Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/677 E. 2023/108 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLLERİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili … Rusya’da faaliyet gösteren yabancı menşeili bir şirket olduğunu, müvekkili … ile davalı … arasında 11.03.2020 tarihli sözleşme yapıldığını, sözleşmede müvekkili şirketin tanesi 50.000 ABD dolarından olmak üzere 5 adet cerrahi maske makinesi için toplam 250.000 dolar ödemeyi kabul ettiğini, davalı şirkete ödeme yapıldığı halde şirketin makinelerden hiçbirini müvekkili şirkete teslim etmediğini, bunun üzerine sözleşme şartlarına uygun ve taahhüt edilen niteliklere uygun makinelerin imal edilmesi için yeterli bir süre beklendiğini ancak davalı şirketin makineleri teslim etmediği gibi para iadesi de gerçekleştirmediğini, sözleşme gereğince ödeme yapılmasına rağmen makine/üretim hatlarının sözleşme şartlarına ve taahhüt edilen niteliklere uygun imal edilmemesi ve teslim için kararlaştırılan sürede teslim edilmemesinden ötürü taraflar arasındaki tüm sözleşmelerin feshi, ödenen bedelin iadesi ve uğranılan-uğranılacak zararların tahsili amacıyla alacak davası açılmak istendiğini, arabuluculuk görüşmeleri yapıldığını, davaya hazırlık aşamasında 11.03.2020 tarihli asıl sözleşmenin damga vergisinin ödenmediği fark edildiğini, bunun üzerine damga vergisi, pişmanlık zammı ve usulsüzlük cezası taraflarınca ödendiğini, Kanun hükmü uyarınca ödenen vergi ve fer’ileri niteliğindeki ceza ve gecikme bedellerinin yalnızca yarısı ve işlemiş faizlerinin talep edildiği Konya . İcra Dairesi Müdürlüğü … E. numaralı icra dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirkete ödeme icra emri tebliğ edildiğini, ancak davalı şirketin kötü niyetli olarak borcun tamamına ve fer’ilerine itiraz ettiğini, itirazın akabinde takibin durduğunu, bu nedenlerle Konya . İcra Dairesi Müdürlüğü … E. Numaralı dosyasında yapılan kötü niyetli itirazın iptalini, itiraza uğrayan tüm alacaklar yönünden takibin kaldığı yerden devamını, haksız ve kötü niyetle itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacının taleplerinin haksız ve kötüniyetli olduğunu, davacının yabancı tüzel kişi olması karşısında teminat göstermesi zorunlu olduğuna. davacının yargılama giderleri ve müvekkils şirketin uğrayacağı zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin teminat belirlemesini talep ettiklerini, davacı ile müvekkili şirketin 5 adet maske makinası yapılması konusunda sözleşme imzaladıklarını, bu sözleşmelere ek sözleşmeler imzalanmak suretiyle sözleşmenin kısmen tadil edildiğini, davacı şirketin yapılan makinalardan 1 adetini 24.07.2020 tarihinde teslim aldığını, müvekkili şirket tarafından davacıya mail gönderildiğini, davacı şirketin süre uzatım talebinde bulunduğunu ve müvekkili şirketin dostane çözüm gayretiyle bu talebi kabul ettiğini, davacı tarafından her ne kadar müvekkili şirketin “10.09.2020 Tarihinde sizin tarafınızdan kontrole gelen ortaklarınızdan … fabrikamızda bizzat kendisi maske makinelerinin testleri bitmiş çalışır durumda görmüş olup videolarını çekip tarafınıza göndermiştir. (Maske makinesi ana gövdesinin dakikda 180-200 Adet üretim yapmaktadır. İp takma ünitesi dakikada 35 adet üretim yapmaktadır.)” şeklinde mail gönderdiğini bu isimde bir yetkili olmadığını beyan etmişse de bu beyanın iyiniyetli olmadığının açık olduğunu, bu maile karşılık davacı tarafından bu şekilde bir yetkilimiz yoktur şeklinde bir cevap da verilmediğini, kaldı ki müvekkilinin gönderdiği video halen durduğunu, ilerleyen safahatta bu videoyu da mahkememize ibraz edeceklerini, 24.07.2020 tarihinde 1 adet maske makinesi teslim alındıktan sonra maske üretiminin cazipliğini kaybetmesi ve maske fiyatlarının düşmesi üzerine davacı makinaları teslim almaktan kaçındığını ve bakiye bedeli ödemek istemediğini, izah ettikleri şekilde maske üretimi ve ticaretinin cazibesini kaybetmesinden sonra davacı tarafından makinaları Rusya’ya götürmek yerine Konya ilinde bir şirket kurulması ve makinalarla burada maske üretimi yapılması konusunda müvekkili şirket yetkilisinden yardım istediklerini ve müvekkilinin fabrikasının yanında bulunan … Mah. … Cad. … blok … … Karatay KONYA adreste vergi levhası açılışı dahi yaptıklarını, müvekkili muhasebecisi olan … bu işlemleri yürüttüğünü, bu hususlarla alakalı olarak … dışında tanıklarının da mevcut olduğunu, yargılama safahatında davacının kötüniyetli olduğunun açıkça anlaşılacağını, bu nedenlerle davacının açmış olduğu haksız ve mesnetsiz davanın tüm taleplerle birlikte reddine karar verilmesi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline davacının yabancı tüzel kişi olması karşısında teminat göstermesi zorunlu olduğunu, davacının yargılama giderleri ve müvekkili şirketin uğrayacağı zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemece teminat belirlemesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; Taraflar arasında akdedilen 11/03/2020 tarihli sözleşme gereğince ödenmesi gereken damga vergisinin davacı tarafından ödenmiş olduğu iddiasıyla davalının sorumluluğunda olan kısmın rücusu talepli başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise icra takibine konu damga vergisinden davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise sorumlu olduğu miktarın ne olduğu hususunda olduğu görüldü.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda; itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği bildirildiğine göre, mahkemece davacı alacaklıya tebliğ yapılmadığından 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı gözetilip, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilerek, işin esası hakkında yapılacak yargılama sonucunda, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 26/11/2014 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Ayrıca 488 Sayılı Damga Vergisi Kanun’unun 3. maddesinde “Damga Vergisinin mükellefi kağıtları imza edenlerdir.” ve 24. maddesinde “Birden fazla kişi tarafından imza edilen kağıtlara ait vergi ve cezanın tamamından imza edenler müteselsilen sorumludurlar.” düzenlemesi yer almakta olup bu durumda sözleşmenin her iki tarafı da damga vergisi yükümlüsüdür. Bu nedenle mahkemece yasa hükmü gözetilerek davalının damga vergisinden sorumlu olup, olmadığı ve miktarı üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yasa hükmü tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 10/02/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“12/09/2007 tarihli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi’nin eki mahiyetindeki Protokolün 5.maddesi gereğince sözleşmenin damga vergisinin tamamından davalının sorumlu olacağı düzenlemesi bulunduğundan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken ½ oranında sorumluluk kabul edilerek kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 13/09/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Ayrıca kabule göre de, davacının talebi uğranılan zararın rücuen tahsiline ilişkin olup alacak likid olmadığından İİK m 67 gereğince icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerekirken davalı aleyhine bu yönde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.GÖREV AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Gerek davacının gerekse de davalının 6102 Sayılı TTK’nın 16/1 maddesi gereğince özel hukuk tüzel kişi tacir olduğu ve tüzel kişi tacirlerin tüm iş ve işlemlerinin ticari olduğu anlaşılmakla eldeki davanın nispi ticari davaya vücut verdiği ve Mahkememizin görevli olduğuna kanaat edilmekle işin esasına geçilmiştir.
2.TEMİNAT DAVA ŞARTI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Her ne kadar davalı vekili yasal süre içerisinde 114/1-ğ maddesi gereğince teminat yatırılması gerektiğinden bahisle dava şartı yönüyle itirazda bulunmuş ise de 1954 Tarihli Hukuk Usulüne Dair Lahey Sözleşmesinin 17. Maddesi ile Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’ndan alınan 17.01.2005 tarih ve 904.30/2005/KOPR/20078 sayılı yazıda 1954 tarihli Hukuk Usulüne Dair Lahey Sözleşmesi’nin 17’nci maddesi hükmünün, dönemin Lahey Uluslararası Özel Hukuk Konferansı Genel Sekreteri … ve Hukuk Uzmanı … tarafından tüzel kişileri de kapsayacak şekilde yorumlandığının belirtilmesi karşısında davacının Rusya Federasyonu ülkesine tabi özel hukuk tüzel kişisi olması ve Rusya Federasyonu ile Türkiye Cumhuriyetinin 1954 Tarihli Hukuk Usulüne Dair Lahey Sözleşmesinin tarafı olması karşısında teminat yönüyle davalının yapmış olduğu itirazın reddine karar verilerek işin esasına geçilmiştir.
3.DAVAYA DAYANAK İCRA TAKİBİNİN İNCELENMESİ VE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde davacı tarafından davalı ile aralarında akdedilen 11/03/2020 tarihli sözleşme dolayısıyla zamanında ödenmeyen damga vergisi aslı ve gecikme faizi olmak üzere toplam ödemiş olduğu 21.786,32 TL’nin davalı yana düştüğünü iddia ettiği 1/2 oranında 10.893,16 TL’sinin rücusu talebiyle ilgili vergi dairesi ödeme makbuzları dayanak olmak üzere ilamsız icra takibine geçildiği, davalı tarafından yasal süre içerisinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, borçlu itirazının alacaklıya tebliğ edilmediği ve yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında eldeki itirazın iptali davasının hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
4.DELİLLERİN TOPLANMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE NETİCE; Mahkememizce ilgili icra dosyası Mahkememiz arasına celp edilmiş ve akabinde T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı Muratpaşa/Antalya Vergi Dairesi Başkanlığına müzekkere yazılarak icra takibine ve davaya dayanak ödeme belgeleri dosyamız arasına alınmıştır. Gelen bilgi ve belgelerin incelenmesinde taraflar arasında akdedilen 11/03/2020 tarihli sözleşme gereğince süresinde ödenmeyen damga vergisi ve gecikme cezalarının davacı tarafından ödendiği anlaşılmıştır. Yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 26/11/2014 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında da ifade edildiği üzere 488 Sayılı Damga Vergisi Kanun’unun 3. Maddesi ile 24. Maddesi gereğince Vergi Dairesine karşı “Birden fazla kişi tarafından imza edilen kağıtlara ait vergi ve cezanın tamamından imza edenler müteselsilen sorumludurlar.” düzenlemesi yer almaktadır.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunumuzun 167/1-2 maddesi gereğince aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır. Bu durumda borçlu, her bir borçluya ancak payı oranında rücu edebilir.
Anılan amir kanun hükmü ve yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 10/02/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak Mahkememizce taraflar arasında akdedilen 11/03/2020 tarihli sözleşme hükümleri incelenmiş ve ilgili sözleşme hükümlerinden damga vergisinden kimin sorumlu olacağına ilişkin herhangi bir madde bulunmadığı ve bu hususta taraflarca bir düzenleme yapılmadığı anlaşılmıştır. Buradan hareketle taraflarca aksinin kararlaştırılmamış olması ve 488 Sayılı Kanunun amir hükümleri ile 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 167/1-2 maddeleri gereğince 11/03/2020 tarihli sözleşmeden doğan damga vergisi ve cezalarından davacı ile davalının eşit paylarla sorumlu olduğu, söz konusu sözleşme gereğince damga vergisi ve cezalarının tamamının davacı tarafından ödendiği, bu halde davacının ödenen vergi ve cezanın 1/2 oranında davalıya rücu hakkı bulunduğu anlaşılmakla davasının kabulü ile T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı(borçlu) tarafından itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden aynen devamına karar verilmiştir.
5.İCRA-İNKAR TAZMİNATI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Her ne kadar davacı tarafından borca yapılan itiraz sebebiyle aynı zamanda icra-inkar tazminatı talep edilmiş ise de eldeki davanın davacı tarafından fazla ödendiği iddia edilen vergi ve cezaların rücusuna ilişkin olduğu, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 13/09/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında vergi ceza ve borçlarının rücusuna ilişkin talebin likit kabul edilmesi mümkün olmadığından yasal şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
6.DAVALININ TANIK DİNLETME TALEPLERİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Her ne kadar davalı tarafından tanık dinletme talebinde bulunulmuş ise de davalının dinletmek istediği tanıkların taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı edimlerin yerine getirilip getirilmediği hususuna ilişkin olduğu lakin eldeki davanın her halükarda vergi dairesine ödenmesi gereken damga vergisinin rücusuna ve damga vergisinden kimin sorumlu olduğuna ilişkin olduğu anlaşılmakla davalının tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiş ve Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
a) T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı(borçlu) tarafından itirazın İPTALİNE, takibin kaldığı yerden AYNEN DEVAMINA,
b) Yasal şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 744,11 TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 186,03TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 558,08TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Hazine tarafından karşılanan 1.560,00TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından karşılanan 80,70TL başvuru harcı, 186,03 TL peşin harç, 11,50TL vekalet suret harcı, 69,00TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam ‬347,23‬‬TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinin yüzüne karşı dava değeri yönüyle 6100 Sayılı Kanunun 341/2 maddesi ve 6763 Sayılı Kanunun 44. Maddesiyle eklenen Ek Madde 1 uyarınca her takvim yılı başından itibaren yeniden değerleme oranı uygulanarak belirlenen parasal sınır nazara alındığında miktar itibariyle KESİN OLMAK ÜZERE Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.
14/02/2023

Katip … Hakim …