Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/808 E. 2022/777 K. 16.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :
ASIL DAVA VE BİRLEŞEN
DAVA DAVACISI :
VEKİLLERİ :
ASIL DAVA VE BİRLEŞEN
DAVA DAVALISI :
VEKİLİ :
DAVA İHBAR OLUNAN:
VEKİLLERİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ:
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10.10.2019 tarihinde, davacı müvekkili … sevk ve idaresindeki motosiklete dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı çekici ve buna bağlı römorku ile trafik kurallarına aykırı olarak dönüş yaptığı esnada çarpması neticesinde çift taraflı yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu trafik kazasında davacı müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, geçici ve kalıcı işgöremezliğe maruz kaldığını, bu nedenle bakıcı ihtiyacı doğduğunu, trafik kazası tespit tutanağında açıkça tespit olunduğu üzere bahse konu trafik kazasının oluşumunda davacı müvekkilin hiçbir kusurunun bulunmadığını, … plaka sayılı çekici sürücüsü …’ın asli ve tam kusuru ile kazanın meydana geldiğini, dava konusu trafik kazasına kusuru ile sebebiyet veren … plaka sayılı çekicinin kaza tarihi itibariyle … nolu Kasko Sigorta Poliçesi ile davalı … Sigorta A.Ş.’ce ( … Sigorta A.Ş.) sigortalı olup davacı müvekkilinin söz konusu trafik kazası nedeniyle uğramış olduğu manevi zararların söz konusu poliçe kapsamında İhtiyari Mali Mesuliyet Klozu uyarınca davalı … Sigorta A.Ş.’nin ( … Sigorta A.Ş. ) teminatı kapsamında olduğunu, trafik kazası sonucunda hayati tehlike geçirecek şekilde ağır yaralanan müvekkilinin bel omurlarında ve vücudunun çeşitli yerlerinde çok sayıda kırık, yaralanma, ezilme ve berelenmeler meydana geldiğini, söz konusu yaralanmalar nedeniyle müvekkilinin beline platin takıldığını, ayrıca müvekkilinin belinde yükseklik kaybı da meydana geldiğini, müvekkilinin geçici ve kalıcı iş göremezliğe maruz kalmış olup bakıcı ihtiyacı doğduğunu, Konya . Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile dava açıldığını, işbu yargılama kapsamında alınan 26.03.2020 tarihli Kusur Bilirkişi Raporu ile de açıkça tespit edildiği üzere yargılama konusu 10.10.2019 tarihli trafik kazasının … plaka sayılı çekici sürücüsü …’ın asli ve tam kusuruyla meydana geldiğini, 18.03.2020 tarihli dilekçe ile davalı … Sigorta A.Ş.’ye ( … Sigorta A.Ş.) başvuruda bulunulduğunu, davalı sigorta şirketi nezdinde … nolu hasar dosyası oluşturulduğunu, davalı sigorta şirketince gönderilen 25.03.2020 tarihli cevabi e-posta ile “manevi tazminata ilişkin mahkeme kararı” talep edildiğinin bildirildiğini, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, yargılama konusu trafik kazası neticesinde müvekkili davacı …’ın ağır şekilde yaralanması sebebiyle 75.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı Sigorta Şirketi’nden tahsili ile (Sigorta Şirketi Kasko Poliçesi İhtiyari Mali Mesuliyet Klozu kapsamında, Manevi tazminat teminat limiti ile sınırlı olmak üzere) müvekkili davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
ASIL DAVADA SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kaza tespit tutanağında davacı …’a ait motosikletin plakasının tespit edilemediğini, söz konusu durumda kazanın meydana gelip gelmediği veya söz konusu motosikletin davacı tarafından gerçekten kullanılıp kullanılmadığının tespit edilmesinin gerektiğini, davacı motosiklet sürücüsünün kaza sırasında kask ve koruyucu kıyafet giyip giymediğinin tespit edilemediğini ve bu durum söz konusu kazayla alakalı hazırlanan kaza tespit tutanağında kayıt altına alınmadığını, işbu davaya esas trafik kazasında davacı tarafın kask ve koruyucu tertibat kullanmaması hali olay sonucu meydana gelen maluliyete ve söz konusu malul kalma durumu sonrası meydana gelen acı elem ve ızdırab neticesinde talep edilen manevi tazminata etki edip etmediğinin belirlenmesinin gerektiğini, davacı tarafından talep edilen 75.000,00-TL manevi tazminat miktarının fahiş olup reddinin gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faizle sınırlı olarak sorumlu tutulabileceğini, açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DOSYADA İDDİANIN ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
10.10.2019 tarihinde, davacı müvekkili …’ın sevk ve idaresindeki motosiklete dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı çekici ve buna bağlı römorkun çarpması neticesinde eldeki davaya konu çift taraflı yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu trafik kazasında davacı müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, geçici ve kalıcı işgöremezliğe maruz kaldığını, bakıcı ihtiyacı doğduğunu, trafik kazasının oluşumunda davacı müvekkilin hiçbir kusurunun bulunmadığını, kazanın … plaka sayılı çekici sürücüsü …’ın asli ve tam kusuru ile meydan geldiğini, … plaka sayılı çekicinin kaza tarihi itibariyle geçerli … sayılı … Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi uyarınca davalı … Sigorta A.Ş.’nin (Birleşmeden önceki şirket ünvanı: … Sigorta A.Ş.) teminatı kapsamında olduğunu, ilk olarak, … plakalı aracın ‘Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı’ olan … Sigorta A.Ş.’ye karşı maddi tazminat talebiyle Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile dava açıldığını, akabinde … Sigorta A.Ş. ile sulh olunarak; ZMSS kapsamında sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığını, trafik kazası sonucunda hayati tehlike geçirecek şekilde ağır yaralanan müvekkilin bel omurlarında kırık başta olmak üzere vücudunun çeşitli yerlerinde çok sayıda kırık, yaralanma, ezilme ve berelenmeler meydana geldiğini, söz konusu yaralanmalar nedeniyle müvekkilin beline platin takıldığını, müvekkilin belinde yükseklik kaybı da meydana geldiğini, davalı … Sigorta A.Ş., … sayılı … Genişletilmiş Kasko Sgorta Poliçesi ilgili teminat limitleri uyarınca dava konusu kaza neticesinde davacı müvekkilin geçici kalıcı işgöremezliğe maruz kalması ve bakıcı ihtiyacı doğması nedeniyle uğramış olduğu ZMMS teminat limitini aşan maddi ile manevi zararları tazmini ile yükümlü olduklarını, usul ekonomisi gereğince dosyanın, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine, dava konusu 10.10.2019 tarihli trafik kazası neticesinde müvekkil …’ın ağır şekilde yaralanması, geçici ve kalıcı iş göremezliğe uğraması, bakıcı ihtiyacı doğması sebebiyle müvekkil davacının uğramış olduğu poliçe teminat limitini aşan maddi zararları tazmin amacıyla, başkaca sorumlulara karşı başvuru, dava ve her türlü yasal haklar ile diğer tazminat hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile şimdilik 10.000-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 10.10.2019 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketi’nden tahsili ile (teminat limiti ile sorumlu olmak üzere) müvekkili davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirket nezdinde Kasko Sigorta poliçesi tanzim edildiğini, Kasko Sigortası Genel Şartları uyarınca, sigorta sözleşmesinden doğan tüm taleplerin iki yılda zamanaşımına uğradığını, işbu davanın zamanaşımı süreleri dolduktan sonra ikame edildiğini, yeni düzenlemeye göre zarar görenlerin doğrudan dava açma hakkının ortadan kaldırıldığını, dava öncesinde sigorta kuruluşu’na başvuru zorunluluğu getirildiğini, müvekkili şirketin Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. Maddesi uyarınca, sigortalısının kusuru ile 3. şahıslara verdiği zararı poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğunu, kusur oranlarının tespiti için hem Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden hem de Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğini, müvekkili şirketin poliçe dahilinde davacıların tedavi ve iyileşme giderlerinden sorumlu olmadığını, mahkemece yapılacak yargılama sırasında, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatlar tespit edilerek, müvekkili şirket aleyhine hükmedilecek olası bir tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin faizden sorumluluğunun sınırlı olduğunu, maddi tazminat açısından öncelikle sorumluluk ZMMS poliçesini akdeden sigorta şirketine ait olduğundan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava; cismani zarar nedeniyle açılan maddi ( birleşen dosyada )ve manevi (asıl dosyada) tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ( Asıl davada ) davacının sürücüsü olduğu motosiklete 10/10/2019 tarihinde dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ve buna bağlı römorkun çarpması neticesi davacının yaralanması nedeniyle, kasko sigortacısı olan davalıdan ihtiyari mali mesuliyet klozu kapsamında manevi tazminat teminat limiti ile sınırlı olmak üzere manevi tazminat isteği, birleşen dosya bakımından ise trafik sigorta limitinin aşılması nedeniyle kasko sigortacısı olan davalıdan ihtiyari mali mesuliyet klozu kapsamında maddi tazminat teminat limiti ile sınırlı olmak üzere maddi tazminat isteği hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, trafik kayıtları ve belgeler, sigorta şirketine ait poliçe ve hasar dosyaları, sosyal ekonomik durum araştırması, SGK kayıtları, hastane belgeleri, kesinleşen Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ve tüm belgeler celbedilmiştir.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasının, aralarındaki fiili ve hukuki bağlantı nedeniyle işbu mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; Mahkemece verilen kararın 20/10/2020 tarihinde kesinleştiği ve sanık … hakkında Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Kesinleşen ceza dosyasından alınan Adli Trafik Bilirkişisi kusur raporuna göre davacının kusursuz olduğu, dava dışı çekicinin sürücüsü olan …’ın ise asli ve tamamen kusurlu olduğu belirlenmiştir. Ayrıca işbu raporun kaza tespit tutanağı ile de ayniyet teşkil ettiği görülmüştür.
Davacının maluliyet oranının belirlenmesi için dosya Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Adli Tıp A.B.D.’na gönderilmiş olup sunulan rapora göre; Davacının kalıcı sakatlığının ( Sürekli iş göremezlik ) % 40,2 oranında olduğu, iyileşme süresinin 9 ayı bulacağı, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca bu 9 aylık sürenin 4 ayında davacının başkasının yardımına ihtiyaç duyacağı, faturalandırılamayan sağlık giderinin ise 7.000,00-TL olarak değerlendirildiği ifade edilmiştir.
Dosya tekrar NEÜ ATK’ya gönderilerek maluliyet raporu istenilen müzekkeremizde davacının kask ve koruyu ekipman takmamasının (davalı tarafça bu yönde müterafik kusur itirazı söz konusu olduğundan dolayı ) davacı da meydana gelen maluliyet ve yaralanmanın sonuçları ve oranları üzerinde etkisinin de değerlendirilmesi istenilmiş ancak bu yönde bir değerlendirilme yapılmadığı görülmekle ek rapor alınmasına karar verilmiş olup ek raporda özetle; Kök rapordaki maluliyete ilişkin oranlar ve diğer hususlar tekrar edildikten sonra kask, emniyet kemeri veya koruyucu ekipman takıp takmamasının baş, boyun, omuz bölgesi yaralanmalarında arızanın şiddetini azaltıcı etki oluşturabileği, kask, emniyet kemeri veya koruyucu ekipman kullamının şahısta gelişen L1 vertebra korpus burst fraktürü, sağ iskium fraktürü, travma sonrası stres bozukluğu arızalarında koruyucu etkisi olmadığı tespitleri ile düzenlenen rapor mahkememize ibraz edilmiştir.
Akabinde aktüerya bilirkişisinden rapor alınmıştır. Sunulan 06/05/2022 tarihli raporda özetle; Trafik sigorta poliçesini tanzim eden dava dışı sigortacı … Sigorta A.Ş. tarafından meydana gelen kaza ile ilgili olarak sorumluluğun kişi başı sağlık giderleri teminatı klozu kapsamında 360.000,00-TL, kişi başı sakatlanma ve ölüm klozu kapsamında 360.000,00-TL olduğu, … Sigorta A.Ş. tarafından Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası kapsamında davacıya toplamda 377.757,35-TL ödeme yaptığı ifade edilmiş, dava dışı … A.Ş. nin kaza tarihindeki ZMSS Poliçesi Teminat limitleri; Kişi Başı Sakatlanma ve Ölüm Teminat Klozu ile Sağlık Giderleri Teminat Klozu limitlerinin ayrı ayrı 360.000,00-TL olduğu, yapılan izahat ve hesaplamalara göre; davacının bakıcı gideri ve tedavi gideri maddi zararının Kişi Başı Sağlık Giderleri Teminat Klozunda karşılanması gerekmekte olduğu, davacının 12.07.2021 tarihi itibariyle bakıcı gideri maddi zararı ve tedavi gideri maddi zararları toplamının 10.733,58-TL+ 7.000,00-TL= 17.733,58-TL olduğu, davacının bakıcı gideri maddi zararı ve tedavi gideri maddi zararları toplamının ZMS Kişi Başı Sağlık Giderleri Teminatı Limitini aşmadığı için İMM (Kasko) sigortacısında talep etmesinin mümkün olmadığı, öte yandan davacı …’ın 10.10.2019 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle uğradığı, geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik bakiye maddi zararı (dava dışı ZMS sigortacısı tarafından yapılan ödemeler düşüldükten sonra) 06.05.2022 tarih itibariyle 733.579,81-TL olarak hesaplandığı, davalı İMM (Kasko) sigortacısının; İMM Bedeni ve Maddi Olay Başı Teminat Limitinin 500.000,00-TL olduğu, İMM Manevi Tazminat Olay Başı Teminat Limitinin 100.000,00-TL olduğu ifade edilmiştir.
Davacı vekili birleşen dosyadaki 10.000,00-TL’lik tazminat talebinin 9.980,00-TL’sini sürekli iş göremezlik, 10,00-TL’sini geçici iş göremezlik, 10,00-TL’sini de bakıcı gideri zararı olarak somutlaştırmış ve 26/05/2022 tarihli dilekçe ile talep artırımında bulunmuştur.
Cismani zarara uğrayan kişi; yaralanması nedeniyle sürekli iş göremezlik (Maluliyet) zararını isteyebilecektir. Geçici iş göremezlik zararı olarak belirlenen sürenin sonundan başlayarak muhtemel yaşam tablosuna göre belirlenecek süre için maluliyet zararı hesabı yapılmaktadır. Maluliyet hali “gelişen durum” olarak kabul edilmektedir. Kişinin maluliyet olmadan önceki işinde çalışmaya devam etmesi bu zararın olmadığına işaret etmez, maluliyetten kasıt EFOR KAYBIDIR. Alınan Adli Tıp Raporuyla davacının %40,2 oranında MALÜL olduğu, iyileşme süresinin 9 ayı bulacağı belirtilmiştir.
Davalı sigorta şirketi bakımından temerrüt olgusu ( asıl dava bakımından ) kendine yapılan başvurunun 19/03/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olması ve bu süreye 8 iş günlük sürenin ilavesi suretiyle 01/04/2020 tarihinde gerçekleşmiştir. Birleşen dosya bakımından ise sigortacıya yapılan başvurunun 12/08/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olması ve bu süreye 8 iş günlük sürenin ilavesi suretiyle 25/08/2021 tarihinde temerrüt gerçekleşmiştir.
Davacı vekili avans faizi talebinde bulunmuş olup sigortalı aracın çekici olması hasebiyle talep gibi avans faizine hükmetmek gerekmiştir.
Davalı vekilince zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de;
Zamanaşımı itirazı yönünden ise 2918 sayılı KTK’nun 109/1. maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler için, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak 10 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Maddenin 2. fıkrasında “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğarsa” ifadesi ile kanun koyucu, taraf ayrımı yapmaksızın (davacı, davalı veya dava dışı 3. kişi) fiil cezayı gerektiriyor ise uzamış ceza zamanaşımının uygulanacağını benimsemiştir. 2918 sayılı Kanun’un anılan madde hükmünde gözden kaçırılmaması gereken husus, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece eylemin ceza kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte; bunun dışında fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı hatta böyle bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin o davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır. Dahası söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlular (örneğin işleten, sigortacısı) arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür. (HGK’nun 05.06.2015 tarih, …, … sayılı kararı).
Davaya konu edilen olayda davacı …’ın yaralandığı görülmektedir. Kaza tarihinde yürürlükte olan 5237 sayılı TCK’ya göre zamanaşımı süresi 8 yıldır. Davaya konu trafik kazası 10/10/2019 tarihinde meydana gelmiş, eldeki asıl dava 16/07/2020 tarihinde, birleşen dava ise 05/10/2021 tarihinde açılmıştır. Dolayısı ile ne normal ne de uzamış ceza zamanaşımı süresi davamızda geçmemiştir.
Yine Türk Borçlar Kanunu’nun zamanaşımının düzenlendiği 72. maddesi,
MADDE 72- “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” Hükmünü amirdir. Bu nedenle yaralanmalı trafik kazasından sebep ne normal zamanaşımı süresi ne de ceza kanununda öngörülen uzamış ceza zamanaşımı süreleri geçmemiş bulunduğundan dolayı bu itirazın reddi gerekmiştir.
Davalı vekili kask ve koruyucu ekipman kullanılmamasından sebep müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini iddia etmiş ise de alınan NEÜ ATK raporuna göre bu iddia varit görülmemiştir.
Davacı vekili asıl davada davalıdan manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Şahsi menfaatleri ihlal edilen kimseye ihlalin ve kusurun özel ağırlığının haklı kılması halinde hakimin manevi tazminat olarak verilmesine hükmedeceği para miktarının belirlenmesinde hakkaniyet gözetilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nesafetle hüküm vereceği Medeni Kanun’un 4. maddesinde buyurulmuştur. Ödettirilecek para miktarı ise aslında ne tazminat, ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine olarak zarara uğrayanda bir huzur duygusunu doğurmaktır. Aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Manevi tazminatın miktarını tayin etme de hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır.
Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir.Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Davacının meydana gelen kazada manevi olarak zarar gördüğü bir gerçektir. Yukarıda açıklanan ilkeler konulduktan sonra, davacının meydana gelen kaza nedeniyle duyduğu ızdırap, acı ve elem nedeniyle tarafların kusur durumu, maluliyet oranı, olayın meydana geliş şekli ve yine tarafların sosyal ve ekonomik durumları da dikkate alınarak hakkaniyet gereği davacı için 75.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği yönünde mahkememizde kanaat oluşmuştur.( Poliçede manevi tazminat limiti 100.000,00-TL olup taleple bağlı kalınmak suretiyle karar verilmiştir. )
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde davacı vekilince davalı aleyhine açılan asıl davada davacının sürücüsü olduğu motosiklete 10/10/2019 tarihinde dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ve buna bağlı römorkun çarpması neticesi davacının yaralanması nedeniyle, kasko sigortacısı olan davalıdan ihtiyari mali mesuliyet klozu kapsamında manevi tazminat teminat limiti ile sınırlı olmak üzere manevi tazminat istediği, birleşen dosya bakımından ise trafik sigorta poliçe limitinin aşılması nedeniyle kasko sigortacısı olan davalıdan ihtiyari mali mesuliyet klozu kapsamında maddi tazminat teminat limiti ile sınırlı olmak üzere maddi tazminat talep ettiği, alınan aktüerya hesap raporuna göre davacının bakiye geçici ve sürekli iş göremezlik maddi zararının ( dava dışı ZMS sigortacısı tarafından yapılan ödemeler düşüldükten sonra ) 733.579,81-TL olduğu, davalı İMM (Kasko) sigortacısının İMM Bedeni ve Maddi Olay Başı Teminat Limitinin 500.000,00-TL olması nedeniyle bu miktara hükmetmek gerekmiş, davacının az yukarıda izah edilen nedenlerle 10,00-TL geçici iş göremezlik, 10,00-TL bakıcı gideri zararının reddi ile manevi tazminat talebinin ise poliçe limiti gözetilmek ve taleple bağlı kalınmak suretiyle 75.000,00-TL olarak kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine mahkememizce verilen … E., … K. Sayılı 16/06/2022 tarihli karar Konya BAM . H.D.’nin … E., … K. Sayılı ve 29/11/2022 tarihli ilamı ile kaldırılmıştır.
Kaldırma kararı sonrası dosya … E. Sayılı numarayı almış olup, durum bu aşamada iken davacı vekili 12/12/2022 tarihli dilekçe ile taraflar arasında sulh olunduğunu, hem asıl hem de birleşen dava bakımından davalı sigorta şirketine münhasır olarak herhangi bir alacaklarının kalmadığını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de ödendiğini ve bu meyanda taleplerinin bulunmadığını, tüm bu nedenlerle davadan feragat ettiklerini bildirmiştir.
Davalı vekili de 19/12/2022 tarihli dilekçe ile sulh olunduğunu, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, davadan feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HMK nun 307. maddesi “(1)Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 309. maddesi “(1)Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2)Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3)Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (4)Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” hükmünü amirdir.
HMK nun 310. maddesi “(1)Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 311. maddesi “(1)Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 312. maddesi “(1)Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir. (2)Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.” hükmünü amirdir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, taraflarca talep edilmediğinden dolayı vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-)ASIL DAVA BAKIMINDAN;
1-)Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-)Dava açılırken alınan 256,17-TL peşin harçtan alınması gereken 53,80-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 202,37-TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin( Sulhen anlaşma sağlandığından ) davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-)Talep edilmediğinden vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
5-)Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
B-)BİRLEŞEN KONYA . ATM … ESAS SAYILI DAVA BAKIMINDAN;
1-)Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-)Dava açılırken alınan 59,30-TL peşin harç ve 1.673,67-TL tamamlama harcından alınması gereken 53,80-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 1.679,17-TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin ( Sulhen anlaşma sağlandığından ) davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-)Talep edilmediğinden vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
5-)Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; doya üzerinde yapılan inceleme sonucu, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 16/12/2022

Katip Hakim