Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/779 E. 2023/35 K. 13.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – … …
2- … – … …
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – … …
VEKİLİ :
DAVA : Şirket Yöneticilerinin Azli ve Kayyım Atanması
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememiz 2021/729 esas sayılı dosyasında 30/11/2022 tarihinde yapılan duruşma sırasında alınan tefrik kararı uyarınca mahkememiz yukarıda belirtilen esasına kaydedilen dava dosyasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Davacılar vekili mahkememiz … esas sayılı dosyasına vermiş olduğu 20/12/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı, 1.000.000,00TL sermayeli, merkezinin Konya olduğu bir şirket olduğunu, davalıların da şirketin yöneticileri olduğunu, şirketin Antalya ilinde otelinin olduğunu, şirketin 5 ortağının olduğunu, müvekkillerinden …’nin şirkette %20 hissesinin, diğer müvekkili …’nin de %15 hissesinin olduğunu, davalı …’ın %45 hissesinin, müvekkillerinin oğlu olan diğer davalı …’nin de %15 hissesi ve dava dışı …’in de %5 hissesinin olduğunu, şirketin yönetim kurulu başkanının davalı …, başkan yardımcısının da davalı … olduğunu, dava öncesi yapılan arabuluculuk görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını, şirketin fesih ve tasfiyesi için Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan davada alınan bilirkişi raporları ile tespit edildiği üzere şirketin gelirlerinin şirket defter ve kayıtlarına dürüstlük kuralına göre işlenmediğinin, gelirlerle kayıt dışı mal edinildiğinin anlaşıldığını, şirketin keyfi ve yasalara, hakka ve hukuka aykırı şekilde yönetildiğini, şirket gelirlerinin gizlendiğini, gerçek gelirlerin gizlenerek giderler de fazlasıyla kayda geçirilerek şirket ve ortaklarının zarara uğratıldığını, son yıllarda yapılan genel kurulların formalite ve dayatma şeklinde yapıldığını, yöneticilerin şirkete vermiş oldukları zararların tespit edilerek kendilerine ödettirilmesi gerektiğini, davalı şirketinde diğer davalı yöneticilerle birlikte iş bu davada davalı olarak gösterildiğini ancak şirket ile diğer davalılar arasında çıkar çatışması mevcut olduğunu bu nedenle ve yöneticilerin yapmış oldukları usulsüz işler nedeniyle öncelikle davalı şirkete tedbiren yönetici kayyımı atanmasına aksi kanaat olursa dava sonunda esasla birlikte denetçi kayyımı atanamasına, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla belirsiz alacak davalarından şimdilik 1.000.000,00TL’nin ticari faiziyle birlikte davalı şirket yönetim kurulu üyesi ortaklarından alınarak şirkete ödenmesine, davalı şirket yöneticilerinin azline ve yerlerine kayyım atanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAPLAR:
Davalılar … ve … İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekili 01/02/2022 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin yarı hissesinin … ailesine, yarı hissesinin de … ailesine ait olduğunu ve halen bu yapının korunduğunu, müvekkili şirketin turizm sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olup Antalya Göynük’te bulunan 5 yıldızlı otel ve dükkanların ortaklarından olduğunu, bu otel ve dükkanların bulunduğu arazinin … hissesinin … A.Ş.’ye, 1419/4800 hissesinin …’ye ve kalan 1412/4800 hissesinin de …’a ‘3 katlı kargir otel ve 4 adet villa ve arsası’ olarak tapu sicilde kayıtlı olduğunu, tapu malikleri ile yüklenici şirket veya malikler veya ortaklar arasında pek çok dava ve icra dosyası olduğunu, 30 adet dükkandan 15’nin müvekkil şirket ve diğer tapu hissedarlarının kullanımına bırakıldığını, müvekkili şirketin hissesine düşen kısmı kadar tahsil ettiği kira bedellerine ilişkin kesilmiş faturalarının olduğunu, müvekkili şirketin kira geliri dışında bir gelirinin olmadığını, müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarının eksiksiz olup tüm bilgilerin mevcut olduğunu, davacıların hukuki ehliyetleri olmadığını ve vesayete muhtaç olduklarını, müvekkili …’nin anne ve babası olan davacıların çok yaşlı ve hasta kişiler olduğunu, davacıların nerede ve kiminle kaldıklarının, nasıl yaşadıklarının bilinmediğini, davanın müsebbibinin davacının kızları, damatları ve torunları olduğunu, hukuki ehliyetleri olmadığı için davacıların yapmış oldukları pekçok taşınmaz ve şirket hisse devrinin iptali için davalar açıldığını, müvekkilleri şirkete husumet düşmediğinden, davacı …’nin paylarını devretmiş durumunda olması halinde aktif dava ehliyeti olmadığından, davacıların tüm talep ve davaları hakkında derdest davalar olduğundan, azil ve kayyım tayini taleplerine ilişkin derdest davalar olduğundan, yine azil ve kayyım tayini taleplerine ilişkin kesin hüküm olduğundan bu hususlar nedeniyle dava şartı itirazlarının olduğunu, azil ve kayyım tayini taleplerini ilişkin dava açılamayacağını bu taleplerin şirket genel kurulunda değerlendirilerek karara bağlanabilecek talepler olduğunu, hak düşürücü süre ve zamanaşımı defi itirazlarının olduğunu, davaya konu talep ve davaların esastan reddine karar verilmesi gerektiğini ve bu davalarda tanık dinlenemeyeceğini, müvekkillerinden …’nin davalı şirkete borçlu olmayıp aksini alacaklı durumunda olduğunu, müvekkilinin alacaklarına ilişkin takas mahsup taleplerinin olduğunu beyanla fazlaya ilişkin tüm haklarının saklı kalması kaydıyla ihtiyati tedbir taleplerinin reddine, yasal dayanaktan yoksun ve ispattan yoksun haksız davaların usul ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … 19/01/2022 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacıların dava dilekçesindeki iddialarını kabul etmediğini, iddiaların zamanaşımına uğradığını, öncelikle zamanaşımı nedeniyla davanın reddine karar verilmesini, davacıların davaya konu iddialarına yönelik taleplerinin daha önce Konya . Asliye Ticaret mahkemesinde reddine karar verildiğini, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Davacılar vekilinin yukarıda özetlenen dava dilekçesi Mahkememiz … esas sayısına kaydedilmiş olup; anılan dosyanın 30/11/2022 tarihindeki duruşmasındaki (1) numaralı ara karar ile, davalılar … ve …’a yönelik şirket yöneticisinin azli ve kayyım atanması davasının HMK’nun 167. maddesi gereğince tefrik edilerek mahkememizin iş bu yeni esas sayısına kaydedildiği anlaşılmaktadır.
Dava, anonim şirket yöneticilerinin azli ve yerlerine yönetim kayyımı atanması davasıdır.
Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünden celp edilen ilgili şirket sicil dosyasının incelenmesinde; dava konusu … İnş. San. Ve Tic. A.Ş’nin beş ortaklı olduğu, davacı …’nin %20, davacı …’nin %15, davalı …’ın %45, davalı …’nin %15, dava dışı …’in %5 oranında hissedar oldukları, şirketin yönetim kurulu başkanının davalı …, başkan yardımcısının da davalı … olduğu ve her iki davalının münferit yetkili oldukları anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 364.maddesinde;”(1) Yönetim kurulu üyeleri, esas sözleşmeyle atanmış olsalar dahi, gündemde ilgili bir maddenin bulunması veya gündemde madde bulunmasa bile haklı bir sebebin varlığı hâlinde, genel kurul kararıyla her zaman görevden alınabilirler. Yönetim kurulu üyesi olan tüzel kişi, kendi adına tescil edilmiş bulunan kişiyi her an değiştirebilir. (2) 334 üncü madde hükmü ve görevden alınan üyenin tazminat hakkı saklıdır.” hükmünü içermektedir.
6102 sayılı TTK’nun 408.maddesi ise;”(1) Genel kurul, kanunda ve esas sözleşmede açıkça öngörülmüş bulunan hâllerde karar alır. (2) Çeşitli hükümlerde öngörülmüş bulunan devredilemez görevler ve yetkiler saklı kalmak üzere, genel kurula ait aşağıdaki görevler ve yetkiler devredilemez: a) Esas sözleşmenin değiştirilmesi. b) Yönetim kurulu üyelerinin seçimi, süreleri, ücretleri ile huzur hakkı, ikramiye ve prim gibi haklarının belirlenmesi, ibraları hakkında karar verilmesi ve görevden alınmaları. c) Kanunda öngörülen istisnalar dışında denetçinin seçimi ile görevden alınması. d) Finansal tablolara, yönetim kurulunun yıllık raporuna, yıllık kâr üzerinde tasarrufa, kâr payları ile kazanç paylarının belirlenmesine, yedek akçenin sermayeye veya dağıtılacak kâra katılması dâhil, kullanılmasına dair kararların alınması. e) Kanunda öngörülen istisnalar dışında şirketin feshi. f) Önemli miktarda şirket varlığının toptan satışı. (3) Tek pay sahipli anonim şirketlerde bu pay sahibi genel kurulun tüm yetkilerine sahiptir. Tek pay sahibinin genel kurul sıfatıyla alacağı kararların geçerlilik kazanabilmeleri için yazılı olmaları şarttır” hükmünü amirdir.
Söz konusu yasal düzenlemelerde açıkça ifade edildiği üzere, anonim şirketlerde yöneticilerin azli veya yetkilerinin sınırlandırması münhasıran genel kurula ait bir yetki olup, şirket ortaklarının dava yoluyla bunu isteyebilmeleri mümkün değildir. Bu durumun tek istisnası yönetim organında boşluk oluşması halinde TMK’nun 427. Maddesi uyarınca yönetim kayyımı atanması halidir. (Nitekim, Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 15/01/2019 tarih ve … Es…. Kar. Sayılı ilamı) Somut olayda dava konusu şirketin yönetim organında boşluk bulunmamaktadır. Bu itibarla dava yoluyla yöneticinin azli ve kayyım atanması talep edilemeyeceğinden, davacının hukuki yararının bulunmaması sebebiyle davanın reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90TL başvuru harcı ve 179,90TL karar ve ilam harcı toplamı 359,80TL harcın her bir davacıdan ayrı ayrı tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Kararın dayandığı gerekçe ve mahiyetine göre yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan bir masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-İş bu karar duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda verildiğinden ve talep olmadan gerekçeli karar tebliğe çıkarılamayacağından varsa gider avansından harca yapılarak davanın 13/01/2023 tarihinde karara bağlandığı ve talep halinde gerekçeli kararın tebliğe çıkarılabileceği hususlarının tüm taraflara tebliğine,
Dair ; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince (2) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar verildi.13/01/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …