Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/731 E. 2023/453 K. 03.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 2-
3-
4-
5-
6-
7-
8-
9-
10-
11-
12-
13-
14-
15-
16-
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan davanın dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Davacıların mahkememize vermiş olduğu 09/11/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı … Holding A.Ş.’den 1999-2001 yıllarında hisse senedi aldıklarını, kendilerinin Almanya’da uzun yıllar çalışarak zor şartlarda biriktirmiş oldukları birikimlerini yatırım yapmak için davalı şirkete verdiklerini, davalı şirketin yasa dışı ve kayıt dışı olarak örgütlendiğini bilmediklerini, maddi ve manevi olarak zararlarının olduğunu, kendileri gibi birçok kişinin davalı şirket yöneticileri tarafından dini yollar kullanılarak kandırıldığını, birçok ailenin dağılmasına sebep olduğunu, şirket yöneticilerinin para toplarken kendilerine 10 yıl süreyle her yıl için %20, 10 yıl sonunda da her yıl için %25 faiz vaadinde bulunduklarını, para iadesi istenilmesi halinde de 15 gün içinde paralarının iade edileceğini vadettiklerini, değişik tarihlerde birçok defa para verdikleri ve karşılığında hisse senetleri aldıklarını, geçen zamanda tüm çabalarına rağmen yatırılan paraların iade edilmediğini, davalı şirket yöneticileri tarafından birçok yolsuzluk ve düzenbazlık yapıldığını beyanla fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla manevi zararlarının da doktor raporuna dayılanarak mahkememizce tespit edilmesi ile belirlenmek üzere şimdilik 25.000,00TL’nin maddi tazminatın yargılama giderleri ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı … vekili mahkememiz vermiş olduğu 22/11/2022 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın arabuluculuğa tabi olduğunu şimdiye kadar müvekkili yönünden yapılmış bir arabuluculuk görüşmesi olmadığını öncelikle arabuluculuk dava şartı eksikliğinden davanın usulden reddine karar verilmesi, aynı dava konusu ile Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas ve Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılmış davalar olup bu haliyle derdestlik itirazlarının da olduğunu, açılan davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde de açılmadığını, yine 10 yıllık zamanaşımı süresinin de dolduğunu ve zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığının olmadığını ve hangi davalıdan ne miktarda talep edildiğinin de dava dilekçesinde açıkça belirtilmediğini, davacıların iddialarının doğru olmadığını, müvekkili hakkında dolandırıcılık ya da başka bir suçtan kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadığını, müvekkilinin devan eden ceza davalarında da taraf olmadığını, müvekkilinin 2002 yılının ortalarından 2003 yılının yedinci ayına kadar şirkette yöneticilik yaptığını, bu dönemlerde hiçbir kimseden para toplamadığını, davacılarla da hiçbir şekilde para alış verişinin olmadığını beyanla haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ, DELİLLER, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE :
Dava, şirket ortaklığı adı altında haksız para toplanması sebebiyle uğranılan maddi ve manevi zararların tazmini davasıdır.
09/12/2018 tarih ve 7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Talebin Başlatılması Usulü Hakkındaki Kanun’un 20. maddesi ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere kanuna eklenen “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesinin 1. fıkrasına göre; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
Aynı kanunun 23. maddesi ile 6325 sayılı Kanuna Dördüncü Bölümden sonra gelmek üzere eklenen “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlıklı 18/A maddesine göre “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır. (2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” .
İş bu dava, mutlak ticari dava niteliğindedir. İstinaf Mahkemelerinin ve Yargıtay . Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamasına göre bir miktar para alacağının tahsili amacıyla açılan davalarda, arabuluculuk dava şartıdır ve bu dava şartı sonradan giderilebilir dava şartlarından değildir.
Dava dilekçesine arabuluculuk son tutanağı aslının veya arabulucu tarafından onaylı suretinin eklenmediği görülmekle, davacılara arabuluculuk tutanağının sunulması ihtaratlı tebligat yapılmıştır. Buna karşılık her iki davacının da davadan önce arabuluculuğa başvurduğuna ilişkin dosyaya bir belge sunmadığı anlaşılmıştır.
Arabuluculuk dava şartında uyuşmazlığın doğduğu tarih değil, dava açılış tarihi önemlidir. Nitekim eldeki dava, ticari davaları zorunlu arabuluculuk şartına tabi tutan 7155 Sayılı Yasadaki ilgili hükümlerin yürürlüğe girmesinden sonra (01/01/2019 tarihinden sonra) açılmıştır. Bu itibarla davanın arabuluculuğa tabi olmadığına yönelik davacı iddiaları kabule değer görülmemiştir. (Emsal Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi … Esas, … Karar) Dava tarihi itibariyle yukarıda sözü edilen yasa maddeleri yürürlükte olduğundan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Davacıların davasının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. Maddesi gereğince arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Peşin alınan 426,94TL harçtan alınması gereken 359,80TL harcın mahsubu ile fazla alınan 67,14TL’nin kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı … tarafından yapılan 11,50TL vekalet suret harcı yargılama giderinin davacılardan tahsili ile davalı … verilmesine,
5-Davalı … vekili yararına AAÜT’nin 7/2 maddesine göre hesaplanan 4.000,00TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalı … ‘ya verilmesine,
6-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
7-İş bu karar duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda verildiğinden ve talep olmadan gerekçeli karar tebliğe çıkarılamayacağından varsa gider avansından harca yapılarak davanın 03/07/2023 tarihinde karara bağlandığı ve talep halinde gerekçeli kararın tebliğe çıkarılabileceği hususlarının tüm taraflara tebliğine,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince (2) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliğiyle karar verildi.03/07/2023

Başkan Üye Üye Katip