Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/662 E. 2023/133 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ :
DAVA : Elatmanın Önlenmesi ve Ecrimisil
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Elatmanın Önlenmesi ve Ecrimisil davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Mahallesi … Ada … Parsel sayılı Un Fabrikası olan taşınmaz üzerinde kiracı olarak bulunduklarını, söz konusu taşınmazın Kulu Belediyesi’nin ihalesi ile 14.02.2020 tarihinde söz konusu taşınmazın 36 ay süre ile kiraladıklarını, 02.12.2021 tarihinden bu yana davalının söz konusu taşınmazı işgal ederek bizzat kendisi kullanma ve yararlanmakta olduğunu, müvekkilin yararlanmasını ve kullanmasını engellediğini, davalının bu kullanım ve yararlanmasına dayanak teşkil edecek hukuki bir sebep mevcut olmadığını, kötü niyetli bu tecavüzden dolayı tasarruf etme hakkının kısıtlandığı gibi bu tecavüzün müvekkilinin semere elde etmesine de imkan tanımadığını, söz konusu yerin Kulu Belediyesinin 28.01.2020 tarihli ihale ilanı ile taraflarınca kiralandığını, Kulu Belediyesinin söz konusu taşınmazı davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’ne sattığını, dolayısıyla Kulu Belediyesi ile yapılan kira sözleşmesi de TBK.310 ve devamı ile davalı şirkete geçtiğini, ancak davalı şirket söz konusu yeri Belediye’den devir aldıktan sonra sözleşme devam etmesine rağmen davalı tarafca sözleşmenin şifahen fesih edildiğini beyan ederek söz konusu yeri işgal ettiğini, Kulu Belediyesi’nden kiraladığı dönemde fabrika niteliğine sahip yeri hurda haliyle kiralamış olup bu yeri tadilat ve boyama gibi bir çok yerini yenilediğini, davalı tarafa 18.04.2021 tarihli Ankara .Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarname ile Kulu Belediye’sinden devir olan taşınmaz kira bedelinin müvekkili tarafından yatırılması için devir edilen taşınmaz bilgileri ve kira bedelinin yatırılması için IBAN bilgilerinin paylaşılmasını talep ettiğini, ancak davalı taraf bu bilgileri paylaşmaktan kaçındığını, dolayısıyla temerrüt durumuna düşmemek için kira bedellerini yatıracağı bir yerin belirlenerek tarafına bildirilmesi için tevdi mahalli tayini talep ettiklerini, davalının iyiniyet kurallarına aykırı bir şekilde hakkı olmadığını bilmesine rağmen taşınmazı kullanmaya ve yararlanmaya devam ettiğini, öncelikle haksız müdahalenin önlenmesini, dava tarihinden itibaren geriye dönük olarak 1 yıllık ecrimisil bedelinin taraflarına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı şirket temsilcisi … cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu taşınmazı 30.11.2021 tarihinde satın aldıklarını ve 02.12.2021 tarihinde komisyon huzurunda içindeki makina ve ekipmanları iyi niyetli üçüncü kişi olarak teslim aldıklarını, dava konusu taşınmazın davacıya kiralandığı hususunda bilgilerinin olmadığını, bu durumu satıştan çok sonra öğrendiklerini, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz olan davanın reddini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; müdahalenin men’i ve ecri misil bedelinin tahsili davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın … Mah. … Ada … Parsel sayılı Un Fabrikası olan taşınmaz üzerinde kiracı olarak bulunan davacının söz konusu taşınmazı Kulu Belediyesi’nin ihalesi ile 14/02/2020 tarihinde 36 ay süre ile kiralandığını, ancak taşınmazın davalı tarafından kullanılması ve davacının bu taşınmazı kullanamamasından kaynaklı müdahalenin men’i ve ecrimisil alacağının davalıdan tazminine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların bildirdiği deliller toplanmış, Kulu Belediye Başkanlığı Taşınmaz Kiralanmasına Ait Sözleşme, Kulu Belediye Başkanlığı yazısı, ihtarnameler ve tüm belgeler celp edilmiştir.
Davada öncelikle mahkememizin görevli olup olmadığının belirlenmesi icap etmektedir.
Görev hususu kamu düzeninden olup ve de dava şartları arasında düzenlendiğinden dolayı açılan davada mahkememizin görevli olup olmadığının tetkiki gerekmektedir. Aşağıda ayrıntılı olarak Ticaret Mahkemelerinin görevleri ile alakalı izahatlar yapılacaktır.
Ticaret Kanunumuz ise ticari iş esasını değil ticari işletme esasını baz almış olup, görev hususunun da bu meyanda değerlendirilmesi gerekmektedir.
İşbu davada öncelikle mahkememizin görevli olup olmadığının üzerinde durulması gerekmiştir.
H.M.K.’nun görev-görevin belirlenmesi ve niteliği başlıklı 1. maddesi; “(1)Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” hükmünü amirdir.
H.M.K.’nun görev-asliye hukuk mahkemelerinin görevi başlıklı 2. maddesi; “(1)Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2)Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” hükmünü amirdir.
H.M.K.’nun dava şartları başlıklı 114. maddesi; “(1)Dava şartları şunlardır: a)Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması. b)Yargı yolunun caiz olması. c)Mahkemenin görevli olması. ç)Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması. d)Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması. e)Dava takip yetkisine sahip olunması. f)Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması. g)Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması. ğ)Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi. h)Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması. ı)Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması. i)Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması. (2)Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmünü amirdir.
H.M.K.’nun dava şartlarının incelenmesi başlıklı 115. maddesi; “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2)Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3)Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” hükmünü amirdir.
Türk Ticaret Kanununun ticari davalar, çekişmesiz yargı işleri ve delilleri başlıklı 4. maddesi; “(1)Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a)Bu Kanunda, b)Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, c)11.01.2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, d)Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e)Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f)Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır. (2)Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 18.06.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir.” hükmünü amirdir.
Türk Ticaret Kanununun ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler başlıklı 5. maddesi; “(1)Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. (2)Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir. (3)(Değişik: 26.06.2012–6335/2 md.)Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. (4)(Değişik: 26.06.2012–6335/2 md.)Asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yargı çevresindeki bir ticari davada görev kuralına dayanılmamış olması, görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez; asliye hukuk mahkemesi, davaya devam eder.” hükmünü amirdir.
T.T.K.’nun 4. maddesinde ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi kurumu düzenlenmiştir. TTK nun 4. maddesine göre; Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Yine tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; T.T.K.’ndan, T.M.K.’nun 962–969. maddelerinden, T.B.K.’nun 202, 203, 444, 447, 487–501, 515–519, 532–545, 547–554, 555–560 ve 561–580. maddelerinden, fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuattan, borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerden ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerden doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.
T.T.K. ‘nun 5. maddesinde de ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi kurumundan hareket ederek asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu dava ve işler düzenlenmiştir. T.T.K.’ nun 5. maddesine göre; Asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Yine özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere asliye ticaret mahkemesi bakmakla görevlidir.
Bir davaya asliye ticaret mahkemesinin bakmakla görevli olabilmesi için görülecek dava veya işin; 1-Ya her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davası olması, 2-Ya da T.T.K.’nda düzenlenen bir konudan doğan hukuk davası olması, 3-Veyahut T.T.K. 4/1. maddenin (b), (c), (d), (e), (f) bentlerinde sayılan konulardan doğan hukuk davası olması, 4-Yahut da diğer özel kanunlardan doğan hukuk davası olması gerekmektedir.
Tacir olmayan veya tacir sayılması mümkün olmayan gerçek ya da tüzel kişinin ticari işletmesinin olması da mümkün değildir.
Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarına asliye ticaret mahkemeleri bakar.
Eldeki dava TTK nda düzenlenmiş bir dava ve iş de değildir.
Eldeki dava TTK nun 4/1-b-c-d-e-f maddelerinde sayılan dava ve işlerden de değildir.
Eldeki dava özel kanunlarda sayılan asliye ticaret mahkemelerinin bakacağı dava ve işlerden de değildir.
Aynı yerdeki farklı mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, mahkemelerce görev hususu resen nazara alınır. H.M.K.’nun 114. maddesi gereğince mahkemenin görevli olması hususu dava şartlarındandır. H.M.K.’nun 115. maddesi gereğince de mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartındaki noksanlığın sonradan giderilmesi mümkün değildir. Mahkemenin görevsizliği halinde de davanın usulden reddi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmelidir.
Nitekim müdahalenin men’i ve ecri misil davalarında görevli mahkeme ile ilgili olarak;
Bursa .Bölge Adliye Mahkemesi 30/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda; asıl dava ve birleşen dosyalarda davacı tarafın haksız eylem niteliğindeki haksız işgal hukuki sebebine dayanarak elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebinde bulunduğu, taraflar arasında sözleşmesel herhangi bir ilişki bulunmadığı görüldüğünden, eldeki davanın mutlak veya nisbi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği ve TTK hükümlerinin veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlıktan sözedilemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görevi kapsamında kaldığı sonucuna ulaşılmaktadır. Bu bağlamda, davaya genel mahkeme sıfatı olan asliye hukuk mahkemesi tarafından bakılması gerektiği anlaşılmıştır. Şeklinde karar verilmiştir.
Yine Yargıtay . H.D.’nin … E., … K. Sayılı 15/03/2016 tarihli ilamında özetle;
“….somut olaya bakıldığında; eldeki davada istenen el atmanın önlenmesi ve ecrimisilin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun(TMK) 683. ve 995. maddelerine dayandırıldığı; her ne kadar taraflar tacir olsalar dahi, uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesiyle ilgisinin bulunmadığı, esasen dava dilekçesinde de bu yönde bir iddiaya yer verilmediği, davanın bu özelliği itibariyle mutlak ve nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği ve TTK hükümlerinin veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlıktan söz edilemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görev kapsamında kaldığı sonucuna ulaşılmaktadır. Aksi uygulama, Asliye Ticaret Mahkemelerinin kuruluş amacına ve niteliğine aykırı düşecektir.” kanaati ile açılan davada Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu ifade edilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Her ne kadar dava tarafları tacir olsa da; davanın TTK 4. maddesi gereğince mutlak veya nispi ticari dava niteliğinde olmadığı anlaşılmakla, davacı vekili tarafından iddia edilen el atmanın önlenmesi ve ecrimisil kaynaklı davada 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan usulden reddine, davaya bakmakla görevli Mahkemenin Kulu Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine, H.M.K.’nun 114/1-c maddesi ve H.M.K.’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartlarından olan bu hususun sonradan giderilmesi mümkün olmadığından bu konuda davacıya ek süre vs. verilmesine gerek olmaksızın dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Bu itibarla Kulu Asliye Hukuk Mahkemesince verilen kararın görevsizlik kararı olması nedeniyle Mahkememizce karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK’nun 114/1-c maddesi ve 115/2. maddesi gereğince açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Daha önceden görevsizlik kararı veren KULU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,
3-Mahkememiz ile adı geçen mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan dolayı işbu görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde GÖREV UYUŞMAZLIĞININ ÇÖZÜMÜ (MERCİ TAYİNİ) İÇİN DOSYANIN KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA RESEN GÖNDERİLMESİNE,
4-Harç ve yargılama giderleri hususunun görevli mahkemece karara bağlanmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 23/02/2023

Katip … Hakim …