Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/648 E. 2022/715 K. 28.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait … plaka sayılı araç ile davalı sigorta şirketine sigortalı ve dava dışı …’a ait ve sürücüsü dava dışı … olan … plaka nolu aracın 29/03/2022 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, kazada müvekkilinin SBM kayıtlarına göre kusursuz kabul edildiğini, davalı sigorta şirketine ZMMS poliçe kapsamında sigortalı olan aracın sürücüsünün %100 kusurlu bulunduğunu, müvekkil aracının toplam tamir bedelinin 62.433,67 TL olduğunu, parça değişimi ve onarım yapıldığını, piyasada kazalı araç olarak değer kaybettiğini, davalı şirkete başvuru yapıldığını, taraflarına 21.131,67 TL ödeme yapıldığını, müvekkili aracın piyasa değerinin 2.00.000,00 TL’yi aşkın olduğunu, davalı sigorta şirketinin teminat limitleri dahilinde zararları karşılamakta sorumlu olduğunu, bu nedenle davanın kabulü ile mahkemece takdir ve tespit edilecek olan maddi değer kaybının, sigorta limiti dahilinde avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin poliçe kapsamında sorumluluğunun, poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, zorunlu trafik sigortası bir meblağ sigortası olmayıp zarar sigortası olduğunu, zarar görenlerin kaza nedeniyle uğradığı gerçek maddi zararın tespiti ve sigortalının kusuru oranında bu gerçek zararın tazmininin mümkün olduğunu, davacı tarafın delillerinin taraflarına tebliğini, dava öncesinde sigorta kuruluşuna başvuru zorunluluğu getirildiğini, başvurunun tam yapılması gerektiğini, yapılan hasar başvurusunda genel şartlar gereği sunulması zorunlu evrakların sunulmadığını ve müvekkili şirketçe başvuru sahibine ödeme yapılamadığını, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle reddi gerektiğini, dava konusu hasar tutarının davacı tarafça belirlenebileceğini, bu nedenle davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkil şirkete hasar aşamasında başvuru yapıldığını davaya konu trafik kazası sonucu müvekkili şirket tarafından reel piyasa koşulları dikkate alınarak değer kaybına ilişkin olarak karşı tarafa 21.131,67-TL ödeme yapıldığını, davaya konu aracın kasko sigortacı … SİGORTA A.Ş tarafından onarıldığını, onarıma müteakip müvekkil şirketten rücuen ödeme talep edildiğini ve müvekkil şirketçe bahse konu hasar bedeline ilişkin … SİGORTA A.Ş’ye toplam 28.868,33-TL rücuen ödeme yapıldığını, müvekkil şirketin sigorta poliçesi hükümlerini tamamen yerine getirdiğini, hesaplama yapılırken parça değerlerinde iskonto uygulanmadığını ve parça değerleri kdv’li tutar üzerinden değerlendirildiğini, davacının değer kaybı zararına ilişkin miktar olan 21.131,67-TL’nin davacıya ödendiğini bu ödemeyle taraflar arasında borç ilişkisi sona erdiğini, mahkememizin dosyanın bilirkişiye tevdi etmesi durumunda, rapor tanzim edilirken kaza tarihinde rayiç değer üzerinden hesaplama yapılmasını talep ettiklerini, konu değer kaybının uzman sigorta eksperi tarafından yargıtay içtihatları doğrultusunda belirlenmesi gerektiğini, dosyanın kusur oranlarının Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden ve Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğini, davacı tarafça sunulmuş olan ekspertiz raporu’nda belirtilen değer kaybına ilişkin tutarların fahiş olduğunu, müvekkili şirket aleyhine tazminata hükmedilecek olması ihitimalinde değer kaybı hesaplamasının Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlar ekinde yer alan formüle göre yapılması gerektiğini, aracın daha önce karışmış olduğu kazalar var ise bunların ve bu kazalar sonucunda değer kaybı ödemesi yapılıp yapılmadığın da değerlendirmeye alınmasını talep ettiklerini, aracın hasar tarihi itibari ile piyasa rayiç değerinin belirlenmesi gerektiğini, aleyhlerine hüküm kurulması halinde müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faizle sınırlı olarak sorumlu tutulabileceğini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmişdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Araç değer kaybına yönelik maddi tazminat davasıdır.
İşbu davanın yargılamasına henüz başlanılmadan ve ön inceleme duruşması yapılmadan davacı vekili 24/11/2022 tarihli dilekçesinde vekâletnamesindeki davadan feragat özel yetkisine dayalı olarak davadan feragat ettiklerini bildirmiştir.
HMK nun 307. maddesi “(1)Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 309. maddesi “(1)Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2)Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3)Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (4)Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” hükmünü amirdir.
HMK nun 310. maddesi “(1)Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 311. maddesi “(1)Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 312. maddesi “(1)Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir. (2)Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.” hükmünü amirdir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde 6100 sayılı HMK’nin 312/1 maddesi gereğince feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkumiyet, ona göre belirlenir. 492 sayılı Harçlar Kanunu 22. maddesinde; davadan feragat muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınacağı açıkça düzenlenmiştir. Somut olayda feragat ilk celseden önce vukuu bulmuş olduğundan dolayı karar ve ilam harcının üçte biri alınmıştır. Davacının davasından feragat etmesi nedeniyle davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin olarak aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Dava açılırken alınan 80,70-TL peşin harçtan alınması gereken 26,90-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 53,80-TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Hazine tarafından karşılanan 1.600,00-TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalı vekili yararına AAÜT’nin 6.maddesine göre hesaplanan 50,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 11,50-TL vekalet harcı yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 28/11/2022

Katip Hakim