Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/759 E. 2023/42 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:
Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili … nun ekmek ve bilumum unlu mamül imalatına hazır olarak kendisine teslim edilecek şekilde bir fırın tesis edilmesi konusunda davalı borçlu …la anlaştığını, müvekkilinin ticari hayatın, ilişkilerin olağan şartları ve bazı eser sözleşmelerinde yüklenicinin eseri hazır hale getirebilmesi için iş sahibinin işbirliğine ihtiyacı olabileceği düşüncesiyle iyi niyet gözeterek …’a 24.200 TL kaparo bedelini fırın kendisine teslim edilmemiş olmasına rağmen gönderdiğini, aradan geçen zamana davacı müvekkilinin davalıyı arayarak fırını sormasına rağmen davalı tarafın müvekkiline fırını teslim etmediğini, müvekkilinin ödediği parayı da iade etmediğini, müvekkilinin ısrarla davalı tarafı aramasına fırının akıbeti sormasına rağmen davalıdan bir cevap alamadığından davalının müvekkilinin ödediği kaparoyu da iade etmediğinden Konya . İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı dosyası ile gönderilen kaparonun iadesi için icra takibi başlattığını, davalı borçlunun icra takibine karşı haksız ve kötü niyetle itiraz ettiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazının iptalini, takibin devamını, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı nedeni ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davanın hukuki mesnetten yoksun olduğundan reddinin gerektiğini, tarafların 2022 Yılı Mayıs Ayı sonu, Haziran Ayı başlarında seyyar pide fırını yapımı konusunda anlaştıklarını, ancak bir değil iki tane fırın siparişi verildiğini, tanesi davacı tarafından unlu mamül imalatı için davacıya bir tanesi de ev yada bahçede kullanılmak üzere davacının kayınpederine imal edildiğini, müvekkili davacının kayınpederinin ismini bilmediğini, davacı yanında iki kişi ile Konya’ ya geldiklerini,müvekkilinin iş yerini gezdiklerini, siparişlerin verildiğini, misafir edildiklerini ve Giresun ‘ a döndüklerini, tarafların yapmış olduğu anlaşmanın bedel yönünden kurulum, işçilik ve nakliye/teslim masraflarının toplamından ibaret olduğunu, davacıya yapılan fırının birim maliyetinin 25.423.72 TL, davacının kayınpederine yapılan ev işi olan fırının maliyetinin ise 7.627.11 TL olduğunu, toplam bedelin yaklaşık 33.050.85 TL olduğunu, müvekkilinin eser sözleşmesinden kaynaklanan teslim borcunu yerine getirdiğini, imal ettiği iki fırınıda teslim ettiğini, davacının müvekkili hesaba toplam 22.000.00 TL gönderdiğini, davalı müvekkilinin yeğeninin aynı zamanda fırınların kurulumunu yapan … ve …’ya kurulumu yapmak üzere Giresun’a gittiklerinde konaklamaları/ihtiyaçları için …’a toplam 2.200.00 TL gönderdiğini, bu 2.200.00 TL nin …’a gönderilmiş iken takipte … ın borçlu olarak gösterilmediğini, davalıya gönderilen 22.000.00 TL ile davalının kardeşi …’a konaklama vs ihtiyaçlar için gönderilen 2.200.00 TL toplanarak davalı müvekkili aleyhine 24.200.00 TL’lik takip başlatıldığını, Müvekkilinin davacı tarafça yapılan ”Fırın İmalatı” konulu eser sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiğini, imal ettiği 2 adet fırının teslimi ve kurulumunu gerçekleştirdiğini, sözleşme konusu fırınların nakliyesinin … tarafından gerçekleştirildiğini, davacının bizzat 7.500.00 TL nakliye ücretini …’e havale ettiğini, fırınların kurulumunun … ve … tarafından 08-09-10 Haziran 2022 tarihlerinde gerçekleştirildiğini, … ve …’NIN konaklama masrafları için bizzat davacı tarafından …’a toplamda 2.200.00 TL para havale edildiğini, … ve … nın … konaklayacak yer bulamadıkları ”…, … Cd. No:… , … … /… /Giresun” adresinde bulunan … Otel’de konakladıklarını, davacı tarafından …’a yapılan havalelerin saatleri dikkate alındığında ve otel kayıtları getirtildiğinde davacının iddialarının asılsızlığının görüleceğini, netice olarak tüm deliller toplandıktan ve tanıkları dinlendikten sonra davacının davasının hukuki dayanağa sahip olmadığının ortaya çıkacağını, müvekkilinin eser sözleşmesi kapsamında yükümlülüklerini fazlası ile yerine getirmesine rağmen teslim edilmediği iftirası ile karşı karşıya kaldığını, davacı aleyhine müvekkili lehine asıl alacağın (iddiasının) %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı taleplerinin olduğunu, bu nedenlerle davacının davasının reddini, davacı aleyhine takibe konu asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülen davanın fırın imalatına dair eser sözleşmesinden kaynaklı faturaya dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise dava konusu fatura dolayısıyla davacının herhangi bir alacağı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalıda tahsilinin talep edilip edilemeyeceği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II. EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/10/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında;
“Dosya içeriğinden, davalı kiracı … gerçek kişi olduğundan tacir olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar kamu düzenine ilişkin olduğu halde davalının Ticaret Sicili ve Odasında kaydının bulunup bulunmadığı, Vergi Dairesi veya Mal Müdürlüğünden bilanço esasına göre defter tutup tutmadığı hususları sorulup gerektiğinde davalının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak Türk Ticaret Kanunu’na göre tacir olup olmadığı araştırılmamıştır.” denilmiştir.
2.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 09/04/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Her ne kadar davalı şirket ise de davacının gerçek kişi olduğu, tacir kaydının bulunmadığı, 6102 sayılı TTK 11/2 maddesi ile Esnaf ve Sanatkarlar ile Tacir ve Sanayicinin Ayrımına İlişkin 18/06/2007 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı gereğince 2013 sayılı VUK mükerrer 177.maddesi gereğince bilanço hesabı esasına göre defter tutma hadlerine göre esnaf olduğu, işletme hesabına göre defter tuttuğu, bu sebeple davanın TTK 4.maddesi gereğince ticari dava niteliğinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla Konya Asliye . Ticaret Mahkemesince açılan davada genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan, davalının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.MUTLAK TİCARİ DAVA AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Taraflar arasındaki davaya ve icra takibine dayanak fatura temelinde fırın imalatına dair eser sözleşmesi bulunması, eser sözleşmesinin 6098 Sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olması sebebiyle davanın 6100 Sayılı Kanunun 5. maddesinden kaynaklanan mutlak ticari dava mahiyetinde olmadığı değerlendirilmiştir.
2.NİSPİ TİCARİ DAVA AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Dava dosyasının incelenmesinde davacının ve davalının gerçek kişi oldukları görülmüş ve tacir sıfatlarının bulunup bulunmadığı hususunda ilgili ticaret sicil müdürlükleri, esnaf odaları ve vergi dairesi başkanlıkları nezdinde araştırma yapılmıştır.
a-Davacı …’nun Tacir Sıfatının Olup Olmadığı; T.C. Alucra Kaymakamlığı Mal Müdürlüğünün 29/11/2022 tarihli müzekkere cevabında davacı …’nun vergi mükellefiyeti bulunmadığı, T.C. Giresun Ticaret Sicil Müdürlüğünün 30/11/2022 tarihli müzekkere cevabında davacı …’nun tacir kaydının bulunmadığı, T.C. Giresun Esnaf ve Sanatkarlar Odasının 30/11/2022 Tarihli müzekkere cevabında davacı …’nun esnaf kaydının olmadığı ve tüm bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde davacının gerçek kişi tacir sıfatının bulunmadığı anlaşılmıştır.
b-Davalı …’ın Tacir Sıfatının Olup Olmadığı; T.C. Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünün 290/11/2022 tarihli müzekkere cevabında davalı …’ın tacir kaydının bulunmadığı, T.C. Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odasının 13/12/2022 Tarihli müzekkere cevabında davalı …’ın 42/192768 sicil numarası ile 20/04/2020 tarihinden itibaren esnad kaydının olduğu ve halen devam ettiği, tüm bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde davalının gerçek kişi tacir sıfatının bulunmadığı ve esnaf olduğu anlaşılmıştır.
3.DEĞERLENDİRME VE NETİCE;
a-Bir davanın ticari dava olup olmadığı 6100 Sayılı TTK’nın 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmekte olup, ticari davalar kendi aralarında mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Mutlak ticari davalar için tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmazken, nispi ticari davalarda dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığı kriter olarak kabul edilmiştir.
b-Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’da düzenlenmesi nedeniyle ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
c-Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1.maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava hâline getirmez.
ç-Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki davaya ve icra takibine dayanak fatura temelinde fırın imalatına dair eser sözleşmesi bulunması, eser sözleşmesinin 6098 Sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olması sebebiyle davanın 6100 Sayılı Kanunun 5. maddesinden kaynaklanan mutlak ticari dava mahiyetinde olmadığı, yine ilgili kurumlardan gelen müzekkere cevaplarından davacı ile davalının gerçek kişi tacir sıfatlarının da bulunmaması sebebiyle eldeki davanın TTK 4.maddesi gereğince TİCARİ DAVA NİTELİĞİNDE OLMADIĞI anlaşılmakla Davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan usulden reddine, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Görevsizlik Kararımız Kesinleştiğinde ve Mahkememizin görevsiz olduğu yönünde hüküm kurulması durumunda; 6100 Sayılı Kanunun 20/1. Maddesi gereğince iki haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talepte bulunulması halinde DOSYANIN GÖREVLİ T.C. KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde dava açılmamış sayılacağının ve bu konuda resen karar verileceğinin İHTARINA,
3-6100 Sayılı Kanunun 331/2. Maddesi gereğince yargılama giderlerinin GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEMECE DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Tarafların yokluğunda, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/01/2023

Katip … Hakim …