Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/751 E. 2023/645 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ :

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; … … Sanayi unvanı ile (VN:…) gerçek kişi tacir olarak … No:… Selçuklu/KONYA adresinde ticari faaliyette bulunan müvekkilinin 06.06.2022 tarihinde Bursa ilinde faaliyet gösteren …’ne “… ” olarak bilinen makinelerini satmıştır. Makineler, Konya’dan Bursa’ya 010854 Sevk irsaliyesi numarası ile sevk edildiğini, akabinde alıcının dava dışı şirket söz konusu makinelerin kendi ticari faaliyeti için uygun olmadığı gerekçesiyle makineleri iade etmek istediğini, müvekkili ile bu konuda anlaştığını ve tarafına ulaşan makineleri 21.06.2022 tarihinde davalı konumundaki taşıyıcı nezdinde Konya’ya sevk edilmek üzere iade ettiğini, … numaralı sevk irsaliyesi ile davalı taşıyıcı …’ye makineler teslim edilmiş, davalı da teslim aldığına ilişkin imza attığını, taşıyıcının aynı tarihte yola çıktığını, Eskişehir yolu üzerindeyken tek taraflı olarak trafik kazası gerçekleştiğini ve müvekkiline ait makinelerden birinin zıya olduğunu, davalı taşıyıcının KTK’nun 52/1B bendi uyarınca (aracın hızını aracın yük ve teknik özelliğine görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak) kusurlu olduğunu, davalının TTK’nın taşıyıcıya ilişkin düzenlemelerine ve taşıyıcının yükümlülüklerine aykırı davranması neticesinde ayrıca kusuru ile meydana gelen kazada müvekkiline ait makinelerden Durmazlar marka APH 3020 tip, 1991 model 120 tonluk makinenin zıyaı olduğunu, davalının müvekkiline ait bu zararı taşıyıcının sorumlulukları kapsamında tazmin etmekle yükümlü olduğunu, bu durumun kendisine iletilmesine kendisinin bildirdiği sigorta şirketine müvekkili tarafından başvurulmasına ve arabuluculuk aşamasına rağmen bir netice elde edilemediğini, işbu davayı açmanın zorunluluğunun hasıl olduğunu, bu nedenlerle kötü niyetli olarak mal kaçırma maksatlı olası bir muvazaalı işlemle hak kaybına sebebiyet vermemesi için davalının banka hesaplarına, adlarına kayıtlı araçlara ve davalının adına kayıtlı bulunan taşınmazların tapu kaydı üzerine üçüncü kişilere devrine engel olacak şekilde ihtiyaten tedbir konulmasını, mahkeme aksi kanaatteyse fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik dava değeri olan 10.000,00 TL için davalının menkul ve gayrimenkul mallarıyla, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine, ihtiyaten haciz konulmasını, şimdilik 10.000,00 TL’nin (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) taşıyıcı olarak sorumlu olan davalıdan tahsili ile davacı müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı ile müvekkilinin Konya’dan Bursa’ya söz konusu makinelerin taşınması üzerine anlaştıklarını, müvekkilinin makineleri Bursa’ya götürdüğünde alıcının dava dışı şirketin makinelerin hurda olduğu gerekçesiyle geri iade etmek istediğini, her ne kadar davacının alıcı şirketin makineleri kendi ticari faaliyetine uygun olmadığı gerekçesiyle iade ettiğini iddia etse de tarafların basiretli birer tacir oldukları ve Konya-Bursa arasındaki mesafenin ticari faaliyetlerine uygun olmayan makine alımı için uzak olduğu düşünüldüğünde hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, kaldı ki 21.06.2022 Tarih, … No’lu Sevk İrsaliyesine “06.06.2022 tarihinde gelen makineler irs. No: … nolu irsaliye ile gelen makineler çalışmadığından dolayı iade edilmiştir. Her iki taraf fatura etmeyecektir.” şeklinde not düşüldüğünü, davacının Bursa ilindeki …’ne hurda makineleri gönderdiğini, bu sebeple de işbu makinelerin iade edildiğini, makinelerin zıya olmasında müvekkilinin bir kusuru bulunmadığını, polis memuru tarafından tanzim edilen Kaza Tespit Tutanağında “KTK’nun 52/1B bendi uyarınca (aracın hızını aracın yük ve teknik özelliğine görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak) maddesine göre kusurlu olduğu” görüş ve kanaatine varılsa da bu görüşlere katılmadıklarını, kaza tespit tutanakları Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre hüküm kurmak için yeterli bir delil olmadığını, bir an için, müvekkilinin kusuru ile gerçekleşmiş bir kaza olduğu düşünülse bile makinelerin söz konusu kazanın gerçekleşmesinden önce zıya olduğunu, davacının alıcı şirkete çalışmayan hurda makineleri göndererek kötü niyetli olduğunun anlaşıldığını, akabinde de müvekkilinin yaşadığı kaza sebebiyle haksız kazanç elde etmeye çabaladığını, hasardan koruyacak şekilde ambalajlama yapmak taşıyıcının değil gönderenin yükümlülüğünde olduğunu, müvekkilinin taşıyıcı olarak bir sorumluluğu bulunmadığını, ayrıca davacı tarafın makinelerin Konya-Bursa gidiş güzergahında hasar gördüğünü değil Bursa-Konya dönüş yolu arasında yaşanan kazada hasar gördüğünü iddia ettiğini, fakat dosyaya sundukları 21.06.2022 Tarih, … No’lu Sevk İrsaliyesinde görüldüğü üzere makineler hasarlı ve atıl vaziyette alıcı şirkete gönderildiğini davacının taşıyıcı olarak müvekkiline Konya-Bursa arasındaki gidiş güzergahında makineleri hasara uğrattığı yönünde de herhangi bir isnadı bulunmadığını, hal böyle olunca davacının kendi iddialarıyla çeliştiğini, ayrıca müvekkilinin alacaklı olduğu, davalının borçlu olduğu bir bononun düzenleme tarihi 25.06.2022 olup davaya konu kazadan daha sonra olduğunu, eldeki dava ile müvekkilinden alacaklı olduğunu iddia eden davacının her nasılsa alacaklı olduğu davalı müvekkiline bir bono düzenleyip verdiğini, alacaklı olduğunu iddia eden davacının buna rağmen davalı müvekkiline tekrar bono vererek borçlanmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı tarafın müvekkiline borcunu ödememiş olduğunu, Konya . İcra Dairesi ‘nin … E. Sayılı dosyası kapsamında müvekkili tarafından icra takibi başlatıldığını, müvekkilinden alacaklı olduğunu iddia eden davacının iddialarının müvekkiline 45.000 TL bedelinde senet keşide ettiği ve davacının basiretli bir tacir olduğu da düşünüldüğünde bu durum makul bir zemine oturmadığını, hal böyle olunca davacının haksız ve çelişkili iddialarının dinlenmesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle davacının davasının reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının 13/06/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; Müvekkiline ait makinede taşıma hukuku kapsamında kanuna ve hesaplamalara göre davalının sorumlu olacağı tazminat miktarının 1.832.560,85 TL olduğu belirlendiğini, bu kapsamda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkilinin lehine taleple bağlı kalınarak 395.000,00 TL tazminata hükmedilmesini talep ettiklerini, iş bu sebeple 10.000,00 TL olan dava değerini 385.000,00 TL daha artırarak ıslah ettiklerini, ıslah taleplerinin kabulüne ve müddeabihin ıslahı yolu ile artırdıkları kısım ile dava dilekçesinde talep ettikleri miktarların birleştirilmesi sonucu 395.000,00 TL tazminatın taşıyıcının sebep olduğu haksız eylem tarihi olan 21/06/2022 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 875/1 ve devamı maddeleri gereğince taşıma sözleşmesinden kaynaklanan zararın tazmini davası olup,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise dava konusu ürünlerin taşıma sırasında zayi olup olmadığı, taşıma öncesinde dava ürünlerinde herhangi bir arıza olup olmadığı, taşınmasında davalıya izafe edilebilecek bir kusur olup olmadığı, davacının bir zararı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalının bu zarardan sorumlu olup olmadığı hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
(1)T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 20/05/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup mahkemece, dava konusu eşyanın hasarlanmasından davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 880. maddesi uyarınca taşıyıcı, eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır. Eşyanın hasara uğraması hâlinde, onun taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki hasarsız değeri ile hasarlı değeri arasındaki fark tazmin edilir.” denilmiştir.
(2)T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 05/10/2015 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“6102 sayılı TTK’nın 880/1 maddesi uyarınca, taşıyıcı eşyanın ziyanından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğu takdirde, bu tazminat eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır. Hesaplama bakımından eşyanın değeri, 6102 sayılı TTK’nın 880/3. maddesine göre ise, piyasa fiyatına göre, bu yoksa aynı tür ve nitelikteki malların cari değerine göre belirlenir. Ayrıca 6102 sayılı TTK’nın 882. maddesi de ödenecek tazminat miktarını sınırlamıştır. Ancak, belli bir değerin taşıma senedine geçirilmesi ve bunun taşıyıcı tarafından kabulü (6102 sayılı TTK’nın 888/2, 857. maddeleri) zararın taşıyıcının kasten veya pervasızca bir davranışından doğması (6102 sayılı TTK’nın 886. maddesi) durumunda taşıyıcının sınırlamadan yararlanamayacağı kabul edilmiştir.” denilmiştir.
(3)T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 26/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Taşıyıcı ilk yükleme ve yetersiz ambalajlamadan kaynaklanan hasardan doğrudan sorumlu tutulamaz ise de, 6102 sayılı TTK’nın 875 ve devamı maddeleri ve yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda özellikle kargo taşımacılığı bakımından taşıyıcının gönderene ait iş ve işlemlerde nezaret yükümlülüğü bulunduğu, söz konusu nezaret yükümlülüğü kapsamında somut olayın özelliklerine göre ambalaj yetersizliği nedeniyle hasara uğrayabilecek yükün bu yetersiz ambalajlamayla taşımadan kaçınmayı da gerektirebileceği hususları mahkeme kararında yeterince tartışılmamıştır. ” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
(1) KAZANIN MEYDANA GELMESİNDEKİ KUSUR AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Dosya içerisinde yer alan 21/06/2022 Tarihli Kaza Tespit Tutanağı da nazara alındığında kazanın tek taraflı olarak meydana geldiği, kaza tespit tutanağında demir yükünün yola düşmesi ve çelik bariyerlere çarpması neticesinde kazanın meydana geldiği, davalı sürücünün aracının hızını yük ve teknik özellikleri ile görüş, yol ve hava trafik durumunun gerektirdiği şartlara uygun olarak kullanmaması sebebiyle 2918 Sayılı Kanunun 52/1-b maddesi gereğince kusurlu olduğu rapor edilmiş olup 6100 Sayılı Kanunun 30/1. Maddesinin amir kanun hükmü karşısında Mahkememizce kusur raporu aldırılmasına gerek görülmemiştir.
(2) TAŞIMA SÖZLEŞMESİNE KONU MAKİNENİN İNCELENMESİNDE;
(a) SATIŞ BEDELİ: Dava konusu makine davacı tarafından dava dışı alıcıya 03/06/2022 tarihinde KDV hariç olmak üzere 180.000,00 TL bedelle satılmıştır.
(b) İADE: Dosya içerisinde yer alan 21/06/2022 tarihli iade sevk irsaliyesinde dava konusu makinenin “çalışmadığından dolayı” iade edildiği ifade edilmiştir.
(c) İADE ARIZA SEBEBİ: Mahkememizce makineyi satın alan dava dışı firmaya müzekkere yazılarak iadenin neden kaynaklandığı sorulmuş, dava dışı firmanın 27/02/2023 tarihli müzekkere cevabında “makine elektiriğe bağlandığında panoya elektrik geliyor ancak başka hiç bir fonksiyonun çalışmaması sebebiyle” iade edildiği ifade edilmiştir.
(3) HASAR MİKTARININ HESAPLANMASI, KEŞİF VE BİLİRKİŞİ RAPORLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ:
(a) Davacı Tarafından İbraz Edilen 21/10/2022 Tarihli Uzman Görüşü Raporunun İncelenmesinde; 21/10/2022 tarihli uzman görüşü raporunda kaza neticesinde taşıma sözleşmesine konu makinenin tamirinin ekonomik olmadığı, güncel değerinin 300.000,00 TL olduğu, hurda halinin ise 50.000,00 TL olduğu rapor edilmiştir.
(b) Dava Dışı Sigorta Şirketi Tarafından Tanzim Edilen 30/06/2022 Tarihli Eksper Hasar Raporunda: Dava konusu makinenin tamirinin ekonomik olmadığı, değerinin 180.000,00 TL olduğu, hurda halinin ise 50.000,00 TL olduğu, tazminat tutarının 130.000,00 TL olduğu ancak hasar teminat kapsamında olmaması sebebiyle ödeme yapılmadığı ifade edilmiştir.
(c) Mahkememizce Mahallinde Yapılan 13/01/2023 Tarihli Keşif: Mahkememizce makinenin hali hazırda muhafaza edildiği mahalde refakate alınan bilirkişi heyeti ile keşif icra edilmiş, akabinde sigorta şirketi nezdinde açılan hasar dosyası celp edilmiş, yine dava dışı firma tarafından iadeye dayanak gerekçeler de öğrenildikten sonra dava konusu makinede kaza sebebiyle meydana gelen (dosya içerisinde yer alan irsaliyede ifade edilen arıza nedeni ile kıymet kaybı düşüldükten sonra) arızanın kaza tarihi itibariyle hasar bedelinin (işçilik, parça vs.KDV dahil olmak üzere) ne olduğu, hasar bedeli itibariyle ve kaza tarihindeki rayiç değeri (dosya içerisinde yer alan irsaliyede ifade edilen arıza nedeni ile kıymet kaybı düşüldükten sonra) nazara alınarak tamirinin ekonomik olup olmadığı, tamiri ekonomik ise hasar bedeli maddi zararının ne olduğu, tamiri ekonomik değilse kaza tarihi itibariyle rayiç değerinden (dosya içerisinde yer alan irsaliyede ifade edilen arıza nedeni ile kıymet kaybı düşüldükten sonra) yine kaza tarihi itibariyle hurda değeri düşüldükten sonra davacının var ise talep edebileceği maddi zararın ne olduğu, 6102 Sayılı TTK nun 882/1 ve devamı maddeleri gereğince gönderilenin net olmayan ağırlının her bir kilogramı için 8,33 özel çekme hakkını karşılayan tutarın taşımanın gerçekleştiği tarih olan 21/06/2022 tarihi itibariyle Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca belirlenen değer üzerinden TL ye çevrilerek davalının sorumlu olabileceği azami tutarın belirlenmesi hususlarında rapor aldırılmıştır.
(ç) Mahkememizce Aldırılan 08/03/2023 Tarihli Bilirkişi Heyet Raporunun İncelenmesinde; Dava konusu makinenin tamirinin ekonomik olmadığı, güncel değerinin KDV dahil olmak üzere 212.400,00 TL olduğu, 21/06/2022 tarihli iade sevk irsaliyesinde dava konusu makinenin “çalışmadığından dolayı” iade edildiğinin ifade edildiği, makineyi satın alan dava dışı firmanın 27/02/2023 tarihli müzekkere cevabında “makine elektiriğe bağlandığında panoya elektrik geliyor ancak başka hiç bir fonksiyonun çalışmaması sebebiyle” iade edildiğinin anlaşıldığı, kaza olmadan önceki haliyle görünen bir hasarının olmadığı, makinenin elektrik sisteminde teknik arıza olduğu, elektrik sisteminin yenilenmesinin işçilik ve malzeme dahil KDV ekli masrafının 15.000,00 TL olacağı, bu hasar miktarının kaza öncesine ait olduğu, aracın hurda değeri ile kaza öncesi masrafı düşüldüğünde davacının talep edebileceği zarar miktarının 147.400,00 TL olacağı, 6102 Sayılı TTK nun 882/1 ve devamı maddeleri gereğince gönderilenin net olmayan ağırlının her bir kilogramı için 8,33 özel çekme hakkını karşılayan tutarın taşımanın gerçekleştiği tarih olan 21/06/2022 tarihi itibariyle Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca belirlenen ve davalının sorumlu olabileceği azami tutarın ise 1.832.560,85 TL olduğu rapor edilmiştir.
(d) Raporların Değerlendirilmesi ve Mahkememizin Kabulü: Her ne kadar davacı tarafından ibraz edilen uzman görüşünde dava konusu makinenin değerinin 300.000,00 TL olduğu ifade edilmiş ise de davacının dahi söz konusu makineyi kaza öncesinde KDV hariç olmak üzere 180.000,00 TL’den satmış olduğu, bu sebeple uzman görüşünde ifade edilen tutarın afaki olduğu, aynı zamanda söz konusu raporun sigorta şirketi nezdinde açılan hasar dosyası ile dava dışı firmanın iadeye ilişkin bilgi ve belgeleri temin edilmeden hazırlanmış olması sebebiyle hükme esas alınmamıştır. Mahkememizce aldırılan 08/03/2023 tarihli bilirkişi raporunun sigorta şirketi nezdinde açılan hasar dosyası ile dava dışı firmanın iadeye ilişkin bilgi ve belgeleri temin edildikten sonra hazırlanmış olması, dosya içerisinde yer alan her üç raporda da makinenin tamirinin ekonomik olmadığının rapor edilmesi, sovtaj değerinin yine ittifakla 50.000,00 TL olduğunun rapor edilmesi, makinenin taşımadan kısa bir süre öncesinde davacı tarafından dava dışı kişiye fatura edilerek satılması, 6102 Sayılı TTK’nın 880/3 maddesi de nazara alındığında heyet raporunda tespit edilen KDV dahil 212.400,00 TL’lik tutarın makinenin gerçek değerini tespit ettiğine kanaat edilmekle ve aynı zamanda söz konusu raporun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlandığına kanaat edilmekle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
(4) DAVALININ YETERSİZ AMBALAJLAMA İDDİASI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Her ne kadar davalı tarafından taşımaya konu makinenin yeterli ambalajlama yapılmadığı iddia olunmuş ise de dosya içerisinde yer alan ve davalı sürücü tarafından tanzim edilen 21/06/2022 tarihli tutanakta makinelerin zincir ve sair aparatlarla bağlanmış/sabitlenmiş olduğu, kaza tespit tutanağında ifade edildiği üzere kazanın tek taraflı olarak meydana geldiği, davalı sürücünün aracının hızını yük ve teknik özellikleri ile görüş, yol ve hava trafik durumunun gerektirdiği şartlara uygun olarak kullanmadığı, bu sebeple ambalajlama ile ilgili davacıya atfı mümkün bir kusur olmadığı ve dahi kaldı ki yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 26/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında ifade edildiği üzere yetersiz ambalajlama iddiasının olduğu halde taşıyıcı olarak malı kabulden kaçınması gerektiği anlaşılmakla davalının bu yöndeki iddialarına Mahkememizce itibar edilmemiştir.
(5) NETİCE: Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, bilirkişi raporları, kaza tespit tutanağı, sigorta hasar dosyası, olay tutanakları, Yüksek Mahkeme ilamları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Dava konusu makinenin davacı tarafından dava dışı alıcıya 03/06/2022 tarihinde KDV hariç olmak üzere 180.000,00 TL bedelle satıldığı, ürünlerin dava dışı alıcıya teslim edildiği ve akabinde dava dışı alıcı tarafından dosya içerisinde yer alan 21/06/2022 tarihli iade sevk irsaliyesi ile makinenin “çalışmadığından dolayı” iade edildiği, iade edilen makinelerin davalı tarafından taşındığı, 21/06/2022 tarihinde davalı sürücünün aracının hızını yük ve teknik özellikleri ile görüş, yol ve hava trafik durumunun gerektirdiği şartlara uygun olarak kullanmaması sebebiyle kaza yaptığı ve kaza neticesinde dava konusu makinenin hasar gördüğü, Mahkememizce Aldırılan 08/03/2023 Tarihli Bilirkişi Heyet Raporunda ifade edildiği üzere makinenin tamirinin ekonomik olmadığı, güncel değerinin KDV dahil olmak üzere 212.400,00 TL olduğu(KDV hariç 180.000,00 TL), 21/06/2022 tarihli iade sevk irsaliyesinde dava konusu makinenin “çalışmadığından dolayı” iade edildiğinin ifade edildiği, makineyi satın alan dava dışı firmanın 27/02/2023 tarihli müzekkere cevabında “makine elektiriğe bağlandığında panoya elektrik geliyor ancak başka hiç bir fonksiyonun çalışmaması sebebiyle” iade edildiğinin anlaşıldığı, kaza olmadan önceki haliyle görünen bir hasarının olmadığı, makinenin elektrik sisteminde teknik arıza olduğu, elektrik sisteminin yenilenmesinin işçilik ve malzeme dahil KDV ekli masrafının 15.000,00 TL olacağı, bu hasar miktarının kaza öncesine ait olduğu, aracın hurda değeri ile kaza öncesi masrafı düşüldüğünde davacının talep edebileceği zarar miktarının 147.400,00 TL olduğunun rapor edildiği, 6102 Sayılı TTK’nın 875/1 maddesi gereğince davalı taşıyıcının makinenin taşınmak üzere teslim alınmasından davacıya teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, zıyaından ve hasarından doğan zararlardan sorumlu olduğu anlaşılmakla davacının davasının bu değer üzerinden kısmen kabulüne karar verilerek talep ve dava edilen 10.000,00 TL’nin dava tarihi olan 17/11/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 137.400,00 TL’nin ıslah tarihi olan 13/06/2023 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
(a) 10.000,00 TL’nin dava tarihi olan 17/11/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALIDAN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
(b) 137.400,00 TL’nin ıslah tarihi olan 13/06/2023 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALIDAN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
(c) Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 10.068,89TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78TL harcın ve 6.580,00TL ıslah harcının mahsubu ile 3.318,11TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Hazine tarafından karşılanan 3.120,00TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre (147.400,00/395.000,00) hesaplanan 1.164,27TL’sinin davalıdan, 1.955,73TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından karşılanan 80,70TL başvuru harcı, 170,78 TL peşin harç ve 6.580,00TL ıslah harcı olmak üzere toplam ‬‬6.831,48‬TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından karşılanan 377‬,00TL posta ve tebligat gideri, 3.750,00TL bilirkişi ücreti gideri, 11,50TL vekalet harcı gideri, 280,00TL keşif yol ücreti gideri olmak üzere toplam 4.418,50TL ‘den davanın haklılık oranına göre (147.400,00/395.000,00) hesaplanan 1.648,83TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Yargılama devam ederken sehven tahsil edilmeyen 1.274,90TL keşif harcının davanın haklılık oranına göre (147.400,00/395.000,00) hesaplanan 475,75TL sinin davalıdan, 799,15‬TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davalı tarafından karşılanan 11,50TL vekalet harcının davanın haklılık oranına göre (247.600,00/395.000,00) hesaplanan 7,21TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, fazlasının davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 23.584,00TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalı vekili yararına AAÜT’nin 13/3 maddesine göre hesaplanan 23.584,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
10-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR;Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ NEZDİNDE İSTİNAF KANUN YOLUNA müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/10/2023

Katip … Hakim …