Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1- … – … …
VEKİLİ :
2- … – … …
VEKİLİ :
3- … – … …
4- … – … …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:
Davacı taraf vekilinin davalılar aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; … Mh. … Mevkii … no Pafta … Ada, … Parselde kaim 5080m2’lik arazide yer alan … Blok . Kat, … nolu dairenin satışına ilişkin müvekkili tarafından ödenen bedele rağmen müvekkilinin bahsi geçen taşınmazın teslim edilmemesi sonrası ödenen paranın tahsiline ilişkin başlatılan icra takibine borçlularca kötü niyetle itiraz edildiğini, söz konusu itirazların icra dairesi tarafından taraflarına 19/03/2022 tarihinde tebliği sonrası yasal arabuluculuk işlemleri gerçekleştirdiklerini, borçlular ile şifai olarak görüşüldüğünü, ancak dosya borcunun bugüne kadar ödenmediğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile bilgileri verilen alacağın tahsili için taraflarına yapılan icra takibine haksız sebeplerle itiraz eden davalı borçluların itirazının iptalini, icra takibinin takipte belirtilen şekli ile devamını, itiraz eden davalının dava değerinin % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesi ile özetle; Davacının dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu hususlar ve iddiaların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, davacının iddialarının gerçekliten yoksun soyut iddialar olduğunu, alacağın tamamının dava edelmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacının iddialarını kesinlikle kabul etmemekle birlikte sınırlı sorumlu kooperatif ortakları borcun, kooperatife ortak olurken ödediği ortaklık payı kadarından sorumlu olduğunu, sınırlı sorumlu kooperatiflerde kooperatif ortakları, kooperatifin toplam borcundan payına düşen miktarın yasal olarak sorumlusu olmadığını, bu nedenle davacının kooperatif ana sözleşmesinde ortakların kooperatif için koyduğu payın dışında müvekkilinin sorumlu tutmasının mümkün olmadığını, müvekkili aleyhine açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddini, tarafları lehine yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesi ile özetle; Esasa ilişkin itirazları öncesinde davanın açıldığı mahkemenin görevsiz olması sebebiyle görevsizlik itirazları bulunduğunu, ayrıca alacaklı olduğu iddia edilen miktara ilişkin süre belirtilmediği için hak kaybı yaşamamak adına zamanaşımı itirazları bulunduğunu, son olarak takibe konu alacağın sebebi olarak icra takibine eklenen şirket ile müvekkilinin hiçbir bağı olmaması sebebiyle müvekkili açısından pasif husumet yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hak ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili aleyhine açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddini, tarafları lehine yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesi ile özetle; … isimli şahısın, … Kooperatifinde üye iken 2014 yılında mahkeme kararıyla kooperatif üyeliğinden çıkarıldığını, … in kooperatife üye olduğu süreçte yatırmış olduğu aidatlardan dolayı kooperatiften 45.000,00TL alacağı bulunduğunu, bahse konu kooperatifte 2009-2012 yılları arasında kooperatifte yöneticilik yaptığını, 2012 yılından itibaren yöneticiliği bıraktığını ve kooperatifle ilişkisinin kesildiğini, bu nedenle bahse konu borcun kendisine ait değil kooperatife ait olduğunu, … e şahsi borcu bulunmadığını, bu nedenle adına yapılan icra takibinin iptalini ve mahkememizde adına açılan davanın kapatılmasını talep etmiştir.
Davalı …’ye dava dilekçesi ekli meşruhatlı davetiye tebliğ edildiği halde cevap dilekçesi vermemiştir. Davalıya duruşma günü de tebliğ edildiği halde geçerli bir özür bildirmeksizin duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın davacı tarafından … Mah. … Mevkii … No … Ada … Parselde bulunan 5080 m2’lik arazide yer alan … Blok . Kat … Nolu dairenin satışına ilişkin adi yazılı sözleşme dayanak gösterilmek suretiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise dava konusu sözleşme gereğince davacının davalılardan herhangi bir alacağı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalılardan tahsilini talep edip edemeyeceği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda; itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği bildirildiğine göre, mahkemece davacı alacaklıya tebliğ yapılmadığından 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı gözetilip, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilerek, işin esası hakkında yapılacak yargılama sonucunda, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 09/04/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Her ne kadar davalı şirket ise de davacının gerçek kişi olduğu, tacir kaydının bulunmadığı, 6102 sayılı TTK 11/2 maddesi ile Esnaf ve Sanatkarlar ile Tacir ve Sanayicinin Ayrımına İlişkin 18/06/2007 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı gereğince 2013 sayılı VUK mükerrer 177.maddesi gereğince bilanço hesabı esasına göre defter tutma hadlerine göre esnaf olduğu, işletme hesabına göre defter tuttuğu, bu sebeple davanın TTK 4.maddesi gereğince ticari dava niteliğinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla Konya Asliye . Ticaret Mahkemesince açılan davada genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan, davalının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/10/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında;
“Dosya içeriğinden, davalı kiracı … gerçek kişi olduğundan tacir olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar kamu düzenine ilişkin olduğu halde davalının Ticaret Sicili ve Odasında kaydının bulunup bulunmadığı, Vergi Dairesi veya Mal Müdürlüğünden bilanço esasına göre defter tutup tutmadığı hususları sorulup gerektiğinde davalının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak Türk Ticaret Kanunu’na göre tacir olup olmadığı araştırılmamıştır.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.İCRA DOSYASININ İNCELENMESİNDE; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde takip alacaklısının … olduğu, takip borçlularının …, …, … , …, … ve Tasfiye Halinde … Konut Yapı Kooperatifi olduğu, takibin 45.000,00 TL alacak aslı, 37.642,50 TL iş faiz olmak üzere 82.642,50 TL üzerinden başlatıldığı, davalılar tarafından yasal süre içerisinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, borçlularca yapılan itirazların davacıya tebliğ edilmediği, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında eldeki davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığına kanaat edilmiştir.
2.TAKİP DAYANAĞI SÖZLEŞMENİN İNCELENMESİNDE; Takibe ve davaya dayanak sözleşmenin incelenmesinde sözleşme konusunun … Mah. … Mevkii … No … Ada … Parselde bulunan 5080 m2’lik arazide yer alan … Blok . Kat … Nolu dairenin satışına ilişkin adi yazılı sözleşme olduğu, sözleşmenin tanzim edildiği tarihin belirli olmadığı, sözleşmenin davacı … ile müteahhit/yüklenici arasında yapıldığı, söz konusu sözleşme üzerinde dava dışı kooperatif ya da yönetim kurulu üyelerinden herhangi birisinin imzasının bulunmadığı anlaşılmıştır.
3.DAVACININ DAVA DIŞI KOOPERATİF ÜYESİ OLUP OLMADIĞI HUSUSUNDA YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Yukarıda ifade edildiği üzere davaya dayanak sözleşme üzerinde dava dışı kooperatif ya da yönetim kurulu üyelerinden herhangi birisinin imzası bulunmamaktadır.
Dosya içerisinde yer alan ve davacı tarafından açılan T.C. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas-… Karar sayılı dosyasının incelenmesinde dava dışı kooperatifin, davacının kooperatif üyesi olmadığı, davacı ile kooperatif arasında bir üyelik sözleşmesi imzalanmadığı, davacı tarafından kooperatife herhangi bir ödeme yapılmadığı, davacının yüklenici olan İttihat … Ltd. Şti ile sözleşme imzaladığını, ödemeleri bu yüklenici firmaya yaptığı yönünde savunmada bulunulmuş, gerek T.C. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas-… Karar sayılı dosyası gerekse de bu dosyanın istinaf incelemesine dair T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 21/02/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı gereğince ihraç edilmekle üyeliğinin sona erdiği ve davalı kooperatifin üyesi olmadığı anlaşılmıştır.
4.DAVANIN MUTLAK TİCARİ DAVA OLUP OLMADIĞI HUSUSUNDA YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde somut olayımız değerlendirildiğinde takip dayanağı sözleşmenin davacı ile yüklenici olan İttihat … Ltd. Şti ile arasında akdedilmesi, bu sözleşmede kooperatifin imzasının bulunmaması, davacının kooperatif üyeliğinde ihraç edilmesi hususları da nazara alındığında eldeki davanın kooperatif hukukundan kaynaklanan mutlak ticari dava olmadığına kanaat edilmiştir.
5.DAVANIN NİSPİ TİCARİ DAVAYA VÜCUT VERİP VERMEDİĞİ HUSUSUNDA YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Yukarıda izah edildiği üzere eldeki davanın mutlak ticari dava olmaması ve davacı ile davalıların gerçek kişi olduğunun anlaşılması üzerine tarafların tacir sıfatı bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla ilgili kurum ve kuruluşlara müzekkere yazılmıştır. İlgili ticari sicil müdürlükleri, esnaf odaları ve vergi dairesi başkanlıklarından gelen yazı cevapları incelendiğinde tarafların potansiyel vergi mükellefi olduğu, tacir kayıtlarının bulunmadığı anlaşılmıştır.
6.DEĞERLENDİRME VE NETİCE; Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde eldeki davanın kooperatif hukukundan kaynaklanan mutlak ticari davalardan olmadığı gibi gerçek kişi olan davacı ve davalıların tacir de olmaması sebebiyle nispi ticari dava da olmadığı anlaşılmakla davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan usulden reddine, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Görevsizlik Kararımız Kesinleştiğinde ve Mahkememizin görevsiz olduğu yönünde hüküm kurulması durumunda; 6100 Sayılı Kanunun 20/1. Maddesi gereğince iki haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talepte bulunulması halinde DOSYANIN GÖREVLİ T.C. KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde dava açılmamış sayılacağının ve bu konuda resen karar verileceğinin İHTARINA,
3-6100 Sayılı Kanunun 331/2. Maddesi gereğince yargılama giderlerinin GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEMECE DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Tarafların yokluğunda, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/12/2022
Katip … Hakim …