Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/753 E. 2023/678 K. 14.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLLERİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ :

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava üzerine Konya . Asliye Hukuk mahkemesinin 02/07/2018 tarih, … esas, … karar sayılı ilamı ile görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşerek Konya Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmiş ve Konya . Tüketici Mahkemesinin 19/09/2018 tarih ve … Esas … sayılı ilamı ile görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşerek dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizde yapılan açık yargılama sonunda, mahkememizin 27/02/2020 tarih … Esas … Karar sayılı kararında belirtilen nedenlerle davanın reddine ilişkin istinaf kanun yolu açık olan bu kararımıza karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine KONYA Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 29/09/2022 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile kararımızın kaldırılmasına ve dava dosyasının mahkememize gönderilmesine kesin olarak karar verilmesi üzerine mahkememize gelen dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Konya . Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu 21/06/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2010 yılından bu yana … ile güvene dayalı ticari ortaklıklarının olduğunu, … ekonomik sıkıntılar içinde olması sebebiyle ortak oldukları işyeri şahıs firmasının müvekkilinin üzerinde olduğunu, müvekkilinin babasının ölümünden sonra … tavırlarının değiştiğini, …’ın ile müvekkilinin iş ortağı ve arkadaşlığının olduğunu, …’ın müvekkili ile arasında iyi diyaloglar kurulduğunu, …’ın müvekkiline kendisini … görevlendirdiğini, şirketi ellerinden almayı planladığını söylediğini, …’ın araç tamiri için ödeme yapmak üzere senet vermesi gerektiğini müvekkiline söyleyerek yardım edip etmeyeceğini sorduğunu, müvekkilininde …’ın yardım teklifini kabul ederek miktar kısmı boş olan bonoyu imzalayarak hatır senedi olarak …’a verdiğini, müvekkilinin rakamı bildirmesini istediğinde …’ın senedin tefecide olduğunu, rakamın 40.000,00TL olduğunu söylediğini, müvekkilinin hem kendi hem kardeşinin hesabından senet bedelini ödediklerini, senedi istediklerinde …’ın senedi vermediğini, sonraki günlerde müvekkilinin … ile yaşadıkları sorunlardan dayalı kendi iş yerinden kovularak çıkartıldığını, bu olaydan sonra …’ı göremediğini, müvekkilinin 6 Haziran 2018 tarihinde arandığını, …’ın borçlu, müvekkilinin kefil olduğu 41.000,00TL’lik senedin ellerinde olduğunu, icraya girmeden kendilerinin aradıklarını söylediklerini, müvekkilinin borcu olmadığını söylediğini ancak 06/06/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığını, icra takibini yapan davalı …’un …’ın müşterek çocuk sahibi oldukları gayri resmi eşi olduğunu öğrendiklerini, senet alacaklısı ile müvekkilinin hiçbir ticari ilişkisinin olmadığını, hatıra istinaden verilen boş senedin doldurularak işleme konulduğunu, müvekkilleri aleyhinde Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, kötü niyetli olarak yapılan takibin müvekkilinin ticari itibarına zedelediğini beyanla kötüniyetli açılan takibin durdurulmasına, icra takibine konu senedin hatır senedi olduğunun tespiti ile hatır senedi ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapılamayacağından başlatılan takibin iptaline, müvekkilinin borcu olmadığını tespitine, %20’den az olmamak üzere davalının kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAPLAR:
Davalıya usulune uygun çıkarılan davetiyenin tebliğine rağmen davaya ilişkin cevap dilekçesi sunmamış, davalı asilin duruşmada alınan beyanında; davacıya bizzat tanımadığını, davacının kendisinin nikahsız eşi olan …’ın arkadaşı olduğunu, şirketinin nakit ihtiyacından dolayı …’ın kendisine ait kredi kartından davacının poz cihazından 15.500,00 TL çektiğini, kalan miktarın da … aracılığıyla davacıya verdiğini, bu paranın 7.000,00TL’lik kısmının banka hesabına yatırmak üzere iade edildiğini, kalan miktar yönünden alacaklı olduğunu beyan etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu 23/01/2020 havale tarihli beyan dilekçesinde özetle; davaya konu kambiyo senedinin mücerret olup yargılama konusu yapılamayacağını, müvekkiline davacı tarafından dava konusu takibin borcu ile alakalı herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacının sunmuş olduğu dekontların birçoğunda açıklama içermediğini, açıklama içeren dekontlarda da davaya konu borçla ilgili ödemeye ilişkin bir açıklama olmadığını, davacının dayandığı delillerin davanın ispat edilmesi noktasında yetersiz kaldığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe dayanak 13/02/2018 Keşide Tarihli 10/04/2018 Ödeme Tarihli 41.000,00 TL tutarlı bono yönüyle davacının borcu olmadığı iddiasıyla açılan menfi tespit davası olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe dayanak 13/02/2018 Keşide Tarihli 10/04/2018 Ödeme Tarihli 41.000,00 TL tutarlı bono yönüyle bononun teminat senedi olup olmadığı, teminat senedi değilse davacının herhangi bir borcu olup olmadığı, var ise miktarının ne olduğu hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMI
Mahkememizin 27/02/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamının kaldırılmasına ilişkin T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 29/09/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Ayrıca, davacının senedin hatır senedi olarak verildiği ve sonrasında da bedelinin ödendiği iddiası karşısında, davalının, davacının işletmesinin nakit ihtiyacı için kendisinin kredi kartından, … tarafından davacının pos cihazından 15.500,00 TL çekim yapıldığı, kalan miktarı da … aracılığıyla davacıya verdiği, bu paranın 7.000,00 TL’lik kısmının banka hesabına yatırılarak iade edildiği, kalan miktar yönünden davacıdan alacaklı olduğunu savunması karşısında, davalının bu savunması üzerinde durulmaması da yerinde görülmemiştir.
Bu itibarla, yukarıda da açıklandığı üzere, HMK’nın 196. maddesi uyarınca delil gösteren tarafın, karşı tarafın açık izni olmadıkça o delile dayanmaktan vazgeçemeyeceği, vazgeçmenin feragat olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, feragat olarak değerlendirilmesi halinde feragatin açık olması gerektiği, mahkemece ise, ihtarlı kesin süre verilmeksizin davacının yemin deliline dayanmadığından bahisle hüküm tesisi cihetine gidilmesi yerinde olmadığı gibi, davalının yukarıda belirtilen savunması nazara alınarak ispat yükünün hangi tarafta olduğu değerlendirildikten sonra sonucuna göre karar vermek gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
(1) YEMİN DELİLİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Mahkememizce yukarıda detayı ve künyesi verilen kaldırma ilamı çerçevesinde davacıya yemin deliline başvurma hakkı hatırlatılmış, davacı tarafından yasal süre içerisinde yemin deliline başvurulması akabinde davalının usulüne uygun olarak yaptırılan yemini tahtında beyanı alınmıştır.
(2) DAVALI YEMİNİNİN İNCELENMESİNDE; Davalı Mahkememizin 31/01/2023 Tarihli duruşmasında alınan yeminli beyanında özetle; Duruşmada hazır bulunan davacıyı tanımadığını, ilk defa huzurda gördüğünü, dava konusu senette adı geçen keşideci …’ın dini nikahlı eşi olduğunu, …’ın kendi kredi kartını kullandığını ve bu kart dolayısıyla davacıya borç para verdiğini bildiğini, davacı ile … arasındaki ticari ilişkiyi bilmediğini, vermiş olduğu borca istinaden …’ın dava konusu senedi getirdiğini, bu senette … ile davacının borçlu olarak göründüğünü, …’ın kendisini lehtar olarak göstererek vermiş olduğu borcu tahsil edeceğini söylediğini, bizzat kendisinin davacıya borç para vermediğini, kredi kartı ile birlikte elden paraları …’a verdiğini, …’ın kendisine almış olduğu bu paraları davacıya borç olarak verdiğini söylediğini, elden verilen paranın yanında kendisine ait kredi kartı ile davacıya ait POS cihazından 15.500,00 TL’lik çekim yapıldığını, kredi kartının … … Şubesine ait olduğunu, senet dolayısıyla vermiş olduğu borçlardan kendisine banka aracılığı ile bir kısım iade yapıldığını, iade miktarını hatırlamadığını, 6.000,00 TL ya da 7.000,00 TL tutarlı iade olmuş olabileceğini, bu hususun bankadan sorulabileceğini ifade etmiştir.
(3) KREDİ KARTINDAN BORÇ VERİLDİĞİ İDDİASI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Davalı asilin, kendisine ait … … Şubesince verilen kredi kartından dini nikahlı eşi tarafından davacıya ait POS cihazından 15.500,00 TL borç verildiği iddiası araştırılmış, … A.Ş’nin 13/02/2023 tarihli müzekkere ekinde gönderilen hesap hareketlerinde 15.500,00 TL’lik bir çekime rastlanmamıştır. Yine mahkememizce davalı vekiline kart ve çekim bilgilerini ibraz etmek için süre verilmiş lakin davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde herhangi bir beyanda bulunulmamıştır. Mahkememizce … A.Ş’ye yazılan müzekkere ile yetinilmemiş, davacıya ait POS Cihazının bulunduğu … Bankası A.Ş ile … Bankası A.Ş’ye müzekkere yazılmış, 13/02/2023 tarihli müzekkere cevabı ile 02/05/2023 tarihli müzekkere cevaplarından davacıya ait POS cihazından yapılan 15.500,00 TL’lik bir işlem olmadığı anlaşılmıştır.
(4) DAVACI TARAFINDAN DAVALIYA YAPILAN KISMİ ÖDEMENİN ARAŞTIRILMASI: Mahkememizce … Bankası A.Ş’ye müzekkere yazılarak davacı tarafından davalı hesabına gönderilen ödeme dekontu dosyamız arasına alınmış, 10/03/2023 tarihli müzekkere cevabında 02/04/2018 tarihinde davacı tarafından davalıya 6.000,00 TL tutarında borç ödemesi yapıldığı görülmüştür. Her ne kadar davalı tarafından Mahkememizin 07/02/2019 tarihli duruşmasında 7.000,00 TL’lik ödeme yapıldığı ifade edilmiş ise de gelen yazı cevabından ödemenin 6.000,00 TL olduğu anlaşılmış ve ödeme miktarı 6.000,00 TL olarak kabul edilmiştir.
(5) DAVACI TARAFINDAN DAVALI ADINA, DAVALININ DİNİ NİKAHLI EŞİ …’A YAPILAN ÖDEMENİN İNCELENMESİ: Dosya içerisinde yer alan … Bankası A.Ş’nin 31/10/2017 tarihli dekontunun incelenmesinde, davacı tarafından “… Ödeme” açıklaması ile davalının dini nikahlı eşi …’a 38.000,00 TL’lik ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
(6)NETİCE: Yukarıda yapılan açıklamalar, amir, kanun hükümleri, ödeme dekontları, davalı yemini ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
(a) Hatır Senedi İddiası Açısından Yapılan Değerlendirmede: Her ne kadar davacı tarafından takip ve dava konusu senedin hatır senedi olduğu iddia edilmiş ise de Yüksek Mahkemenin yerleşik içtihatları gereğince ispat yükünün davacı üzerinde olduğu ve davacının bononun hatır senedi olduğunu yazılı olarak ispatlaması gerektiği, dosya kapsamında takip ve dava konusu bononun hatır senedi olarak düzenlendiğine ilişkin davacı tarafından ibraz edilen yazılı bir belge olmadığı gibi davalının yapılan yemininde bonoyu “dini nikahlı eşi … vasıtasıyla davacıya verilen borçlara istinaden tanzim edilerek kendisine verildiğini” ifade etmesi karşısında davacının hatır senedi iddialarına Mahkememizce itibar edilmemiştir.
(b) Davacı Tarafından Yapılan Ödemeler Sebebiyle Dava Takip Konusu Bononun Bedelsiz Kaldığı İddiaları Açısından Yapılan Değerlendirmede: Davalı asilin Mahkememizin 31/01/2023 Tarihli duruşmasında alınan yeminli beyanında davacıyı tanımadığını, ilk defa huzurda gördüğünü, dava konusu senette adı geçen keşideci …’ın dini nikahlı eşi olduğunu, …’ın kendi kredi kartını kullandığını ve bu kart dolayısıyla davacıya borç para verdiğini bildiğini, davacı ile … arasındaki ticari ilişkiyi bilmediğini, vermiş olduğu borca istinaden …’ın dava konusu senedi getirdiğini, bu senette … ile davacının borçlu olarak göründüğünü, …’ın kendisini lehtar olarak göstererek vermiş olduğu borcu tahsil edeceğini söylediğini ikrar ettiği, davacı ile davalı arasında bu ilişkiden başkaca bir ilişki bulunmadığı, bono miktarının 41.000,00 TL olduğu, vade tarihinin 10/04/2018 tarihi olduğu, davacı tarafından bono bedeline mahsuben 02/04/2018 tarihinde 6.000,00 TL tutarında doğrudan davalıya borç ödemesi yapıldığı, yine davalının dini nikahlı eşi aracılığı ile davacıya verdiğini ifade ettiği bakiye borcun ise davacı tarafından … Bankası A.Ş’nin 31/10/2017 tarihli dekontu ile “… Ödeme” açıklamasıyla davalının dini nikahlı eşi …’a 38.000,00 TL’lik ödeme yapıldığı, davacının yapmış olduğu toplam ödeme miktarının 44.000,00 TL olduğu, dava ve takip konusu çek miktarının 41.000,00 TL olduğu ve borcun ödeme ile sona erdiği anlaşılmakla davacı …’ın davasının kabulü ile davacının, T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe dayanak 13/02/2018 Keşide Tarihli 10/04/2018 Ödeme Tarihli 41.000,00 TL tutarlı bono yönüyle, alacak aslı ile faiz ve feriyle birlikte davalı(takip alacaklısı) …’a borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin bu davacı yönüyle iptaline karar verilmesi yönünde Mahkememizde vicdani kanaat hasıl olmuştur.
(c) Kötüniyet Tazminatı Açısından Yapılan Değerlendirmede: Yukarıda izah edildiği üzere Mahkememizin kabulü gereğince davalı tarafından dini nikahlı eşi … aracılığı ile davalıya borç verildiği, davacı tarafından … aracılığı ile alınan borcun 38.000,00 TL’lik kısmının yine … aracılığı ise “… Ödeme” açıklamasıyla iade edildiği, bakiye kalan kısmın ise doğrudan davalının hesabına 6.000,00 TL olarak iade edildiği, davalının söz konusu borcun sona erdiğini bilebilecek durumda ve konumda olduğu, borç sona ermesine rağmen senedi takibe konu etmekte kötüniyetli olduğuna kanaat edilmekle 2004 Sayılı Kanunun 72/5. Maddesi gereğince T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında takibe geçilen borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 8.200,00 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı …’ın davasının KABULÜNE,
2-Davacının, T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe dayanak 13/02/2018 Keşide Tarihli 10/04/2018 Ödeme Tarihli 41.000,00 TL tutarlı bono yönüyle, alacak aslı ile faiz ve feriyle birlikte davalı(takip alacaklısı) …’a borçlu olmadığının TESPİTİ ile icra takibinin BU DAVACI YÖNÜYLE İPTALİNE,
3-2004 Sayılı Kanunun 72/5. Maddesi gereğince dava takip borçlusu lehine neticelendiğinden T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinin SADECE DAVACI YÖNÜYLE DERHAL DURDURULMASINA, bu hususta ilgili icra müdürlüklerine MÜZEKKERE YAZILMASINA,
4-Karar Kesinleştiğinde; 2004 Sayılı Kanunun 74/5. Maddesi gereğince münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra dosyalarının eski hale İADE EDİLMESİNE, bu hususta bu hususta ilgili icra müdürlüklerine MÜZEKKERE YAZILMASINA,
5-Takipte davalı(alacaklının) haksız ve kötüniyetli olduğuna kanaat edilmekle 2004 Sayılı Kanunun 72/5. Maddesi gereğince; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında takibe geçilen borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 8.200,00 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.843,35 TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 170,78TL peşin harcın ve 540,06TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 2.132,51TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından karşılanan 35,90TL başvuru harcı, 148,60TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 170,78TL peşin harç, 540,06TL ıslah harcı, 5,20TL vekalet suret harcı, 342,65TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam ‬1.243,19‬‬TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 17.900,00TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ NEZDİNDE istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.14/11/2023

Katip … Hakim …