Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/723 E. 2023/351 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirkete ait iş aracı ile şantiye şantiye sahası içerisinde bulunan zarar gören üçüncü kişiye ait aracın 09.04.2021 tarihinde kazaya karıştığını, zarar gören üçüncü kişiye taraflarınca ödenen zararın, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketinden talep edildiğini ancak netice alınamadığından işbu davayı açtıklarını, müvekkili şirkete ait … plakalı yükleyici aracı ile zarar gören üçüncü kişiye ait … plakalı araç arasında 09.04.2021 tarihinde şantiye sahası içerisinde kaza yaşandığını, araçta meydana gelen hasarın ödenmesi için davalı sigorta şirketine müracaat edildiğini fakat kazanın meydana geldiği yerin özel mülk olduğu gerekçesiyle bu talebin reddedildiğini, bunun üzerine taraflarınca davalı sigorta şirketine Konya .Noterliği’den 28.04.2021 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtar çekildiğini, sigortalanan aracın poliçede de yer aldığı üzere iş makinası olması ve kazanın oluşumu dikkate alındığında özel mülk gerekçesiyle ödeme taleplerinin reddedilmesinin kabul edilemeyeceğini, zira kazanın meydana geldiği yerin karayolunun devamı olan ve kamuya açık olan bir alan olduğunu ve sigortalanan aracın genellikle şantiyede çalışan bir iş makinası olduğunu, bu nedenlerle haklı davalarının kabulü ile müvekkili şirketçe zarar gören üçüncü kişi şirkete ödenen 19.623,40 TL’nin kazanın vuku bulduğu tarihten itibaren işletilecek ticari temerrüt(avans) faiziyle beraber davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısının sorumlu olabilmesi için zararın bir motorlu araç tarafından ve karayolunda meydana getirilmesi gerekeceğini, çünkü 2918 sayılı yasanın 85. maddesi gereğince karayolu olmayan veya karayolu sayılmayan yerde oluşan zarardan işleten ve işletenin sorumluluğunu üstlenen sigortacının sorumlu olmayacağını, somut olayda gerçekleşen kazaya ilişkin ifadede belirtilen” … plakalı yükleyici aracı ile maden ocağı içerisinde geri geri geldiği sırada arkasında park halinde bulunan … çekici ve … dorse plakalı tırı fark etmeyerek sağ ön tarafından vurması sonucu kaza olayı meydana geldiği” belirtildiğini, kazanın maden ocağı içerisinde özel mülkte gerçekleştiği ve zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi kapsamında olmadığının açıkça ifade edildiğini, kusur oranı açısından gerekli inceleme ve belirleme yapılmadığını, bu nedenle kabul anlamına gelmemekle beraber var ise hükme esas alınacak kusur oranının belirlenmesi gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüdü gerçekleşmemiş olduğundan başvuranın faiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiğini, her halde müvekkili sigorta şirketinin tazminat sorumluluğunun … poliçesi teminat limitleriyle sınırlı olduğunu, bu limiti aşan meblağlardan müvekkilinin sorumluluğunun söz konusu olmadığını, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz iddialardan ibaret davanın reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; 09/04/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacı tarafından dava dışı 3. Kişiye ödenen zararın tazmini amacıyla davacı sigortalı tarafından davalı ZMMS sigortasına karşı açılan rücuen tazminat davası olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise 09/04/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıya atfı mümkün bir kusur olup olmadığı, dava dışı 3. Kişide meydana gelen gerçek zarar miktarının ne olduğu, söz konusu zararın ZMMS poliçesi kapsamında yer alıp yer almadığı, var ise zarar miktarı ve davalıdan tahsilinin talep edilip edilmeyeceği hususunda olduğu görüldü.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 26/02/2015 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“2918 Sayılı Karayolları Trafik Kananu’nun 2/a maddesin de; Bu kanun karayollarında uygulanır. Ancak aksine bir hüküm yoksa; karayolu dışındaki alanlarda kamuya açık alanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali,servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için ayrılan yerler ile bu kanun hükümleri uygulanır düzenlemesi karşısında davaya konu kaza herne kadar karayolu üzerinde gerçekleşmemiş ise de taş ocağı şantiye sahası içinde taş kum taşımak için firmanın açtığı yolda ve motorlu aracın işletilmesi esnasında gerçekleşmiş olup kamuya açık bir alan olması nedeniyle, 2918 Sayılı Yasa kapsamında değerlendirilmesi ve davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 14/11/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Yukarıda da açıklandığı üzere; Karayolları Trafik Kanunu’nun uygulanması için kazanın mutlaka karayolunda meydana gelmesi gerekmeyip karayolu ile bağlantısı olan, karayolu sayılan bir alanda meydana gelmesi halinde de karayolunda meydana gelmiş gibi kabul edilmektedir. Davaya konu trafik kazasının meydana geldiği yerin (tarlanın) karayolu ile bağlantısı bulunmaktadır. 2918 sayılı KTK’nun 2. maddesi gereğince karayolu bağlantısı olduğundan kazanın meydana geldiği yer karayolu sayılan yerlerdendir. Bu nedenle meydana gelen zarar teminat kapsamındadır. ” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/03/2021 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı ilamında;
“Rücu davaları; gerçek zararın giderilmesi amacına yönelik olup zenginleşmeye bir vesile teşkil etmemelidir. Dolayısıyla zarar sorumlusundan halefiyet ilkelerine dayalı olarak talepte bulunan davacı da, ödediği meblağın tamamını değil ancak zarar görenin uğradığı gerçek zararı, zarar sorumlusundan isteyebilir. Bu nedenle mahkemece, zarar görene yapılması gereken gerçek ödeme miktarı tespit edilerek davacı tarafça yapılan ödeme miktarı daha fazla olsa da davalının gerçek zarar miktarıyla sorumluluğuna karar verilmesi gerekir.” denilmiştir.
4.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 03/12/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Haksız fiillerde temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarih olup, zarar sorumlusunun ayrıca ihbar ve ihtar edilmesine gerek yoktur. Sigorta ettirenin dava hakkı tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Ödeme tarihi aynı zamanda 3.şahsa rücu edebilme tarihidir. Bu nedenle işleten ve sürücünün faizden sorumluluğunun başlangıcının halefiyet başlangıcı olan ödeme tarihi olarak kabulü gerekir.” denilmiştir.
5.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 10/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Mahkemece, kaza nedeniyle ilgili tüm bilgi ve belgeler celbedilerek kazanın meydana geldiği yerin özellikleri, kazanın meydana geliş şekli ve aracın hangi kısımlarının darbeye maruz kaldığı nazara alınarak sigortalı araçta kaza nedeniyle hangi hasarların meydana geldiği, meydana gelen hasarların tamiri için ne kadar masraf yapılması gerektiğinin tespit edildiği, aracın tamirinin ekonomik olup olmadığının belirlendiği, aracın tamiri ekonomik ise tamir bedelinin, ekonomik değilse aracın kaza tarihi itibariyle ikinci el piyasa rayiç değerinden sovtaj bedelinin mahsubu ile gerçek zarar miktarının hesaplandığı ek rapora göre karar verilmesinde usule aykırılık olmayıp itiraz yersizdir.” denilmiştir.
6.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 01/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda, zarar veren araç hususi nitelikte olduğundan, hükmedilen tazminata yasal faizi uygulanması gerekmekte olup, avans faiz uygulanması doğru değil, bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün, 6100 sayılı HMK.’nun 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.’nun 438/7. maddesi delaletiyle düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.GÖREV AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Eldeki davamızda davacının ve davalının 6102 Sayılı TTK’nın 16/1 maddesi gereğince özel hukuk tüzel kişisi tacir olduğu, taraflar arasında akdedilen Sigorta Poliçesinin incelenmesinde sigortalanan aracın “İş Makinesi” olduğu ve yine incelenen ruhsatında aracın kullanım amacının “Yük Nakli-Ticari” olarak ifade edildiği görülmekle eldeki davada Mahkememizin görevli olduğuna kanaat edilmiş ve işin esasına geçilmiştir.
2.KAZANIN TRAFİK KAZASI OLUP OLMADIĞI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Davalı tarafından kazanın şantiye alanında meydana gelmesi ve karayolunda meydana gelmemesi sebebiyle zararın teminat kapsamında olmadığından bahisle itirazda bulunulmuş ise de Mahkememizce mahallinde icra edilen keşfin akabinde düzenlenen 15/03/2023 Tarihli Adli Trafik Bilirkişi raporunda kazanın meydana geldiği şantiye alanı ile Karaömerler Karayolu arasında 100 metre mesafe ve bağlantı olduğunun rapor edildiği, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 26/02/2015 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 14/11/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında kazanın trafik kazası olduğu ve zararın teminat kapsamında kaldığına kanaat edilmiştir.
3.KUSUR AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Mahkememizce 09/04/2021 tarihinde meydana gelen kazada rücuya dayanak olmak üzere davacıya atfı mümkün bir kusur olup olmadığı ve varsa oranının ne olduğu hususunda rapor aldırılmış, 13/02/2023 Tarihli Adli Trafik Bilirkişi raporunda kazanın meydana gelmesinde davacı tarafından işletilen araç sürücünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu rapor edilmiştir.
4.RÜCUYA DAYANAK GERÇEK ZARARIN HESAPLANMASI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Mahkememizce yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/03/2021 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı ilamı ile T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 10/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı emsal alınarak dava dışı 3. Kişide meydana gelen gerçek zararın ne olduğu hususunda rapor aldırılmış, 13/02/2023 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde dava dışı 3. Kişinin aracında meydana gelen gerçek zararın KDV dahil 19.623,40 TL olduğu rapor edilmiştir. Türkiye Reasürans Şirketler Birliği ile Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin müzekkere cevapları, kazanın oluş şekli, çarpma noktaları, dava konusu aracın modeli, markası, özellikleri, kaza sebebiyle yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı nazara alındığında 13/02/2023 Tarihli raporun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlandığına kanaat edilmekle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
5.NETİCE: Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, bilirkişi raporları, Yüksek Mahkeme içtihatları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde 09/04/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde dava dışı 3. Kişinin aracında zarar meydana geldiği, meydana gelen bu zararın davacı tarafından karşılandığı ve akabinde eldeki rücu davasının açıldığı, kazanın meydana gelmesinde davacı işleten sürücünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, dava dışı 3. Kişide meydana gelen gerçek zarar miktarının 19.623,40 TL olduğu, kazanın meydana geldiği şantiye alanı ile Karaömerler Karayolu arasında 100 metre mesafe ve bağlantı olduğunun rapor edildiği, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 26/02/2015 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 14/11/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında kazanın trafik kazası olduğu ve zararın teminat kapsamında kaldığı anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile yine yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 03/12/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 01/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak 3. Kişiye ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte 19.623,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesi karar verilmiştir.
6.DAVALI SİGORTA VEKİLİNİN MAZERET İSTEMİNİN REDDİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Her ne kadar davalı sigorta vekili karar duruşmasında mazeret dilekçesi ibraz etmiş ise de yargıda hedef süre uygulaması, yargılamanın gelmiş olduğu aşama, toplanan deliller neticesinde dosyanın sübuta ermiş olması, davalı vekilinin aşamalarda gerek bilirkişi raporlarına gerek davanın esasına yönelik savunmada bulunmuş olması bu aşamada dosyaya giren yeni bir delil olmamasının yanı sıra e-duruşma yönetmeliğinin de yürürlüğe girmesi karşısında davalı sigorta vekilinin mazeretinin reddine karar verilerek yokluğunda hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE;
Davacının 09/04/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle dava dışı 3. Kişiye ödemek durumunda kaldığı 19.623,40 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş’den kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 25/08/2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsili DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.340,47 TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 335,12TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.005,35TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Hazine tarafından karşılanan 3.120,00TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından karşılanan 80,70TL başvuru harcı, 335,12 TL peşin harç, 11,50TL vekalet suret harcı, 110,00TL posta ve tebligat gideri, 1.650,00TL bilirkişi ücreti gideri, 1.274,90TL keşif harcı gideri olmak üzere toplam ‬3.462,22‬‬TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ NEZDİNDE istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.16/05/2023

Katip Hakim