Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/737 E. 2023/719 K. 28.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ :
Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin Konya Büyükşehir Belediyesi ile Aslım Mevkiinde hafriyat toprağı, inşaat ve yıkıntı atıkları depolama sahasının işletmesi hakkında sözleşmesinin olduğunu, sözleşme kapsamında müvekkilinin moloz döküm sahasını işlettiğini, müvekkili bu işletme faaliyeti kapsamında Konya Büyükşehir Belediyesi ile arasında düzenlenen teknik ve idari şartname dikkate alındığı takdirde belediye sınırları içerisinde yıkımı ve yapımı gerçekleştirilen hafriyatların tesislerine getirilip boşaltma işlemi gerçekliştirilmesi gerektiğini, fakat davalı şirket tarafından sürdürülen, Konya Şehir Hastanesi inşaatı alanından çıkarılan hafriyatların Konya Büyükşehir Belediyesi Hafriyat Toprağı İnşaat ve Yıkıntı Atıkları Depolama Sahası’na ulaşmadığını tespit ettiklerini, iş bu yıkım alanlarından çıkan hafriyatın müvekkile ait k.b.b.h.t.i.y.a.d.s yıkılmayıp muhtelif yerlere yıkıldığını, davalı şirket tarafından yürütülen Konya Şehir Hastanesi inşaat alanından çıkan hafriyat ve molozlar müvekkilinin işlettiği K.B.B.H.T.İ.Y.A.D.S teslim edilmesi gerekirken muhtelif alanlara yıkılan hafriyat ve molozlar nedeniyle müvekkilinin büyük bir mağduriyet yaşadığını, müvekkili karşı taraftan uğradığı zararları tazmin etmek için Konya .Noterliğinin 17/06/20221 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile zararlarını talep ettiğini, fakat karşı taraftan olumlu bir cevap alınamadığını, dava şartı olan arabuluculuğa başvurulduğunu ancak tarafların arasında anlaşma sağlanamadığını, müvekkilinin söz konusu işletmeyi Konya Büyükşehir Belediyesi’nden ihale karşılığı aldığı ve buranın işletmesinden kar elde etmek amacında olduğunun açık olduğunu, bu sebeplerle mahrum kaldıkları karın tazmininin yapılması için, haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari reeskont faizi ile birlikte şimdilik 10.000,00 TL mahrum kalınan kar ve tazminatın davalıdan tahsilini, ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davada Ankara Mahkemelerini görevli olduğunu, müvekkili şirket tarafından Konya Şehir Hastanesi inşaat alanından çıkarılan ve dolguda kullanılmayan fazla hafriyatların bu sahalara dökülmesi veya dökülmemesi Belediye mevzuatına/yasal düzenlemeye dayandığını ve bu sebeple, ihtilafta haksız fiil’den bahsetmek hukuken mümkün olmadığını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, mevcut olmayan alacak için dava açılığını bu sebeple, davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddi gerektiğini, müvekkili şirketçe inşaat alanından çıkarılan harfiyatların bir kısmı dolgu malzemesi olarak kullanıldığını, kalanının Konya Belediyesi adına davacı tarafından işletilen sahalara döküldüğünü, başka bir sahaya döküm yapılmasının söz konusu olmadığını, yapı ruhsatları alınması sırasın da ilk proje kotundan hareketle o alandan ne kadar hafriyat çıkacağının tahmini olarak hesaplandığını, proje döneminde ruhsat arkasına yazılan hafriyat miktarının inşaat alanınadan çıkarılan ve döküm sahalarına dökülen harfiyat miktarının bire bir aynı olmama ihtimalinin olduğunu, müvekkili şirket tarafından yapılmakta olan inşaat alanından çıkacağı tahmin edilen hafriyat turarı kadar harfiyat, Konya Belediyesi adına davacı tarafından işletilmekte olan sahalara fiilen dökülmese dahi bu hafriyat tutarı üzerinden davacı yana hafriyat bedeli ödeneceği konusunda müvekkili şirket ile davacı arasında veya davacının taşeronu olduğu Konya Büyükşehir Belediyesi’ne harfiyat bedeli ödeneceği konusunda müvekkili şirket ile Konya Büyükşehir Belediyesi arasında bir sözleşme veya müvekkili şirket tarafından verilmiş bir taahhütname bulunmadığını, müvekkili şirketin nakliye araçlarındaki bu gps’ler kontrol edildiğinde kamyonların iddia edildiği şekilde başka döküm sahalarına giderek döküm yapmadığının anlaşılacağını, haksız fiil ve temerrüt hali söz konusu olmadığını hüküm altına alınacak bir alacak olması halinde alacağa ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanabileceğini, bu sebeplerle yetkisizlik kararı verilmesini, taleplerinin kabul görmemesi halinde ise davacı yanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının usule ilişkin diğer itirazlarına binaen usulden; aksi takdirde esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretini davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; davalı tarafından Konya Şehir Hastanesinin yapımı esnasında çıkan harfiyatın davacı ile Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından akdedilen sözleşme gereğince davacı tarafından işletilen sahaya dökülmediği iddiasıyla açılan alacak davası olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise davalı ile davacı arasında Konya Şehir Hastanesinin yapımı esnasında çıkacak harfiyatın depolanması hususunda bir sözleşme bulunup bulunmadığı, söz konusu inşaatın yapımı esnasında ne miktarda harfiyat çıktığı, çıkan bu harfiyatın ne kadar kısmının dolgu malzemesi olarak kullanıldığı, ne kadar kısmın davacı tarafından dava dilekçesinde iddia edildiği şekliyle belirtmiş alanlara döküldüğü, bu alana dökülen harfiyatın davalı tarafından mı döküldüğü, davalının Konya Şehir Hastanesinin yapımı esnasında çıkan harfiyatı davacı tarafından işletilen sahaya dökmekle yükümlü olup olmadığı, davacının uğradığını iddia ettiği bir zararı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalıdan tahsilini talep edip edemeyeceği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 19/04/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Davacının tacir olduğu, davalılardan ise Ferhat ve İsmail dışındakilerin tacir oldukları, uyuşmazlığın her iki tarafının da ticari işletmesi ile ilgili olması nedeniyle mahkemece, tarafların tacir oldukları ve 6102 Sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca davanın nispi ticari dava olduğu, buna göre de ticaret mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, uyuşmazlığın esasına girilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 09/04/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında akdedilen 24.04.2012 tarihli Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atık Sözleşmesi gereğince ürettiği hafriyatı davacının işlettiği sahaya dökmeyen davalının eyleminin Hafriyat toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği ve Çevre Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca ancak idari para cezasını gerektirdiği, davacının davalının hafriyatı işletme sahasına dökmemiş olsa da döküm ücretini talep ettiği diğer ifadeyle davacının vermediği hizmetin bedelini talep ettiği, diğer taraftan inşaat ruhsatı alabilmek için hafriyat toprağı, inşaat ve yıkıntı atık sözleşmesini yapmak gerektiği, davalının iş bu sözleşmeyi belediyeden ruhsat alabilmek için yapmak durumunda olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 26/11/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Davacı, taraflar arasında imzalanan Hafriyat Toprağı İnşaat ve Yıkıntı Atık Sözleşmesi gereği davalının davacıya ait depolama bölgesine yapması gereken hafriyat dökümünü yapmadığını belirterek hafriyat dökmesi durumunda sözleşme gereği talep edebileceği miktarın tahsili amacıyla ilamsız takip yapmış ve itiraz üzerine itirazın iptali davası açmıştır. Taraflar arasında anılan sözleşmenin imzalandığı ancak bu sözleşmenin gerek davalı tarafından yapılacak ön ödemenin yapılmaması gerekse davalının davacının deposuna hafriyat dökmediğinden uygulanmadığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 6.2. ve 6.3. maddelerinde, davalının sözleşme tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ön ödemede bulunması bu ödeme yapılmadan sözleşme kurulmuş olmayacağı belirtilmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki sözleşmenin kurulmadığı anlaşılmaktadır. Davalının sözkonusu parselde bir bina yaptığı dolayısıyla mecburen bir hafriyat ürettiği ve bir yere döktüğü yapılan keşif ile anlaşılmışsa da bu husus çevre mevzuatına muhalefet olup, davalıyı Belediyeye karşı mali ve cezai sorumluluk ile karşı karşıya bırakır ise de, davacının vermediği bir hizmetten dolayı davalıdan ücret istemesine imkan vermez. Bu bakımdan davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. ” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 09/01/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgili olup, temyiz kesinlik sınırı belirlenirken dava konusu edilen alacağın değeri dikkate alınır. Alacağın bir kısmının dava edilmesi halinde kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir. Davacı vekili, işbu davada müvekkili adına 09/03/1981 tarihinde davalı bankaya yatırılan 1.500,00 TL’nin alım gücü üzerinden bugünkü karşılığını talep etmiştir. Bu haliyle dava, HMK’nın 107. maddesinde belirtilen belirsiz alacak davası niteliğinde olup, belirsiz alacak davasında alacağın bir kısmının dava edilmesi ve mahkemece bu alacağa ilişkin davanın tümden reddedilmiş olması halinde davacı yönünden kararın kesin olduğundan söz edilemez. Bu durumda, mahkemenin 19/06/2015 tarihli davacı vekilinin temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararının kaldırılarak esasa yönelik temyiz incelemesine geçilmesine karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE:
1.GÖREV HUSUSUNDA YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Dosya içerisinde yer alan Ticaret Sicil Müdürlüğünün 29/11/2022 Tarihli müzekkere cevabında davacı gerçek kişi …’un tacir kaydının bulunduğu ve aynı zamanda T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı Selçuk/Konya Vergi Dairesi Müdürlüğünün 30/11/2022 tarihli müzekkere cevabında davacının bilanço esasına göre defter tutmakla mükellef olduğunun bildirildiği, gelen yazı cevaplarına göre davacının gerçek kişi tacir olduğu, davalının ise 6102 Sayılı TTK’nın 16/1 maddesi gereğince özel hukuk tüzel kişisi tacir olduğu söz konusu uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesiyle ilgili olduğuna kanaat edilmekle davanın nispi ticari davaya vücut verdiği dolayısıyla Mahkememizin görevli olduğuna kanaat edilmekle işin esasına geçilmiştir.
2.DAVACI İLE DAVA DIŞI T.C. KONYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ARASINDA AKDEDİLEN KİRA SÖZLEŞMESİNİN İNCELENMESİNDE; 29/01/2013 Tarih ve … Yevmiye Nolu Kira Sözleşmesinin;
(3) nolu maddesi gereğince; Kira sözleşmesinin konusunun Konya ilinde bulunan ve davalı Büyükşehir Belediyesine ait depolama sahasının 10 yıl süreyle davacıya kiralanmasına ilişkin olduğu,
(11) nolu maddesi gereğince; Sözleşme konusu işin sözleşme süresince kiralananın işletilmesinden elde edilen geliri kapsadığı,
(13) nolu maddesi gereğince; Tahsis edilen tüm gelirlerin tahsilinin kiracı/davacıya ait olduğu, kiracının bu gelirleri tahsil edemediğinden bahisle Belediye’den bir talepte bulunamayacağı,
(14/5) nolu maddesinde; Davacı/kiracının sözleşme hükümlerine aykırı olarak hafriyat toprağı, inşaat ve yıkıntı atıklarını dökenleri tespit etmesi halinde öncelikle Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerine bildirerek tutanak tutulmasını sağlayacağı, Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin veya diğer ilgili kurumlarca “cezai işlem” uygulanacağı,
İdari Şartnamenin (22/5) maddesinde; Davacı/kiracının sözleşme hükümlerine aykırı olarak hafriyat toprağı, inşaat ve yıkıntı atıklarını dökenleri tespit etmesi halinde öncelikle Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerine bildirerek tutanak tutulmasını sağlayacağı, Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin veya diğer ilgili kurumlarca “cezai işlem” uygulanacağı kararlaştırılmıştır.
3.KURUM MÜZEKKERE CEVAPLARI:
(a) T.C. Konya Büyükşehir Belediyesinin 04/01/2023 Tarihli müzekkere cevabında; davacı ile davalı belediye arasında akdedilen 29/01/2013 Tarihli sözleşmenin (14/5) ve teknik/idari şartnamenin (22/5) maddeleri gereğince davacı tarafından yapılan herhangi bir müracaat ya da davalı şirketin sözleşme hükümlerine aykırı olarak hafriyat döktüğüne ilişkin herhangi bir tutunak bulunmadığı bildirilmiştir.
(b) T.C. Konya Karatay Belediyesinin 08/03/2023 Tarihli müzekkere cevabında; Konya ili … ilçesi … Mahallesi … Ada … Parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapımı tamamlanmış olan Konya Şehir Hastanesinin dava dışı … Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünün bünyesinde tarım arazisi olarak kullanılmakta iken mülkiyeti maliye hazinesine ait olan taşınmaz ilgili tahsis yazısı gereği dava dışı … A.Ş’ye tahsis edildiği ve akabinde Konya Şehir Hastanesi adına projelendirilmesinin yapılarak yapı ruhsatı ile ruhsatlandırıldığı, inşaata başlanabilmesi için arazide yapılan hafriyat işlemi neticesinde ortaya çıkan nebati toprağın inşaat arazi sınırları içerisinde toplandığı ifade edilmiştir.
4.DAVACI TANIKLARININ DİNLENMESİ VE KEŞİF: Mahkememizce taraflarca bildirilen delillerin toplanması akabinde davacının hafriyat döküldüğünü iddia ettiği arazilerde keşif icra edilerek davacı tanıkları dinlenmiş, akabinde bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış, İHA kullanılarak yapılan tespit neticesinde davacı tarafından gösterilen alanlardaki hafriyat ile Konya şehir Hastanesinin yapımı neticesinde ortaya çıkması muhtemel hafriyat miktarı karşılaştırılarak değerlendirme yapılmış, dava tarihi itibariyle davacı tarafından gösterilen alanlarda bulunan hafriyat miktarının KDV dahil 1.638.912,00 TL olduğu rapor edilmiştir.
5.DAVACI İLE DAVALI ŞİRKET ARASINDA BİR AKDİ İLİŞKİ OLUP OLMADIĞI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Mahkememizce taraf vekillerine var ise davacı ile davalı arasında “Konya Şehir Hastanesinin Yapım İşi” esnasında çıkan harfiyatın depolanması/imhasına ilişkin olarak Hafriyat Toprağı İnşaat ve Yıkıntı Atık Sözleşmesi’ni ibraz etmek ve bu hususta beyanda bulunmak üzere 2 haftalık süre verilmiş, davacı vekilinin 01/03/2023 Tarihli dilekçesinde ve Mahkememizin 16/05/2023 tarihli duruşmasında alınan beyanında taraflar arasında herhangi bir sözleşme olmadığı bildirilmiştir.
6.NETİCE: Her ne kadar davacı tarafından davalının “Konya Şehir Hastanesinin Yapım İşi” esnasında çıkan hafriyatın kendi işletmiş olduğu depolama sahasına dökmediği iddiasıyla eldeki davayı açmış ise de; Davacı ile davalı şirket arasında söz konusu alandan çıkan hafriyatın davacıya ait depo/sahaya döküleceğine ilişkin bir akdi ilişki olmadığı, T.C. Konya Büyükşehir Belediyesinin 04/01/2023 Tarihli müzekkere cevabında ifade edildiği üzere davacı ile davalı belediye arasında akdedilen 29/01/2013 Tarihli sözleşmenin (14/5) ve teknik/idari şartnamenin (22/5) maddeleri gereğince davacı tarafından yapılan herhangi bir müracaat ya da davalı şirketin sözleşme hükümlerine aykırı olarak hafriyat döktüğüne ilişkin herhangi bir tutunak bulunmadığı, yine T.C. Konya Karatay Belediyesinin 08/03/2023 Tarihli müzekkere cevabında Konya Şehir Hastanesinin inşaatına başlanabilmesi için arazide yapılan hafriyat işlemi neticesinde ortaya çıkan nebati toprağın inşaat arazi sınırları içerisinde toplandığının ifade edildiği, nitekim Mahkememizce yapılan keşif esnasında da şehir hastanesi sınırları içerisinde depolanan hafriyatın tespit edildiği, bir an için davalı şirketin ilgili mevzuat hükümlerine aykırı olarak hafriyat döktüğünün kabulü halinde dahi yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 26/11/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 09/04/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında ifade edildiği üzere bu durumun Hafriyat toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği ve Çevre Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca ancak idari para cezasını gerektirdiği, davacının vermediği bir hizmetten dolayı davalıdan ücret isteme hakkı bulunmadığından davacının davasının reddine karar verilmesi hususunda Mahkememizde vicdani kanaat hasıl olmuştur.
7.KANUN YOLU AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Her ne kadar eldeki dava 10.000,00 TL üzerinden harçlandırılmak suretiyle açılmış ise de eldeki davanın 6100 Sayılı HMK’nın 109/1 maddesi gereğince kısmi dava olduğu, Mahkememizce yapılan keşif neticesinde düzenlenen 09/11/2023 tarihi bilirkişi raporunda davacı tarafından gösterilen alanlarda bulunan hafriyat miktarının KDV dahil 1.638.912,00 TL olduğunun rapor edildiği, davacı vekili tarafından Mahkememizin 28/11/2023 tarihli duruşmasında alınan beyanlarında ıslah hakkını kullanmayacaklarının belirtildiği ve yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 09/01/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile 6100 Sayılı Kanunun 341/3 maddesi de nazara alınarak istinaf kanun yolu açık olmak üzere hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 170,78TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 99,07TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 10.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından karşılanan 11,50TL vekalet suret harcı,171,75TL yargılama gideri olmak üzere toplam 183,25 ‬TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; İş bu duruşmada hazır bulunanların yüzüne karşı, hazır bulunmayanların yokluğunda, kararın vekille temsil edilmeyen taraflar açısından kendilerine, vekille temsil edilen taraflar açısından ise 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ NEZDİNDE İSTİNAF KANUN YOLUNA müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/11/2023

Katip Hakim