Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/800 E. 2022/765 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
DAVALI :
DAVA : Sözleşmenin uyarlanması, fazla alınan paranın iadesi.
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ:
Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin Uyarlanması ve fazla alınan paranın iadesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; Kendisinin … ilinde … Ticaret A.Ş. de yönetici olduğunu, yaklaşık 10 yıla yakın bir zamandır … hattı kullandığını, 8 adet kullandığı bu hatların sözleşmesinin bitmesi üzerine … numaralı telefondan arandığını, talebi üzerine tarafına sunulan tüm hatlar için 820 TL bedelin uygun olacağını belirterek onay verdiğini, kendisine 8 hat için 820 TL söz verilmesine rağmen, ilk ay 1.722,50 TL ikinci ay ise 1.831,35 TL üçüncü ay ise 935,70 TL ücretler geldiğini, bunun üzerine müşteri hizmetlerini arayarak şikayete bulunduğunu, sözleşmenin tek taraflı vazgeçilemeyeceğini belirttiğini, itirazı üzerine bu kez 820 TL verilen fiyatın altında bu kez 801 TL daha düşük ücret gelmesini onayladığını fakat buna rağmen yine söylenenlere uyulmadığını, en son müşteri hizmetleri teklif onayına istinaden 8 adet değil 5 adet hatta taahhüt yapıldığını, diğer 3 adet hat için taahhüt yapılmadığını, gerekiyorsa yasal haklarını kullanabileceğini söylediklerini, daha önce Tüketici Hakem Heyeti Kuruluna müracaat ettiğini söz konusu uyuşmazlığın Ticari alış veriş olması sebebiyle Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açması gerektiğinin söylendiğini, bu nedenle müşteri hizmetleri ile yapılan sözleşme gereği şirketi ile ilgili 8 adet hat için sözleşilen 820 TL taahhüdün devamına ve 820 TL üzerinde fazla alınan 2.047,50 TL paranın tarafına iadesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava, sözleşmenin uyarlanması, fazla alınan paranın iadesi davasıdır.
Davacı yan 12/12/2022 tarihli dilekçesi ile davadan evvel arabuluculuğa başvurmadığını beyan etmiştir.
Ancak 01/01/2019 tarihinden sonra açılan ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Ancak davada arabuluculuğa başvurulmadan huzurdaki dava açılmıştır.
Nitekim 09/12/2018 tarih ve 7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na (TTK) eklenen dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 5/A maddesinde; “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” düzenlemesi ile, TTK’nın geçici 12. maddesinde; “(1) Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği (01/01/2019) tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtay’da görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz” düzenlemesi getirilmiştir.
Bunun yanı sıra, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na (HUAK) dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 18/A maddesi eklenmiştir. HUAK’ın 18/A-2 maddesinde, “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi de mevcut olup, alacak ve tazminat davalarında dava şartı olarak arabuluculuğun zorunlu olduğu görülmektedir.
Yukarıda bahsedilen mevzuat hükümlerinden de anlaşılacağı üzere 01/01/2019 tarihinden itibaren arabuluculuğa başvurulmadan açılan davaların dava şartı yokluğundan usulden reddi gerekmekte olup, davanın 08/12/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Öte yandan davacı tarafından dosyaya sunulan 12/12/2022 tarihli dilekçe ile arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığı beyan edilmiştir.
Dava şartları kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasından mahkemece nazara alınması icabettiğinden, davanın dava şartları yokluğundan dolayı usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Açılan davanın HMK 114/2, 115/2, TTK 5/A ve HUAK 18/A maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-)Harç peşin alındığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Davacı tarafından yatırılan ve dosyada fazla kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tarafların yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 13/12/2022

Katip Hakim