi ve DOLGU yapılması yasaktır. Faaliyetleri sonucu hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı atıklarının ÜRETİMİNE NEDEN OLACAK ÖZEL VEYA RESMİ KİŞİ, KURUM VE KURULUŞLAR; bu atıkların üretilmesinden önce ilgili belediyeye/mahallin en büyük mülki amirine başvurarak gerekli izinleri almak, atıklarını bu Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara göre bu mercilerin göstereceği geri kazanım/depolama sahasına taşınmasını sağlamakla yükümlüdürler. Bununla ilgili işlemler 23 üncü maddede belirtilen esaslara göre yapılır.” Hafriyat Toprağı, İnşaat Ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nin “Atık Taşıma ve Kabul Belgesi Alınması” başlıklı 23. Maddesi uyarınca; “Hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı atığı üretenler, ürettikleri hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı atıklarını, taşıma izni almış nakliye araçlarıyla gerekli izinleri almış depolama sahalarına taşımak veya taşıtmakla yükümlüdürler. Hafriyat toprağı üretenler ile faaliyetleri sonucu 2 tondan fazla atık oluşumuna neden olacak inşaat/yıkıntı atığı üreticileri, mücavir alan sınırları içinde belediyeye, büyükşehir belediyesi olan yerlerde ilgili ilçe belediyesine, mücavir alan sınırları dışında ise mahallin en büyük mülki amirine müracaat ederek “Atık Taşıma ve Kabul Belgesi” almak zorundadır. Atık Taşıma ve Kabul Belgesi üç bölümden oluşur ve eksiksiz olarak doldurulur. Birinci bölümde; hafriyatı toprağı veya inşaat/yıkıntı atıklarını üretenler, ikinci bölümde üretilecek atığı taşıyacak şahıs veya firmalar, üçüncü bölümde ise atığın geri kazanılacağı/depolanacağı saha ile ilgili bilgiler bulunur.” yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinden de açıkça anlaşıldığı üzere; faaliyetleri sonucu hafriyat, moloz, inşaat ve yıkıntı atıkları ve benzerlerini üreten özel veya resmi kişi, kurum ve kuruluşlarının da, bu atıklarını, Büyükşehir Belediyesi’nin izin verdiği tek yetkili döküm sahası olan müvekkilinin işletmesine getirmeleri zorunlu olduğunu, ayrıca söz konusu faaliyetlerde bulunan özel ve kamu kurum ve kuruluşlarının, “Atık Taşıma Ve Kabul Belgesi” almasının da zorunlu olduğunu, müvekkilinin almış olduğu ihale kapsamında söz konusu hafriyatın sahaya dökülmesi esnasında 2022 yılı için 3,00 TL/TON bedel tahsil etmekte olup, ayrıca sahasına dökülen malzemeyi değerlendirme / satma hakkı da müvekkiline ait olduğunu, yani müvekkilinin hem sahasına dökülen malzeme için ton başına ücret tahsil etmekte, hem de dökülen malzemelerin satışından para kazandığını, sonuçta davalı şirketin yüklenicisi olduğu, kazı ve yol yapılması işi sırasında çıkan hafriyatın, müvekkilinin işletmekte olduğu sahaya getirilmemesi sebebiyle müvekkilinin hem ton başına tahsil edeceği 3,00 TL döküm ücretinden hem de bu malzemelerin satışından elde edeceği gelirden yoksun kaldığını, zarara uğratıldığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla (yargılama sırasında miktarın tam ve kesin olarak belirlenebilir olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik 10.000,00 TL – Belirsiz Alacak Davası) davanın kabulünü, müvekkilinin uğradığı zararların günümüz ekonomik koşulları da dikkate alınarak tespiti ve faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Konya Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı tarafından usul ve yasaya aykırı olarak açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili belediye aleyhine açılan davada Sulk Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, bu nedenle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili belediye ile davacı arasında 29/01/2013 tarihli “Aslım mevkiinde bulunan Hafriyat Toprağı ve İnşaat yıkıntı atıkları depolama sahasının 10 yıl müddetle 31.12.2022 tarihine kadar kiralanmasına ilişkin olarak kira sözleşmesi imzalandığını, davacı tarafın iş bu davada müvekkili belediye ile yapmış olduğu kira sözleşmesi ile ilgili olarak müvekkili belediyenin sözleşmeye aykırı davrandığı ve davacının zararına sebep olduğu iddiası ile dava açtığını, kira sözleşmesinden kaynaklanan her türlü davada Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, 6100 Sayılı HMK’nın 1. Maddesine göre göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olduğunu ve mahkemeler tarafından yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gerektiğini, davanın esas yönünden de reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili belediye tarafından 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre yapılan ihale neticesinde davacı ile 29/01/2013 tarihli kira sözleşmesi imzalandığını, kira sözleşmesinin eki idari şartnamenin 22.4. Maddesinde “Konya Büyükşehir Belediyesi ve Merkez İlçe Belediyeleri, dolgu ve rekreasyon amacı ile hafriyat toprağının hafriyat sahası dışına dökülmesi hususunda serbesttirler. Bu hususta kiracı herhangi bir hak ve talepte bulunmayacağını kabul ve taahhüt etmiştir.” denildiğini, diğer davalı Selçuklu Belediyesi merkez ilçe belediyesi olduğunu, söz konusu düzenleme dikkate alındığında davacı tarafın iddialarının yerinde olmadığının açık olduğunu, bu nedenle davacı tarafın davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olarak açılmış bulunan davanın reddi ile yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Yapı Endüstrisi Sanayi ve Ticaret şirketi vekili cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkili davacı ile herhangi bir ticari ilişkisi olmadığı gibi davacının da taleplerinin haksız fiile dayandığını, davacı ile müvekkili arasında bir sözleşme bulunmadığını, Bu nedenle müvekkilinin tacir olmasının da iş bu davanın ticaret mahkemesinde açılması için yeterli bir karine teşkil etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle davanın öncelikle görev yönünden reddini talep ettiklerini, müvekkilinin Ticaret adresinin Kayseri olduğunu davanın yetkili yer olarak Kayseri’de açılması gerekirken Konya’da açılmış olmasının da hatalı olduğunu, yetki yönünden reddini talep ettiklerini, davanın haksız fiile dayandırıldığını, davacının dava dilekçesinde de ayrıntıları ile izah edildiği üzere 2019 yılında TOKİ tarafından ihale edilen bir yerde müteahhitlik işini yaptığnıı, davacının taleplerinin zaman aşımına uğradığının açık olduğunu, bu nedenle davacının haksız ve kötü niyetli davasının zaman aşımı nedeni ile reddini talep ettiklerini, davacı davasını her ne kadar belirsiz davası olarak nitelendirmiş ise de belirsiz davanın şartlarının da bulunmadığını, davacının müvekkiline göndermiş olduğu Konya . Noterliğinin 17.08.2021 tarih 14910 yevmiye numaralı ihtarında çok net şekilde hesaplamalar yapıp iddialarda bulunarak müvekkiline ait şantiyeden 269.524,72 ton hafriyat çıktığını, ton başına 2,75 TL bedel tahsil ettiğini bu nedenle de 741.193,00.TL döküm ücreti zararı olduğunu iddia etmişken dava dilekçesinde belirsiz alacak davası açtığını belirtip 10.000.TL talep ettiğini, davacının dava açana kadar zararını hesaplama konusunda çok net konuşmakta iken açmış olduğu davada uğradığı zararın tam olarak belirlenmesinin mümkün olmadığından alacak tutarının belirsiz olduğundan bahisle belirsiz alacak davası açmasında hiç bir hukuki yararı bulunmadığını, davacının açtığı davayı belirsiz olarak nitelendirmesi davanın türü belirsiz yapmak için de yeterli olmadığını, yine ihtarında 2,75 TL olarak belirttiği ton başına döküm ücretini de dava dilekçesinde 3,00TL ye çıkarmış 10TL den başlayan satış rakamlarından söz ettiğini, davacı taleplerinde de iddialarında da tamamen kötüniyetli tutarsız hareket ettiğini, nitekim dava dilekçesindeki maddi hatalara bakıldığında tek dava açtığı şirketin de müvekkili olmadığının görülmekte olduğunu, iddia sahibi iddiasını ispat ile yükümlü iken davacı iddialarını ispata yarar hiç bir delil sunmadığını, delil olarak sunulan kira sözleşmesi dahi davacının iddialarının asılsızlığını ortaya koyduğunu, bu nedenlerle öncelikle usule yönelik itirazları doğrultusunda mümkün olmadığı takdirde davacının ispata yarar hiç bir bilgi ve belge sunmadığı iddialarını somutlaştıramadığı hususları da dikkate alınarak haksız ve kötüniyeti davanın esastan reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddinin
gerektiğini, dava  dilekçesinin  incelenmesinden  “Toplu  Konut  İdaresi  Başkanlığı’nca  gerçekleştirilen  ihale
sonrasında gerçekleşen fiiller neticesinde Bakanlığımıza da husumet yöneltildiği anlaşılmaktadır. Her
ne  kadar  davalı  taraflardan  biri  olarak  gösterilmiş iseler de  davacı  tarafından
tazmin talebinin dayanağı olarak gösterilen işlem, bakanlıklarının hiçbir dahli olmaksızın tek başına ve doğrudan doğruya Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca tesis edildiğini, dolayısıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının eldeki dava bakımından dava ehliyeti olmadığının açık olduğunu, 09.07.2018 tarihli ve 30473 sayılı Resmi gazetede yayımlanan 02.07.2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 155′ inci maddesi ile 2985 sayılı Toplu Konut Kanununun EK 1′ inci maddesinde yapılan değişiklik ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, Bakanlığa bağlanmış ise de aynı maddede Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’ nın kamu tüzel kişiliğine sahip olduğunun da belirtildiğini, dolayısıyla Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen ihale ve sonrasında gerçekleştirilen ve tazminat istemine konu edilen fiiller yönünden bakanlığın icrai veya ihmali herhangi bir işlemi olmadığından tazminat talebinin Bakanlığıa yöneltilmesinde de hukuki dayanak olmadığını, nitekim dava dilekçesine bakıldığında da davacı tarafından, iddia edilen zararın doğmasına sebep fiiller yönünden bakanlığa atfedilmiş bir kusur da bulunmadığını, tazminat davalarının davaya konu eylemi veya işlemi gerçekleştiren merciler aleyhine açılmasının gerektiği, yargılama hukukunun temel prensiplerinden olduğunun açık olduğunu, dolayısıyla eldeki
dava kapsamında, davacının iddiası doğrultusunda Bakanlığa husumet yöneltilmesi ve devamında Bakanlığın tazminat talep edilmesi söz konusu olamayacağını, atık ön işlem ve geri kazanım tesislerinin genel esaslarına ilişkin yönetmeliğin “kapsam” başlıklı ikinci maddesinde; bu yönetmeliğin 02.04.2015 tarih ve 29314 sayılı Resmi gazetede yayımlanan Atık Yönetimi Yönetmeliğinin EK-4′ te yer alan atık listesindeki atıkları işleyen ve faaliyet konusu ile idari ve teknik kriterleri başka bir mevzuatta düzenlenmeyen; a) Toplama ayırma tesislerini, b) Diğer ön işlem yapan tesisleri, c) Hurda metal işleme tesisleri, ç) Yeniden kullanıma hazırlama faaliyeti gerçekleştiren tesisleri, d) Tehlikesiz atık geri kazanım tesislerii, e) Tehlikeli atık geri kazanım tesislerini kapsadığının belirtildiğini, atık yönetimi yönetmeliğinin EK-4 listesine bakıldığında ise atık listesinin 17. Maddesinde İnşaat ve Yıkıntı Atıkları’nın bulunduğunun görüleceğini, atık ön işlem ve geri kazanım tesislerinin genel esaslarına ilişkin Yönetmeliğin 4. Maddesinin “I” bendinde ön işlem tanımlanmış olup, Ayırma işlemi dâhil olmak üzere atıkların hacmini veya tehlikelilik özelliklerini azaltmak, yönetimini kolaylaştırmak veya geri kazanımını artırmak amacıyla atığa uygulanan fiziksel, ısıl, kimyasal veya biyolojik işlemlerden bir veya birkaçını ifade ettiği belirtildiğini, bu nedenle Konya Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne ait 05.05.2022 tarih ve 3564365 sayılı yazı ile davacı şirkete ait olan işlemedeki faaliyet, ön işlem tesisi olarak değerlendirildiğini, bu kapsamda söz konusu faaliyetin ön işlem olarak değerlendirilmesi sonucunda Çevre izin ve Lisans Yönetmeliğinin 5/1 maddesine istinaden EK-İ listesinin 8.1.6 veya 8.1.7 maddesi kapsamında fiziksel şartları sağlaması gerektiği belirtildiğini, ancak davacı tarafından, Atık Ön İşlem ve Geri Kazanım Tesislerinin Genel Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 9 vd. maddelerinde belirtilen şartları taşımadığından herhangi bir izin veya lisansa dayalı olarak faaliyet göstermediğini, dolayısıyla davacıya ait Konya ili … ilçesi … Mahallesi … Caddesi No: … adresinde yer alan hafriyat toprağı, inşaat, yıkıntı atıkları geçici depolama ve hafriyat kırma eleme tesisi, çevre mevzuatı bakımından hukuka aykırı olarak işletilmekte olup dava dilekçesinde sözü edilen maddelerin davacıya verilme zorunluluğu ve ayrıca davacı şirketin de hafriyat ve yıkıntı atıkları alma yetkisi bulunmadığını, bu nedenle davacı tarafın, söz konusu mevzuata dayalı olarak hak iddia etmesinde hukuki dayanak söz konusu olmadığını, bu nedenlerle davaya konu edilen tazminat istemine ilişkin fiiller yönünden Çevre, Şehircilik ve İklim değişikliği Bakanlığının dahli bulunmaması nedeniyle husumet yönünden davanın reddini aksi halde davaya konu edilen fiiller ve dolayısıyla olası zarar yönünden Bakanlığın icrai veya ihmali bir davranışı olmadığından kusur atfedilemeyeceğinden davanın reddini, vekalet ücreti ile yargılama giderinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Selçuklu Belediyesi Başkanlığının cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkili Selçuklu Belediye Başkanlığı yönünden haksız davanın usul ve esastan reddinin gerektiğini, davalı müvekkili Selçuklu Belediye Başkanlığının tacir sayılmadığı ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın ilgili yasa kapsamında ticari dava konusunu oluşturmadığını, Kamu idaresi olan müvekkili Selçuklu Belediye yönünden görev itirazı ile zamanaşımı ve husumet itirazlarının da bulunmakta olduğunu, işbu davanın usulden reddini talep ettiklerini, esasa İlişkin olarak ise dava dilekçesinde iddia edilen olayların meydana gelme anında değil de belirsizlikten faydalanabilme amacıyla üzerinden yıllar geçtikten sonra kötüniyet ile hareket ederek işbu dava ikame edildiğini, davacının dava dilekçesinde oluşturmaya çalıştığı “sanki her hafriyatın davacının işletmesine dökülmesi zorunluymuş” gibi hatalı ve haksız bir algının aksine, gerek yasal düzenlemeler, gerek davacının kira sözleşmesinde yer alan hükümler, gerek ihale dokümanları vb. ile de sabit olduğu üzere kamu bütçesinden haksız bir rant elde edebilme saiki ile ikame edilen işbu davanın esastan da reddinin gerektiğini, bu nedenlerle sair sebeplere binaen haksız davanın müvekkili Selçuklu Belediyesi yönünden usul ve esastan reddini, her türlü yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; davalılardan … … A.Ş tarafından diğer davalı T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ihale edilen 18/04/2019 Tarih ve … İhale Kayıt Numaralı “… Mahallesi Toki Yaşam Alanı ve Meydan Düzenlemesi Yapım İşi” esnasında çıkan hafriyatın davacı ile diğer davalı Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından akdedilen sözleşme gereğince davacı tarafından işletilen sahaya dökülmediği iddiasıyla açılan alacak davası olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise davalı … … A.Ş ile davacı arasında bahsi geçen yapımı esnasında çıkacak harfiyatın depolanması hususunda bir sözleşme bulunup bulunmadığı, söz konusu inşaatın yapımı esnasında ne miktarda harfiyat çıktığı, çıkan bu harfiyatın davalı … .. A.Ş tarafından nakil ve satışının yapılıp yapılmadığı, ne kadar kısmının dolgu malzemesi olarak kullanıldığı, ne kadar kısmın davacı tarafından dava dilekçesinde iddia edildiği şekliyle belirtmiş alanlara döküldüğü, bu alana dökülen hafriyatın davalı tarafından mı döküldüğü, davalının “… Mahallesi Toki Yaşam Alanı ve Meydan Düzenlemesi Yapım İşi” esnasında çıkan harfiyatı davacı tarafından işletilen sahaya dökmekle yükümlü olup olmadığı, davacının uğradığını iddia ettiği bir zararı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalıdan tahsilini talep edip edemeyeceği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 19/04/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Davacının tacir olduğu, davalılardan ise Ferhat ve İsmail dışındakilerin tacir oldukları, uyuşmazlığın her iki tarafının da ticari işletmesi ile ilgili olması nedeniyle mahkemece, tarafların tacir oldukları ve 6102 Sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca davanın nispi ticari dava olduğu, buna göre de ticaret mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, uyuşmazlığın esasına girilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 09/04/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında akdedilen 24.04.2012 tarihli Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atık Sözleşmesi gereğince ürettiği hafriyatı davacının işlettiği sahaya dökmeyen davalının eyleminin Hafriyat toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği ve Çevre Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca ancak idari para cezasını gerektirdiği, davacının davalının hafriyatı işletme sahasına dökmemiş olsa da döküm ücretini talep ettiği diğer ifadeyle davacının vermediği hizmetin bedelini talep ettiği, diğer taraftan inşaat ruhsatı alabilmek için hafriyat toprağı, inşaat ve yıkıntı atık sözleşmesini yapmak gerektiği, davalının iş bu sözleşmeyi belediyeden ruhsat alabilmek için yapmak durumunda olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 26/11/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Davacı, taraflar arasında imzalanan Hafriyat Toprağı İnşaat ve Yıkıntı Atık Sözleşmesi gereği davalının davacıya ait depolama bölgesine yapması gereken hafriyat dökümünü yapmadığını belirterek hafriyat dökmesi durumunda sözleşme gereği talep edebileceği miktarın tahsili amacıyla ilamsız takip yapmış ve itiraz üzerine itirazın iptali davası açmıştır. Taraflar arasında anılan sözleşmenin imzalandığı ancak bu sözleşmenin gerek davalı tarafından yapılacak ön ödemenin yapılmaması gerekse davalının davacının deposuna hafriyat dökmediğinden uygulanmadığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 6.2. ve 6.3. maddelerinde, davalının sözleşme tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ön ödemede bulunması bu ödeme yapılmadan sözleşme kurulmuş olmayacağı belirtilmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki sözleşmenin kurulmadığı anlaşılmaktadır. Davalının sözkonusu parselde bir bina yaptığı dolayısıyla mecburen bir hafriyat ürettiği ve bir yere döktüğü yapılan keşif ile anlaşılmışsa da bu husus çevre mevzuatına muhalefet olup, davalıyı Belediyeye karşı mali ve cezai sorumluluk ile karşı karşıya bırakır ise de, davacının vermediği bir hizmetten dolayı davalıdan ücret istemesine imkan vermez. Bu bakımdan davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. ” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 09/01/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgili olup, temyiz kesinlik sınırı belirlenirken dava konusu edilen alacağın değeri dikkate alınır. Alacağın bir kısmının dava edilmesi halinde kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir. Davacı vekili, işbu davada müvekkili adına 09/03/1981 tarihinde davalı bankaya yatırılan 1.500,00 TL’nin alım gücü üzerinden bugünkü karşılığını talep etmiştir. Bu haliyle dava, HMK’nın 107. maddesinde belirtilen belirsiz alacak davası niteliğinde olup, belirsiz alacak davasında alacağın bir kısmının dava edilmesi ve mahkemece bu alacağa ilişkin davanın tümden reddedilmiş olması halinde davacı yönünden kararın kesin olduğundan söz edilemez. Bu durumda, mahkemenin 19/06/2015 tarihli davacı vekilinin temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararının kaldırılarak esasa yönelik temyiz incelemesine geçilmesine karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.GÖREV HUSUSUNDA YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Dosya içerisinde yer alan Ticaret Sicil Müdürlüğünün 30/12/2022 Tarihli müzekkere cevabında davacı gerçek kişi …’un tacir kaydının bulunduğu, davalı … … A.Ş’nin de 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunumuzun 16/1 maddesi gereğince özel hukuk tüzel kişisi tacir olduğu, her ne kadar diğer davalı tacir değil ise de T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 19/04/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında ifade edildiği üzere davacının ve davalılardan birisinin tacir olduğu hallerde diğer davalıların tacir olmasa dahi ticaret mahkemesinin görevli olacağı, söz konusu uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesiyle ilgili olduğuna kanaat edilmekle Mahkememizin görevli olduğuna kanaat edilmekle işin esasına geçilmiştir.

2.YETKİ HUSUSUNDA YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Davaya dayanak harfiyatın üretildiği alanın Konya ilinde bulunan “… Mahallesi Toki Yaşam Alanı ve Meydan Düzenlemesi Yapım İşi” olması ve Hafriyat Toprağı, İnşaat Ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğinin 5/a maddesi nazara alınarak davalı vekilinin yetki itirazının reddine karar verilerek işin esasına geçilmiştir.
3.DAVACI İLE DAVALI BÜYÜKŞEHİR BEDELİYESİ ARASINDA AKDEDİLEN KİRA SÖZLEŞMESİNİN İNCELENMESİNDE; 29/01/2013 Tarih ve 1883 Yevmiye Nolu Kira Sözleşmesinin;
(3) nolu maddesi gereğince; Kira sözleşmesinin konusunun Konya ilinde bulunan ve davalı Büyükşehir Belediyesine ait depolama sahasının 10 yıl süreyle davacıya kiralanmasına ilişkin olduğu,
(11) nolu maddesi gereğince; Sözleşme konusu işin sözleşme süresince kiralananın işletilmesinden elde edilen geliri kapsadığı,
(13) nolu maddesi gereğince; Tahsis edilen tüm gelirlerin tahsilinin kiracı/davacıya ait olduğu, kiracının bu gelirleri tahsil edemediğinden bahisle Belediye’den bir talepte bulunamayacağı,
(14/5) nolu maddesinde; Davacı/kiracının sözleşme hükümlerine aykırı olarak hafriyat toprağı, inşaat ve yıkıntı atıklarını dökenleri tespit etmesi halinde öncelikle Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerine bildirerek tutanak tutulmasını sağlayacağı, Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin veya diğer ilgili kurumlarca “cezai işlem” uygulanacağı,
İdari Şartnamenin (22/5) maddesinde; Davacı/kiracının sözleşme hükümlerine aykırı olarak hafriyat toprağı, inşaat ve yıkıntı atıklarını dökenleri tespit etmesi halinde öncelikle Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerine bildirerek tutanak tutulmasını sağlayacağı, Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin veya diğer ilgili kurumlarca “cezai işlem” uygulanacağı kararlaştırılmıştır.
4.KURUM MÜZEKKERE CEVAPLARI:
(a) T.C. Konya Büyükşehir Belediyesinin 04/01/2023 Tarihli müzekkere cevabında; davacı ile davalı belediye arasında akdedilen 29/01/2013 Tarihli sözleşmenin (14/5) ve teknik/idari şartnamenin (22/5) maddeleri gereğince davacı tarafından yapılan herhangi bir müracaat ya da davalı şirketin sözleşme hükümlerine aykırı olarak hafriyat döktüğüne ilişkin herhangi bir tutanak bulunmadığı bildirilmiştir.
5.DAVACI İLE DAVALI ŞİRKET ARASINDA BİR AKDİ İLİŞKİ OLUP OLMADIĞI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Mahkememizce taraf vekillerine var ise davacı ile davalı … … A.Ş tarafından diğer davalı T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ihale edilen 18/04/2019 Tarih ve … İhale Kayıt Numaralı “… Mahallesi Toki Yaşam Alanı ve Meydan Düzenlemesi Yapım İşi” esnasında çıkan hafriyatın dökümüne ilişkin sözleşmeyi ibraz etmek ve bu hususta beyanda bulunmak üzere 2 haftalık süre verilmiş, davacı vekilinin 07/04/2023 Tarihli dilekçesinde taraflar arasında herhangi bir sözleşme olmadığı bildirilmiştir.
6.NETİCE: Her ne kadar davacı tarafından davalılardan … … A.Ş tarafından diğer davalı T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ihale edilen 18/04/2019 Tarih ve … İhale Kayıt Numaralı “… Mahallesi Toki Yaşam Alanı ve Meydan Düzenlemesi Yapım İşi” esnasında çıkan hafriyatın kendi işletmiş olduğu depolama sahasına dökmediği iddiasıyla eldeki davayı açmış ise de; Davacı ile davalı şirket arasında söz konusu alandan çıkan hafriyatın davacıya ait depo/sahaya döküleceğine ilişkin bir akdi ilişki olmadığı, T.C. Konya Büyükşehir Belediyesinin 04/01/2023 Tarihli müzekkere cevabında ifade edildiği üzere davacı ile davalı belediye arasında akdedilen 29/01/2013 Tarihli sözleşmenin (… ) ve teknik/idari şartnamenin (22/5) maddeleri gereğince davacı tarafından yapılan herhangi bir müracaat ya da davalı şirketin sözleşme hükümlerine aykırı olarak hafriyat döktüğüne ilişkin herhangi bir tutanak da bulunmadığı, bir an için davalı şirketin ilgili mevzuat hükümlerine aykırı olarak hafriyat döktüğünün kabulü halinde dahi yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 26/11/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 09/04/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında ifade edildiği üzere bu durumun Hafriyat toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği ve Çevre Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca ancak idari para cezasını gerektirdiği, davacının vermediği bir hizmetten dolayı davalıdan ücret isteme hakkı bulunmadığından davalı … … A.Ş yönüyle açılan davanın esastan reddine karar verilmiş, diğer davalılar T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, T.C. Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile T.C. Selçuklu Belediye Başkanlığına açmış olduğu davalar açısından ise taraflar arasında akdedilen sözleşmenin (13) nolu maddesi gereğince davacının gelirleri tahsil edemediğinden bahisle Belediye’den bir talepte bulunamayacağının kararlaştırıldığı ve dahi söz konusu iddia edilen mevzuata aykırı hafriyat dökme eyleminin failinin davalı Bakanlık ile belediyeler olmadığı anlaşılmakla bu davalılara husumet yöneltilemeyeceğinden pasif husumet dava şartı yokluğundan her bir davalı yönünden ayrı ayrı usulden reddine karar verilmiştir.
7.KEŞİF VE TANIK DELİLİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: davacı ile davalı … … A.Ş arasında 18/04/2019 Tarih ve … İhale Kayıt Numaralı “… Mahallesi Toki Yaşam Alanı ve Meydan Düzenlemesi Yapım İşi” esnasında çıkan harfiyatın depolanması/imhasına ilişkin olarak Hafriyat Toprağı İnşaat ve Yıkıntı Atık Sözleşmesi bulunmaması ve yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 26/11/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 09/04/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı emsal alınarak davacının 03/01/2022 Tarihli dilekçesinde bildirmiş olduğu tanığın dinlenmesinin ve mahallinde keşif icrasının yargılamaya bir etkisi olmayacağına kanaat edilmekle 6100 Sayılı Kanunun 30/1 maddesi gereğince usul ekonomisi ilkesi de nazara alınarak mahallinde keşif icrasına ve davacı tanığının dinlenmesine yer olmadığına karar verilerek yargılama neticelendirilmiştir.
8.KANUN YOLU AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Her ne kadar eldeki dava 10.000,00 TL üzerinden harçlandırılmak suretiyle açılmış ise de eldeki davanın belirsiz alacak davası olduğu ve yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 09/01/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile 6100 Sayılı Kanunun 341/3 maddesi de nazara alınarak istinaf kanun yolu açık olmak üzere hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacının, davalılar T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, T.C. Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile T.C. Selçuklu Belediye Başkanlığına açmış olduğu davalarının 6100 sayılı HMK m. 114/1-d maddesi gereğince pasif husumet dava şartı yokluğundan her bir davalı yönünden AYRI AYRI USULDEN REDDİNE,
2-Davacının, davalı … … A.Ş yönüyle açmış olduğu davasının REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85TL harçtan peşin olarak alınan 170,78 TL nin mahsubu ile kalan 99,07TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Hazine tarafından karşılanan 1.600,00 TL arabulculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davalılar T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, T.C. Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile T.C. Selçuklu Belediye Başkanlığı vekili yararına AAÜT’nin 7/2 maddesine göre hesaplanan 1.600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, T.C. Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile T.C. Selçuklu Belediye Başkanlığına verilmesine,
7-Davalı … … A.Ş vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … … A.Ş’ne verilmesine,
8-Davalı … şirketi tarafından yapılan 25,60TL vekalet harcı giderinin davacıdan tahsili ile davalı … şirketine verilmesine,
9-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR;Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ NEZDİNDE İSTİNAF KANUN YOLUNA müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.11/07/2023

Katip Hakim