Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/807 E. 2023/41 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:
Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava üzerine Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/03/2022 tarih … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararı ve HMK nun 20. maddesindeki iki haftalık yasal süresi içinde başvuruda bulunulması üzerine dava dosyası kararda görevli gösterilen mahkememize gönderilmekle, dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin alacağından dolayı davalı adına Ilgın İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı borçlusunun süresi içinde borca itiraz ederek takibin durdurduğunu, davalı borçlunun uzun süredir borcunu ödemediğini davalı borçlunun davacı alacaklıya olan borcunu kabul ettiğine dair 18/05/2018 tarihli el yazılı belge düzenleyip verdiğini, bu nedenle davalı borçlunun takibe yaptığı itirazın kaldırılmasına, %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın, faturaya dayalı olarak davacı tarafından başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise icra takibine dayanak faturalar dolayısıyla davacının herhangi bir alacağı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalıdan tahsilini talep edip edemeyeceği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/10/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında;
“Dosya içeriğinden, davalı kiracı … gerçek kişi olduğundan tacir olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar kamu düzenine ilişkin olduğu halde davalının Ticaret Sicili ve Odasında kaydının bulunup bulunmadığı, Vergi Dairesi veya Mal Müdürlüğünden bilanço esasına göre defter tutup tutmadığı hususları sorulup gerektiğinde davalının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak Türk Ticaret Kanunu’na göre tacir olup olmadığı araştırılmamıştır.” denilmiştir.
2.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 09/04/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Her ne kadar davalı şirket ise de davacının gerçek kişi olduğu, tacir kaydının bulunmadığı, 6102 sayılı TTK 11/2 maddesi ile Esnaf ve Sanatkarlar ile Tacir ve Sanayicinin Ayrımına İlişkin 18/06/2007 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı gereğince 2013 sayılı VUK mükerrer 177.maddesi gereğince bilanço hesabı esasına göre defter tutma hadlerine göre esnaf olduğu, işletme hesabına göre defter tuttuğu, bu sebeple davanın TTK 4.maddesi gereğince ticari dava niteliğinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla Konya Asliye . Ticaret Mahkemesince açılan davada genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan, davalının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.
3.T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 19/10/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda, Esenyurt Vergi Dairesi Müdürlüğünün 02/12/2019 tarihli cevabi yazısından, davacının işletme hesabına göre defter tuttuğu, 2. sınıf tüccar olduğu ve limitleri dahilinde olduğu anlaşılmış, Vergi Usul Kanunu’ nun 177. Maddesinde belirlenen limitlerin yarısından az beyanda bulunduğu ve mükellefin 2018 yılında birinci sınıf tüccar olmasını gerektirecek tutarda alım ve satımının bulunmadığı bildirilmiş olup, bu haliyle davacının tacir olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı ve esnaf olarak kabulü gerektiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın da mutlak ticari dava niteliğinde bulunmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.” denilmiştir.
4.T.C. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 08/04/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda; Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı Mimarsinan Vergi Dairesi Müdürlüğünün 28/04/2021 tarihli yazısına göre davalı Kamil Türk’ün 02/08/2019 tarihinde faaliyetini terk ettiği, işletme hesabı esasına tabi olduğu, 2. sınıf tüccar olduğu ve tacir sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla davanın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir.” denilmiştir.
5.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 21/01/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“İlk derece mahkemesince davacı tarafından iş bu dava açılmış ise de davanın cep telefonu alım satımına ilişkin olduğu, davaya konu işlemin Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenmiş olması, taraflar arasındaki alışverişin alım-satım olması sebeplerine istinaden mahkemenin iş bu davada görevli olmadığı, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın görev nedeniyle usulden reddine, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.

Somut olayla ilgili ilk derece mahkemesince dava değeri nazara alınarak talebin usulden reddine ilişkin karara karşı istinaf kanun yolunun açık olmadığı ve kesin olarak karar verilmesi gerekirken iki hafta içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulacağı şeklinde hüküm kurulduğu, bu hususun kanuna aykırı olduğu, ancak hakimin yapmış olduğu bu hatanın tarafı yanıltma olarak kabul edilmesi mümkün olmadığından HMK’nın 352/1.b maddesi gereğince miktar bakımından kesin olan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.ILGIN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN GÖREVSİZLİK KARARININ İNCELENMESİNDE; T.C. Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/03/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı görevsizlik ilamında davacı ve davalı gerçek kişi olmasına rağmen taraflar açısından herhangi bir tacir araştırması yapılmamış, UYAP Tevzi Formunda dava türünün “İtirazın İptali(Ticari Satımdan Kaynaklanan) olarak tanımlanması sebebiyle davanın ticari dava olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.
2.DAVANIN MUTLAK TİCARİ DAVA OLUP OLMADIĞI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Taraflar arasındaki davaya dayanak faturanın 6098 Sayılı TBK’da düzenlenen taşınır satışı(zirai ilaç ve gübre) kaynaklı olması sebebiyle 6102 Sayılı Kanunun 5. maddesinden kaynaklanan mutlak ticari dava mahiyetinde olmadığı anlaşılmıştır.
3.DAVANIN NİSPİ TİCARİ DAVA OLUP OLMADIĞI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE;
a-T.C. Akşehir Ticaret Sicil Müdürlüğünün 14/12/2022 Tarihli müzekkere cevabında davacı …’ın 19/02/2013 tarihinden bu yana 4851 sicil numarası ile gerçek kişi tacir kaydının bulunduğu LAKİN davalı …’nun herhangi bir tacir kaydı olmadığı bildirilmiştir.
b-T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı Akşehir/Konya Vergi Dairesi Müdürlüğünün 13/12/2022 tarihli müzekkere cevabında davalı …’nun 20/09/2000 tarihinde vergi mükellefiyetinin başladığı, 04/08/2010 tarihinde faaliyetini terk ettiği, 2010 yılı Gelir Vergi Beyannamesine göre 213 Sayılı Kanunun 178. Maddesi gereğince II. Sınıf tüccar olup işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu, tacir sayılamacağı bildirilmiş, ilgili müzekkere ekinde yıllık gelir vergisi beyannameleri de gönderilmiştir.
4.DEĞERLENDİRME VE NETİCE;
a.Bir davanın ticari dava olup olmadığı 6100 Sayılı TTK’nın 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmekte olup, ticari davalar kendi aralarında mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Mutlak ticari davalar için tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmazken, nispi ticari davalarda dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığı kriter olarak kabul edilmiştir.
b.Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’da düzenlenmesi nedeniyle ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
c.Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1.maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava hâline getirmez.
ç.Yukarıda yapılan açıklamalar, detayı verilen Yüksek Mahkeme ilamları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Taraflar arasında görülmekte olan davanın mutlak ticari davalardan olmadığı, her ne kadar davacı gerçek kişi tacir ise de T.C. Akşehir Ticaret Sicil Müdürlüğünün 14/12/2022 Tarihli müzekkere cevabı ile .C. Gelir İdaresi Başkanlığı Akşehir/Konya Vergi Dairesi Müdürlüğünün 13/12/2022 tarihli müzekkere cevabından davalı …’nun tacir olmadığı, 213 Sayılı Kanunun 178. Maddesi gereğince II. Sınıf tüccar olup işletme hesabı esasına göre defter tuttuğunun anlaşıldığı, yukarıda detayı verilen T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 19/10/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 08/04/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamından anlaşıldığı üzere davanın TTK 4.maddesi gereğince TİCARİ DAVA NİTELİĞİNDE DE OLMADIĞI görülmekle davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan usulden reddine, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. ILGIN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ(ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ SIFATIYLA) OLDUĞUNUN TESPİTİNE, karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.(Yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 21/01/2019 Tarih ve 2019/40 Esas-2019/37 Karar sayılı ilamı emsal alınarak dava değeri itibariyle kesin olarak karar verilmiştir)
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. ILGIN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ(ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ SIFATIYLA) OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Görevsizlik Kararımız neticesinde iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığı çıktığından her iki mahkemenin de T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesinin yargı yetkisi çevresinde olduğundan dosyanın MERCİ TAYİNİ İÇİN T.C. KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Mercii tayini kararı kesinleştiğinde ve Mahkememizin görevsiz olduğu yönünde hüküm kurulması durumunda; 6100 Sayılı Kanunun 20/1. Maddesi gereğince iki haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talepte bulunulması halinde DOSYANIN GÖREVLİ T.C. ILGIN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE(ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ SIFATIYLA) GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde dava açılmamış sayılacağının ve bu konuda resen karar verileceğinin İHTARINA,
4-6100 Sayılı Kanunun 331/2. Maddesi gereğince yargılama giderlerinin GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEMECE DEĞERLENDİRİLMESİNE,
5-Var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Tarafların yokluğunda dava değeri yönüyle 6100 Sayılı Kanunun 341/2 maddesi ve 6763 Sayılı Kanunun 44. Maddesiyle eklenen Ek Madde 1 uyarınca her takvim yılı başından itibaren yeniden değerleme oranı uygulanarak belirlenen parasal sınır nazara alındığında miktar itibariyle KESİN OLMAK ÜZERE Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.17/01/2023

Katip … Hakim …