Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/659 E. 2023/60 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI :
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – … …
3- … – …
4- … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : 5-
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Davacı mahkememize vermiş olduğu 10/10/2022 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı …. şirketine diğer davalılarla birlikte ortak olduğunu, 1990 yılında şirketin kurulduğunu, 2001 yılında yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle şirketinin faaliyetinin durduğunu, şirket üzerine … ilçesi, … mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın satın alınarak soğuk hava ve işleme tesisi inşa edildiğini, şirket faaliyetinin durması ile yapılan inşaatında atıl kaldığını, Beyşehir . Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile verilen karar neticesinde şirketin yeniden faal hale geldiğini, şirket ortaklarının birbirlerine olan güvenlerinin kalmaması ve gelinen şartlarda şirket ortaklığının devamının mümkün olmaması nedeniyle öncelikle şirket üzerine kayıtlı tesis ve arsanın satılması ihtimaline binaen şirket üzerine kayıtlı … ilçesi, … mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın satışının önlenmesi için tedbir kararı verilmesine, şirketin hisselerinin gerçek değerinin tespiti ile tasfiye edilmesine ve şirketin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili mahkememize vermiş olduğu 31/10/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya konu şirket süresi içinde sermaye arttırımı yapmadığından dolayı TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca resen sicil kaydının silindiğini, şirket üzerinde kayıtlı taşınmazlar olduğunu, Beyşehir . Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile … ve … parsel sayılı taşınmazların satışı ile sınırlı olmak üzere şirketin ihya edilmesine ve işlemler için müvekkilinin yetkilendirilmesine karar verildiğini, ortaklar arasında yapılan görüşmeler sonucu davacının taşınmazlar üzerindeki tüm haklarını … satmak konusunda anlaştığını beyan ettiğini ve buna ilişkin aralarında yapılan protokolü müvekkiline sunduğunu, diğer şirket ortağı olan …’da tüm haklarını ve işlem yapma yetkisini oğlu … devrettiğini beyan ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin … ve … ile birlikte ihyasına karar verilen şirketin taşınmazlarını ortağı oldukları şirke devrettiklerini, davacının haksız ve kötü niyetli olarak iş bu davayı açtığını, davacıya … tarafından verilen çekin ödeme tarihinin 04/10/2022 olup dava tarihinin de 10/10/2022 olduğunu, davacının çekin ödeme tarihinden sonra şirket taşınmazları üzerinde hakkı olduğu iddiasıyla iş bu davayı açtığını, yine şirketin aktif bir şirket olmayıp, sınırlı taşınmazların satışı hususunda ihya edilip müvekkilinin yetkilendirilmesine rağmen şirketin feshinin talep edilmesinin de hukuken mümkün olmadığını beyanla açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılara usulüne uygun yapılan tebligata rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunmadıkları, duruşmaya katılmadıkları anlaşılmıştır.
DELİLLER;
Mahkememizce, Beyşehir . Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası celp edilmiş, Beyşehir Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak şirkete ait tüm bilgi ve belgeler celp edilmiş incelenmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE :
Dava, limited şirketin haklı nedenle feshi talebine ilişkindir.
Davacı asıl tarafından sunulan dava dilekçesinde, şirket ortaklığından ve yönetiminden dışlanması, ortaklar arasındaki güven ilişkisinin zedelenmesi, şirketin tesislerinin çalıştırılmaması sebebiyle bir kazanç elde edilememesi sebepleriyle davalı şirketin fesih ve tasfiyesi talep edilmiştir.
Dava tarafları arasındaki uyuşmazlık, davalı gerçek kişilere husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği, davacının davayı açmakta hukuki yararının olup olmadığı, davalı şirketin feshi için haklı sebebinin bulunup bulunmadığı konusundadır.
Davalı şirketin celp edilen sicil dosyasında görüleceği üzere, davalı şirket 08/08/2014 tarihinde TTK’nun Geçici 7. maddesi uyarınca Beyşehir Ticaret Sicil Müdürlüğünce resen sicilden terkin edilmiştir. Daha sonra davalı şirketin Beyşehir . Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/06/2022 kesinleşme tarihli … Esas, … Karar sayılı kararı ile şirkete ait … ili, … ilçesi, … mahallesi, … ve … parsel sayılı taşınmazların tasfiyesi ile sınırlı olarak ihyasına karar verildiği ve böylelikle davalı şirketin yeniden Ticaret Sicil’ine tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Limited şirketlerde haklı sebeple feshi düzenleyen TTK’nun 636. maddesi: “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.” hükmünü içermektedir.
Diğer yandan TTK’nun 643. maddesi; “Tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır.” hükmünü,
Anonim şirketlerde tasfiye usulünü düzenleyen TTK’nun 533. maddesi; “Sona eren şirket tasfiye hâline girer; Kanundaki istisnalar saklıdır. Tasfiye hâlindeki şirket, pay sahipleriyle olan ilişkileri de dâhil, tasfiye sonuna kadar tüzel kişiliğini korur ve ticaret unvanını “tasfiye hâlinde” ibaresi eklenmiş olarak kullanır. Bu hâlde organlarının yetkileri tasfiye amacıyla sınırlıdır.” hükmünü,
TTK’nun 535. maddesi; “Şirket tasfiye hâline girince, organların görev ve yetkileri, tasfiyenin yapılabilmesi için zorunlu olan, ancak nitelikleri gereği tasfiye memurlarınca yapılamayan işlemlere özgülenir. Tasfiye işlerinin gereklerinden olan hususlar hakkında karar vermek üzere genel kurul tasfiye memurları tarafından toplantıya çağrılır.” hükmünü,
TTK’nun 546. maddesi; “Pay sahipleri ile tasfiye memuru veya memurları arasındaki uyuşmazlıkların çözümü basit yargılama usulüne tabidir. Mahkeme, gerekli görürse tasfiye memurlarıyla ilgili pay sahiplerini dinleyerek, kararını otuz gün içinde verir. Tasfiye memurlarının sorumluluğu hakkında 553 üncü madde hükmü uygulanır. Tasfiyeye ilişkin genel kurul kararları 418 inci madde uyarınca alınır.” hükmünü içermektedir.
Davalı şirket kanuni yükümlülüklerin yerine getirilmemesi sebebiyle Ticaret Sicil’inden resen tescil edilen ve daha sonra açılan ihya davası üzerine şirkete ait taşınmazların tasfiyesiyle sınırlı olarak ihya edilen bir şirkettir. Yani davalı şirket halihazırda ek tasfiyenin sağlanması için ayakta olan ve tasfiye sürecinde olan bir şirkettir. Pay sahipleri ile tasfiye memurları arasındaki uyuşmazlıklar TTK’nun 546. maddesi uyarınca açılacak bir dava ile görevli Ticaret Mahkemelerince çözümlenebilir. Bu noktada davacının, şirketin tesisinin atıl vaziyette bulunması, şirketin kazanç elde etmemesi gibi hususları gerekçe göstererek şirketin feshini istemesinde hukuki yararı yoktur. Şirket ortaklığından dışlanması ve tasfiyenin gerektiği gibi yapılmamasına yönelik iddialar ise şirketin tasfiyeyle sınırlı olarak ayakta olması sebebiyle TTK’nin 546. maddesi uyarınca tasfiye memurlarına yönelik açılacak davada ileri sürülebilir. Bu itibarla davalı şirket yönünden hukuki yarar eksikliğinden davanın usulden reddi gerekmiştir.
Diğer taraftan haklı sebebe dayalı olarak açılan fesih ve tasfiye davalarında yerleşik Yargıtay uygulamasına göre (Yargıtay . HD. 06/03/2019 tarih ve … E., … K.,) şirket ortak ve yöneticilerine husumet yöneltilemeyeceğinden davalı gerçek kişiler yönünden ise pasif husumet eksikliğinden davanın usulden reddi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN DAVALI ŞİRKET YÖNÜNDEN HUKUKİ YARAR EKSİKLİĞİNDEN USULDEN REDDİNE,
2-DAVANIN DAVALI GERÇEK KİŞİLER YÖNÜNDEN PASİF HUSUMET EKSİKLİĞİNDEN USULDEN REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 80,70TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
5-Davalılar …, …, … ve … tarafından yapılan 88,30TL vekalet suret harcı yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalılara verilmesine,
6-Davalılar …, …, … ve … vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalılara verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair ; davacı ile bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı, davalı şirketin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince (2) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/01/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …