Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/651 E. 2022/590 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacılar vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava T.C. Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesinin 28/12/2021 tarih … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine dava dosyası görevli gösterilen mahkememize gönderilmekle, mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmiş, mahkememizin 29/09/2022 tarihli tensip tutanağı ile; davacılardan … nin davasının tefrik edilmesine karar verilmiş olup, mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesi ile özetle; Takip konusu olan 35,000TL miktarlı senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti ve icra takibinin bu miktar senetden dolayı iptalini talebini kapsadığını, davalı alacaklı … ‘dan hurda malzemeleri aldığını, kendisine 24,000TL borcu olduğunu, Teminat olarak 2 adet açık miktarlı senet verdiğini, ödediği zaman senetlerin iade edilecek olduğunu, borcunu geciktirince senedin birini borcu olan geçmiş vade olarak 30/06/2019 vadeli 24.000TL miktarlı olarak doldurulduğunu, diğer senedin ise kendisine böyle bir borcu olmadığı halde aralarındaki anlaşma hilafına 20/06/2019 vadeli 35.000TL. miktarlı olarak kendi el yazısıyla doldurarak Ilgın İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibine koyduğunu, yazı tatbikatı yapılması halinde senedin davalı eli mahsulü olduğunun anlaşılacağını, 35.000TL miktarlı haksız ve fazladan olarak koyduğu takipten dolayı … adına kayıtlı olan malvarlığına haksız bir şekilde haciz konulduğunu, ayrıca İ.İ.K. 89 / 1 haciz ihbarnamesi oyunuyla sanki … eşi … adına kocasına borcu varmış da kocasına olan borcumu icra dairesine ödemesi için tarafına icradan 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, dükkana yapılan ve eline geçmeyen hileli tebligatlarla ve ihbarname tekrarıyla borcun kesinleştirildiğini, aynı aile yaşantısı içinde bir kadının kocasına borcu olması hele kırsal kesimde ve muhafazakar bir aile ortamında kadının kocasına borcu olması ve borçlu kabul edilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, kendisini hileli yoldan borçlandıran alacaklı murislerimden kendisine intikal eden malvarlığına ve hisselerine haciz konulduğunu, bu nedenlerle …’nin 20/06/2019 vadeli 35.000TL. lik senetden dolayı borçlu olmadığının menfi tespit yoluyla tespitini, icra takibinin bu miktar üzerinden iptaline fazlaya dair hacizlerin kaldırılmasına, kendilerinden …’ nin icra dosyasına borçlu olmadığının tespitini, İİK. 89. Maddeye göre işletilen ve borçlandırılan haciz ihbarnamesinin iptalini, kendi adına ve murisi adına konulan menkul ve gayrimenkullerdeki hacizlerin kaldırılmasını, paranın tahsil edilmesi halinde icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir konulmasını, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın kendisine haciz ihbarnamesi tebliğ edilen 3. Kişi konumundaki davacı … tarafından 2004 Sayılı Kanunun 89/3 maddesi gereğince açılan menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 03/02/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“İstinaf konusu, kendisine haciz ihbarnamesi tebliğ edilen 3. Kişi tarafından İİK’nun 89/4 maddesi gereğince açılan menfi tespit davasına ilişkindir.
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar ilk derece mahkemesince Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibin söz konusu olması nedeniyle, mutlak ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de, ilgili takip dosyasında takibin tarafları alacaklı ile borçlu olup, sadece onlar arasında mutlak ticari dava söz konusudur. İİK’nun 89/4 maddesine dayalı olarak açılan iş bu menfi tespit davasının davacısı olan … ise, kendisine haciz ihbarnamesi gönderilen 3. Kişi konumunda olup, onun tarafından açılan menfi tespit davası yönünden mutlak ticari dava söz konusu değildir. Kaldı ki, İİK’nun 89. Maddesi uyarınca menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Mahkemece bu husus gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır.” denilmiştir.
2.T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 23/05/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde, borçluya borçlu olduğu gerekçesiyle çıkarılan haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi nedeniyle yedinde sayılan borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti istenmektedir.
Bu madde uyarınca açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK’nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. (Prof. Dr. … , İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, sh:476)
Bu durumda İlk derece Mahkemesince, İİK’nın 89/3. maddesine dayalı olarak açılan davada, görevli olduğunun kabulüyle uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” denilmiştir.
3.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 09/04/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Her ne kadar davalı şirket ise de davacının gerçek kişi olduğu, tacir kaydının bulunmadığı, 6102 sayılı TTK 11/2 maddesi ile Esnaf ve Sanatkarlar ile Tacir ve Sanayicinin Ayrımına İlişkin 18/06/2007 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı gereğince 2013 sayılı VUK mükerrer 177.maddesi gereğince bilanço hesabı esasına göre defter tutma hadlerine göre esnaf olduğu, işletme hesabına göre defter tuttuğu, bu sebeple davanın TTK 4.maddesi gereğince ticari dava niteliğinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla Konya Asliye . Ticaret Mahkemesince açılan davada genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan, davalının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.Davaya dayanak T.C. Ilgın İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde özetle 27/05/2019 Tanzim, 20/06/2019 vade tarihli, keşide yeri Konya, bedeli 35.000,00 TL, keşidecisi … , lehdarı … olan bono ile 27/05/2019 Tanzim, 30/06/2019 vade tarihli, keşide yeri Konya, bedeli 24.000,00 TL, keşidecisi … , lehdarı … olan bono dayanak olmak suretiyle keşideci/borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapıldığı, dosyamız davacısı … ise iş bu icra takibi dolayısıyla 2004 Sayılı İİK’nın 89/1 ve devamı maddeleri gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiği anlaşılmıştır.
2.Dosya içerisinde yer alan T.C. Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliğinin, T.C. Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünün ve Vergi Dairesi Başlanlıklarından gelen yazı cevaplarında davacı … ile davalı …’nın tacir olmadıkları anlaşılmıştır.
3.Bir davanın ticari dava olup olmadığı 6100 Sayılı TTK’nın 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmekte olup, ticari davalar kendi aralarında mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Mutlak ticari davalar için tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmazken, nispi ticari davalarda dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığı kriter olarak kabul edilmiştir.
4.Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’da düzenlenmesi nedeniyle ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
5.Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1.maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava hâline getirmez.
8.Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, icra dosyası, kurum müzekkere cevapları, Yüksek Mahkeme ilamları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Taraflar arasında görülmekte olan davanın kendisine haciz ihbarnamesi tebliğ edilen 3. Kişi tarafından 2004 Sayılı Kanunun 89/3 maddesi gereğince açılan menfi tespit davası olduğu, her ne kadar bir an için takip dayanağının “bono” olması sebebiyle eldeki davanın mutlak ticari dava olabileceği düşünülebilir ise de yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 03/02/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında ve T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 23/05/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında ifade edildiği üzere ilgili takip dosyasında takibin tarafları alacaklı/davalı … ile borçlu/diğer davalı … olduğu, sadece onlar arasında mutlak ticari davanın söz konusu olabileceği, 2004 sayılı İİK’nun 89/3 maddesine dayalı olarak açılan iş bu menfi tespit davasının davacısı olan Havva’nın ise kendisine haciz ihbarnamesi gönderilen 3. Kişi konumunda olduğu, onun tarafından açılan menfi tespit davası yönünden mutlak ticari dava söz konusu olmadığı, yine yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 09/04/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında tarafların tacir olmaması sebebiyle aralarında nispi ticari davanın varlığında da söz edilemeyeceği, ezcümle 2004 Sayılı İİK’nun 89/3. Maddesi uyarınca açılan menfi tespit davalarında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, davaların birlikte görülmesinde hukuki zorunluluk olmadığı gibi menfaat de olmadığı zira 2004 Sayılı Kanunun 89. Maddesi gereğince açılacak menfi tespit davasında “Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur.” şeklinde amir kanun hükmü bulunduğu dolayısıyla davacı … yönüyle açılan davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan usulden reddine, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, davaya bakmakla yetkili ve görevli Mahkemenin T.C. ILGIN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Görevsizlik Kararımız Kesinleştiğinde; iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığı çıktığından her iki mahkemenin de T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesinin yargı yetkisi çevresinde olduğundan dosyanın MERCİ TAYİNİ İÇİN T.C. KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Mercii tayini kararı kesinleştiğinde ve Mahkememizin görevsiz olduğu yönünde hüküm kurulması durumunda; 6100 Sayılı Kanunun 20/1. Maddesi gereğince iki haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talepte bulunulması halinde DOSYANIN GÖREVLİ VE YETKİLİ T.C. ILGIN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde dava açılmamış sayılacağının ve bu konuda resen karar verileceğinin İHTARINA,
4-6100 Sayılı Kanunun 331/2. Maddesi gereğince yargılama giderlerinin GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEMECE DEĞERLENDİRİLMESİNE,
5-Var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Dosya üzerinden yapılan incelemede, tarafların yokluğunda, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip … Hakim …